Hukuk ve Adanalı gençler
Mutlak Butlan davası ertelendikten sonra beklenen oldu. CHP’yi karıştırmak adına” Pazar günü yapılacak 22. Olağanüstü Kurultayına da “taş konulmak” istendiği haberleri etrafı sardı. Nereden anladık, Ak ve Kara Troller klavye başına geçerek asılsız haber yayınına başladılar. İçeriden dışarıdan beslenen yandaşlarıyla yaklaşık 900’e yakın Kurultay delegesinin noter kanalıyla verdikleri imzayı yok sayarak, toplanacak olan Olağanüstü Kurultayı baltalamaya çalışıyorlar. Yaratılan bu tantana üzerine olağanüstü kurultayın yapılmaması için ilçe seçim kurullarına başvuru yapan delegeler olmuş ve daha da olacakmış. Yapılan beyhude bir arsızlık. Çünkü bu Kurultay durdurulamaz.
Nedenini, “Siyasi Partilere bakan Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ve önceki YARSAV Başkanı” Ömer Faruk Eminağaoğlu’n görüşleriyle aktaralım. Eminağaoğlu diyor ki; “CHP Tüzüğüne göre “Olağanüstü kurultay çağrısını yapabilmek için delege tamsayısının en az %50+1 imzası gerekiyor. Noter huzurunda yapılan çağrı gündeminde güvenoyu ve seçim talebinde olabilmeli” Ayrıca Tüzük, delege imzalarının 15 gün içinde toplanması ve 15 günden sonra 7 gün içinde ilgili ilçe seçim kuruluna verilmesi, aksi takdirde 15 günden sonra verilen imzalardan vazgeçmelerin sonuçsuz olduğunu belirtiliyor. (Md 48/3)”
Eminağaoğlu devamla; “Yeterli sayıda imzanın toplanması ve toplanan imzanın genel merkeze teslimi demek, delege imzaları ile bir "TOPLU KARAR" alınmış olması, bu kararın da daha ilk gün alınması anlamına geliyor. Bu yenilik doğurucu bir karar olduğu, böylece sonuç gerçekleştiği için partiyi ve herkesi bağlıyor. Bağlayıcı bu durum ilk gün ortaya çıkınca, 15 gün beklemek gerekmiyor. (AYM, 2004/2 E, Sayfa 3) Dolayısıyla BAŞLAYAN OLAĞANÜSTÜ KURULTAY SÜRECİ DURDURULAMAZ.
∗∗∗
Değerli hukukçu Eminağaoğlu’nun değerlendirmelerine katılıyorum. Durdurma talebinin başvuru yeri, İlçe ve il Seçim kurullarıdır. Daha önce bu kurulların CHP kongreleriyle ilgili verdikleri kararlar biliniyor. Diyelim ki bir mahkeme bulundu ve aksi bir karar alındı.
Kararlara itirazın son noktası ve kesin kararı verecek olan “Yüksek Seçim Kuruludur” (YSK). Unutmayalım ki YSK “İstanbul ilçe kongrelerinin durdurulmasına karar veren seçim kurulları kararını” tam kanunsuzluk nedeniyle kaldırdı. Bu durumda mahkemeler aksi karar verse dahi YSK, verilecek kararları önceki kararlar gibi tam kanunsuzluk nedeniyle kaldıracaktır.
Yani her şıkta; 22. Olağanüstü CHP Kurultayı gerçekleşecektir. Ayrıca şu da bilinmeli ki, Olağanüstü kurultay, Olağan kurultay sürecini engellemez. Çünkü CHP tüzüğünün 43/6 maddesi, olağan kongre takvimi devam ederken, olağanüstü KONGRE yapılabilmesi, MYK iznine bağlanmıştır. Ve bu hüküm KURULTAY için değil kongreler içindir.
Doğal olarak MYK ve PM olağan kurultay kararı vermiştir. Dün, CHP tarihi için çok önemli bir eylem gerçekleşti. İktidar, Türkiye’nin birinci partisi CHP’nin önünü kesmek için 19 Mart’ta başlattığı hukuksuzluk ve beraberinde kurduğu tuzaklarla 17 CHP’li Belediye Başkanını ve yüzlerce Belediye çalışanlarını tutuklattı. Tutuklananların arasında Adana BB Başkanı Zeydan Karalar ile Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar ve Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin’de var! İnançlı, heyecanlı, ilkeli ve CHP’nin gerçek misyonuna sahip CHP Adana Gençlik Kolları, partimiz ve tüm Adanalılar adına tarihe geçecek çok başarılı bir eylem gerçekleştirdiler. 40 gün boyunca yürüyerek Adana’dan Silivri Cezaevine geldiler…
∗∗∗
Özelikle Adana milletvekilleri ve tüm ilçe örgütleriyle birlikte CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in hapishane önünde büyük bir kalabalıkla karşıladığı gençler, anlamlı bir açıklama ile eylemlerini sonlandırdılar. Bugünü etkin bir şekilde anlatan ve yarınlara tarihi bir belge bırakan bu gençlerin açıklamasını özetle paylaşmak isterim…
• “Başta Adana Büyükşehir Belediye Başkanımız Zeydan Karalar, Seyhan Belediye Başkanımız Oya Tekin, Ceyhan Belediye Başkanımız Kadir Aydar ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu olmak üzere Hukuksuzca tutuklanan ve görevlerinden uzaklaştırılan belediye başkanlarımız için adalet ve özgürlük talebimizi dile getiriyoruz.
• Güneşin altında, yağmurun altında bazen aç, bazen yorgun Zorlu bir yolculuktu. Ama bir an bile yılmadık çünkü haklıydık ve yanımızda halkımız vardı.
Bu destek bize güç verdi, umudumuzu diri tuttu.
• Bizim başkanlarımız yargılanamaz değildir ama halkın iradesi yok sayılarak içi boş iddialarla hiçbir somut delil olmadan özgürlüklerinden mahrum bırakılmaları hukuk devleti normlarına ağır bir darbedir.
• Bu davaların siyaseten kurgulandığı Belediye başkanlarımızın halktan gördüğü büyük desteğin iktidarı korkuttuğu apaçık ortadadır.
• Yargılama Adana’da yapılsın.
• Biz yürüyüşümüzü tamamladık ama hak, hukuk, adalet ve özgürlük mücadelemizi bitirmedik, bitirmeyeceğiz. Başkanlarımız özgürleşene, adalet yerini bulana kadar susmayacağız. Her platformda her meydanda her koşulda sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Çünkü biz biliyoruz bir gün mutlaka adalet bu topraklara geri dönecek!
Bu gençler, İnanç ve kararlı olmanın tüm engelleri aşmanın tek gücü olduğunu ve kararlarının cesaretle uygulanmasıyla hedefe ulaşılacağını, Türkiye’ye gösterdiler…
Çare; Laik demokratik sosyal hukuk Devletini yeniden inşa edecek bu gençlerin örnek olduğu azimdir. Bunun için erken seçim şarttır.