Emperyalist oyunlara gelmeyelim, çözüm demokrasi -
Türkiye, terör belasıyla kırk yılı aşkın süredir boğuşuyor. Bu terör belası ülkeye inanılmaz zararlar verdi. Bu zararların en acısı da 50 binlere ulaşan can kaybımızdır. Terör, sadece ocaklara ateş düşürmekle kalmadığı gibi nice civan gençlerimiz de sakat kaldılar. Terörle mücadelenin ülkeye ekonomik maliyetinin de 200 milyar dolarları aştığı söyleniyor. Ülkenin şu anda inanılmaz ekonomik, sosyal ve siyasi sorunları varken, 40 yıldır başımıza bela olan terörü bitirmek şimdi mi aklınıza geldi diyenlere vereceğiniz cevabı çok merak ediyorum.
Yıl 2025, bir sabah uyanıyoruz, yıllardır tüm siyasetini terör diyerek gelip iktidar ortağı olan bir parti Genel Başkanı, adeta barış güvercini olup, 40 bini aşkın bebek katili için gel TBMM’de, siyasi temsilcin olan DEM Parti grubunda konuş demekle kalmıyor, bebek katiliiçin de” kurucu önder” diyor.
“Terör bitsin analar ağlamasın” Dünyanın neresinde olursa olsun, terörü lanetlemeyen, teröre karşı olmayan kim varsa o insan değildir.
Yıllardır, ülkenin başka sorunu yokmuş gibi Kürt sorunu da Kürt sorunu diye diye konuşulup tartışılıyor. Sonunda Sayın Bahçeli’nin baskısı ile TBMM’de komisyon kuruldu. Komisyon nedir, niçin, neden, nasılların cevabını anlamak için çok sayıda sivil toplum örgütleri, gruplar, kişiler davet edilip, onların terör konusunda ki düşünceleri alınıyor. Daha ne kadar devam eder ve nasıl bir sonuca ulaşır bekleyip göreceğiz.
Komisyonda gelinen noktada DEM Parti milletvekillerinin söylemlerine bakılırsa Kürt sorunu , “Bebek Katilinin” özgürlüğüne kavuşmasıymış!!! Bir kişi çıkıp da DEM milletvekillerine, siz sorup soruşturdunuz mu, “Kürt yurttaşlarda bu bebek katilinin karşılığı var mı?” Yapılan tüm araştırmalarda Apo katilinin Kürt yurttaşlarındaki karşılığı % 5 olmasına karşın, demokrasi ve partiyi Türkiye Partisi yapacağım diyen Selahattin Demirtaş’ın oy oranı çok yüksektir.
Acı olanda, Kürt kökenli yurttaşların hamisi
PKK imiş gibi gösterilmesidir. Terör örgütünün artık özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da karşılığı yoktur. PKK denen katil örgütünü kuran besleyen ve büyüten ağababaları ABD ve AB’dir. Sözde müttefik görünüp, diğer yanda amaç üniter Cumhuriyet’i zayıflatıp parçalamaktır. Emperyalistler Genç Cumhuriyet döneminde de Doğu ve Güneydoğu’da çoğu kez isyanlar çıkararak aynı oyunları oynamışlardı. Yurttaşın anlamadığı, neden bu konu gerçek terör sahipleri ile değil de taşeron PKK ile muhatap olunmasıdır. Konuşulma ve gereğinin yapılması için muhatap ABD ve AB’dir. Neden onlarla görüşülmüyor? Gereğini yapın denmiyor da, Emperyalizmin tetikçileri ile görüşülüyor?
Bugün kurucu önder denen kişi 50 bine yakın kişinin katilidir. Bugün ABD istesin bu katil örgüt 24 saatte yok olur. Bu bitse bile Emperyalist’ler, Suriye’nin kuzeyinde PYD terör örgütüne garnizon devletini kurdurdular.
Bu ülkede Kürt sorunu Emperyalizmin bir oyunudur. Artık bu oyuna karşı durup yapılması gereken ne varsa yapılmalıdır.
Kürt sorunu, Kürt sorununu allayıp pullayıp dile getirenlerin gerçek düşüncelerinin neler olduğunu hepimiz biliyoruz. Kimse karnından konuşmasın. Her konuşmada DEM Partili
vekiller demokrasi diyor, arkasından da 50 bin kişinin katiline özgürlük istiyorlar. Demokrasi ile terörü nasıl aynı kefeye koyuyorsun diye adama sorarlar? TBMM’de komisyon kurulması ve bebek katilinin parlatılması, DEM Parti vekillerini fazla yüreklendirdi.
TBMM’nin kutsal çatısı altında atılan sloganlar asla kabul edilemez.
Biz bin yıldır Kürt kökenli yurttaşlarla birlikte yaşıyoruz. Etle tırnak olmuşuz. Kürt kardeşlerin ne Cumhuriyet’le ne de birlikte yaşadıkları yurttaşlarla ilgili sıkıntıları olduğu tam bir aldatmacadır. Biz bir aileyiz, sorunları kendi içimizde çözeriz.
Türkiye’de, Kürt sorunu değil Demokrasi sorunu vardır. O Kürt sorunu var diyenlerin kim ve kimleri temsil ettiklerini bugün artık Türkiye’de bilmeyen yok. Konuştuklarında devamlı Demokrasi diyen DEM Milletvekilleri 40 bin insanı öldüren katile af istiyor !! Bir okuyucum bana mesaj atmış “Gazze’de 60 bin kişinin ölümüne ağıt yakılırken, 50 bin kişinin katiline af diyenlere söyleyecek sözü biliyorum da ….” Diyor .
Değerli Okurlar: Tüm kamuoyunun bu konuda ki genel kanısı şu; “Eğer Türkiye’de Kürt sorunu varsa, konuşulacaksa, Kürt yurttaşlarının da çok sevip güvendikleri Selahattin Demirtaş’tır. Kürt yurttaşların sevgi ile bağırlarına bastığı siyasi bir kişiliktir. Selahattin Demirtaş tüm söylemlerinde demokratik Türkiye derken, partiyi Türkiye Partisi yapacağını sıkça dile getirmiştir. İlginç olan da bugün Kürt meselesi konuşulurken parlatılmaya çalışılan bebek katili Öcalan’dır. Öcalan, DEM Partililerce sık sık ziyaret edilir ve aldıkları emirleri kamuoyuna açıklarlar. Yıllarca neden ve ne için yattığı belli olmayan Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın isimleri, DEM Vekilleri tarafından sadece adet yerini bulsun diye dile getiriliyor. Son dönemlerde kamuoyunda Selahattin Demirtaş adının yaygın dile getirilmesi sonucu sonucu Demirtaş ve Yüksek dağda ziyaret edildi.
Bugün Türkiye’de yaşayan 86 milyon yurttaşın demokrasi, özgürlük, eşit yurttaşlık, eşit paylaşım, yargı ve can acıtıcı biçimde ekonomik sorunları vardır. Birlikte yaşadığımız için tüm kesimler aynı sıkıntıları çekiyoruz. Eğer çözüm istenecekse, ülkede yaşayan tüm yurttaşlar istenmelidir.
Tüm uygar topluluklar tüm sorunlarını, bölünme, parçalanma, ayrışma ile değil DEMOKRASİ ile çözmüşlerdir. Biz de yaşadığımız tüm olumsuzlukları
DEMOKRASİ ile çözeceğiz. Bir anektot; Geçmişte bir televizyon programında Kürt konusunda konuşulanları sizlerle paylaşıyorum;
Bir televizyon programının ortasında Sırrı Sakık, Kamer Genç’e hücum etti:
"Siz Atatürk’ü savunarak soykırıma uğrayan Dersimli Kürtlere ihanet ediyorsunuz."
Kamer Genç anında şu karşılığı verdi:
"O kullandığınız cümlede bir kaç tane büyük yalan var. Birincisi Dersim bir ilin değil bölgenin adıdır ve benim ilim Cumhuriyet’le beraber Tunceli.
İkinci husus Dersim’de olanlar soykırım değil yeni kurulan bir devletin başkaldıranlara karşı önlem almasıdır. Bir başka yanlışınız ise Tunceli asla Kürt değildir. Biz Hazar kökenliyiz. Dilimiz de sizden farklı yani ne kırmançi ne de zazaca konuşuyoruz."
Sırrı Sakık:
"Seyid Rıza’ya ne diyeceksin?"
Kamer Genç:
"İngilizlerin oyununa gelmiştir. Tuncelililerin o dönem önderi, Atatürk’ün yoldaşı olan Diyap Ağadır... O yıllarda Şeyh Said ve Seyid Rıza’yı kullananlar şimdi PKK’yı kullanıyor."
Ruhun şad olsun KAMER GENÇ …
Yedi yıl önce yapılan Milletvekili seçimlerinde partilerdeki etnik köken dağılımı;
AKP... 290............Kürt milletvekili sayısı : 135
CHP...144............Kürt milletvekili sayısı : 73
MHP... 50.............Kürt milletvekili sayısı : 12
HDP... 67.............Kürt milletvekili sayısı : 67
SON SÖZ:TBMM’de 600 Milletvekilinin 287’si Kürt kökenli ise, o ülkede “Kürt sorunu” ve “ Eşit yurttaşlık sorunu” değil, bölücülük ve ihanet sorunu vardır !! ANONİM
