HIRSIZLIĞIN BÖYLESİ GÖREN OLAMADI
Köyde yaşayanlar iyi bilir hayvanlar yolculuk yapılırken inişlerde ve yokuşlarda hayvana binmemek gerekir. Hem hayvan hem de binici için bu yararlıdır. Adam biri yokuşa yukarı atının yularını çekip yola devam etmektedir. İki kafadar bu atı nasıl çalarız diye plan yaparlar. Biri yaklaşıp atın yurları çıkartıp atıp durduracak. Diğeri yollara tutun adamın peşinde gidecek ki adam atın çaldığı fark etmesin. Adam dalgın dalgın giderken plan uygulanır. Biri atı yularını çıkarıp adamın peşinden at varmış gibi gider. Öteki atı yavaş yavaş uzaklaştırır. Yeterli mesafe aldığını anlayan yuları tutan adam birden yıllar elinde bırakıp kaçar. Adam arkasına bakar ki kaçan bir adam. At ise görünürde yok. Haklı olarak olarak şaşırıp kalır. Kim olsa şaşırmaz ki böylesi bir durumda.
O KÜVRE SEN MİSİN
Mişedi (Yamaç) köyünde adamın biri kirvesinin cenazesine yetişmez. Adam küvüresinin cenazesine yetişmeyince gidip onun mezarını ziyaret eder. Biraz üzüntülü kederli mezara varır. Mezarın üstünde rahmetin cebinde taşıdığı yuvarlak aynası ters olarak bırakıldığını habersizdir. Birden aynayı alıp bakınca kendi resminde görür üzüntü ve şaşkınlıktan küvüresi sanıp "O küvüre sen misin" deyip aynayı aldığı yere bırakır.