ALTIN
 2.510,03
DOLAR
 32,5947
STERLİN
40,4574
EURO
 34,8297

 

 

Zafer kesinleşen bir başarının adıdır

Ve Zaferin iki tarafı vardır;

Kazanan ve kaybeden.

Bugünkü sözüm,

100’üncü yılına geldiğimiz Zafer’in

Anlamını ve değerini bilmeyenlere,

Bilip de anlamak istemeyenlere,

Kazanana düşman kaybedene dost görünen

Feslisine ve benzerlerine…

*

104 yıl önce,

Osmanlı Devleti 1’inci Dünya Savaşında yenilince,

Mondros Antlaşmasıyla (30.10.1918) teslim oldu,

İngilizlerin başını çektiği emperyalist devletlere.

İngilizler, Fransızlar ve İtalyanlar,

Demirlediler gemilerini İstanbul’da Boğazımıza (13.11.1918).

Ardından Yunanlıları da aldılar yanlarına,

Ve başladılar Anadolu’nun dört bir köşesine el koymaya.

Bir de Sevr dedikleri bir proje yaptılar,

Masanın başına oturup harita üzerinde ülkemizi paylaştılar.

*

İşte o ilk gün ilk sözünü söyledi,

Zafer’in başkomutanı ve önderi,

“Geldikleri gibi giderler.”

*

Önce bakalım 104 yıl önce Memleket ne halde diye,

Unutanlara, bilmeyenlere, bilmek istemeyenlere.

İşgal edilmiş bir ülke,

Elde ne ordu kalmış ne silah ne de cephane,

Borç batağındaki devletin maliyesi yabancıların kontrolünde,

Sevr projesine imza atmış bir yönetim,

İngiltere ile iş birliği yapan bir Padişah-Halife Sultan…

Millet ise;

Yoksulluk ve cehaletin karanlığında köylerde (40 bin) yaşayan,

Aralarında ulaşımı ve iletişimi olmayan,

Salgın hastalıklarla kırılan,

Savaşlardan yorgun ve umutsuz bir halde…

*

Mustafa Kemal ve arkadaşları,

Bu koşullarda bindiler Bandırma Vapuruna.

Özgürlük ve bağımsızlık mücadelesini,

Kuvayı Milliye ruhuyla Anadolu’da yaratmaya…

*

“Ya istiklal ya ölüm” parolasıyla,

Samsun’dan çıktılar yola.

Adım adım dolaştılar Anadolu’da,

Kongrelerde anlattılar Halka,

İşgalden kurtuluşun,

Ancak milletin azim ve kararıyla, olacağını.

*

Milletin temsilcilerinden kuruldu Meclis,

Meclis’te alınan kararlarla yönetildi Kurtuluş Savaşımız.

4 yıl boyunca kadınıyla, erkeğiyle omuz omuza,

Cephe cephe savaşıldı işgal ordularıyla,

Mücadele edildi hainlerin çıkarttığı isyanlarla,

Ve sonunda gelindi 26 Ağustos sabahına,

Artık zamanı gelmişti,

Özgürlük ve bağımsızlık yolunda atılacak son adıma.

*

26 Ağustos’ta başladı Büyük Taarruz,

Kocatepe’den Afyon Ovasına doğru.

5 gün süren savaşın sonunda,

Dumlupınar’da ulaşıldı Zafer’e, 30 Ağustos’ta.

Zaferin Başkomutanı 1 Eylül’de gösterdi hedefi,

“Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri…”

9 Eylül’de İzmir’de son verildi,

Ülkemizin işgaline,

Geldikleri gibi gittiler, kendi ülkelerine.

*

Bugün var isek,

Çağdaş bir ülkenin özgür bir yurttaşı olarak yaşıyor isek,

Bu büyük Bağımsızlık Savaşımıza,

Bu büyük Bağımsızlık Savaşımızda can veren,

Ülkemizin her bir köşesinden Şehitlerimize,

Kanlarını döken Gazilerimize,

Ve “Geldikleri gibi giderler” diyerek,

Bu büyük Bağımsızlık Savaşımızı yaratan ve önderlik yapan

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve arkadaşlarına borçluyuz.

30 Ağustos,

Emperyalizmin askeri alanda ilk defa yenildiği gündür.

30 Ağustos,

Bu büyük Bağımsızlık Savaşımızın Zafer Günüdür,

Zafer’in Bayramıdır.

*

Bu süreci ve yaşanılanları tarihte kalmış olaylar diye görmek,

Günü gelince 1 gün bayram diye kutlamak ya da tatil diye bakmak,

Bizleri var eden Bağımsızlık Savaşımızın anlamını ve değerini

Anlamamak ya da bilmemek demektir.

*

Anlamak istemeyen,

104 yıl öncesinin koşullarına dönmek isteyen,

Bugün kendilerini var edenleri inkar eden cahiller ve hainler,

Her dönem olmuştur ve olacaktır.

Tıpkı 3 yıl önce,

30 Ağustos Zafer Bayramı için,

“Halkın genelini ilgilendiren bir bayram olmadığını” söyleyen gibi…

Doğduğu İnegöl bu emperyalist işgalden kurtulmasaydı,

Bugün kim olacaktı?

Tıpkı,

30 Ağustos’ta kaybedenler için üzülen feslileri

Baş tacı edenler gibi…

 

Tıpkı,

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu önderi Mustafa Kemal Atatürk’ün adını,

Ağzına alamayanlar, hatta hakaret edenler gibi…

Tıpkı,

Her Ulusal Bayramda hastalanan,

Devleti yönetenler gibi…

30 Ağustos Zaferi kazanılmasaydı,

Bugün var olabilecekler miydi?

*

30 Ağustos Zaferini ve tüm Ulusal Bayramlarımızı,

Bir bayram günü olarak kutlamaktan öte,

Anlamamız, anlatmamız, değerini bilmemiz,

Ve her gün sahip çıkmamız gerekmektedir.

30 Ağustos Zaferini kazananları ve bizlere emanet edenleri,

Saygıyla anıyorum.

30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun.

*

30 Ağustos’ta (1935) doğan anneme,

Ve anneme Zafer adını veren dedeme saygıyla…

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.