Bilimi öncelemezsen kaderine katlanırsın
İsrail, İran’ı havadan vurmaya başladı. Sakın bu nereden çıktı demeyin. Hiç şaşırmanıza gerek yok. Senaryo gereği bu dizi film yıllardır vizyonda. Ara vermeden oynanıyor. Bu dizinin yapımcıları ve aktörleri de ABD, İngiltere başta olmak üzere tüm AB ülkeleri ve İsrail. Bu dizi film ilk olarak Irak’ta, sırasıyla Libya, Mısır, Suriye ve son olarak da İran’da vizyona giriyor. Koca dünyaya bakar mısınız, İslam toplumlarının yoğun olduğu ülkeler dışında, hiçbir yerde kan ve göz yaşı yok!!! İşte mezhep ve etnik köken derdine düşerseniz anaların ağıtları dinmez.
Dünya yapay zeka ile uğraşırken, Ortadoğu, o Şii bu Alevi öbürü Sunni derdine düşmüş. Koca Ortadoğu İslam ülkeleri dini öncelemiş, uygar dünyanın nasıl bu düzeylere hangi becerilerle geldiğini göz ardı etmiş.
Trump, 10 gün önce İran’la nükleer konusunda anlaştık anlaşıyoruz diye bir rehavet konuşması yaptı. Herkes bu iş tatlıya bağlanıyor derken, İsrail bir anda roket yağmuru ile İran’ı adeta felç etti.
Genelkurmay Başkanı başta olmak üzere en üst düzeydeki 20 komutan öldürüldü ve öldürülmeye devam ediliyor.
İran’ın bütün ekonomik hedefleri vuruldu. Bu gücü nereden nasıl elde ettiler? Binlerce kilometre uzaktan nokta atışı yapabilen bombalar. İste, Uygarlık ve bilimin ışığı…..
Mollalar süslü cümlelerle İsrail’i nasıl yeneceklerini yalancı pehlivan edasıyla sallarken, olan dost ve kardeş İran halkına oluyor.
İşte İrticanın kıskacı sonucu 1000 yıllık İran’ın içine düştüğü aciz durum. İsrail’i vurmak için İran’ın konuşlandırıldığı gizli füze üslerini İsrail istihbarati aylar öncesinden tespit etmiş, yakınına silahlı dronları gizlice taşımış, saklamış ve harekat başladığında, dronları kaldırarak bütün füze üslerini yerle bir etmiş. İki yüzden fazla İsrail savaş uçağı, İran hava sahasında yüzlerce kilometre yol kat edip, bütün hedefleri vuruyor ve tek kayıp vermeden üstlerine dönüyorlar. Bu ne demek, İran hava savunma sistemi tümüyle yok edilmiş. İran’ın internet ağının tümü siber saldırıyla sessizliğe bürünmüş.
İşte, yobaz mollaların yönettiği koca ülkenin hali.
Kadının saçı, kılı, tüyü, giysisi, nasıl eğitil(meye)eceği, araç kullanıp kullanamayacağı, saat kaça kadar sokağa çıkacağı konularını çözmeye çalışmaktan, uygar dünya ile ilişkileri kesildiği ve gelecekte nelerle karşılanacağı ön görülmüyor.
Değerli Okurlar; İşte bilimin ışığı ve istibarat. İran istihbaratı içeride dini yaşam kontrolü yaparken, İsrail aylarca bu hazırlığı yapmış. Koca apartmanda tek bir daireyi roketle yok ediyor. Hiçbir roketleri sapmıyor. Ordunun üst kademeleri tek tek gece uykuda öldürülüyor. Geçmişte İran Cumhurbaşkanı, Hizbullah, Hamas ve Hussi liderleri de nokta ateşi ile yok edildiler. Durum apaçık ortada. Demek ki İran istihbaratı başka işlerle uğraşırken, Mossad ajanları ve içeride satın alınan yerleşik insanlarla yerler an be an tek tek tespit edilmiş. Mossad ajanlarının satın aldığı yerleşiklerin büyük oranda Afganistan ve Pakistan’dan İran’a gelen yerleşik sığınmacılar olsa gerek. Tüm Ortadoğu bu satın alınmış ajanlarla kaynıyor.
Temel’in dediği gibi “Haçan bu bana ders olsun”. İşte İran olayı bize ders olsun. Bize sığınan milyonların içinde de neler olduğu belli değil. Bu bakımdan çok dikkatli olmamız gereken bir dönemden geçiyoruz.
Türkiye herşeyden önce “ Bilimi” öncelemeli. Tevhidi tedrisatı derhal ama derhal yeniden gündeme almalıyız. Ortadoğu’nun din, mezhep, etnik köken derken hali ortada.
Bizi sonsuza kadar taşıyabilecek demokrasi, adalet, özgürlük, eşitlik ilkeleridir. Tek kelimeyle “ Atatürk ilkeleri “‘dir.
Sonuç ortada...
İran’ın yaşadığı hezimet,
Ortadoğuda ki son yaşananlar, köprüden önce ki son çıkış olduğunu ayan beyan göstermektedir.
SON SÖZ: Tanrı’nın peygamber bile göndermediği Norveç, İsveç, Kanada gibi yerlerde her milletten insan huzur içinde yaşıyor. Ama binlerce peygamberin geldiği Ortadoğu’da insanlık bir gün huzur yüzü görmedi... YILDIRIM CAN
