ALTIN
 4.297,56
DOLAR
 39,7257
STERLİN
53,5046
EURO
 45,8826
reklam

SİLAHLARIN YAKILDIĞI GÜN ABD NEDEN COLANİYE YELKEN AÇTI.                           

PKK 40 yılı aşkın silahlı mücadelenin ardından Kürt Siyasal hareketi açısından tarihi bir olay olarak sayılabilecek bir adım attı.

Silahları tamamen bırakmanın  bir başlangıcı sayılabilecek sembolik Seramoni’nin ardından ulusal ve uluslararası ölçekte farklı tepkilerin gösterildiğine tanıklık ediyoruz. Her şeyden önce demokratik yöntemlerle çözümü mümkün olan sorunların şiddete başvurmaksızın çözüm yoluna koyulması en insani durumdur.

Demokrasiyi, barışı, yaşam hakkını, adaleti içselleştiren her bireyin savunması ve sahiplenmesi gereken mutlak şiddetsizlik ve barış mücadelesi olmalıdır. Ancak görünen odur ki 40 yılı aşkın bunca ağır bedel ve yaşanan Büyük acılara rağmen savaşçı ruhtan hiç taviz vermeyen tuzu kuru bir yığın “uzman, emekli asker , stratejist, gazeteci, siyasetçi” rahat koltuklarında atılan bu adımı aşağılamaya, küçümsemeye  devam ettiklerini görüyoruz.

 istiyorlar ki  bir elli yıl daha bu kanlı pazar devam etsin. Çünkü savaşla kaybedecekleri hiçbir şeyleri olmadığı gibi, Barış‘la , Siyam ikizleri gibi yapıştıkları tatlı koltuklarını kaybetme endişesi kendilerini insanlıktan çıkardığını görebiliyoruz. Gösterilen tüm tepkilerin olumsuz olduğunu söylemek elbette mümkün değil, son derece olumlu ve barışçıl tepki gösteren kişi ve kurumların iyi niyeti karşısında, aynı gün içerisinde Suriyede SDG ile ilgili ABD’nin tutum değiştirmiş olması, yelkenlerini dünün  teröristi bugünün Şam Hükümeti’nin geçici başkanı Colaniye çevirmiş olması hayra alamet olmadığını gösteriyor. Düne kadar Kürtlerin destekçisi gibi görünen ABD’nin aniden Suriye’de Kürtlerin en ufak insani, demokratik talebini yok Sayan diplomatik atağı, Kürdün Türk ile Türk’ün Kürt ile barış içinde yaşamasından hoşnut olmadığını  gösteriyor,  Suriye’de Kürdün, dünyadaki tüm diğer halklar gibi insani bir statü sahibi olmasına rıza göstermeyen bir anlayışın barışçıl bir çözümden bahs etmesi,  haz etmesi mümkün değil.

Türkiye’nin şu ana kadar Suriye ve Kürtler ile ilgili dayattığı tezlere denk düşen ABD’nin bu yeni tutumu 
Kürtlerin hayrına olmadığı gibi türklerin de hayrına değildir. ABD temsilcisinin konuyla ilgili açıklama ve yaklaşımları Kürtlerin Türklerle barışına doğrudan provakatif bir müdahalesidir itibar edilmemelidir.

Kendi Kürdü ile barışı  konuşan Türkiye,  Suriye Kürtlerinin irade ve statü sahibi olmasına  rıza göstermeme çelişkisine düşmesi halinde, kendi iç barışını sağlama inandırıcılığını büsbütün kaybeder.

 ABD’nin bu yeni hamlesinin gerisindeki temel neden yeni Suriye rejimi ve lideri Şara’nın , 50.000’den fazla Filistinli sivili öldüren İsrail’in her türlü güvenlik talebinini karşılamış olmasıdır.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.