“Bir ülkede edebiyat, felsefe ve sanattan çok siyaset konuşuluyorsa o ülke üçüncü sınıf bir ülkedir..” (Nietzche)

 

           Emekli öğretmen ve Malatya SONNOKTA internet sitesi yazarlarından Hasan ŞAHİN mersin haç ova derneğinin davetlisi olarak organize edilen panele konuşmacı olarak katıldı.

            Konu ile ilgili açıklama yapan Haçova Derneği Mersin şube yetkililerinden Abuzer Kiraz yaptığı açıklama da” 08 Ekim 2021 Cuma günü Mersin Kültür hane’de yazar, şair Hasan Şahin’in konuk konuşmacı olduğu edebiyat söyleşisinde, pandamı nedeniyle, uzun zamandır görüşemediğimiz dostlarla buluşmuş olduk.

            Organizasyonu, Mersin Haç ova Kültür Derneği gerçekleştirdi. Derneğimizin toplantı ve konferans salonunun kapalı alan olmasından dolayı, pandamı kurallarını gözeterek Kültür hane’nin teras bölümünde etkinliği gerçekleştirdik.

         Edebiyat konulu sohbet toplantısı, internet üzerinden, Youtube kanalında canlı olarak yayınlandı.

Pandemiye rağmen, konu edebiyat olunca nitelikli ve geniş bir katılım sağlandı.

             Hasan ŞAHİN’in yaklaşık üç yıl önce sosyal medyada tanıdım. Köşe yazılarını, şiirlerini okudum, beğendim ve yorumlar yaptım. Aralıklarla telefon görüşmeleri yaptık.

         Ancak; yan yana, cemâl, cemâle buluşmamız olmadı. İlk karşılaşmamız etkinlik gününün öğle saatlerinde konuk olduğu otel lobisinde gerçekleşti. Birbirimizle öyle kucaklaştık ki, yarım asırdır görüşüyormuş gibi, aileden biriymiş gibi…

             Yanımızda bulunan, Haçova Kültür Derneği Başkanı Aziz DURDU ve dostum Mehmet Ali TEMEL abim vardı.

            Hoşbeş sohbetten sonra, ilk karşılaşmamız olduğunu öğrendiklerinde, hayretler içinde kaldılar. “Biz sizin sürekli buluşup görüştüğünüzü sandık.” dediler. Bu durum etkinlik anında ve sosyal medyada duyulup yayılınca yorum yapan birçok dost, bizim bu durumumuzu hayretle karşıladılar, söylediler, yazdılar.

 Eşim hâlâ inanmıyor. “Siz eski solcular hep böyle davranırsınız.” diyor:))

Evet, edebiyat böyle bir etkileşim ve iletişim sağlıyor. Edebiyat’ın gücü buradan geliyor!..

             Farklı illerde, coğrafyalarda, farklı kültürlerden insanların ortak buluşma noktası sanattır. Sanat dallarının en başında edebiyat gelir. Onun üzerinden tüm sanat dalları ve bilim gelişir…

 Kültür hane’de yapılan edebiyat sohbetinin moderatörlüğünü naçizane ben yapmaya çalıştım.

 Hasan ŞAHİN’İN köşe yazılarının yanı sıra, yayınlanmış dokuz kitabının sekizini okudum. “Kaçak” adlı öykü kitabını okumaya başladım.

           Yazarımız, söyleşisinde kısaca hayat hikâyesi ve kitapları, şiirleri üzerinden geçmişle, günümüzle ilgili toplumsal, sosyolojik olgulara vurgu yaptı.

              Benim aralıklarla sorduğum soruların yanı sıra, katılımcılar sorular sordular, katkılar sundular.

 Toplantı sonrası, yazarımız okuyucularıyla birebir sohbet edip, kitaplarını imzaladı.

               Hasan ŞAHİN’İN konuşmaları bizlere şu gerçeği bir kez daha anımsattı. Kitap okumalar ve entelektüel olmak, yaşamı anlamak ve yorumlamak için yeterli değil. Yaşam bizlere karşı direnir, çeşitli engeller çıkarır.

Bu engelleri aşmaya çalıştıkça insan, insan olur ve kendini bilir, tanır…

             Yazarımızın çocukluğundan başlayarak yaşadıkları travmalar, öğretmen olarak çalıştığı yıllarda sürgünler, tayinler, gözaltılar ve tutsaklıklar onu pişirmiş, yazar, şair ve bilge yapmış.

             Bir insanın birçok şeyi yaşamış olması, okumalar yapması ya da gezip görmüş olması onun iyi bir edebiyatçı olacağı anlamına gelmez.

              Yaşanmışlıklara, yaşananlara, doğaya ve çevreye gönül gözüyle, yüreğiyle bakanlar hakikati görebilir ve anlatabilirler. İşte, bunlardan biri de Hasan ŞAHİN’DİR.

             Yazarımız, roman ve öykülerinde uzun uzun betimlemeler yaparak okuyucuyu sıkmamaya dikkat etmiş diye değerlendiriyorum. Doğayı, çevreyi veya herhangi bir mekânı anlatacağı zaman; okuyucunun önüne bir fotoğraf koyuyor ve onu algılamayı ya da, yorumlamayı okuyucusuna bırakıyor.

            Hasan ŞAHİN’in kitaplarını ve köşe yazılarını yer yer mizahı, yer yer insanın yüreğini acıyla sızlatan gerçeklikle yazmış. Bu yanı ile edebiyatımızın gerçekçi akımına dâhil olup güç vermektedir diye değerlendiriyorum.

             Aynı zamanda yöresel adları ve kelimeleri aslına sadık kalarak yazmaktadır. Bu anlamda, Halk Bilimi alanında araştırma yapacaklara materyaller vererek yardımcı ve yol gösterici olmaktadır.

 Toplantı esnasında, yazarımız kendi yazdığı “Öteki Mülteci” kitabının ana karakteri Cavid ve Cemal öğretmenlerin KHK ile görevlerine son verilip, işsiz maddî ve manevî mağdur oluşlarını anlatırken, bunların üzerinden, Malatyalı yakın bir arkadaşının KHK ile kararan dünyasını ve hazin sonunu anlatmaya çalıştı. Gözleri doldu, hüzünlendi, yutkunarak konuşmaya devam etti...

           Anlattığı, Malatya Sağlık Emekçileri Sendika Başkanı Bülent UÇAR. Bülent UÇAR, KHK ile görevinden uzaklaştırılıp ötekileştirilmeye dayanamayıp kalp krizinden vefat eder.

          Hasan ŞAHİN, bu dostunun ölümünü anlatırken duygu yükü ile zorlansa da bunun üzerinden FETÖCÜ Darbe Girişimi’nin ve diğer on yılda bir yapılan askerî darbelerin faturası hep Sol’a, Aydınlara, Devrimcilere ve Sosyalistlere çıkarıldığı gerçeğine vurgu yaptı.

              İnsanın bedeni soğuktan donarken sıcak bakması cesaret ister. İşte öylece mağdurları, ötekileri anlattı!..

             Hasan ŞAHİN, emekli öğretmen olmasına rağmen; bağ-bahçe işleri ile tarımsal alanda, arıcılık yaparak bal üretiminde bulunuyor.

            Bu konularla ilgili çevresine bilgiler verip, özendirerek, başkalarının da bu üretimde bulunarak kendi ailesinin geçimlerini temin etmelerini teşvik etmekte.

 Tüm bu işlerinin yanı sıra; Malatya Son Nokta ve Ötekilerin Gündemi’nde köşe yazıları ve makaleler yazmakta.

Sosyal medya üzerinden her gün birkaç köşe yazısını ve şiirlerini yayınlamakta.

Hasan Şahin, hayatın her alanında üretim yapan emekçi bir insandır.

             Söyleşi sonrası bir grup dostlarla akşam yemeğinde buluştuk. Saz, söz eşliğinde sanata, edebiyata, felsefeye dair hoşça sohbet ettik.

             Bir gün sonrası Mersin Toros lar da yayla evi olan dostum, abim Mehmet Ali Temel’in bahçesinde dağlara, ormanlara bakarak sazlı sözlü sohbetler yaptık.

          Hasan ŞAHİN’in Mersin’e geldiği andan itibaren kendisi ile ilgilenen dostum, kardeşim Ali BUDAK’TA tüm bu aktivitelerde yanımızda bulundu. Ali BUDAK kardeşime emeklerinden dolayı çok teşekkür ediyorum.

 Ha, bu arada söylemiş olayım Hasan ŞAHİN bağlaması ve türküleriyle de harika…

 Toplantıya bizzat katılan tüm dostlara teşekkür ediyorum, sevgiler, saygılar sunuyorum.

 Hasan hocama sağlıklı, huzurlu yaşamlar diliyor, iyi ki yaşantımda varsın diyorum…

 Teşekkürler, Teşekkürler, Teşekkürler!..

 Abuzer KİRAZ