DESPOTİZM NEDİR?
Despotizm, zorbalık ve diktatörlükle eş anlamda kullanmaktadır. Bireysel özgürlüklere izin verilmeden siyasi yetkileri tek başına (totaliter) elinden bulundurmakla, baskıcı ve zora dayalı yönetim biçimidir. Dolayısıyla zor kullanarak halkı baskı altına almak ve cebri bir şekilde dayatmadır. Despot kişi, kendisinden başkalarının düşüncelerini kabullenmeyendir. .Bu tip despotizm medeniyetin kurulmasında ilk derebeylik ve benzeri yönetimlerde yaygındır.
Despotizm, yönetim anlayışı konusunda, kanunca belirlenmiş hükümleri bilerek veya istiyerek kullanım alanlarına göre farklı anlamlarda kabul veya ihlal etmek anlamına gelir. Despotizmin diğer bir anlamı da, totaliter- otokrasi manasına gelen yönetim sistemi demektir. Yöneticiler, cebri bir şekilde kendi dayattıkları şeylerin uygulanmasının kusursuz yerine getirilmesini isterler. Böylece, cebri yöntemlerele kendi ideolojisine uygun olan bazı faaliyetlerin baskıcı yönetim biçimidir. Kendi resmi ideolojisine uygun faaliyetlerini zorla veya baskıyla yerine getirilmesine yönelik yönetim biçimidir.
Despotizm, kendisinin istediğine göre iyi, doğru ve güzel olanlar kabullenmeye dayatması ve tüm özgürlüklerini ellerinden alınmış durumudur. Mesela, sabahın köründen, Ramazan davulunun çalmakla; oruç tutmayanlar, hasta, yaşlı ve çocukları uyandırmaya zorlamak, rahatsız etmek, kendi inancının kurallarını başkasının yaşam biçimine empoze edilmeye zorlamak, özgürlüklerine ve yaşam biçimlerine saldırmak despotluk değil de nedir? Kendi cep telefonunda saatini ayarlamaya imkanı olduğu halde, despotluk değil de nedir? Kafkas Müslüman ülkerinden Azarbaycan, yaşlı, hasta, çocuk ve başkaları rahatsız olmasınlar diye; hoparlörle ezan okumaya yasak getirildi. Despot kişi, kendisinin düşüncesini bir başkasına zorla kabul ettirmek demektir. Yani kendisini başka birisine zor kullanarak baskı altına almak ve cebren kabul attirmek gibi durumdur. Hiçbir yasaya bağlı olmamaksızın çoğunluğun tanrısal buyruklarla sürdürülen yönetim biçimi anlayışını başka birilerin yaşam biçimind zorla babullendirmeye çalışmaktır. DESPOTLUK, BİRİLERİN İNANDIĞI VE YAŞADIĞI BİÇİMDE, BAŞKALARIN DA AYNI ŞEKİLDE İNANMAYA VE YAŞAMAYA ZORLAMAK DEMEKTİR. Bana uymak zorundasın! "YA BU DEVEYİ GÜDERSİN YA DA BU DİYARDAN GİDERSİN" gibi durumlar devam etmektedir....
Halil Doğan