SON 20 GÜNDE " ÖLEN " LER
10 Temmuzda 12 asker, mağarada arama yaparken zehirlendi öldü,
24 Temmuz günü 10 itfaiye eri ve gönüllü yangın söndürürken yanarak öldü,
Hatayda 2 asker, 25 Temmuz günü insanlık dışı muamele sonucu susuzluktan öldü,
29 Temmuz günü çatışma yok, bir asker kayadan düşerek öldü.
20 günde tam 25 kişi kötü yönetim sebebiyle güvenlik birimlerinde yaşamını yitirdi.
Yetmedi, bir kadını katleden polislikten atılmış katilin, görevli polislerce korunduğu, suçuna ortak oldukları anlaşıldı,
Giresunda 82 yaşındaki Yusuf Topal dövülme, işkence, eziyet, ters kelepçelendi polis şiddeti sonucu öldü.
Bunlar neyi gösteriyor: Basiretsizlik, çürüme, yetersizlik her yerde. İdare edenlerde utanma yok, istifa etmek yok; hesap sorma, hesap verme yok; denetim mekanizmaları işlemiyor; yüzsüzlük had safhada. Ülke yönetilemiyor.
Ülkelerde iç çatışma, her kademede çürümeyi artırır had safhaya çıkartır. Komuta kademeleri, ülkeyi kurtardığı inancıyla, kural tanımaz olur; kendilerini ülkeye borclu değil, ülkeden alacaklı görmeye başlar. Bu çürüme her kötülüğü yapmaya elverişli ortam yaratır.
Tam da bu anda, çatışmaya son verilen noktada, tün güvenlik birimleri durmalı ve hasar kontrolü yapmalı. Çatışmanın maddi ve manevi tahribatının sayımı yapılmalı ve geç olmadan tedbir alınmalıdır.
Barışın gelişmesi için, aynı anda, tedavi, düzeltme, çürümüş yapıların tasfiyesi gereklidir. Bu yapılmazsa anormallik halinin normal görülmesi devam eder ve herkes her şey zarar görür.