KAYBOLAN VİCDAN
Devrimci Faşistler ve Yitirilen VicdanKoltuğa oturan devrimci faşistler ne kadar çoğalmış. Bu da zenginliğe delalet eder. Çünkü fakir kaldıkça insan, vicdanını ve ahlakını korumaya mecbur olur. Ama cebine güç, makam ve çıkar doldukça, o vicdan da, o ahlak da bir bir elden gider.
Fakirliğin gözü çıksın! Artık devrimci olmaya da gerek kalmadı. Çünkü ortada devrimi hak edecek bir ahlak kalmadı.
Bir dönem “halk için” diye haykıranlar, bugün “benim için” diye yarışıyor.
Bir zamanlar adalet uğruna yan yana yürüyenler, şimdi menfaat uğruna birbirini harcıyor.
Devrim, bir yoksulluk romantizmi değildir. Devrim; emeğe, insana, vicdana sahip çıkmaktır. Ama görüyorum ki bugün bazıları “devrimci” maskesiyle iktidar arıyor.
Kimisi makamda, kimisi mevkide, kimisi sosyal medyada devrimci!
Oysa devrimcilik ne nutukta, ne paylaşımlarda; devrimcilik, davranışta ve duruştadır. Bu toprakların taşında, toprağında bir halkın emeği, alın teri ve onuru vardır. Ama o onur, bazılarına ağır geliyor. Çünkü kolay kazanılanın değeri yoktur.
Zenginleşen bir toplum, ahlakını kaybediyorsa; fakirliğin gözü değil, zenginliğin vicdanı kördür.
Artık korkuları da yok; çünkü utanmaları bitmiş. Ne ayıptan korkuyorlar, ne haktan utanıyorlar.
Ve en acısı… kendilerini hâlâ “devrimci” sanıyorlar.
Diloy... diloy... Arguvan