ALTIN
 2.435,65
DOLAR
 32,4643
STERLİN
40,9284
EURO
 34,9297

 

 

KONFÜÇYÜS' çüllük ve ortaçağ TAOCULUK' unda da vurgulana gelen erdemler vardır.

Bunlar;

"Zeka,

Güvenirlik,

İnsancıllık,

Cesaret ve kararlılıktır.

               Büyük Chan Budisti Fushan’a göre " zekâdan yoksun insancıllık ekip biçmediğin bir tarlaya sahip olmak gibidir.

               Cesaretten yoksun bir zekâ, var olan filizleri dikmemeye benzer. İnsancıllıktan yoksun bir cesaret, ekmesini bilmeden hasat almasını bilmek gibidir. Diğer iki erdem, güvenirlik ve kararlılık, toplumun önderlerine olan bağlılığı ve itaatidir."

Bunu herkesin kulağında küpe gibi asılı kalsın dileğiyle noktalayarak asıl konumuza girelim.

Emperyalizme,

Saltanata,

Sultanlığa,

Keyfi idareye,

Gaflet ve delalete,

ihanete karşı top yekun mücadele verilen  kurtuluş savaşının o  karanlık  günlerinde de  birtakım ;

Bencil kafalılar,

Dik kafalılar,

Hain kafalılar çıkmıştı.

Kurtuluş Savaşı engellendi mi?

Genç Cumhuriyet,

Demokratik Devlet,

Hukuk Devleti,

Laik Devlet oluşumu, durdura bilindi mi?

Hayır.

Türkiye:

                 Saltanat heveslilerine, tek adamlılığa, vurguna, soyguna, keyfi yönetime karşı, demokratik soylu bir mücadelenin hazırlığını yapıyor, adımlarını atıyor. İlerliyor.

Ne yazık ki, keyfi yönetimi güçlendirecek çatlak sesler duyuyoruz, sekter hareketler görüyoruz.

Hangi tarafa baksak, karşımızda cılız, cansız, boş bir hareketin varlığı

Mustafa Sarı gül Hareketi.

Doğu Perin çek şarlatanlığı.

Muharrem İnce hareketi.

"Havuz Medyası" şişiriyor da şişiriyor.

Doğu Perin çek "Çoban Sopası" gibi gezmedik yer, dokunmadık toprak, çalmadık kapı bırakmadı.

Doğu tanıdık biridir. Son görevini saraya karşı yapar mı?

Bilinmez.

Bu mevsimde Muharrem İnce, Mustafa Sarıgül, Doğu Perinçek yerinde olmak çok da kolay değil. Onlar gibi olmak, dostlarımıza nasip olmasın.

Türkiye'nin yeni bir siyasal Partiye ihtiyacı var mı?

Türkiye'nin yok.

Siyasal yelpazede de öyle bir boşluk yok.

Ama AKP nin ve Muharrem İnce’nin ihtiyacının olduğu kesin.

AKP, keyfi yönetimin sürmesi, etrafında kümelenenlerin daha da semizlemesi için iktidarını korumak istiyor.

Fakat nafile. İktidarı ayakta tutacak gücünün olmadığı açık.

O halde karşı taraftan "tüy" yolmak lazım.

Bu işi taşeronlara yaptırıyor.

Tam da sırsıdır.

Bencil bir kafa. ortaya çıkar.

MH

İster "Memleket Hareketi, İsterseniz Muharrem Hareketi" deyin

MH ikisine de uyar.

Şimdi zorda olan Muharrem İnce'dir.

            Hükümetin, Salgın aşısının geliş tarihini ertelediği gibi Mİ de hareketinin partileşme tarihini erteliyor. İkisi de zorda, ikisi de çaresiz.

Galiba İsim bulmakta zorlanıyorlar. MH olmaz. Sonuna P getirseler hiç olmaz.

Bu işler zor işlerdir. "Hırsla kalkan zararla oturur" demiş akil adamlarımız.

              Mİ ayrılacağı partide Milletvekili, Grup Başkanvekili, Genel Başkan Adayı, Cumhurbaşkanı adayı iken, CHP nin Genel Başkanı, Yönetim kadrosu, programı, statüsü buydu. Mi de pek mutlu ve memnundu.

Anlaşılan, Mİ nin CHP içinde kalıp mücadele edecek yüzü, bir yere oturacak gücü kalmamış.

Ama bir oyuncağa da ihtiyacı var. İşte mızıkçılığın sebebi.

              CHP ye en acımasız eleştiriler yaptığımı biliyorum. Yapmaya devam da ederim. Fakat "tüy" yoldurtmam.

Daha çok iş, daha iyi kadro, daha üretken siyaset, daha çok demokrasi ve nihayet iktidar bekleriz.

Eleştiri, özeleştiri soldaki siyasetin erdemidir. Bunu herkes bilmeli, kabul etmelidir.

Mi masum bir yemekte bile genel Başkanına " Sen ayrıl ben yerine geleyim" diyecek kadar bencildir.

Parti içinde mücadele varken, maceracılığa başvurmak belki de bencillikten kaynaklanıyor.

Sencer Güneş soy’un kulakları çınlasın.

En ateşli gençlik yıllarımız.

Celal Bayar Kayseri Cezaevinde çok yaşlı bir siyasetçi.

İsmet Paşa "Kuyudan adam çıkaracağız" diye konuyu ortaya attı. Herkes tartışıyor. Bizler de.

Paşa, bizi  ter temiz  azarladı ve  kenara koydu.

Işıklar içinde olsun Konya Milletvekili İhsan Kabadayı. Gençlerle pek içli dışlıydı. O da bir iki zıpladı. Paşa Onu da silkeledi.

Ama Kabadayı soyadı gibi kabadayı.

 Kenarda olmayı sindiremedi.

Sencer "İhsan Abi yapma olmaz partiye zarar verirsin" diye serzenişte bulundu.

            İhsan Abi. "Paşa, ne beni çağırıp tokatladı, ne de otur oturduğun yerde dedi. Deseydi, Paşa'ya  karşı mı gelecektim Sencer ?" demez mi?

İhsan Kabadayı'nın beklentisi varmış.

Kıssadan hisse, aklıma geldi de yazdım.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.