Çirkin Siyaset
Ahmaktan sonra yeni bir tanım daha girdi siyasete, çirkin.
Ekrem İmamoğlu 2024 yılında bir gencin sözleri üzerine,
“Sen siyaset yapmaya devam et aslanım, çirkin siyasetine davet et, sen çirkinsin” demiş.
Savcılık 2 yıl sonra hakaret davası açmış, 2 yıl 4 ay da ceza istemiş,
Gözünün üstünde kaşın var misali.
Anlaşılan, İmamoğlu’nun yaşamı dakika dakika inceleme altında.
*
Hakaret olduğu iddia edilen “çirkin” kelimesinin anlamı “güzel olmayan” diye yazıyor sözlükte.
Bu durumda bakalım memleketin haline,
İktidarın yaptığı işlere, yaşattığı güzelliklere…
*
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı İmamoğlu çalışma arkadaşları ve İlçe Belediye Başkanlarıyla beraber,
23 Mart’tan bu yana Silivri cezaevinde tutuklu.
Ne diplomasının sahteliği kaldı ne de yolsuzluğu…
Suçu, Anayasal bir hak olan Cumhurbaşkanlığına aday olmak.
Güzellik bunun neresinde?
*
2 yıl önce yapılan ve Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından onaylanan CHP İstanbul İl Kongresi ve Olağan Kurultayı
Mahkeme kararları ile iptal edilmeye çalışılıyor.
Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir siyasi iktidar,
Bir siyasi partinin, CHP’nin yönetimini yargı eliyle değiştirmeye,
Muhalefetsiz siyasette demokrasi oyunu oynamaya çalışıyor.
Güzellik bunun neresinde?
*
Mahkeme kararı olmadan ev ve iş yeri gibi özel mülke giremeyen polis,
CHP’nin özel mülkü olan İstanbul İl Başkanlığına copla, gazla zorla girdi.
Gerekçe, mahkemenin atadığı kayyumu binaya sokmak.
CHP’de yöneticilik, milletvekilliği yapan kişi de bu şiddetin sayesinde,
İl başkanlığında bulduğu bir masaya oturdu.
Güzellik bunun neresinde?
*
Demokrasinin ilerisini yaşayan ülkemizde,
RTE-AKP sandıkta kazanamadığı belediyelere ya yargı eliyle el koyuyor ya da baskı ve tehditle transfer ediyor.
2024 seçimlerinden bu yana biri önceki dönem 4 büyükşehir, 14 ilçe belediye başkanı cezaevinde.
Suç örgütünün itirafçı lideri serbest, iftiraları ile suçlanan belediye başkanları tutuklu.
Ölümcül hastalığı olan Murat Çalık, Ayşe Barım ısrarla cezaevi koşullarında tutuluyor.
Güzellik bunun neresinde?
*
Demokrasiye ve hukuka aykırı bu uygulamalar karşısında,
İradesine ve seçtiği belediye başkanına sahip çıkan yurttaşlar, kadın erkek, genç yaşlı demeden gözaltına alınıyor, tutuklanıyor.
Güzellik bunun neresinde?
*
Kadınlarımız sokak ortasında şiddet görüyor, öldürülüyor,
Diyanet kadını eşit bir birey ve yurttaş olarak görmeyen fetvalar veriyor,
Çocuk işçiliğini teşvik edecek kararlar alınıyor.
Güzellik bunun neresinde?
*
Çalınan e-imzalarla verilen diplomalar, dağıtılan akademik unvanlar…
Bu sahtekarların ve yandaşların devlet kadrolarına atanması,
Bilgili, liyakatli üniversite mezunu gençlerin mülakatla elenmesi, öğretmenlerin işsiz sokaklarda gezmesi…
Güzellik bunun neresinde?
*
Uzayıp giden bu olayları,
Haksızlığı, hukuksuzluğu, adaletsizliği,
Yokluğu, yoksulluğu, yolsuzlukları yaşayan Millete,
“Türkiye hukuk devletidir, yargı bağımsızdır”,
“Enflasyon düşüyor, ekonomimiz büyüyor” diyerek,
Pembe tablolar çizmek, yalan söylemek,
Milleti kandırarak iktidarını sürdürmek…
Güzellik bunun neresinde?
*
Güzellikleri sadece kendi dünyası için yaratan,
Millete yaşatmayan, yüzünü güldürmeyen siyaset güzel değildir, çirkindir.
Hakareti kelimelerde değil, Millete yaşatılanlarda aramak gerekir.
*
Milleti sevindiren, gururlandıran, yüzünü güldüren,
Dünya ikinciliği kazanan voleybolcu genç kadınlarımıza,
Avrupa şampiyonasında bu akşam final oynayacak olan basketbolcularımıza,
Dünya satranç şampiyonunu yenen 17 yaşındaki Ediz Gürel’e teşekkürler…