Son gelişmeler iki kutuplu bir Türkiye’yi hedefliyor. Bu kutupların bir yanında AKP var. Bunlar sistemin kaymağını yiyen kesimler. Diğer taraftan da AKP li olmayan kesimler var. Bunlar AKP lilere göre vatan hainidir, çünkü vatan AKP den ibarettir.
Devlet AKP nin kimliği ile bütünleştiği artık bir gerçek. Devletin karşında kim muhalefet ediyorsa bunlara göre vatana ihanet ediyorlar. İşte tam bu ikilemde iki kutuplu bir dünya yaratılmak isteniyor. Ya bizden olacaksın, ya da öteki taraftan olacaksın. İşte bu iki kutuplu Türkiye anlayışı belki birilerine siyasi rant sağlayabilir, ama ülke hızla bir felakete doğru gittiğini aklı selim olan herkes görebiliyor.
Toplum etnik ve din temelinde ayrışıyor. Ülkenin bir tarafında adı konulmamış bir savaş yaşanıyor, batısında ise din eksenli bombalar patlıyor. Her gün onlarca insan ölüyor. Bizim insanlarımız ölüyor. Kim olursa olsun, sonuçta ülkemin fidanları devriliyor. İnsanlar ölmesin, asker, polis, sur halkı, Cizre halkı da ölmesin. Bu ateş biran önce söndürülsün diyenler şu anda risk taşıyorlar. hainlikle suçlanıyorlar ve tutuklanıyorlar.
Nasıl mı? Gezide öldürülen bütün gençlerin katilleri bir türlü tutuklanamıyor ama Can Dündar ile Erdem gül ve 30 arkadaşı şu anda mahpushanelerde gün sayıyorlar. Aydınlar, aydınlar fikirlerini açıkladıkları için içerideler ama onları ölümle tehdit edenlere bir şey olmuyor. Toplumun adalet anlayışı zayıflamış ve kendini korumak için güçlünün yanında yer alıyor ve vicdanın sesini ret ediyor.
Komşularımızın durumuna düşmemek için barış ve kardeşlik anlayışını yüceltmek gerekiyor. Dincileri, mezhepçileri, ırkçıları, etnik ayrımcıları, yani bizi bölmek ve çatıştırmak isteyen kim varsa elimizin tersi ile ötelemek gerekiyor. Farklılıklarımızla bir arada yaşamayı becermeliyiz. Yoksa sonumuz iyi görünmüyor. İç çatışmaların yaşandığı ülkelerin kazananını şimdiye kadar olmadı. Libya’da kim kazandı? Suriye’de kim kazandı? Irak’ da kim kazandı? Yugoslavya’da kim kazandı? Moldova’da kim kazandı? Bilen var mı? Her iki taraf da yok oldu. Bize bir şey olmaz diyen duyarsız insanlara doyumumdur.
Demokrasiyi sade seçimlere indirgeyen anlayış, kendi dışında ki düşünceleri tanımıyor. Bu bağlamda aydınlar, gazeteciler, siyasetçiler tutuklanıyor. Bu yetmiyormuş gibi mafya babaları da kan akıtmakla aydınları tehdit ediyorlar. Bu ülke bir aydınlar mezarlığına dönüştü. Türk aydını kadar bedel ödeyen ikinci bir aydın kitlesi dünyada yoktur. Binlerce yazar, çizer akademisyen bu ülkede yok edildi. Mustafa Suphi’den bu güne kadar kim bilir kaç bin aydın imha edildi bu ülkede. Korkmayın karanlık olana hiçbir şey olmuyor. Karanlık olanlar el üstünde tutuluyor.
Bu süreç ülkeyi nereye götürür bilmiyorum. Ama CHP ve MHP yi tümden siler diye düşünüyorum. Çünkü iki kutuplu çatışmalı bir süreçte bu iki partiye de yer yoktur. AKP ve HDP dışındaki partilere gerek de yoktur. Ya bizden olacaksın; ya da onlardan olacaksınız dayatması iki kutupludur.
gibi. Her çatışmanın dozajının yükselmesi ara katmanları biraz daha tasfiye edecektir. Böylece iki kutuplu bir Türkiye oluşacaktır ve çatışma derinleşecektir. Bu derinleşme sonucunda AKP 400 millet vekilini çıkarır mı çıkarmaz mı bilmiyorum.
CHP iki ara bir derede kaldı. Bir türlü kendisine bir yer bulamadı. Önce aydınların bildirgesini destekledi. Sonra hayır dedi, biz bunu desteklemiyoruz dedi. Daha sonra Beyaz’a sahip çıktı. Sonra onun özür dilemesini kabul etmedi. Daha sonra parti meclisi aydınlara sahip çıktı.
Anlaşılan bir oyun oynanıyor ve bu oyunda CHP ve MHP ye rol verilmiyor. Ya bizdesiniz; ya da öteki taraftasınız, bunun ortası yoktur diyorlar. Taraf olmayan, bertaraf olur diyorlar. Bu iki kutup arasında kalan katmanlar da erimeye başlıyor.
