Çivisi Çıkmış Dünya
Amin Maalouf Lübnanlı bir gazeteci ve yazar,
Ortadoğu’yu ve dünyayı yaşayarak bilen bir ekonomist ve toplum bilimci,
16 yıl önce kitabına verdiği adla dünyayı çivisi çıkmış olarak tanımlamış.
Saptamalarında diyor ki;
“Berlin duvarının yıkılışından bu yana, dinle bağlantılı olanlar başta olmak üzere aidiyetlerin iyice şiddetlendiği; farklı insan topluluklarının birlikte yaşamasının her gün biraz daha güçleştiği ve demokrasinin sürekli kimlik pazarlıklarına bağlı olduğu bir dünyada yaşıyoruz.” (s. 21)
“Kimlikler, ideolojilerin pabucunu dama attığından beri toplumlar, siyasal olaylara genelde dinsel aidiyetleri uyarınca tepki verir oldular.” (s. 184)
“Amerika hoyratça bir savaştan bir diğerine geçiyor, savaş son çare olmaktan çıkmış, küresel yetkenin ‘yönetim yönetimi’ne dönüşmüş durumda.” (s. 37)
*
Amin Maalouf’un saptamaları bugünün tek adamlar dünyasının da gerçekleri.
Dünya nüfusunun %1,1’lik kısmı, dünya genelindeki toplam servetin %45,8’ine, dünya nüfusunun %55’lik çoğunluğu toplam gelirin yalnızca %1,3’üne sahip. (2022)
Dünya nüfusun %22,6’sı, 53 ülke ve bölgede 295 milyondan fazla insan akut açlık yaşıyor (2024),
Dünya genelinde 128 milyon zorla yerinden edilmiş insanın, yaklaşık 95 milyonu içgöçmenler, sığınmacılar ve mülteciler dahil Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Kolombiya, Sudan ve Suriye gibi gıda krizleriyle karşı karşıya olan ülkelerde yaşıyor,
Afrika, Ortadoğu, Asya ve Güney Amerika’da 10 ayrı bölgede 27 ülkede çoğunluğu etnik ve dini temelde savaşlar yaşanıyor.
Resmi bir sayı yok, ancak 2024 sonu tahminleri 150.000 sivil ölümü iddia ediliyor. 2025 ortasındaki toplam savaşçı ve sivil ölüm sayıları kesinlikle çok daha yüksek olduğu düşünülüyor,
473 milyondan fazla çocuk, dünyada yaklaşık her altı çocuktan biri, çatışmalardan etkilenen bölgelerde yaşıyor,
Sadece Filistin’de 20 bin 179’u çocuk olmak üzere, 67 bin 173 insanı öldürüldü.
*
Savaşları yaratanlar, savaştırdıklarına silah satanlar, savaşların yaşandığı topraklara el koyanlar, kaynaklarını sömürenler, insanlarını yerlerinden sürenler…
Savaşlardan kazananlar, varlık içinde yaşayanlar…
Dünyada savaşları bitirmekten ve barış getireceklerinden söz edebiliyorlar,
Gülüyorlar, şakalaşıyorlar, birbirlerini kutluyorlar.
Gerçek olan ise, emperyalist politikalar, kapitalizmin sömürü düzenidir. Barış koskoca bir yalan.
Fikri Sağlar’ın “dünya vahşi batı gibi, kovboy mantığıyla yönetiliyor, Türkiye’de başat rol oynuyor” saptaması bugünün özeti.
Tek kutuplu dünyada kapitalizm dünyanın çivisini çıkarttı.
*
Ülkemizde tek adam düzeninde kanunsuzlukları, adaletsizlikleri, yolsuzlukları, haksızlıkları, talanları yapanlar serbest bırakılıyor,
Bunları ortaya çıkaran, yazan, anlatan gazeteciler yargılanıyor, tutuklanıyor, tehdit ediliyor, saldırıya uğruyor ve öldürülüyorlar.
Sadece son bir hafta yaşanılanları anımsamak bile yeterli.
– Ekoloji aktivisti gazeteci Hakan Tosun motosikletli 18 ve 24 yaşlarındaki iki genç
tarafından öldüresiye dövülüyor,
Hakan Tosun hastanede yoğun bakıma alınmadan acil serviste bekletiliyor,
Kimliği araştırılmıyor, iki gün sahipsiz hastanede kalıyor,
Faillerin ailesi olay yerindeki işyerinin kamera kayıtlarını alıyor,
Yokluğu kamuoyunda sorgulanmaya başlayınca Hakan Tosun bulunuyor,
İki gün sonra da yaşamını kaybediyor…
– Gazeteci Bahadır Özgür’ün yazdığı kara para trafiği ile 40 milyona yakın insanın bahis ve kumar belasına bulaştığını, 81 ilin sokaklarından toplanan milyarlarca liranın, KKTC-Ermenistan-Romanya-Polonya-Yunanistan-İngiltere hattında kurulu ağda paylaşıldığını, bu yolla 2021-2023 yılları arasında yaklaşık 12 milyar lira aklanıyor…
– Borsa manipülasyonu, sermaye piyasasında rüşvet ve nüfuz ticareti, kişisel verilerin hukuka aykırı paylaşılması, tehdit ve şantaj suçlamaları soruşturmalarında hakkında gözaltı kararı verilen Türk Hava Kurumu (THK) Üniversitesi eski rektörü Ünsal Ban, üç ayrı dosyadan yurt dışı çıkış yasağı olmasına rağmen yurt dışına kaçıyor…
– Kamunun üst yöneticilerine ait sahte elektronik imzalar üretiliyor. Bu elektronik imzalar, sahte sürücü belgesi ve T.C. kimlik kartları kullanılarak elde ediliyor ve kamu sistemlerine yetkisiz erişim sağlanıyor. Bu sayede sahte diplomalar düzenleniyor ve sisteme ekleniyor. Sahte diploma sahipleri devlette yönetici oluyor…
– Bütün bu gerçekleri ortaya çıkaran, yazan, anlatan gazetecilerden Murat Ağırel ve Şule Aydın’a motosikletli suikast yapılacağı ihbarı geliyor…
Liste ne yazık ki çok uzun, yazmakla sayfalar yetmez. Yaşıyoruz, görüyoruz…
*
Bu olayların gösterdiği gerçek,
Ülkemiz her alanda büyük bir yozlaşmanın ve çöküşün içine sürükleniyor.
Cumhuriyetle derdi olanlar ülkemizin çivisini çıkarttılar.
Türkiye’nin çivisi Demokratik, Laik Cumhuriyettir, Sosyal Hukuk Devletidir,
Çivisini yerine oturtmakta,
Çağdaş ve demokratik Türkiye’de insanca yaşamak isteyen tüm yurttaşların görevidir.
Nasıl mı?
Bir araya gelerek, yüksek sesle isteyerek ve isteğimizi isteyenleri iktidara getirerek.
Amin Maalouf’la başlamıştık, yine onunla bitirelim.
“Şimdiki zamanları yalnızca başarısızlıklarla, bozgunlarla, yoksunluklarla ve aşağılanmalarla örülü olan halklar, kendilerine inanmayı sürdürebilmek için gereken kanıtları ister istemez geçmişte arıyorlar.” (S. 173)
