ALTIN
 2.510,03
DOLAR
 32,5947
STERLİN
40,4574
EURO
 34,8297

 

 

 

 

         Özellikle Kuran okumalarımdan anladığım kadarıyla faizin ne olduğunu sanırım şöyle anlatabilirim:

           Kuranda faizden söz eden ayetlere, o ayetlerin sıyak ve sibakına (gelim-gidim) ve nüzul ortamına baktığımızda şu gerçek rahatlıkla görülecektir: Bir işlemin faiz olup olmadığını belirleyen şey, tamamen alan ile verenin içinde bulunduğu ihtiyaç ve sahip olduğu imkânla ilgilidir.

           Parayı/malı talep eden kişi zaruri düzeyde muhtaç, kendisine talepte bulunulan ise o ihtiyacı karşılayabilecek imkâna sahip ise, o talebi karşılamakla yükümlüdür. Aksi halde, talebi karşılamayı reddetmesi veya karşılığında talep edeni zor durumda bırakacak bir karşı talepte (faiz) bulunması aynı şekilde vebaldir.

            Özetle Cenab-ı Hakkın bizden istediği şey, aramızdaki ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını gidermektir. Bize ilk önerisi ise, ihtiyaç sahibine zekât/sadaka vermemizdir. O da olmazsa, hiç olmazsa karşılıksız ve esnek vadeli borç vermektir.

            Tekrar özetlemek gerekirse, yani aramızda ihtiyaç sahipleri dolaştığı sürece hepimiz bir anlamda “faizciyiz” demektir.

İster bilinen anlamıyla faiz yiyelim, isterse sözde yemeyelim…

          Bir diğer ifadeyle veya günümüz ifadesiyle söylemek gerekirse, Kuran’ın bizden istediği şey “sosyal devleti/adaleti” gerçekleştirmektir.

Zaten başka türlü bu faiz tartışmasının içinden çıkmak mümkün de değildir.

           Bu konuda fıkıh kitaplarında anlatılmaya çalışılan şey ise, olsa olsa bu gerçeği formüle etmeye çalışmanın çoğu kez başarısız bir hikayesi olabilir…

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.