Mezhepçilik Üzerinden Gündem Üretenlere Karşı
Merdan Yanardağ’ın “Alevilerin haini çoktur” sözü, sadece Alevi toplumunu değil, bu ülkenin ortak vicdanını da yaralamıştır. Bu, bireysel bir gaf değil; yıllardır kavgadan beslenen, mezhep ve kimlik üzerinden siyaset üretmeyi alışkanlık haline getirmiş bir zihniyetin ürünüdür.
Kim olursa olsun; hangi ideolojik kesimden gelirse gelsin, Alevi yurttaşlarımızı genelleyerek suçlamak, aşağılamak ya da hedef göstermek bu ülkeye ihanet etmektir. Bu tür sözler, Alevi toplumunun yıllardır çektiği acıları derinleştirir ve ayrıştırıcı nefret dilini büyütmekten başka bir işe yaramaz.
Alevileri kendi çıkarı için “alet” gibi görmeye kalkan herkes bilsin ki, toplumsal hafıza böyle açıklamaları not eder. Haddini aşan, gündem için mezhep kartını kullanan her isim toplumun vicdanında mahkûm olur. Eleştirinin, hatta sert tartışmanın sınırı vardır; mezhep kimliğine saldırmak o sınırı aşmaktır.
Bu ülkenin vicdanı olan Alevi toplumunu hedef alanlara karşı susmayacağız. Bu ülke, farklı inançların ve kimliklerin eşit yurttaşlık hakkıyla yaşadığı bir ülke olmak zorundadır. Bu zemini yıkmaya çalışan her anlayışı teşhir etmek, ifşa etmek ve toplumun önünde mahkûm etmek de hepimizin görevidir.
Gerçek demokrasi ve toplumsal barış, ancak farklı kimlik ve inançlara saygının olduğu bir zeminde mümkündür. Bu zemini yok edenlere karşı daha yüksek bir sesle “Dur!” deme zamanı çoktan gelmiştir.
Alıntı