M.Tevfik KIZGINKAYA
[email protected]

24 OCAK KARANLIĞIN AYDINLIĞA SALDIRISIDIR

01 Şubat 2021 21:14

 

 

Bir Pazar sabahıydı…

Önce telefonlar çalmaya başladı,

Ardından televizyon kanallarında siyah bir bant içinde son dakika haberi geçti.

“Arabasına konan bombanın patlaması sonucu gazeteci Uğur Mumcu hayatını kaybetti.”

Gözler nemlendi, dişler kenetlendi, dudaklar mühürlendi, söz bitti…

Karanlık, Cumhuriyet aydınlanmasının savunucusu bir yurtseveri daha yok etmişti.

           Tıpkı, üç yıl önce Prof. Dr. Muammer Aksoy’u (31.01.1990) ve ardından Çetin Emeç’i, Turan Dursun’u, Doç. Dr. Bahriye Üçok’u, Musa Anter’i yok eden karanlık eller Uğur Mumcu’nun da bedensel varlığını bizlerden almıştı.

              Uğur Mumcu’yu tanıyan tanımayan, okuyan okumayan, seven sevmeyen milyonlar doğanın gözyaşları altında doğanın kucağına bıraktık.

Tıpkı, yitirdiğimiz diğer aydınlar gibi…

               Yetkili ve sorumlu makamlardan “terörü lanetleyen, failleri bulmaya, katilleri en kısa sürede yakalamaya söz veren…” sesler yükseldi.

Tıpkı, yitirdiğimiz diğer aydınların ardından söylendiği gibi…

                Daha üstünden bir ay geçmeden karanlık eller Eşref Bitlis’e (17. 02. 1993) ardından Onat Kutlar’a, Av. Ali Günday’a, Metin Göktepe’ye, Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı’ya, Gaffar Okan’a, Necip Habletmitoğlu’na uzandı.

 

Tıpkı, diğer aydınlarımıza olduğu gibi…

Yine milyonlar yürüdü…

Yine sözler verildi…

Ne failler, ne de failleri yönlendiren karanlık eller ortaya çık(artıla)madı.

Bu saldırılar, nedense hep kişisel ya da ufak gurupların işi olarak kaldı.

             Oysaki Güldal Mumcu’nun açıkladığı Mehmet Ağar’ın “Öyle bir iş ki, bir duvar gibi… Bir tuğla çekersek duvar yıkılır” sözleri karanlık ellerin ördüğü duvarı gösteriyordu.

 

*****

 

İlginçtir, bu karanlık duvarın örülmesi 24 Ocak 1980’de başlamıştı.

             24 Ocak kararları ile Türkiye Devleti, kuruluş ilkelerinden, Demokratik Laik Sosyal Hukuk Devleti niteliğinden, Yurtta Barış Dünyada Barış temel politikasından kopartılmaya başlanmıştı.

 

Duvarın adı; Neo-liberalizm

Gerekçesi; Dünya küreselleşti, globalleşti

Reklamı; Demokrasi, insan hakları, çağdaşlaşma…

Öneresi; Serbest piyasa ekonomisi

Uygulaması; Devletin egemenliği ve etkinliği yok edilecek, piyasanın egemenliği kurulacak…

Sözü uzatmaya gerek yok.

 

                    Bugün yaşadığımız ekonomik, sosyal ve siyasal koşulları yaratacak kurallar, politikalar ve uygulamalar devreye sokuldu.

Bu uygulamaları yerine getirecek iktidarlar alkışlandı, desteklendi…

                  Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu, kurucu ilkeleri ve niteliği ile bugünler arasına örülen neo-liberalizm duvarını en başta gören ve bizlerin de görmesi için yazan, konuşan, çabalayan aydınlarımızın ise bedensel varlıkları yok edildi.

 

Duvarın örülmeye başlandığı 24 Ocak’ta saldırdı karanlık eller Uğur Mumcu’ya, Gaffar Okan’a…

Sanıyorlar ki, böylece Cumhuriyetin aydınlığı karanlığa teslim olacak,

Bilemiyorlar ki, bedenler ölür ama düşünceler sonsuza dek yaşar,

Göremiyorlar ki, yarattıkları karanlığın sonu aydınlık olacak.

Bilsinler ki, Cumhuriyet Devriminin önderi Mustafa Kemal Atatürk’ün yaktığı Aydınlanmanın ışığıyla oluşan “Fikirler, zorla ve şiddetle, top ve tüfekle asla öldürülemez.”

ONLAR;

 

Adalet ve Demokrasi istediler, Herkes için,

Sosyal hukuk devleti istediler, Herkes için,

Tam bağımsız, Demokratik Laik bir Cumhuriyet istediler, Herkes için,

Herkes için istedikleri CUMHURİYETE CAN VERDİLER.

 

Cumhuriyete Can Verenleri saygıyla, minnetle ve özlemle selamlıyorum…

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!

Yazarın Diğer Yazıları

ÖRGÜTLÜ HALK, HUKUK, CUMHURİYET
09 Kasım 2025 21:14

OTOKRASİ Mİ DEMOKRASÖMİ ?
03 Kasım 2025 21:14

ÇİVİSİ ÇIKMIS DÜNYA
19 Ekim 2025 21:14

10 EKIM 103 CANIN HESABI NEREDE ?
12 Ekim 2025 21:14

BARIŞ VE.MESRUTIYET
05 Ekim 2025 21:14

ÇİRKİN SİYASET
14 Eylul 2025 21:14

" İLERİ " DEMOKRASİDE YENİ PROJE
07 Eylul 2025 21:14

MEMLEKETİN SAHİBİ KİM ?
27 Temmuz 2025 21:14

MILLET Mİ ÜMMET Mİ ?
20 Temmuz 2025 21:14

TERÖRSÜZ TÜRKİYE KİMİN İÇİN ?
13 Temmuz 2025 21:14

İKTİDARIN HAL VE GİDİŞİ
06 Temmuz 2025 21:14

TURKİYE CUMHURİYETİ YOL AYIRIMINDADIR
15 Haziran 2025 21:14

SUÇLU BULUNDU
18 Mayıs 2025 21:14

BİR SİYASET DERSİ
11 Mayıs 2025 21:14

TELEF OLAN CHP.LİLER DEĞIL, DEMOKRASİ
03 Mayıs 2025 21:14

TURPUNAN ŞALGAMINAN DEVLET İDARE EDİLMEZ
20 Nisan 2025 21:14

HALKIN GÜCÜ
06 Nisan 2025 21:14

Adalet ve Demokrasi
30 Ocak 2023 21:14

Seçim Oyununda İkinci Perde
23 Ocak 2023 21:14

Millet Can Derdinde, Muhalefet Neyin Peşinde?
16 Ocak 2023 21:14

Seçim Oyunları
09 Ocak 2023 21:14

Seçim Tuzağı
26 Aralık 2022 21:14

Saraçhane Diyor ki...
19 Aralık 2022 21:14

Susmak Suça Ortak Olmaktır
14 Aralık 2022 21:14

Umudu Yaşamak
04 Aralık 2022 21:14

Kadına Şiddete HAYIR
29 Kasım 2022 21:14

Büyük Cumhuriyet Buluşması
21 Kasım 2022 21:14

O, Bir İnsandı…
13 Kasım 2022 21:14

2023’te Seçimimiz Ne Olacak?
06 Kasım 2022 21:14

AHMET TANER KIŞLALI’ ya
25 Ekim 2022 21:14

Her Yıl Seçim Olsa...
08 Ekim 2022 21:14

Siyasetin Gerçeği ve Çelişkisi
20 Eylul 2022 21:14

9 Eylüller Kutlu Olsun...
10 Eylul 2022 21:14

Gaflet, Dalalet, İhanet…
05 Eylul 2022 21:14

Zafer’in Bayramı
29 Ağustos 2022 21:14

Kanunlarla mı, Fetvalarla mı?
28 Ağustos 2022 21:14

20 Yıllık Birikim!
09 Ağustos 2022 21:14

Lozan Ne Demek?
27 Temmuz 2022 21:14

Sorunlar Sıradanlaşırsa
18 Temmuz 2022 21:14

Bahçelerde Maydanoz Gel Bize Bazı Bazı…
12 Haziran 2022 21:14

Hakaret ve Siyaset
05 Haziran 2022 21:14

Dost Doğruyu Söyler
29 Mayıs 2022 21:14

2 İleri 1 Geri
23 Mayıs 2022 21:14

Delikanlım
08 Mayıs 2022 21:14

Kapitalizmin Başarısı
03 Mayıs 2022 21:14

Zor Bir Yazı…
27 Nisan 2022 21:14

Hayalin Kilosu Kaça…
17 Nisan 2022 21:14

Türkiye'nin Gerçeği Laiklik
11 Nisan 2022 21:14

MANDA YUVA YAPMIŞ…
03 Nisan 2022 21:14

RTE-AKP’nin Üç Kozu
20 Mart 2022 21:14

Üretmek Pahalı İthalata Bakmalı
13 Mart 2022 21:14

Muhalefetin Adayı Kim?
16 Şubat 2022 21:14

Velet Değil İNSAN
17 Ocak 2022 21:14

2500 TL!
09 Ocak 2022 21:14

Merhaba 2022
31 Aralık 2021 21:14

Şahsım Ekonomisi ile Devlet Yönetmek
07 Aralık 2021 21:14

Emekliler Hak Etmedikleri Koşullarda Yaşıyorlar
14 Kasım 2021 21:14

Mutlu Olmak İnsanın Doğal Hakkıdır
07 Kasım 2021 21:14

Halkın Yanında Olmak
25 Ekim 2021 21:14

Bütün Suç Halkın Mı?
18 Ekim 2021 21:14

Sayıştay Raporu ve Pandora Belgeleri
10 Ekim 2021 21:14

Demokrasinin Fıtratında Kaybetmek de vardır
05 Ekim 2021 21:14

RTE’nin Yurt Sevgisi Tartışılmaz.
29 Eylul 2021 21:14

Türkiye Neden Yangın Yerine Döndü?
05 Ağustos 2021 21:14

Emperyalizmin İnsanlığa İhaneti
18 Temmuz 2021 21:14

Amaç, Muhalefetsiz Demokrasi mi?
12 Temmuz 2021 21:14

Çocuklarına Sahip Çıkamayan Ülke…
06 Temmuz 2021 21:14

Bu Kirli Oyunu Bozmak Bizim Elimizde…
21 Haziran 2021 21:14

Bir Çocuğun Hayali...!
14 Haziran 2021 21:14

Devlet Yaptı, Susun!
29 Mayıs 2021 21:14

Vatan Millet mi Dediniz?
24 Mayıs 2021 21:14

19 Mayıs Neden Bayram Olarak Kutlanmaz?
19 Mayıs 2021 21:14

Sevr’den Montrö’ye… Şimdi Nereye?
29 Nisan 2021 21:14

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
19 Nisan 2021 21:14

Millet mi, Ümmet mi?
01 Nisan 2021 21:14

Kadın ve Genç
27 Mart 2021 21:14

ÇELİŞKİLER ÜLKESİ
22 Mart 2021 21:14

CUMHURİYETİN KADINLARI
09 Mart 2021 21:14

İnadına İktidar
01 Mart 2021 21:14

Kurucu Anayasa Yapmak!
25 Şubat 2021 21:14

DEĞİŞİMİN DEĞİŞİMİYLE TÜRKİYE NEREYE?
08 Şubat 2021 21:14

SİYASETİN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ
28 Aralık 2020 21:14

ÇIKIŞIN YOLU HALKÇI DEVLET
21 Aralık 2020 21:14

BU BİR SAVAŞTIR..
07 Aralık 2020 21:14

SİYASETEN SAVRULMAK
02 Aralık 2020 21:14

CUMHURİYET’İN KIRILIŞI (3) YA BİTİŞ, YA ÇIKIŞ.
23 Kasım 2020 21:14

BU NE HİDDET!
18 Kasım 2020 21:14

Tüm Yazılar