BİRLİK OLMAK...!
CHP’de 30 Haziran Beklentisi: Karar Mahkemeden, Sorumluluk Bizden
Cumhuriyet Halk Partisi olarak zor bir süreçten geçiyoruz. Günlerdir partililerimizin de kamuoyunun da merakla beklediği bir karar 30 Haziran’da açıklanacak. Ancak bu karar, sıkça zannedildiği gibi bir kurultay, parti içi seçim ya da yönetim yarışı kararı değil. Bu, bir dava... Ve kararı da bir mahkeme verecek.
Bu davada ne Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ne de Sayın Özgür Özel taraf konumundadır. Ancak kimse göz ardı etmesin ki, çıkacak karar ister istemez bazı isimleri ya da grupları olumlu ya da olumsuz şekilde etkileyecektir. Asıl mesele de burada başlıyor. Çünkü bu dava, aslında hiçbirimizin içine tam olarak sinmeyen, CHP’nin kültüründe ve vicdanında yeri olmayan bir sürecin sonucudur. Her ne kadar yargıdan çıkacak sonuca hepimiz uymak zorunda olsak da, karar ne olursa olsun, gönüllerimizde kabul görmeyeceği açıktır.
Kayyım da denilse, butlan da dense, dava düşse de... Asıl sınav, kararın ardından başlayacaktır. O sınav da CHP’lilerin kendi içinde vereceği bir dayanışma, bir sağduyu sınavıdır.
Bu davanın sonucu ne olursa olsun, partimizi toparlayacak olan yine bizleriz. CHP'nin bugünlere kolay gelmediğini bilen, köklerini Kuvayı Milliye’den alan, demokratik mücadelenin her aşamasında yer almış bir partinin evlatları olarak, bu süreci ancak birbirimize daha fazla sahip çıkarak aşabiliriz.
Ne yazık ki son dönemde yaşanan tartışmalar, birbirimize yönelik ağır ithamlar, medyada yapılan acımasız eleştiriler sadece kişileri değil, tüm partililerimizi derinden üzmektedir. Bu nedenle sorumluluk makamında olan herkesin sözlerini daha özenli seçmesi, kamuoyuna karşı daha yapıcı bir dil kullanması artık zaruri hale gelmiştir.
Kırgınlıklarımız olabilir. Farklı görüşlerimiz, yöntemlerimiz, hayallerimiz olabilir. Ama unutmamamız gereken bir şey var: Bu parti hepimizin. Ve bu partinin geleceğini yine bizler birlikte şekillendireceğiz.
Yarına güvenle bakmak istiyorsak, bugünü sağduyu ile geçirmeliyiz.
