ALTIN
 2.435,65
DOLAR
 32,4643
STERLİN
40,9284
EURO
 34,9297

 

 

Her gün ve her yerde yurttaşlarımız yoksulluklarını dile getiren eylemler içindeler.

Çünkü her an daha da fakirleşiyorlar.

Elektrik, akaryakıt, doğalgaz ve gıda ürünlerinin fiyatları artıyor.

Üstüne, adeta haraç alır gibi yeni harç ve vergiler koyuluyor.

Tam bir kaos yaşanıyor…

***

İşi olanın geliri düştü. Zamlar altında inliyor!

İşi olmayan açlıkla karşı karşıya. Yarınları yok oldu. Umudunu yitiriyor…

Esnaf, köylü, memur, zanaatkâr fakirlik kıskacında.

Emekli hepten çaresiz, ilaca yapılan zam sonrası ölümüne bir adım kaldığını düşünüyor.

60 milyon yurttaş öfke içinde!

***

AKP çöktü!

Çökerken ekonomiyi de toprağa gömdü!

Sosyal güvenlik, can ve mal emniyeti ortadan kalktı.

Her sektörde fiyatlar günlük değişiyor.

Ne yatırımlarda ne de ticarette yaprak kıpırdıyor.

***

Yurttaşlar, “artık yeter” dedi.

Sokak ve alanları dolduruyorlar!

Korkmuyorlar! Sinmiyorlar!

AKP’yi yönetimden uzaklaştırmak ve hesap sormak için sandığın derhal önlerine konulmasını bekliyorlar!

Yaptıkları usulsüzlük, yolsuzluk, hırsızlık ve yurttaşı açlığa mahkûm eden pervasızlığının cezasını çekmesini istiyorlar!

5’li çete ve yandaşlarına peşkeş çekilen ülke kaynaklarının bağımsız yargı tarafından açıklanması için haykırıyorlar!

***

          Bir ülkede siyasi iktidarların bittiğinin en somut göstergesi spor sahalarından sonra sanat ve sanatçının devreye girmesidir.

             AKP iktidarının ve Recep Tayyip Erdoğan’ın bittiğini yeşil sahalarda ve spor salonlarında yuhalandıklarında görmüştük. Bunu tescil eden en son örnek, Tarkan’ın “Geççek” şarkısıdır.

            Sadece melodisi ya da görseli değil, sözleri de toplumu heyecanlandırmış, gelecek umudunu artırmıştır.

Muhalefetin yaptığı siyasetten daha çok, Tarkan’ın şarkısı kişilerin özgüvenini artıran güç olmuştur…

***

Nedeni belli.

Sanatın avangartlığı, yenilikçiliği yani yol göstericiliği, siyasetten daha çok etkin!

Toplum tarafından sanatçının, siyasetçiden daha samimi ve güvenilir bulunması!

***

Ve çünkü

            Nietzsche’ye göre sanat, mutlak hakikatin yokluğunda insanın anlamsızlık denizinde savrulup durmasını engelleyebilecek tek gemidir. Kişinin hem kendi varoluşunu ve hem içinde yaşadığı dünyayı dönüştürmenin en iyi yoludur.

          Cicero, “Bir ressam, gölgelerde ve çıkıntılarda kim bilir bizlerin göremediğimiz neleri görür!”

Aristoteles, “sanatın bizi sakıncalı tutkulardan arındıran bir işlevi” olduğunu söyler…

***

Sanat, insan olmanın özüne dair yaratıcı bir güçtür.

               Sanat aslında yaşamımızın her anında yaptıklarımız, duyduklarımız, hissettiklerimiz, hayal kurduklarımız yani yaşadıklarımız ama fark edemediklerimizi bize anlatan, gösteren ve de bilincimizi aydınlatan bir güçtür.

Çokça estetik yanına bakarız.

Güzel sözlerini özümseriz.

Hata ve yanlışlarımızı acı içinde gözlemleriz.

Yani İnsanın yaratıcı gücü, yaşadıklarının sonucu, hayallerinin dışavurumudur!

            O halde sanatı yaratma ve deneyim le me konusunda bilinçli bir farkındalık kazanmak yaşamlarımıza doyum getirebilir.

***

Tarkan “Geççek’te tam da bunları dile getirmiş!

Ne demiş;

"Hep köşeye sıkıştırmadı mı?

Daha önce de sanki

Sırtımızdan vurmadı mı?

Bu kaçıncı darbe ilk değil ki

Düştük evet ama kalkmadık mı?

Biz hep hayata meydan okumadık mı?

Sen ferah tut içini

Biz neleri atlatmadık ki

 

Geççek geççek elbet bu da geççek

Gör bak umudun gününü gün etçek

Oh oh zilleri takıp oynıycaz o zaman

O çiçekten günler çok yakın inan

 

Gitçek gitçek geldiği gibi gitçek

Her şeyin sonu var, bu çile de bitçek

Oh oh zilleri takıp oynıycaz o zaman

O çiçekten günler çok yakın inan

 

Dayan, çoğu gitti azı kaldı

Yapma! Güze, kışa boğma yazını

Yakındır sabrın zaferi

Düştük evet ama kalkmadık mı?

Biz hep hayata meydan okumadık mı?

Sen ferah tut içini

Biz neleri atlatmadık ki

 

Geççek geççek elbet bu da geççek

Gör bak umudun gününü gün etçek

Oh oh zilleri takıp oynıycaz o zaman

O çiçekten günler çok yakın inan

 

Gitçek gitçek geldiği gibi gitçek

Her şeyin sonu var bu çile de bitçek

Oh oh zilleri takıp oynıycaz o zaman

O çiçekten günler çok yakın inan

 

Çok uzattın vallahi bıktık

Bi durmadın vermedin ki aman

Hadi yeter artık fena bunaldık

Düş babam artık düş yakamızdan

 

Var bir hayır her şerde dedik

Oturduk bir dolu ders de çıkarttık

Ama yeter artık, anladık tamam

Düş babam artık düş yakamızdan

 

Beni sorarsan

Ben de iyi değilim pek

Kalmadı eski neşem hiç

Tadım tuzum yok pek

Dar dar dar geliyor

Ruhuma bedenim

Har har yanıyorum

Küle dönmek üzereyim

 

Bi suyun akışındayım

Bi gidiyorum tersine

Bi arkadaşım ümitle

Bi aram açık kaderle

Lakin sabrın sonu selamettir beklerim

Gün doğmadan neler doğar bilirim"

***

Bu sözler AKP için söylenebilecek son sözlerdir!

           Nitekim AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş; “2023 seçimleri aslanın ağzındadır. Bunun için çok çalışmak gerekir” demek zorunda kalmıştır!

Evet, “20 yıllık Cumhuriyete verilen ara bitiyor”…

“Çağdaş laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti yeniden yoluna saygın şekilde devam edecek!”

Kimse bu yürüyüşe engel olamayacak!

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.