ALTIN
 2.435,65
DOLAR
 32,4643
STERLİN
40,9284
EURO
 34,9297

 

 

Bu sene 12 Eylül faşist darbe günü ne yazık ki dostluğun barışın kardeşliğin inşa edilmesi gereken gün olan kurban bayramı günü ile aynı güne çakışması inanın milyonlarca insanın bayramının biraz daha buruk ve acı günlerin hatırlanması adına üzüntülü geçti geçmiştir.

Ben biliyorum ki 12 Eylül 1980 gününden bu güne yani 36 yıldır insanlar bayram kutlayamıyor Çünkü o faşist darbeler ve uygulamalar insanlarımıza bayramları bile unutturdular.

12 Eylül Askeri faşist darbenin üzerinden tam 36 yıl geçmiş birçoğum uz idam edilmiş birçoğumuz işkencelerde ölmüş birçoğumuz ceza evlerinde çürümüş birçoğumuz işinden gücünden olmuş… Ancak yine de sol sosyal demokratlar olarak bir araya gelip bir olup diri olup iri olup faşizm le Emperyalizmle gerici örümcek kafalı dincilerle mücadele etmedik edemedik etmiyoruz ve 12 Eylül 1980-12 Eylül 2016= Birleşemediğimiz için yenilmeye devam ediyoruz.

12 Eylül Askeri faşist darbenin üzerinden tam 36 yıl geçmiş…36 yılda her şey değişmiş ama “Sol”un durumu hiç değişmemiş…

12 Eylül askeri faşist darbesi olduğunda ben 28 yaşında CHP gençlik kollarında zıpkın gibi bir solcu gençtim…

Yine aynı yılda ve günlerde ben DİSK e bağlı TEK – GES İŞ sendikasının Malatya baş temsilcisiydim

Darbeyi ilk ilk olarak sabah sokağa çıkmak isterken askerler tarafın da yolumuz kesildiğinde öğrendim ve tekrar eve dönerek gelişmeleri siyah beyaz televizyonda takip etmeye başladım.

Kendimizi kendi mahallelerimizde kendi bölgelerimizde BEN diye görürken hiç kimseye laf söyletmemek için gerektiğinde bir birimizi bile katlettiğimiz zamanın birinde bir sabah herkes askeri faşist darbe ile uyandı… Dolayısıyla o çatışmalı ancak 3 aşağı 5 yukarı aynısol guruplar“Bizim” sandığımız hiçbir şeyin “bizim” olmadığını anlamak fazla sürmedi…

12 Eylül faşist darbe olmadan önce de Türkiye de sol birlik değildi hatta fraksiyonlar kavgası hiç durmuyordu. Ne yazı ki 15 Temmuz darbe kalkışmasına kadar yani 36 sene içerisinde de sol birlik olmadı olamadı ve o nedenle de bu gün ülkede sağın alternatifi sağ olmakta dincinin alternatifi yine başka bir dinci gurup olmakta bu gün onların darbelerini sözde kavgalarını izliyor ve yaşıyoruz

12 Eylülden sonra ki süreçte faşizme karşı mücadelede birleşmediğimiz bırakın birleşmeyi “kurşun” sıktığımız örgütlerle-kişilerle faşizmin hücrelerinde birleştik… Daha sonra demir parmaklıkların arkasında bir araya geldik konuştuk tartıştık ancak şu gün o günlerde de eser kalmamış halen aynı tas aynı hamam

36 yıldır değişen bir şey yok… Hala bir ve beraber değiliz; hala kaybetmeye devam ediyoruz…

Sürece bakıyoruz ne zaman “ sol “ diyerek bir yerde bir şekilde birleşirse hep başarılar elde ediliyor

Ne zaman “ sen “ “ ben “ kavgası başlayıp ayrıldığımız zamanda ayrışma başladığı zaman kaybediyoruz…

Birlikte beraber hareket etmenin ve ideolojik hareket etmenin iki tane örneği;

Örneğin 1973 seçimlerinde “ ne ezilen ne ezen halkça bir düzen “ gibi ezilen halktan yana ve özgürlüklerden yana bir siyaset ideolojiye dayalı bir siyaset yapıldığı zaman ve bu söylemle seçimlere giren Bülent Ecevit CHP’si birinci parti oluyor…

12 Eylülden sonra sözde demokrasiye geçiş sürecinde birçok vetolardan sonra kurulan ve seçime girme hakkı elde eden sözde sosyal demokratlar adına seçime giren “ halkçı “ partinin genel başkanı İsmet İnönü’nün özel kalem müdürü Necdet Calp bile bir tv programında sunucunun zorlaması ile de olsa ”yelpazenin solundayız “ demesiyle o faşist ortamda bile 115 vekil çıkarmayı başarmışlardı.

Daha sonra partiler kuruldu önce SODEP daha sonra SHP oluştu ve gerçekten sol sosyal demokrat ideolojik yapısıyla söylemleri ile 1989 yerel seçimlerde Türkiye de ki belediyeleri sil di süpürdü.

Başta İstanbul, İzmir ve Ankara olmak üzere birçok yerde seçim kazandı… Bu büyük başarıda SHP kadrolarının il ilçe örgütlerinin sol-sosyalist güçlerin de payı oldukça büyük…

Ancak 1994 ten sonra SHP çok büyük bir hezimet yaşanıyor çünkü hem belediyecilikten puan kaybediliyor en önemlisi de bir bölen CHP ve onun genel başkanı Deniz Baykal yasakların kalkması ile ortaya çıkıyorlar ve solu sosyal demokratları iktidar yapmamak için ellerinden gelen gayreti gösterdiler

Bütün dünyada da durum bundan farklı değildir… Solun birleştiği her ülkede zafer elde edilmiş…

Solun birliğinin sağlanamadığı her yerde sol kaybetmiştir… Türkiye’de de durum farklı değil…

Türkiye de CHP bu yapısıyla bu anlayışıyla ve bu genel ve yerel kadroları ile var olduğu sürece sol sosyal demokratları bırakın mevcut parti de iktidar yüzü göremez göstermezler ve işte böyle AKP ya da AKP gibi partilere payanda olarak yaşamını yarı canlı bir şekilde devam ettirir. Zaten mevcut bu CHP var olduğu sürece sola hiçbir yaşam hakkı kalmamaktadır kalmazda 

Türkiye 36 yıl önceki faşist darbenin açmış olduğu ağır yaralarla uğraşırken 15 Temmuz da dinci-şeriatçı FETÖ cü darbe girişimiyle kalkışmasıyla yeni ve daha ağır yaralar açan kap karanlık döneme girmiştir…

Darbe kalkışmasının bastırılması ile birlikte ülkede ikinci bir kaos başlanmış daha doğrusu tam bir cadı avı başlamıştır

Darbe girişimini bahane eden AKP zaten çok az olan demokrasiyi demokratik hak ve özgürlükleri de tamamen ortadan kaldırmaya çalışmaktadır…

Hemen 15 Temmuz arifesinden sonra Uygulanan baskılar ve yasaklar 12 Eylül darbe dönemlerini aratmıyor…

Bu nedenle artık hiç kimse hava da suda ya da garip de bir kurtarıcı beklemesin. Türkiye’nin bütün demokrasi güçlerinin ülkede barışın dostluğun en başta demokrasinin demokratik hukuk çağdaş laik Türkiye Cumhuriyetinin bütün kurum ve kuruluşları ile yaşaması ve yaşatılması için birleşmesi artık şart olmuştur.

Ülkemizde yaşayan yaklaşık 80 milyon insanın mutluluğu sağlığı ve sosyal yaşamını sağlayacak olan demokrasiyi ancak ve ancak demokratlar gerçek sosyal demokratlar birlik beraberlik içerisinde hareket ettikleri sürece sağlamayı başarırlar. Bu karanlık süreçten başkaca çıkış yolu yoktur…

Bu nedenle ben diyorum ki ya tüm demokrasi güçleri birleşecek; Demokrasiye ve laik demokratik hukuk Devletine sahip çıkacağız sahip çıkılacak… Ya da 12 Eylül faşist darbesini aratmayan 15 Temmuzun devamında ki baskı zulüm ve yasaklı sıkıyönetim gibi darbeci anlayışında ki günler uygulamalar bizleri bekliyor haberiniz ola… Yarin çok geç olabilir döndüğünüzde arkanızda kimseyi bulamayacağınız günleri yaşayabilirsiniz yaşayabiliriz.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.