Kuraklık? Bizde Olmaz(!)
BİZİM ÜLKEMİZDE MİYMİŞ⁉️
İktidarın gündeminde yok, “muhalefet”in listesinde zaten hiç yok. Sanki kuraklık bir koltuk meselesiymiş gibi davranılıyor. “Nasıl olsa seçim biter, barajlar kendiliğinden dolar…” Zannediyorlar ki iktidar değişince gökten su inecek, nehirler alkış tutacak.
Oysa gerçek gözümüzün önünde:
Akarsular kuruyor.
Göller çekiliyor.
Barajlar boşalıyor.
Arkası yoksulluk…
Arkası kıtlık…
Arkası açlık…
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün Ağustos ayı haritaları apaçık söylüyor: Ülkenin çok büyük bir bölümü “acil durum” yazan kırmızıya boyanmış. Biz hâlâ “yağmur duası mı yapsak, yoksa bir sonraki projeye mi ihale açsak” tartışıyoruz.
Arguvan’da susuzluk had safhada. 40 yıldır bitmeyen Yoncalı Barajı hâlâ bir “proje”. Her yıl açılış tarihini ileri alıyoruz, belki de barajı tamamlamadan üstüne balık heykeli dikeriz.
Bu tablo sadece bir doğa olayı değil; yönetim, planlama ve önlem alma meselesi. Ama biz işin kolayına kaçıyoruz: Herkes birbirine suç atarken toprak çoraklaşıyor, çiftçi üretimden kopuyor, soframızdaki ekmek küçülüyor.
Artık topu birbirine atmaktan vazgeçip gerçekçi su yönetimi politikaları, sürdürülebilir tarım planları ve acil eylem programlarıyla harekete geçme zamanı. Yağmur duası iyi hoş ama musluktan su akmadığında işe yaramıyor. Yarın çok geç olabilir.
