KURTULUŞ KARDEŞLİĞIMİZDE
Amerikan Başkanı Trump seçilir seçilmez, Türkiye Büyük Elçiliğine kendisi gibi emlak zengini Thomas J. Barrack’ı atadı. Barrack Ailesi, Amerika’ya Beyrut’tan göç etmiş. Barrack, Ortadoğu’yu çok iyi bilen birisi, sadece Büyükelçi değil, aynı zamanda Suriye özel temsilcilik yetkileri ile donatıldı. Neden Suriye özel temsilcisi? Çünkü Ortadoğu’yu yeniden şekillendirmek için yazılan senaryonun baş aktörü.Emperyalistler, bu atamayla bir taşla çok kuş vurmayı hedefliyorlar. Emlakçı oldukları için bu bölgede yeni yapılanmalar bahanesiyle bir yandan para kazanırken, diğer yandan Ortadoğu ile ilgili yıllar önce yazdıkları senaryoyu birer birer uygulamaya koyacaklar. Tüm dertleri ilk etapta Suriye’de bir Kürt devleti yapılanması oluşturmak. Kendi finanse ettikleri PKK’nın silah bırakması kararı da tümüyle ABD’nin.
Değerli Okurlar; Kimin aklına gelirdi ki, 20 yılı aşkın süre PKK’yı lanetleyerek siyaset yapıp sonra da bir anda dönüp bebek katili liderini önder ilan edeceksin!! Üstelik uzak değil bir önceki seçimde CHP’yi terör sevici diye karalayarak seçim çalışması yapıp şimdi de 180 derece dönüp TBMM’de gel konuşma yap, diyeceksin!
Yüce Türk Ulusu ; Artık gözümüzü açıp, açıkça yapılanları değil, başımıza daha ne belalar açacaklar bunları görelim . Bakın Barrack, Anıtkabir’e gitti ve her zaman olduğu gibi cilalı sözlerle Atatürk’ü övdü. Sonra ne yaptı? İçindeki gerçekleri NTV mikrofonlarına kustu.
Tüm sıkıntı Lozan…
Lozan’ı ABD imzalamadı. Tüm sıkıntıları, ne yaparız da Lozan’ı tartışmaya açıp, hayallerinde ki Dicle ve Fırat’ı içine alan büyük Kürdistan!!!
Adamlar küstah, hiç burunlarından kıl aldırmıyorlar. Kimseden korkuları yok. Ortadoğuda’ki din kardeşlerimizin tümünü zaten teslim aldılar. Hepsi sus pus. Trump’ın sayın Erdoğan ‘ı yapay güzellemelerine bakmayın. Bir isteğine karşı durun, anında her şeyi unutur ve hadsizleşir. Geçmişte haddini bilmez Trump’ın Papaz için hem hakaret edip hem de ekonominizi yok ederim tehditleri hala kulaklarımızda. Irak, Libya, Tunus, Mısır ve son olarak da Suriye’yi ne hale getirdikleri gözümüzün önünde. Hala bu yapılanları anlamadıysak bize yazıklar olsun. Artık neler olduğunu ve gelecekte neler olacağını görüp önlemlerini şimdiden alalım. Neden çekiniyoruz?
Gerek Trump gerekse Netanyahu, gerçek birer kan emici. Bunların menfaatleri için yapamayacakları hiçbir şey yok. Gazze’deki insan kıyımına biraz vicdanı olan hiç kimsenin yüreği dayanamaz. O bebeklerin birazcık yemek için nasıl kıvrandıkları ekranlarda.
Sayın Erdoğan; Türk halkı çektiği yokluk ve yoksulluğu unuttu, tek düşüncesi “Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği.”Sokak artık yönetiminizin ülkede oluşturduğu ayrıştırıcı tutumdan bıktı. Size olan güvenin çok aşağılara indiğini yaptırdığınız anketlerde sanırım görüyorsunuz. Bunu son zamanlarda yarattığınız gerginliklerden anlıyoruz. Artık sokak bile diyor ki bizi böyle ayrıştırırsanız, bu geleceğimizi karartır.
Sayın Erdoğan, her şey koltuk değil. Bu ülke hepimizin. Bakın: Sokaktaki vatandaş diyor ki, Sayın Erdoğan’ı ortağı Bahçeli kışkırtıyor. Yetmedi , Erdoğan’ı da bizlerden kopardı.
Yarın bile geç olabilir. Bir an önce “TÜM MUHALEFETİ” toplayıp, ülkeye yapılacak her türlü kumpasa karşı neler yapılması gerektiğinin önlemlerini alalım. Birlik ve beraber olduğumuzu tüm dünyaya ilan edelim.
SON SÖZ: Hedefin açık olsun. Zihnini temiz tut, adil davran, olanı olduğu gibi gör, sözü yerinde kullan ve her şeyden önce kendine sadık kal.
MARCUS AURELİUS