" ...BİRİ KÜRT DİGERİ DE ALEVİ OLSUN."
"Cumhurbaşkanının iki yardımcısı olsun; biri Kürt, diğeri de Alevi olsun" önermesi çok iyi niyetli ve çok barışçıl amaclarla söylenmiş olabilir. Fakat bu duygusal ve iyi niyetli düşünceler, yapılan bu önermenin; hukuki, siyasi, demokratik ve sosyolojik yanlışlıklarını ortadan kaldırmaz.
Bu önerme, Kürtleri ve Alevileri Türkiye Cumhuriyeti'nin asli, eşit ve kurucu unsuru, " Devlet ve Cumhuriyetin eşit yurttaşı ve paydaşı " olma statüsünü iptal eder. Onları "Azınlık" konumuna düşürür.
Yüce Önderimiz M.K.Atatürk; "Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir" diyerek ırkî ve dinî etnisitelere dayalı bir siyasi, hukuki ve sosyolojik ayrımcılığı kabul etmemiştir.
Varlığı kabul edilen mevcut sorunların temel çözümünü , devletin yapısını, ırk, dil, din, mezhep...gibi feodal kimliklere ve Ortaçağ eksenli değerler sistemine dönerek çözmek olası değildir.
Temel çözüm, evrensel insan hakları, çağadaş hukuk, çoğulcu ve ileri demokrasi ilkeleri içinde kalarak yola devam edebilmektir.
Devletin ulusal yapısına ve birliğine zarar vermeden; ırk, dil, din, mezhep ve benzeri mikro- yerel kimlikler tuzağına düşmeden çağdaş bir şekilde demokratikleşebilmektir. Etnik ve dinsel aidiyetlere göre değil, liyakat ve meslek üstünlüğüne dayalı politikalar geliştirebilmektir. Eşit yurttaşlık haklarının ve her türlü kamusal görev ve fırsat eşitliklerinin adil bir şekilde tüm yurttaşlarca erişilebilir konuma getirilebilir olmasıdır.
Kürtlerleri bilemem; ancak Alevi toplumunun en büyük isteği, herkesle, istisnasız, eşit haklara sahip bir T.Cumhuriyeti yurttaşı olabilmektir. İnancı ve Alevi kimiliği ile birlikte, laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin asli kurucu unsuru ve eşit yurttaşı olma onurunu taşıyabilmektir.
Son olararak şunu da önemle belirtmek gerekir.
Tarihten günümüze, şimdiye kadar hiç bir devlet, ırk dil, din, mezhep...ve benzeri feodal ve teoratik kimlikleri ile gelişip yükselememiştir. Tersine, adalet, liyakat, ahlak , akıl, bilim ve teknojik ilerlemelere dayanarak ilerleyebilmiştir.
Yüce ve dahi önderimiz M.K.Atatürk bize dogmaları, etnik ve dinsel, feodal kimlikleri değil, aklı ve bilimi pusula etmemizi istemiştir.
Bu pusuladan asla sapılmamalıdır.
Halil Çivi. 21.7.2025.