ALTIN
 2.435,65
DOLAR
 32,4643
STERLİN
40,9284
EURO
 34,9297

 

 

 

        Başta Babacan olmak üzere, partililerin şu ana kadarki söylemlerini beğeniyle izlediğimi ifade etmeliyim.

       Ayrıca kurucu kadrodan da yakından tanıdığım ve düşüncelerini önemsediğim bazı arkadaşlarım da var.

Bu vesileyle herkese buradan bir kez daha başarılar diliyorum...

       Ancak unutmayalım ki asıl mesele ise bundan sonra başlayacak. Çünkü her siyasi oluşum aynı zamanda yeni bir iktidar alanı demektir.

      Şimdi bu yeni kadronun, yeniden bir iktidar alanı inşa ederken kendi siyasi ihtiraslarını nasıl dengeleyip denetlediklerine bakacağız.

Benim için işin asıl önemli olan tarafı da burasıdır.

        Parti bir kurallar partisi mi olacak, yoksa şahıslar partisi mi? Partinin kendi içinde demokratik ahlak ve normlar mı işleyecek, yoksa alışıldık ayak oyunları mı?

        Zira kendi egemenlik alanı içinde demokratik normları işletemeyenlerin ülkeye demokrasi getirme iddiaları da asla inandırıcı olmayacaktır. Bunun en bariz örneği ise, 18 yıllık Ak Parti tecrübesidir. Aynı yanlışın tekrarına kimsenin mecali yoktur.

       İster içlerinde olalım, ister olmayalım; tolere edilmeyi haklı kılacak mazereti olmayan hiçbir yanlışı asla hoş görmemeliyiz. Şayet aynı yanlışlara devam edilecek olursa, hiç şüphesiz yine konuşacağız ve yine eleştireceğiz...

       Her halükarda duruşumuz belli: doğruları destekleme, yanlışlara ise karşı çıkma. Var mı bundan daha doğrusu?

**************

“Erbakan’a ihanet” olarak mı düşüneceğiz?

 

       DAVA veya GELECEK Partilerini “Erdoğan’a ihanet” üzerinden eleştirenler, Ak Partinin Refahtan kopuşunu nasıl değerlendiriyorlardır dersiniz? “Erbakan’a ihanet” olarak mı?

Tabii ki değil...

Çünkü bu zihin, henüz rüştünü ispat edememiş zavallı bir zihin!

      En bariz çelişkilerini bile göremeyecek kadar tutarsız ve özgün hiçbir doğruya sahip olamayacak kadar da kişi kültüne muhtaç..!

Doğrusu bunları olduğu gibi zamanın onarıcı hikmetine terk etmektir.

*******************

Cami cemaatinden biri diğerine:

 

- Hoca camiye gelmeyin, namazlarınızı evinizde kılın demiş, doğru mu?

Diğeri: Yahu, geçin bunları, hepsi yalan yalan, oyun bunlar...

Bu sefer de ben soruyorum: sence bunlar kimin oyunları olabilir?

- Amerika’nın.

- Amerika niye böyle bir şey yapsın ki?

- Dünyada tek o kalsın istiyor...

Baktım cami cemaati bile Allahı unutmuş.

Deprem oluyor Amerika diyorlar, virüs çıkıyor Amerika diyorlar...

Bari cami cemaati “Allah” dese..!

**********

Israrla söylemeye devam edeceğiz; barış savaştan iyidir

 

Barış istemek vatan hainliği, savaş istemek ise vatanseverlik hiç değildir..

       Ortadoğu’nun birçok sorunun olduğu doğrudur ancak bu sorunların hiçbirinin çözüm yöntemi ne savaş ne de şiddettir.

Ortadoğu’nun yegâne ihtiyacı diyalog ve müzakeredir.

Karşılıklı silah ve silah teknolojisini çoğaltmak sorunlarımızın çözümü değildir.

 Çözüm entelektüel derinliğimizi, adaletimizi ve teorik kapasitemizi arttırmaktır

*****************

Bazı CHP’lileri anlamak hakikaten çok zor.

 

Engin Özkoç’un basın açıklamasını dinlemiş tirsiniz. Cumhurbaşkanına ağız dolusu hakaretler ediyor...

Yahu zaten sizi içeri atmak için bahane arıyorlar, işlerini bu kadar kolaylaştırmasanız olmaz mı?

Hem şiddet, hiddet ve hakaret yalnızca sözün hikmetini yok eder; başka bir şeye yaramaz.

“O da yapıyor” demek bile doğru bir gerekçe olamaz.

Ne olursa olsun, kim yaparsa yapsın, hakaret yanlıştır; yalnızca ortamı gerer ve haklı bile olsanız haklılığınızı yok eder.

Çok yanlış çok..

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.