OYUNU GÖRMEK VE BİRLİKTE BOZMAK ZAMANI
Eksilmeden, Dağılmadan, Birlikte: Oyunu 

Partimizin 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde elde ettiği büyük başarı, halkın değişim isteği,  iradesinin en açık göstergesidir. CHP, bu seçimlerde birinci parti olmuş ve AKP iktidarı tarihinin en büyük yenilgisini almıştır. Yerel yönetimler üzerinden başlayan ekonomik, siyasal ve hukuksal baskı ve kıskaca rağmen, o günden bu güne CHP Türkiye’nin dört bir yanında toplumsal desteğini büyütmüştür.
AKP’nin eriyişi CHP’nin bu yükselişi karşısında CHP’ye yönelik son dönem süren gelişmeleri iktidarın bir operasyonu olarak görmek gerek. Bunu bir “iç mesele” olarak görmek AKP’nin kurduğu oyunun tuzağına düşmek olur. 

YAPAY TARTIŞMALAR TEFERRUATTIR: CHP’Yİ YARGI KURGULARINA TESLİM ETMEYECEĞİZ
Yaşanan süreç doğrudan Türkiye’nin en köklü partisinin meşruiyetine dönük bir müdahaledir. CHP’nin yürüyüşü ve yükselişi, bir süredir açıkça görüldüğü üzere; adli ve idari operasyonlarla, kumpaslarla ve medya manipülasyonlarıyla kesintiye uğratılmak istenmektedir. Amaç açık: CHP’yi iç tartışmalara boğarak halk nezdindeki güvenini zedelemek, yükselişini durdurmak ve muhalefeti etkisizleştirmektir. 

Cumhuriyet Halk Partisi’nin Kurultayı milyonların gözü önünde gerçekleşmiştir. Ardından toplanan olağanüstü kurultayda ise aynı delegeler, bir kez daha ve daha güçlü bir iradeyle Genel Başkanımız Özgür Özel’e ve yeni yönetime güvenlerini göstermiştir. Tüm bu süreçler meşru, açık ve demokratik zeminde yürütülmüştür. Buna rağmen süren yapay tartışmalar ile iktidar, yargıyı bir aparat gibi kullanarak, seçimle elde edemediği sonuçları kumpaslarla almaya çalışmaktadır. Bu yöntem, yalnızca CHP’ye değil, halkın iradesine yönelmiş bir tehdittir. CHP’yi içeriden zayıflatmaya çalışan iktidarın asıl amacı ülkenin tüm demokratik muhalefet zeminini çökertme isteğidir. 

Böylesi bir süreçte, geçmişte partinin en üst makamında bulunmuş bir ismin yaşananları sıradanlaştıran, hatta uygulayıcısı olabileceği izlenimi veren açıklamalar yapması, yalnızca iktidarın stratejisine hizmet eder. CHP’nin tartışılması değil, savunulması gereken bir andayız. Bu nedenle, kişisel kırgınlıkları, geçmiş hesaplaşmaları bir yana bırakıp, iktidarın oyununu bozacak ortak bir mücadele zeminine ihtiyaç vardır.

Halkın demokrasi umudu, muhalefetin dayanışmasıyla güçlenir. İçeriden gelen her zayıflatıcı söz, yalnızca partiyi değil, memleketin geleceğini de yaralar. Bugün, “kim haklıydı, kim haksızdı” günü değil; bugün, kurucu partiyi hedef alan bu açık saldırıya karşı bir duruş sergileme günüdür.

CHP’ye yönelik bu müdahaleye karşı durmak, yalnızca bir parti savunusu değil; halk iradesinin, hukuk devletinin ve demokrasinin savunusudur. Karanlığa karşı aydınlık, teslimiyete karşı direniş, bölünmeye karşı dayanışma demektir.

Unutulmamalıdır ki; partiler, kişilerle değil, ilkeleriyle yaşar. Bugün ilkeleri savunma günüdür.

Bugüne kadar CHP’ye her kademede emek ve gönül vermiş Genel Başkanlarından , üyelerine kadar beklenen; her türlü yargı müdahalesini açıkça reddeden, demokratik iradenin yanında duran ve Genel Başkanımız Özgür Özel nezdinde sürdürülen bu kumpasa karşı duruş sergilemektir. 

Partimizde varmış gibi gösterilen büyük kriz senaryoları, yalnızca bu yürüyüşe zarar verir. Halkımızın CHP’den beklentisi içe kapanmak değil; birlikte hareket etmek, büyümek ve iktidar olmaktır.

İnanıyoruz ki, bu süreç sağduyu ve birlikle aşıldığında, parti tarihimizin en güzel anlarından biri olarak kayda geçecektir. Söz konusu olan halkın mutluluğu, demokratik bir Türkiye ve CHP iktidarıdır. Gerisi teferruattır.
Süleyman ÇELEBİ
24. Dönem CHP İstanbul Milletvekili