ABDALA MALUM OLUR
Çıkın; yağmur duasına, kıtlığa, hata akılsızlığın duasına çıkın ki gökten size yağmur, akıl, saman yağsın!
Yıllar önce bu ülkenin bütün sulak alanları, doğal gölleri devlet talimatı ile DSİ tarafından boşaltıldı, sonuç; obruklar, çölleşme ve göçmen kuşların bile hafızasındaki haritayı silerek başka yollar aradığı bir trajedi!
Göletler, sular buhar olunca toprak hızla tozlaştı ve beraberinde kontrolsüz rüzgarları doğurdu, işlenmeyen toprak kıtlığı kapıya sürdü ve şimdi yok ettiklerimizin yerine yabancı diyarlara para vererek alıyoruz, ne fasulye, ne nohut, ne mercimek ve dahi tüm ithaller hiç bir ağız tadı vermiyor!
Ağzımızın tadı bir kere bozuldu ya; bu acıyı bize durmadan “ vatan, milletle” sosladılar, üretmek yerine yarışa bu sloganları soktular, en iyi bağıran vatanın öz evladı, diğerleri milli olmayan sen ben..!
Bir diktatörler coğrafyasında ömrümüz diktatör övmekle geçti, ölse bile kurtuluş yok, bu sefer mevtasını övmek zorundasın, yoksa haşa..!”
Bu ülkenin sağı da, solu da bireysel zihniyet olarak aynıdır.
Bir lider bulurlar ve o lider alt kültür ürünü olduğu için yürüyüşü ile, yukarıdan aşağıya bakışı ile üst Tanrı rolüne bürünür, ağzından çıkan her şey sanki tanrı buyruğudur, sorgulamaz, sorgulayamazsın, dünyanın yanlışı ve akla tezat olan her şeyini yüceltme yarışına girersin, aksi durumda hain damgası yersin ki bu coğrafyanın en ucuz etiketidir!
Şimdi yağmur duasına hazırlanmışken, bir de lider duasına çıkın, ne bileyim belki de gökten birileri iner de bizi şu mevcutlardan kurtarır, başka da umudum kalmadı!
İsrail, çölde narenciye yetiştiriyor ve çatıdan akan bir damla suyu bile boşa harcamıyor, sen hala üç denizin ortasında, büyük ırmakların kenarında köylerine su taşıyamıyorsun ve ovalar susuzluktan kırılırken; yağmur duası..!
Okuldan çok cami, hurafeye milyar bütçeler, sonra yağmur duası..!
Üstüne üstlük bu aralar hızlı bir nakarat piyasaya sürüldü, Aleviler..!
Gece gündüz durmadan “ biz müslümanız” diyorlar!
Diyorlar da, soran eden yok, kendi kendilerine diyorlar..!
Yani “ Bayram değil, seyran değil, enişte…”
meselesi!
Galiba enişte kötü öpecek..!
Hasan ŞAHİN
