ALTIN
 3.042,49
DOLAR
 35,5025
STERLİN
43,1833
EURO
 36,2485
reklam

SU, SUYUN ÖNEMİ  TÜRKİYE'DE   SU POLİTİKALARI VE SU SORUNU ÜZERİNE KISA ANIMSATMALAR.(×).

İzmir Çığli' de oturuyorum. Yaz galdi. Sıcaklıklar iyice  bastırdı. Evimizin çevresinde, parklardaki çimenlere ve ağaclara yeterince su veril(e)mediğini gordüm ve nedenini park  görevlilerine sordum.
Bu yıl Ege Bölgesi'nde yeterince yağış olmadığını; barajların yeterince dolmadığını, gelecekte halkı susuz bırakmamak için park ve bahçelerde sulama kısıtlaması başlatıldığını söylediler.

A- Suyun Yaşamsal Özellikleri.

Suyu iki hidrojen ve bir oksijenden ibaret basit bir molekül olarak algılamak, sadece suyu değil  her türlü biyolojik canlı yaşamı ve özellikle de insanın varlığını çok hafife almak demektir. Çünkü, tek hücreli basit canlıdan, en karmaşık yapıdaki insana kadar bütün canlılar, tüm besinlerini su aracılığı ile alırlar. Üreme, embiryonun oluşumu, evrimi, büyüme ve gelişmeler, vücuttaki organların çalışması, nesillerin devamlılığı... su sayesinde olur. Ayrıca, her canlı, kendi vücudunda biriken işe yaramaz posaları ve vücuda zararlı toksik  artıklar da yine ancak  su sayesinde  dışarı atabilir..
Kısacası, su sadece yaşama kaynağı değildir; aynı zamanda canlılığın,  her türlü yaşamın devamı ve sağlığın korunması için de kritik ve vazgeçilemez bir öneme sahiptir.

B-  Türkiye Tarımının Su ile Olan Bağlantısı.

Türkiye'deki tarımsal arazi yaklaşık olarak 23.5 milyon hektardır. Bu arazinin 8.5 milyon hektarı ekonomik sulamaya uygundur. Güncel olarak, 8,5 milyon hektarlık sulanabilir tarım arazisinin  6.2 milyon hektarı sulanmaktadır. Sulanması gereken  ve henüz sulanamayan  2.3 milyon hektar tarım arazisi vardır. Sulanmayan tarım alanı,  sulanması gereken tarım alanınin yuvarlak olarak % 20 si kadardır.

Eğer fiilen sulanan tarım  alanını  toplam tarımsal alana oranlarsak Türkiye' deki toplam tarım arazisinin ancak % 29 kısmı,  yani 1/3  ünden bile azı ancak sulanabilmektedir.

 Güneydoğu Anadolu  Kalkıınma Projesi (GAP )Türkiye'nin  en az yağış alan ve görece en yoksul bölgesini kalķndırmak için  uygulamaya aktarılan çok amaçlı ve 50 yıllık geçmişi olan bir projedir. Projeye yeterli kaynak aktarılamaması, alt yapı eksiklikleri, güvenlik sorunları, eşgüdüm noksanlıkları ve serbest piyasasa geçiş sonrası tarım kesiminin ihmal.edilmesi v.b. nedenlerle GAP taki çalışmalar hep ağır, aksak gitmiştir.  Günümüz itibarıyla  GAP.' taki tamamlanma oranı % 80 düzeyindedir.

C- Tükiye Su Zengini mi, Yoksa Su Fakiri Bir Ülke midir?

Uluslararası yetkili kuruluşların ölçütlerine göre, bir ülkenin su zengini sayılabilmesi için, kişi başına düşan su miktarının yıllık 1700 metreküpü aşması gerekir. Su Fakiri olan ülkelerde ise bu miktar 1000 metre küpün altındadır. Türkiye'de yılda kişi başına düşen yıllık su miktarı ise 1300 metreküp olup, su rezervleri bakımından konumu, su fakiri ülkelere daha yakındır. Ayrıca, ölçüsüz maden arama ve işletme  ruhsatları  ülkenin doğal bitki örtüsünün ve orman varlığının  eksilmesine neden olduğu için ülkenin yağış rejimi.bozulmakta ve yıllık yağmur miktarı azalmaktadır. Ayrıca gelecekteki  küresel iklim değişiklilleri, kuraklaşma ve çölleşmeler Türkiye Coğrafyası için yeni potansiyel tehlikeler yaratmaya adaydır.

D- Türkiye' de  Optimal ( en uygun ve etkin) Su Politikası Var mıdır?

Optimal su polilitikası,  bilmsel ve ölçülebilir verilerin ışığında, su arzı, su talebi ve su yönetimi için;  devletin, yetkili  ve  ilgili  kamu kurumlarının, suyla ilgili sivil toplum ve  kuruluşlarının;   suyu kullanan paydaşların, sayısal, ölçülebilir  verilere dayalı ve her aşamadaki  denetime açık, uygulanabilir,  sürdürülebilir, adil  bir su  politikası ve planlamasının varlığını gerektirir.  Ancak bu optimal su  politikası için, ülke, bölge, yöre ve işletme düzeyinde birbirine entegre olmuş politika, plan, program ve uygulamaların eşgüdüm içinde olmaları lazımdır. 

Bu nedenle:

1- Türkiye'de; bir bütün olarak mevcut tüm su kaynakları,  doğal yapı, ormanlar,  iklim, toprak varlığı, kentleşme, tarım, sanayileşme, hizmetler, konut, üretim, tüketim, sağlık... gereklerinin birlikte planlanması gerekir. Plansız politika olamaz 

2-  Eşgüdümlü bir  su politikası için,  merkezi yönetimin, DSİ'nin belediyelerin,  kent planlamacılarının, ziraat odaları ve zirai kuruluş sahiplerinin, su kullanan sanayicilerin,  ailelerin...su kullanan herkesin tümünü  su politikaları ve su yönetiminin bir parçası yapmak gerekir. Bu durum hem su kullanım bilincinin artmasına, hem su savurganlığının önlenmesine  ve hem de   demokratik katılımclığa neden olur. 

3- Su arzını artırma ( baraj, gölet, depolama, suları kirletmeme, ağaçlandırma..) ve su talebini azaltma ( suyu savurganca kullanmama, vahşi tarımsal sulamadan vazgeçme, kapalı devre arıtma sistemleri geliştirme...) konularına kafa yormak gerekir.

4-  Başta fabrikaların kirli atık suları ve tarımsal ilaçlarların neden olduğu  su, toprak ve ürün  kirlenmesini engellemek gerekir. Örneğin fabrikaların  kimyasal atıkları için arıtma tesisi yapmayı zorunlu yapmak. İlaçlı  zirai mücadele yerine , biyolojik mücadele  yöntemlerini desteklemek bir zorunluluktur.

5- Su savurganlığını önleyici önlemler almak;  tarımsal  sulamayı vahşi sulamadan kurtarmak, ev, işyeri su kullanım bedelleri için kademeli, cezalandırıcı fiyat tarifeleri yapmak. Tarımda vahşi sulama için yapılan su tarifelerini yükseltmek.Modern sulama sistemleri için ucuz  kredi ve ucuz fiyat tarifeleri uygulamak.

6-  Su tasarrufuna yönelik teknolojik gelişmelere duyarlı olmak. Küresel iklim değişmelerinin etkilerini hesaba katmak.

7- Mutlaka, optimal ve etkin bir  su yönetimi için  bilimsel gelişmelere göre ölçülebilir ve denetlenebilir   merkezi bir planlama yapmak. Çok başlılığı ortadan kaldırmak. Ayrıca su kullanımı için merkezi  ve  yol gösterici makro ana planın bir parçası olarak, ulusal, bölgesel ve yerel planlama ve programlar oluşturmak.

8- Türkiye'deki su savurganlığı  en fazla tarımsal sulamalarla ilgildir. Su kaynaklarımızın % 70 kadarı tarım kesiminde kullanılmaktadır. Vahşi sulama yaygındır.   Türkiye'nin tarımsal ürün çesidi su kaynaklarına aşırı bağımlılik göstermektadir. Damla sulama sistemine uygun ürün çeşitlerinin sayısı artırılabilir.

9- Türkiye''de, kentlerdek su şebekelelerinden sularının evlere ve iş yerlerine  dağıtımını sağlayan  su şebekeleri ve  kanalları sorunludur. Bu suların % 35- 40 kadarının hedefine ulaşmadan şebeke içinde kaybolduğu söylenmektedir.
Ayrıca çok miktarda  kaçak su kullanımı vardır.

10- Hızlı  nüfûs artışları, köylerden kentlere göç, ayrıca aşırı ve ani göçmen nüfus girişininin hızlanması,  kentleşmenin aşırı yagınlaşması, tatil alışkanlıkların  artması , turizmin gelişmesi kentlerin hem içme suyu ve hem de gri su ( banyo, lavabo, bahçe  sulama ...) talebini artırmaktadır.

11- Türkiye de,  sanayi tesislerindeki  kimyasal ya da  biyolojik arıtma tesisleri yetersizdir.  Olanlar da,  maliyet artışı ve ulusal rekabet gücünü  düşürdüğü v.b.  gerekcelerle amacına uygun çalıştırılmamaktadır.  Halbuki sanayi kuruluşlarındaki arıtma sistemlerinin " kapalı devre" olması, arıtılan suyun  aynı sanayi tesisinde yeniden kulanılması, böylece hem su talebinin azaltılması ve hem de su kirliliğinin önlenmesi gerekmektedir.

12-  Yeterli ve küresel standartlarda ki temiz içme suyuna
 ulaşabilmek herkesin hakkıdır. Ancak su ülkemizde hem  kıt bir maldır, hem de savurganca kullanılmaktadır. Okullar dahil,  her kademedeki su kullanıcılarının  su kullanımı konusunda eğitilmesi ve bilinçlendirilmesi gerekir.

13- Türkiye' deki su sorunu, yaşam boyu  ve kesintisiz olarak, beşikten mezara kadar herkesi çok yakından ilgilendirmektedir. Bu.nedenle siyaset üstü bir konumda  ele alınması bel ki de bir "Su İşleri Bakanlığı" kurulmasını gerektirir niteliktedir.  Çünkü kıtlık faktörü nedeniyle, ileride, özellikle de sınırı aşan sular konusunda su anlaşmazlıkları ve su savaşları olabilir.

 Son söz:
Susuz vatan, susuz besin,  susuz ürün ,susuz ekmek, susuz orman, suzuz aile yaşamı, susuz sağlık, susuz fabrika, susuz ticaret,  susuz eğitim, susuz tatil, susuz yemek olmaz. Su yoksa şeker ve tuz bile erimez.
Su yaşamın ta kendisidir.  Zaten ortalama olarak beden varlığımızın % 70 kadarı sudur.  Allah hiçkimseyi suyun ve ekmeğin yokluğu ile  terbiye etmesin.

SU GELECEKTİR, SU YOSA GELECEK  YOKTUR. SU , DEVLET VE ULUS  OLARAK VARLIĞIMİZİN GÜVENCESİDİR.  SUYU BİLNÇLİ KULLAN   GELECEĞİNE VE GELECEK NESİLLERE  SAHİP ÇIK.
----------'
(×).  Dursun Yıldız ; Dr.Hasan Hüseyin Doğan;  GAP 2025, Sulama Hedefleri ve sonuçları.  Araştırma Dizisi 2; SU POLİTİKALARI DERNEĞİ, Ankara.

Halil Çivi. 9 Haziran 2025.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.