MALATYA CHP'NİN KONGRESİNE GÖLGE DÜŞTÜ
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Malatya 39. Olağan İl Kongresi yoğun bir katılımla gerçekleşti. Ancak Yazıhan Belediye Başkanı Abdulvahap Göçer’in konuşması sırasında yaşanan gerginlik, kongrenin önüne geçti.
Delege seçimlerinden itibaren süregelen huzursuzluk, il kongresinde de kendini açıkça gösterdi. Bu kadar ısrarın, bu kadar gerilimin nedeni nedir, anlamak gerçekten güç. Ama bir gerçeği kimse unutmasın: Suçlu seçmen değildir.
Geçmiş dönemlerde 12 yıl boyunca il başkanlığı yapan Enver Kiraz, bu süreçte partiye kayda değer bir katkı sunamadı. Koltuğu meşgul etti, ancak partiyi büyütemedi. Ardından milletvekilliği adaylığı geldi; fakat emek verilmeden, tabanın güveni kazanılmadan başarı mümkün değildi.
Bugün de benzer bir tabloyla karşı karşıyayız. Barış Yıldız’ın parti içinde rahatsızlık yarattığı, istenmeyen bir isim haline geldiği konuşuluyor. Buna rağmen bu kadar ısrar neden?
Bu anlayış, örgütü değil kişisel hırsları büyütüyor.
CHP, halkın partisidir; kimsenin şahsi mülkü değildir.
Parti büyümek istiyorsa tabanın sesine kulak vermelidir.
Rekabetten korkulmamalı, farklı fikirler bastırılmamalıdır.
Çünkü rekabet varsa gelişme vardır, değişim vardır.
Ne yazık ki “tek adam” anlayışı, parti içinde de kendini hissettirmeye başladı.
Her şey kontrol altında olsun, herkes aynı hizaya girsin...
Bu zihniyetin sonucu buydu; patlak vereceği belliydi.
CHP’nin yeniden güçlenmesi; koltuk kavgalarıyla değil, emekle, inançla ve halkla kurulacak samimi bağlarla mümkündür.
Bu gidişle, yeni simalara yer verilmediği sürece Malatya’da CHP’nin seçmen kırılganlığı devam edecektir.
Bu kadar zorlamanın, partide bölünmelere yol açması kaçınılmaz görünüyor.
Malatya’da Malatyalı kalmadı adeta!
Yabancı hayranlığı sürdükçe, koltuğu bırakmayanlar desteklerini de kaybedecektir.
Aksi halde parti, “EYT’liler sendromu” misali bir inişe doğru sürüklenecektir.
Artık CHP tabanı sözünü söylemeli!
Partiyi kısır çekişmelerden, kişisel hesaplardan kurtaracak olan, yine örgütün vicdanıdır.
Değişim tabandan başlar; yeter ki taban artık susmasın.
