CUMHURİYET BAYRAMI ve COŞKUSU
Cumhuriyet…
Yalnızca bir yönetim biçimi değil, aynı zamanda bir halkın küllerinden yeniden doğuşunun adıdır.
Bu günlere ne büyük zorluklarla geldik! Yokluk, savaş, yoksunluk… Ama bir o kadar da inanç, umut ve direnç.
Bugün, Laik Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun yıldönümünü kutluyoruz.
Bir asrı geride bırakmış bu Cumhuriyet, her yıl yeniden hatırlatıyor bize kim olduğumuzu, nereden geldiğimizi ve hangi değerlerle ayakta durduğumuzu.
Ekim’in en güzel haftasındayız.
Havada Cumhuriyet kokusu var…
Caddelerde bayraklar, meydanlarda marşlar, çocukların yüzünde Mustafa Kemal’in ışığı…
O ışık, karanlık zamanlarda bile yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor.
Bugün, Cumhuriyet’e sahip çıkmanın, onu sadece kutlamakla değil, yaşatmakla mümkün olduğunu bir kez daha anlamamız gerekiyor.
Çünkü Cumhuriyet; her sabah özgürce nefes almak, düşünmek, sorgulamak, eşit ve onurlu bir şekilde yaşamak demektir.
Atatürk ve silah arkadaşlarının emaneti olan bu büyük mirasa sahip çıkmak, hepimizin ortak sorumluluğudur.
Ve unutmayalım ki;
Cumhuriyet, “ben” değil “biz” demenin adıdır.
Yaşasın Cumhuriyet!
Yaşasın Laik Türkiye Cumhuriyeti!

















