Başaramadınız, elinizi çekiniz
Sayın Kılıçdaroğlu, Mustafa Kemal’in kurduğu yani Cumhuriyet’in kurucu partisi olan CHP’de 13 yıl genel Başkanlık yaptınız. Rahmetli Deniz Baykal’ın kaset davası nedeniyle istifa etmesi sonucunda tek aday olarak kurultayda Genel Başkan seçildiniz. Tüm yaşamınızda örnek gösterilebilecek şekilde namuslu bir insansınız. Konu sizin kişiliğiniz değil, parti başkanlığında başarılı olamayışınız. Ama gelin görün ki 13 yıllık Genel Başkanlığınızda hiçbir seçim kazanamadınız. 2013 seçiminde %30’un altında oy alırsam bırakır giderim dediniz. O seçimde parti %26 oy aldı ama siz yine bırakmadınız.
Sizin, 13 yıllık Genel Başkanlık döneminiz, kronolojik olarak , Sayın Yılmaz Özdil’in Sözcü TV’de İpek Hanım ile yaptığı söyleşide tek tek anlatıldı. CHP Genel Başkanlığınızda partiyi sağa yönlendirdiğiniz için çoğu partililerce eleştirildiniz. İktidar olabileceğinizi düşünerek, partinin öz evlatları Kemalist, ulusalcı ve gelecekte karşınıza aday olabilecek insanları bir bir tasfiye ettiniz. Atatürk’e kefere diyen, PKK avukatı, Abdüllatif Şener gibi kişileri Milletvekili yaptınız. 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimi için yapılan anketlerde Sayın Mansur Yavaş %62, Sayın İmamoğlu %56 oy oranları gösterirken onlara imkan tanımadınız. Altılı masayı oluşturan partilere, parti kesesinden kontenjan verdiniz. Seçimi adeta Sayın Erdoğan’a ikram ettiniz.
Son kurultayda yeniden aday oldunuz ve Sayın Özgür Özel’e kaybettiniz. O gün bir konuşma yaparak veda etseniz, CHP tarihinin güzelliklerinde yerinizi alırdınız. Yapmadığınız gibi aradan kısa bir zaman geçti, bir büro kiraladığınız haberi yayıldı. Emekliliğini evde değil de ofiste dostları ile geçirecek derken, ofisin bir tür yeniden partiye geri gelme planlarının yapıldığı yer olduğu haberleri ortalıkta dolaşmaya başladı. Bir rivayete göre geçmişteki tüm Kılıçdaroğlu kadrosu, Özgür Özel’in yerel seçimlerde alacağı sonuçları beklemeye başlamışlar. Eğer başarılı olunamazsa hemen kurultay denecekmiş. O da olmayınca devşirme bir CHP’li ,son Kurultayın hileli olduğunu ileri sürerek yargıya başvuru yaptı. 30 Haziran’da kurultay davası görülecek. Bu arada kurultayda Kemalci olan üç kişilik bir grup bile Kemal Bey’in verdiği bu karara katılmadıklarını ifade ettiler. Bu ekip hem Kemal Bey, hem de İmamoğlu ile görüştüler. Ama Kılıçdaroğlu kararlıydı.
Sayın Kılıçdaroğlu ”Umarım butlan çıkmaz, olursa da partimi kayyuma terk edemem. Ben kabul etmezsem kayyum gelecek. Kayyuma mı bırakayım? Karardan sonra Özgür’le oturur konuşuruz” diyor. Bu söylemden anlaşılan Sayın Kılıçdaroğlu yeniden gelecek ve orada ne kadar oturacağı da belli olmaz . Kayyum gelişine evet dese, kayyum yasal olarak 45 gün içinde kurultayı toplar ve seçim yapar. Dilerim Sayın Kılıçdaroğlu bir kez olsun CHP lehine sağlıklı bir karar verir.
Şimdi tüm yandaş basın bu haberlerle yatıp bu haberlerle kalkıyorlar. AKP de bu kargaşadan çok memnun. Eğer Sayın Kılıçdaroğlu yeniden gelip oturursa, AKP anında bu kargaşadan yararlanmak için erken seçim kararı alabilir.
Sayın Erdoğan; 1939 yılında 3573 sayılı bir “Zeytin Kanunu” çıkarılmış. Kanun, zeytinliklerin 3 kilometre yakınına hiçbir sanayi tesisi yapılamaz diyor. Bu kanun iktidarınızda 11 kez gündeme getiriliyor. Yargıtay, anayasa mahkemesi ve ya parlamentoda kabul edilmiyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir kanun olduğunu sanmıyorum. Bu önerinizi lütfen çektirin. Yok ağaçları taşıyoruz gibi ucuz laflara kulak vermeyin. Gerekirse o doymayan müteahhitler buradan ne gelir diye bekliyorlarsa, biz o miktarı halk olarak vergilerle ödeyelim.
Bakın zeytin konusunda Büyük Şairimiz NAZIM HİKMET 1947 yılında yazdığı” Yaşamaya dair” şiirinde diyor ki:
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile mesela zeytin dikeceksin, hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için yaşamak, yani ağır bastığından.
SON SÖZ: Doğruları söylemeye cesaretin yoksa, kötülerin dünyaya hakim olmasına şaşırmayacaksın.
CHE GUAVERA