SİYASETTE DÖNÜŞÜM ve MODA
Siyasette Dönüşüm(!) ve Parti Değiştirme Modası
Son yıllarda siyasette yeni bir moda var: “Dönüşüm” ve “parti değiştirme.” Kimi buna “fikir evrimi” diyor, kimi “yeni bir başlangıç.” Oysa bu, halkın zekâsıyla alay etmekten başka bir şey değil. Daha düne kadar birbirine en ağır ithamları yöneltenler, bugün aynı kürsüde, yan yana, gülümseyerek poz veriyor.
Bu insanlar birbirinden bağımsız değil; aynı batakta debelenen, karakter sorunu taşıyan figürler. Birbirlerinin kirini temizlemezlerse, kendi pisliklerinden çıkamayacaklarını biliyorlar. Biz onları birbirinin boğazını sıkıyor sanıyoruz; oysa hepsi aynı düzenin devamı için kol kola girmiş.
Tarihten Bugüne Aynı Oyun
Osmanlı’nın son dönemlerinde de benzer sahneler vardı. Saray çevresindeki çıkar grupları, iktidar kavgalarını “millet için” diye sunar ama gerçekte kendi koltuklarını korurdu. Cumhuriyetin ilk yıllarında siyaset, ilke ve idealler etrafında şekillenirken; bugün o ruh çoktan yerini koltuk ticaretine, rozet pazarlığına ve kişisel rant hesaplarına bıraktı.
Son On Yılın Tablosu
Bugünün siyaset sahnesine bakın: Son on yılın siyasetçilerinin yüzde 99’u, çıkar ilişkileri ve yolsuzluk söylentilerinden sıyrılamıyor. Birbirlerine saldırıyor gibi görünseler de perde arkasında aynı sofrada buluşuyorlar. Kavgaları halkın yararına değil; kendi düzenlerini korumaya yönelik.
Ne Yapmalı?
Siyasi Ahlak Yasası şart: Parti değiştiren milletvekili bir sonraki seçimde aday olamamalı.
Şeffaflık zorunluluğu getirilmeli: Tüm mal varlığı değişimleri halka açık biçimde yayımlanmalı.
Seçmen bilinci yükseltilmeli: Kutuplaşmadan sıyrılıp liyakat ve temiz siyaset talep edilmeli.
Bugün biz, bu düzenbazların düzeni bozulmasın diye kavga ediyoruz. Oysa gerçek kavga, bu düzeni değiştirmek için verilmeli. Siyaset, kişisel çıkarların değil; halkın onurunun ve refahının hizmetinde olmalı.