Emperyalizme teslim olmak yok
Ülkem insanının yüksek enflasyon altında ezildiği, demokrasinin askıya alındığı, hukuk ihlallerinin yaşandığı, eğitim ve sağlıktaki sıkıntılar can yakar hale geldi. Ama gelin görün ki, halkın sıkıntıları dayanılmaz boyutlardayken siyasetteki kullanılan hakaret içeren sözleri duyunca içtenlikle söylemeliyim ki utanıyorum. Bırakın bir parti liderini, sokaktaki bir vatandaşa söyleseniz başınıza neler geleceğini bilemezsiniz.
Sayın Bahçeli, CHP Genel Başkanı Sayın Özel’e "Haysiyetini haraç mezat elden çıkarmış" diyor. Türkiye Cumhuriyeti ikinci yüzyılının ilk çeyreğini bitirirken siyaset dilinin geldiği durum gerçekten içler acısı. Etrafımızın ateş duvarı ile çevrili olduğu bir dönemde bu şekilde mi milli birlikteliği sağlayacağız? Anlamakta zorlanıyorum.
Sen bu ülkede kadın, bebek demeden 40 bini aşkın insanı katleden, sakat bırakan bir katile “Kurucu Lider” diyecek, onu bir şekilde "TBMM’ye gel, DEM Parti grubunda konuş" derken, diğer yandan içeride Cumhuriyet’in kurucu partisinin genel başkanına her türlü hakareti edecek, sonra da komisyona davet edeceksin.
Bunlar yaşanırken, CHP’nin hiçbir şey olmamış gibi sessizliğe büründüğünü de anlamak mümkün değil. Bu hakaretlerin temelinde yatan kızgınlık, MHP liderinin kurucu önder konusundaki önerilerinin AKP tarafından ağırdan alınmasının kızgınlığıdır. Sayın Özel, siz Cumhur ittifakında bir çatlak yaratabilir miyim düşüncesinden vazgeçin. Onlar ayrılmaz ikili. CHP’de yıllarca grup başkanı olarak bulunmanıza rağmen, Sayın Bahçeli’nin siyasi geçmiş yıllarındaki dönüşümlerini hala anlayamamış olmanız anlaşılır gibi değil.
Sayın Özel, siz ülke sorununa katkı verebilir miyiz diye düşünerek o komisyona üye verdiniz. Katılarak da komisyonu meşrulaştırdınız. Bu katılım için size baskılar da yapılmış olabilir. İşte sonuçta komisyonun geldiği noktayı görüyorsunuz.
Sayın Özel, yerinizde olsam, komisyon daveti yapıldığında, “Beyler, bu öneriyi yapıyorsunuz da tüm Belediye Başkanlarımızı, bürokratları içeri attınız, partimizi boğmaya çalışan sizlersiniz, şimdiye kadar TBMM’de hiçbir önergemizi gündeme almayarak tümünü reddettiniz, şimdi gel komisyona diyorsunuz” derdim. Devamında da, “Cumhur ittifakının TBMM’de yeterli sayıda oyunuz var, bize ihtiyacınız yok. Komisyonda ülke için iyi öneriler getirirseniz dışarıdan destekleriz” deseydiniz. Komisyonda, TC temellerini sarsacak konular gündeme geldiğinde, siz ister istemez komisyondan çekildiğinizde, tüm başarısızlıkları size yükleyemeye çalışacaklar. Komisyonda dikkat edilirse son dönemlerde Anayasa lafı gündeme getirilmiyor. Neyi bekliyorlar? İstanbul kongresinin iptalini. Burada da bitmeyecek, büyük kongreyi iptal edip yeniden Kılıçdaroğlu’nun parti Genel Başkanlığına oturtulması bekleniyor. İşte bu işlem tamamlandığında komisyonda Anayasa gündeme getirilip, Sayın Levent Gültekin’in yıllardır dile getirdiği “Lübnanlaşma Sendromu” oluşturulmaya çalışılacak .
Ülkesini seven tüm siyasilere sesleniyorum. Ortada çok uzun yıllar önce yazılmış senaryo, üzülerek söylemeliyim ki, yıllardır bir iğne oyası gibi işlenip bu günlere geldi. Hepsi bir oyunun parçası. Oyun giderek hızlanıyor ve artık açık oynanmaya başladı.
Trump, Türkiye’ye bir Büyükelçi atadı. Filmin yönetmenliğini o yapıyor ve yapacak. Peki bu adam açıkça ne dedi? “Üniter devlet İsrail için risk… Bu söylemden sonra daha ne söylenmeli ki uyanalım. Şu anda tek üniter devlet kim? TÜRKİYE ve İRAN...
Açıkça iki ülkenin üniter yapısını yok edeceğiz diyor. Peki bunu söyleyen adam bakanlığa çağrılıp ağzının payı verildi mi…
Sayın Erdoğan, 23 yıldan beri sevabınızla günahınızla yönettiğiniz ülke şu anda var olup olmama mücadelesi veriyor. Artık tünelden sonraki son çıkıştayız. Tüm bu oyunları bozmak şu anda sizin elinizde... Bu gidişe dur deyin ve PARLAMENTER DEMOKRASİ’ye dönelim.
Bu kararı verdiğinizde, hiç kuşkunuz olmasın tüm ülke size destek olacaktır. Cumhurbaşkanlığı sistemi ile yola çıktığınızdan bu yana, sizinle birlikte yürüyen seçmeniniz bile sizden uzaklaştı. Zaman daralıyor. Vereceğiniz kararla tüm tutuklu siyasiler, gazeteciler, öğrencier için bir af çıkarın. Tüm ülke kucaklaşalım.
SON SÖZ: Hiçbir çağda, kötülük bugünkü gibi örgütlenmedi ve güçlü olmadı.
YAŞAR KEMAL