ALTIN
 2.435,65
DOLAR
 32,4643
STERLİN
40,9284
EURO
 34,9297

 

 

        8 /02 / 2020 de CHP Malatya 37. İl Kongresi yapıldı. Birkaç partili arkadaşımın ile birlikte bende kongreye gittim. Çook kongre yaptım, çok kongreye gittim ancak bunun kadar tatsız tuzsuz şevksiz bir kongre görmedim

        Kongre için Kongre Kültür Merkezinin 400-500 kişilik salonu kiralanmış. 420 civarında İl Delegesi var. Salon Onları bile alacak büyüklükte olmamasına rağmen yer yer büyük boşluklar vardı.

Adaysız /heyecansız bir kongre. CHP’ye de Malatya’ya da yakışmadı.

        Kongre demek de doğru değil belki. 2010 Mart ayında Atatürk Kapalı Spor Salonunda Binlerce partilinin olduğu, o zaman ki Genel Başkanın da katıldığı iktidara yürüyüş kongresini düşününce buna kongre bile dememek gerekir.

       Sanırım son il kongresi de oydu. Veli Ağbaba da öyle bir kongrede il başkanı seçildi ancak bu gün gelinen nokta küçük bir salon adaysız dayatma bir aday..!!! yani neredeeeen nereye partinin durumu da aynı şekilde her yıl geriliyor..

       Divan Başkanı; TBMM’de CHP Grup Başkan Vekilliği de yapan Engin Özkoç’tu. Konuştu.

     Ancak kaşla göz arasında Blok listeyi ve konuşmaları beş dakika ile sınırlayan sözde önerileri oylattı ve blok liste ve konuşmaları sınırlayan önergeler genel kuruldan jet hızı ile oy çokluğu ile geçti.

Yani CHP nin Ankara dan İstanbul a kadar yürürken attıkları HAK , HUKUK , ADALET sloganı orada bitti.

Yani hak hukuk ve adaleti kendi kongrelerinde baştan berli yok ettiler yok saydılar.

          Dolayısıyla bu gün alanlarda mitinglerde demokrasiyi kuracam kurtara cam diyen CHP kendi içinde daha dışa dönmeden siyasete başlamadan DEMOKRASİYİ yok etti onunla da kalmayıp katletti.

Parti tüzüğünde Çarşaf Liste kuralı varken gerçekten neden blok listede ısrar edilir anlamak mümkün değil(!) Kongre salonu o kadar karışık yağcı yalakalıklarla dolu idi ki anlamak ve anlatmak mümkün değil.!!!

        Salona şöyle bir baktığınızda sanki orada CHP Malatya 37. Genel kurulu değil de Ağbabaya iltifat toplantısı görünümünü anında görürsünüz ki zaten bana göre o yapılan kongre değil yağlama yıkama temizleme temizlenme toplantısı gibi idi.

       Zaten kongre olması için bir heyecan olmalıydı gençlik ve kadınlar olmalıydı yarış olmalı herkes özgürce konuşabilmeliydi tartışabilmeli idi. Bunların hiç biri yoktu. Parti gurup başkanı dahil tüm konuşmacılar varsa ağbaba yoksa ağbaba..

        Küçük gurupçuk olarak gençler varlardı ama sesleri çıkmıyordu ta ki Ağbaba ve yıldız konuşmaya başlayınca ortaya çıktılar.  9 – 10 genç toplandı ve her ikisine de “ gururumuzsunuz “  dediler ve kongrede ki görevleri bitti. Ve gençlik orada kayboldu. Gururlanacak ne yapmışlardı hangi çabayı sarf etmişlerdi o belli değildi.

        Bilindiği üzere CHP de ve bir çok partilerde kongreler sözüm ona delegelerle yapılır. İlçe kongrelerini ilçe yönetiminin mahallelere sandık koyarak belirlediği kişiler partililer seçilim sonucu belli olur ve delege olur. Ancak Şu an itibarı ile hiç öyle olmuyor masa başında yazılıyor ve o yazılanlara diyorlar ki gel bizi seç. İlçe kongrelerinde de il delegeleri belirleniyor onlarda il seçiminde oy kullanıyor ve kurultaya kadar bu mekanizma dişlilerini kıra kıra çalışıyor

Malatya’nın doğal delegelerle birlikte 420 ye yakın delege var. Bunların ¼ den fazlası hiç gelmemiş. Düşünün kendilerinin seçme yazdıkları delegenin dörtte biri hiç salona gelmemiş ya da oyunu kullanmamış yani bu anti demokratik uygulamaya karşı tavır almış.

İşte bu seçimle ilgili Günümüz Siyasetine bir Şairin bakışı...

 

Siyaset dedikleri bu olsa gerek

 

Emeği geçenlere saygı duyalım

Delege secimi için sandık kuralım

Üye görüşlerini gündeme alalım

Siyaset dedikleri bu olsa gerek

 

Her şey planlanmış muntazam

Parti tüzüğü rafa kalkmış inan

Oyuncular tecrübeli İller Fügüran

Siyaset dedikleri bu olsa gerek

 

Sözde ön secim diye adı konulur

Üyelerden habersiz sandık kurulur

Oy Kullanmadan delege olunur

Siyaset dedikleri bu olsa gerek

 

Ön secim delege göstermelik yalan

Çarşaf listelerin hepsi olmuş talan

Hiç rakipsiz kurultay olur mu ulan

Siyaset dedikleri bu olsa gerek

 

Rakip adaylarımız uğraşsın dursun

Yazdığım delege imza verir mi sorsun

Delegelerin yüzde on imzasını bulsun

Siyaset dedikleri bu olsa gerek

 

Adaylar taktikle saf dışı oluyor

Birde rakipsiz kurultay kuruyor

Sözde güven tazeledik oluyor

Siyaset dedikleri bu olsa gerek

 

Üye ile her zaman irtibat kuralım

Emeği geçenlere saygı duyalım

Parti tüzüğüne harfiyen uyalım

Siyaset dedikleri bu olsa gerek

 

Halka inmeden iktidar olunmaz

Bu gidişatla bir menzile varılmaz

Ön secim yapılsa kimse darılmaz

Siyaset dedikleri bu olsa gerek

 

Ali hep doğruluk dürüstlükten yana

İnsan olan haksızlığa nasıl dayana

Gönlümüz parti tüzüğünden yana

Siyaset dedikleri bu olsa gerek..

( 2014 ) Şair Ali

 

Evet, şairinde dediği  şekli ile günümüz siyaseti bu olsa gerek

      Hal bu ki özellikle demokrasiden laiklikten insan haklarında Cumhuriyeti kurduğunu iddia eden ve korumaya and içtiğini söyleyen CHP kongreleri yağlama yıkama yerleri değil ülkenin halkın ezilenlerin ötekileştirilenlerin dertlerinin ortaya konularak çözümler üretme kongreleri olmalı idi

Yazar Levent Gültekinin dediği gibi;

     Ülke gerçeklikten kopuk bir iktidarın elinde içerde ve dışarıda büyük bir girdaba sürüklenmiş, gencecik çocuklarını bir hiç uğruna şehit verirken…

Dalga dalga yayılan yoksulluk nedeniyle insanlar açlıktan intihar edip, canlarına kıyarken…

Yüz binlerce insan ülkedeki hukuksuzluğun pençesinde kıvranırken…

Yozlaştırılmış bir din anlayışı ile toplum her gün biraz daha çürütülürken…

Her üç gençten biri işsiz, 40 milyon insan yoksulluk sınırı altında yaşamaya mahkûm edilmişken…

Ülkede demokrasinin D’si, Adaletin A’sı, laikliğin L’si bile kalmamışken…

İstihdamda liyakatin devre dışı bırakılması nedeniyle ülke her alanda ilmik ilmik dökülürken…

İktidarın sorumsuzluğu, denetimsizliği, işini düzgün yapmaması sonucunda her gün kimimiz çığ altında, kimimiz depremde, kimimiz tersanelerde can verirken…

Neredeyse her gün bir kadın, erkek şiddeti sonucu öldürülürken… 

Çiftçi, esnaf, işçi… Toplumun bütün kesimleri ekonomideki tıkanıklık nedeniyle kan ağlarken…

Eğitim ağır yara almış, milyonlarca çocuğun geleceği heba edilirken…

Tarım bütünü ile çökmüş, ülke buğday, et, patatesi gibi en temel ihtiyaçlarını bile ithal edecek duruma gelmişken, muhalefet kongrede hangi anti demokratik uygulama ile seçim alırım koltuğumu korurum derdine düşmüş yazık yazıklar olsu.

Ülkede hukuku, demokrasiyi, özgürlükleri askıya alan Türkiye’yi büyük bir yıkıma sürükleyen rejim değişikliği var, neden olduğu ağır sorunlar var.

Öncelikli mesele olarak bu durumu toplumun bütün kesimlerine anlatması ve toplumu da bu endişeye ortak etmesi gereken muhalefet ülkede her şey normalmiş, böyle dertlerimiz, sorunlarımız yokmuş, ülke bir felakete sürüklenmiyormuş gibi rahat davranıyor.

Ana muhalefet ve iktidar yürüyüşünde olduğunu söyleyen bir parti ne yazık ki esas meselemiz iktidar olmak değil kongreler gibi davranması Gerçekten anlaşılır gibi değil.

     Ülkede her alanda ağır bir tahribat varken kongrelerde sandalyesini koltuğunu sağlama almaya çalışmak önceliği ülkeyi yeterince dert etmemektir. Yaşanan yıkımı umursamamaktır.

Ülkedeki adaletsizliğin neden olduğu tahribatın acısını hissetmemektir. 

Yoksulluk nedeniyle canına kıyan insanları görmezden gelmektir.

İşsizliğin pençesinde kıvranan milyonlarca genci dert etmemektir.

Rejim değişikliğinin ülkeyi nasıl bir yıkıma sürüklediğini kavrayamamaktır.

Dahası iktidar alternatifi olup, toplumun umudu olamamaktır.

**********************

İşte size demokrat İzmir'den demokrasi dersi.

 

         İzmir çok uzun yıllardır CHP ve Atatürkçü düşüncenin kabul gördüğü bütün seçimlerde diğer partilere farklar atarak gerek yerel seçimlerde gerek genel seçimlerde ve diğer seçimlerde diğer partilere fark atan demokrasiyi özümsemiş kabul etmiş bir halklar topluluğu olan güzide bir şehrimiz.

İzmir de yaşayan halkımız daha ziyade çağdaş yaşamı sosyal demokrasi içerisinde yaşamak isteyen o nedenle hep gerici dinci ırkçı düşüncelere uygulamalara hep dimdik ayakta duran tavırları ile gericiliğe faşizme karşı hep durmuş durmaya da devam ediyor

     CHP İZMİR de de il kongresini yaptı ancak demokrasiyi özümsemiş kabul etmiş İzmir delegesi Malatya delegeleri gibi her gelen önergeye nedir ne değildir ne içermektedir siyasi görüşüne ters midir değil midir demeden bilip bilmeden şartlandırılmış gibi elini kaldırmadı.

 tam aksine gelen anti demokratik olan blok liste önerisini elinin tersi ile yani oyları ile ret etti ve İzmir il başkanlığı seçimi çarşaf liste ile gerçekleşti                           

Gelişmeler şöyle oluyor

      Üç adayla seçime gidilecek deniliyor ancak CHP İZMİR İl kongresi adaylardan Ezgi Deniz Urunga adaylıktan çekilince, yarış 540 imzayla tek aday olan Deniz Yücel ile gerçekleşti.

Diğer aday Cüneyt Oğuz ise gerekli imzayı toplayamadığı için başvuru yapamadı.

 Ve divana o meşhur blok liste önergesi gitti ve oylamaya sunulduğunda

    Yönetim ve diğer kurullar için blok liste delegelerin çoğunluğunca reddedilince seçimler tüzük gereği çarşaf liste ile yapıldı.

 

Sonuç olarak:

 

Delege sayısı:653

Kullanılmayan oy sayısı:42

Kullanılan oy sayısı:611

 

TEK ADAY OLARAK BAŞKAN SEÇİLEN DENİZ YÜCEL'İN ALDIĞI OY İSE: 253

 

       Düşünün ki tek aday ve 540 imzayla aday oluyor aldığı oy 253. Toplam delegenin yaklaşık üçte biri.

İşte bu.  Delege bu. Partisinin politikalarını geleceğini belirleyecek olan bilgili birikimli asker olmayan delege bu. Darısı Malatya’nın başına. Bu kafayla zor ya yinede dili yelim olur.  

 

İşte size demokrat İzmir'den demokrasi dersi.

 

Siz üyeyi yok, delegeyi asker sayarsanız öyle bir tokat yersiniz ki...

        Sanırım İzmir delegesinden delege tüccarlarına aymaz yöneticilere demokrasiyi değil kendini düşünen sahte sosyal demokratlara iyi bir ders.

 Tüm il örgütlerine de örnek bir bir davranış gösterildi. Tabii anlayan olursa

Biz yıllardır parti içi demokrasi dediğimiz için yok sayıldık, hor görüldük ihraç edildik.

Tüzüğe uygun seçim yapmak seni o koltuğa oturtur, ancak partilinin başkanı yapmaz.

Demek ki neymiş? Parti içi İktidar olmak, ülkede iktidar olmaya yetmiyor.

O halde, ne yapacakmışız?

Kendi partilini ötekileştirmeden, parti içi demokrasiye sahip çıkarak mücadele edeceksin.

        Hiç kimseyi küstürmeden dışlamadan özellikle üst kademelerde görev alanlar o makamlarını kendi istikballerini düşünerek o makamı kullanırsanız inanın ki bir gün Malatya da İzmir gibi ey… Hemşerim bir dakika dur yeter artık senin yaptığın der ve o salonda konuşamaz şov yapamaz hatta orada bile duramaz hale gelirsin getirirler.

         Salonda söylediğin gibi hiç kimseyi kırmadan dökmeden ayrıştırmadan kongrelerde taraf olmadan siyaset yap ve özüne dön derim diğeri seni ilgilendirir. Bunları derim çünkü çoğunuzda emeğim vardır.

Tüm üyenin seçme ve seçilme hakkına saygı duyacaksın ki önce sana saygı duyulsun.

 Sonra da bak o zaman nasıl iktidar yürüyüşü ne sağlam adımlarla giriyor ve de başarılı oluyorsun.

 

NOT; Bütün bunlara rağmen bana göre seçilen değil atanan bütün arkadaşları kutlarım hayırlı olsun diliyorum güzel çalışmalar halkla birlikte örgütlenmeler yaparlar icazetle değil özgür iradeleri ile hareket ederler

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.