10 EKİM: HAFIZAMIZDAN SİLİNMEYEN KATLİAM
Bugün, 10 Ekim.
Tam on yıl önce, barış, demokrasi ve adalet talebiyle Ankara Garı önünde bir araya gelen binlerce insanın üzerine ölüm yağdırıldı. O gün 103 barışsever can, birer birer hayattan koparıldı. Türkiye tarihinin en büyük sivil katliamlarından biri olarak hafızalarımıza kazındı.
Malatya’da, ülkenin dört bir yanında olduğu gibi, bu karanlık gün bir kez daha anıldı. Yüreklerdeki acı dinmedi, adalet beklentisi azalmadı. Çünkü bu yalnızca bir katliam değil; insanlığa karşı işlenmiş bir suçtu.
Aradan geçen on yıla rağmen, faillerin ve azmettirenlerin tamamı ortaya çıkarılmadı. Soruşturmaların üzeri örtüldü, dosyalar raflara kaldırıldı. Cezasızlık politikası, toplumsal vicdanı derinden yaraladı. Oysa ki adalet geciktikçe, yalnızca mağdurlar değil, toplumun tamamı kaybeder.
Bu ülkenin insanları barış istediği için, bir arada yaşamak istediği için, ölmemeliydi.
Ellerinde bayrak, dillerinde türküler, kalplerinde umut olan o insanlar bize bir miras bıraktı: Barış talebinin kutsallığı.
Bugün 10 Ekim’i anmak, sadece kaybettiklerimizi hatırlamak değildir. Aynı zamanda, “Bir daha asla” diyebilme cesaretini göstermektir.
Barış için yürüyenlerin anısına sahip çıkmak, adaletin sesini yükseltmektir.
Azmettirenler başta olmak üzere tüm sorumluların yargılanması, cezasızlık zincirinin kırılması bu ülkenin onuru olacaktır. Çünkü bu dava, yalnızca hayatını kaybedenlerin değil; hepimizin davasıdır.
Barış isteyen insanlar öldürülmesin diye, adalet susmasın diye, hafızamızdan silinmeyen o günü unutmuyoruz.
Ve bir kez daha yineliyoruz:
Katliam insanlığa karşı işlenmiştir, zamanaşımına uğramayacaktır.
10.10.2015/2025
