ALTIN
 4.297,56
DOLAR
 39,7257
STERLİN
53,5046
EURO
 45,8826
reklam

Yeni anayasa diyorsunuz da yenisini kim yapacak ? 

 

Bugün medyada ilginç bir haber vardı “Dünya yörüngesinde 80 cm’lik sapma olmuş. Bunun dünya yaşamına ne gibi etkileri olur, onu ancak uzmanları değelendireceklerdir.

Güneşteki bu eksen sapmasının Türkiye’ye yansıması da yüksek mahkeme kararlarının alt mahkemeler tarafından tanınmamasını mı  tetikledi acaba ?

Anayasa Mahkemesi (AYM), Türkiye’de Anayasal denetimi yürüten en yüksek yargı organıdır. Kanunları, Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ve TBMM iç tüzüğünü Anayasa şekil ve bireysel başvuruları karara bağlar. Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Görevleri Türkiye Anayasası’nın 148 ve 153. maddeleri arasında belirtilmiştir. 

Yargıtay Başkanı, AYM bir ihlal kararı verdiği zaman tüm yargı organlarının bu karara uyması gerektiğini kısa bir süre önce dile getirdi. Yargıtay Başkanı’nın bu ilkeleri belirmesinden 15 gün sonra,  AYM’nin Tayfun Kahraman için verdiği ihlal kararı 13. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından “ TANINMADI”. Devamında, AYM, Can Atalay içinde benzer bir karar vermişti. Yargıtay’ın ilgili dairesi AYM kararını tanımadığı gibi AYM üyeleri için suç duyurusunda bulunuyor.
Yetmedi, İstanbul’da alt derece bir mahkeme YSK kararlarını tanımadı. Gerçekte YSK kararları Anayasa’ya göre kesin olup, temyizi de mümkün değil. Bu ne demek, ben YSK kararlarını tanımıyorum. Gelecekte bir yargı organı, yapılan bir seçimde ben bu seçim sonuçlarını tanımıyorum derse ne olacak ???

Bu durum, ortaya çıkan mahkemelerin kendi meşruiyetlerinin gerçek kaynağı Anayasayı tanımamalarıdır. Peki bu mahkemelerin sorumluluğunu taşyan HSK bu duruma ne diyor?

SESSİZLİK !!! Oysa Cumhurbaşkanı’nın da, HSK’nın da meşruiyetlerinin kaynağı ANAYASA !!!

Bu yaşananlardan dolayı Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti olmaktan çıkar, topyekün adliyeye dönüşür. Yargı, belirli kişilerin ve kurumların başında yargı kılıcının sallandığı bir yapıya dönüşür. 
“ Hukuk devletinde herkes yasalar karşısında eşittir. Yasama, yürütme, yargı arasında denge ve denetim mekanizması işler. Temel hak ve özgürlükler gözetilir.
“Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına saygılı ,Laik, Demokratik, Sosyal bir Hukuk devletidir”. (Prof.Dr. Garip Tunç makalesinden alıntılar) 

Cumhurbaşkanı eski hukuk danışmanı Prof. Dr. İzzet Özgenç, 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Tayfun Kahraman kararını uygulanmamasına yönelik sert eleştirilerde bulundu. AYM kararlarına uymayan yerel mahkemelere ve sessiz kalan yüksek yargı başkanlarına “ Dut yemiş bülbüle döndüler, ibretlik bir tablo” dedi. “Yargı gücü kötüye kullanılarak AYM kararının bağlayıcılığı çiğneniyor. Bir kişinin hürriyetinden yoksun bırakılmaya devam edilmesi açıkça Anayasa ihlalidir” ifadelerini kullanarak, mahkeme başkanı ve üyelerinin suç işlediğini savunuyor.

Tüm bu yaşananların sorumluları suskun da ülkenin temeli AYM Başkanı, İnönü Üniversitesi’nin bir etkinliğinde bu konulara karşı çıkıp, gereği neyse yapmak yerine konuşurken sadece ağlıyor. 

Sayın Başkan, şu anda Türkiye Cumhuriyeti, Anayasa Mahkemesi’nin başında, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere tüm kamu ve toplum meşruyetini elinde bulunduran bir yetkili olarak,  yüksek mahkemenin saygınlığını korumak için ağlamak yerine yakışanı yapar  istifa edersiniz. 

SON SÖZ: Bu ülke bizim, Türkiye hepimizin…   

Prof.Dr GARİP TUNÇ

Fransa Bordeaux Üniversitesi  Öğretim Üyesi

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.