ARGUVAN TÜRKÜ FESTİVALİ
"Sen Olmazsan Festival Başlamaz"
Arguvanlı halk şairi Mazlum Zengin’in dilinden dökülen şu cümleye takıldım bu hafta:
“Sen olmazsan festival başlamaz dediler, geldik. Türkü Festivali başkasınnn.”
Sadece bir cümle değil bu, bir aidiyetin, bir sevdanın, bir halk geleneğinin özeti. Şiir gibi ama ayakları Anadolu toprağına basan bir şiir. Her kelimesi, memleketin dağlarına, yaylalarına, tozlu yollarına değiyor.
Malatya’nın türküyle büyüyen, türküyle yoğrulan ilçesi Arguvan’da, her yıl düzenlenen Türkü Festivali artık sadece bir etkinlik değil; bir halk buluşması, bir hafıza tazelemesi, bir gönül şöleni. Ve bu festivalin en özel konuklarından biri her zaman halk şairleri oluyor. Çünkü türküler onlar sayesinde yaşıyor, dile geliyor, kalpten kalbe ulaşıyor.
Mazlum Zengin’in bu sözleri, sadece kendini anlatmıyor aslında. Festivalin ruhunu da tarif ediyor. O sıcak Anadolu misafirperverliğini, “gel de bir çay iç” davetini, “buralar sensiz eksik kalır” duygusunu taşıyor. Ve bir başka şey daha söylüyor bize bu söz: Bu topraklarda insanın kıymeti bilinir. Özellikle sazı, sözü, kelâmı olanın...
Arguvan Türkü Festivali, sadece notaların değil, anıların da yankılandığı bir yer. Her gelen, bir türküde kendini bulur; her dinleyen, bir dizede geçmişini anımsar. Belki dedesinden duyduğu ağıt, belki anasının mırıldandığı bir ninni... Herkesin cebinde bir türküyle geldiği bir buluşma bu.
Ve evet, Mazlum Zengin haklı: Bu festival başkadır. Çünkü bu festivalde sahne ile seyirci arasında perde yoktur. Herkes aynı hikâyenin parçasıdır. Herkes aynı türküyü başka başka yerinden tutar ama aynı duyguda buluşur.
O yüzden diyoruz ya:
Sen olmazsan festival başlamaz. Çünkü bu sahne, seyircisiz olmaz. Bu türkü, gönülsüz okunmaz.