ALTIN
 4.297,56
DOLAR
 39,7257
STERLİN
53,5046
EURO
 45,8826
reklam

YARISI ÖLMÜŞ KALANLAR MEZARLIKTA AĞLIYOR

Benim bir akrabam  yurtdışında yabancı bir kadınla evlendi. Oğlunun  adı Arif koydular. Arif küçük yaşta Türkiye'ye geldiğinde yaşadıkları benliğinde iz bırakır ister istemez. Gurbetçiler Türkiye'ye gelince önce mezarlığı ziyaret ederler. Anılar duyguları depreştirir ağlamak kolaydır mezarlıkta. Arif mezar taşlarında yazılara bakar ki ölenlerin çoğunu soyadı parlak. Mezar taşları ziyaret ederler ağlama başarılar. Çocuklar şaşırır kalır. Tatil bitince Avusturya'ya dönünce oradaki akrabaları "Arif Parlak Ailesi ne yapıyor?" diye sorarlar. Arif der ki "Parlakların yarısı ölmüş kalanlardan mezarlıkta ağlıyorlardı" Haksız da sayılmaz.


AKLIMA BİR TANE DAHA GELDİ

Belliklerde İsmail Göçer amcam vardı. Aynı zamanda babamla amca oğluluyudu. İsmail amca çok inat bir kişiydi. Sülale parlak soyadını alırken İsmail amca değiştirmedi. İnat edip parlak soyadını almadı. Halen soyisimleri Göçer olarak kaldı. Hanımı Sultan yengeç Saf ve saf olduğu kadar da temiz yürekli çalışkan bir kadındı. Ölünün ardında eskiden elbiseleri odanın ortasına konur kadınlar ağıt yakardı. İsmail amca öldüğünde Sultan yengem İsmail amcanın elbiselerini ortaya koyup ağıt yakar. Elbiseler ölenin anılarını hatırlatır ağıtları acıları etkiler. Sultan yengem birkaç ağıt söyler aklına fazla bir şey gelmez. Böyle olunca elbiseler kaldırırlar. Tam o sırada bir başka anısı aklına gelir. Sultan yengem "Hele elbiseleri getirin aklıma bir şey daha geldi" der. Bu kadar saf ve temiz söylemden sonra ölü evinde bulunanlar yüzünde bir tebessüm belirler.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.