Örgütlü Halk, Hukuk, Cumhuriyet 

Tarih, sadece anılacak olayları dizisi değildir.

Bugün var olan sorunları çözmek için,

Tarihteki olayları yaratan nedenlerden ve sonuçlarından dersler çıkartmak ve bugüne yansımalarını görmek gerekmektedir.

Almamız gereken ilk ders, 106 yıl öncesinin işgal koşullarında yaşanılanlardır.

Emperyalist işgal ve devletin teslimiyeti karşısında,

Çaresiz, umutsuz ve sessiz kalmayan,

Kararlı ve idealist genç bir Osmanlı paşası Mustafa Kemal’in güvendiği temel güç, Halktır.

Yokluğun çaresizliği içindeki Halkı mücadeleye inandırmanın ve Halkı örgütlemenin ilk somut adımını Amasya Genelgesi’nde görüyoruz.

“Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.”

Bu madde ile 600 yıldır padişahın kulu ve ümmeti olan Halka,

“Siz bir Milletsiniz, ancak siz karar verir ve mücadele ederseniz geleceğinizi kurtarırsınız” demekle,

Halka olan inancını ve güvenini ortaya koymuştur.

Bu söz, Halkın yaşamı ve geleceğine kendisinin karar vermesi demektir ki demokrasinin tanımıdır.

*

Erzurum Kongresi’nde kurulan yapı Halkı örgütleme yolunda attığı ilk adımdır,

“Doğu Anadolu İlleri müdafaa-i Hukuk Cemiyeti”.

Kendi illerini kurtarmak için kurulan cemiyetleri, tüm Doğu Anadolu’yu hep birlikte müdafaa etmek üzere bir araya getiriyor, örgütlüyor,

Kongrede alınan kararlar bu örgütün tüzüğünü ve hukukunu oluşturuyor,

Örgütlenmeyi bir cemiyet, bu günkü tanımıyla dernek çatısı altında gerçekleştiriyor.

*

Sivas Kongresi’nde de Kurtuluş Savaşının çatı örgütü kuruluyor.

“Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti”.

Vatan olarak savunulacak alanın sınırları çiziliyor,

Bu sınırlar içindeki tüm cemiyetleri ve Halkı Dernek çatısı altında örgütlüyor,

Kongre’de alınan kararlar Derneğin tüzüğünü, hukukunu oluşturuyor.

*

İki kongrenin ardından Ankara’da karar ve yönetim yapısı açılıyor,

“Büyük Millet Meclisi”,

Halkın seçimle temsilcilerini seçiyor,

Kurtuluş Savaşı Meclis’te Halkın temsilcilerinin aldığı kararlarla yönetiliyor,

Halkın oluşturduğu Ordu ile de Kurtuluş Savaşımız zaferle sonuçlanıyor.

*

Gazi Mustafa Kemal, askeri zaferden iki ay sonra (6 Aralık 1922),

“…barıştan sonra Halkçılık esası üzerine dayanan ve Halk Fırkası adıyla siyasi bir fırka kurmak niyetindeyim” sözüyle,

Kurulacak yeni devletin asli unsurunun Halk olacağını söylüyor.

09 Eylül 1923’te Cumhuriyet Halk Fırkası (Partisi) kuruluyor,

CHP, Ankara’yı Türkiye Devleti’nin başkenti olarak ilan ediyor,

CHP, Türkiye Devleti’nin yönetim şeklinin “Cumhuriyet” olduğunu ilan ediyor.

*

Bu süreci irdeleyelim;

Kongrelerde kararların Halkla beraber alınması…

Halkın, demokrasinin temel kurumlarından olan Dernek çatısı altında örgütlenmesi…

Derneğin kişilerin anlık kararlarıyla değil, Kongrelerde Halkın aldığı kararlarla yönetilmesi…

Kurtuluş Savaşımızın Halkın seçtiği temsilcilerden oluşan Büyük Millet Meclisi tarafından yönetilmesi…

Mecliste Halkın temsilcilerinin Türkiye Devleti’nin Başkentine ve yönetim şekline karar vermesi…

Kurtuluş Savaşımızın ve Kuruluşumuzun Halkın kararları ve örgütlü gücü ile hukukun ve demokrasinin kuralları temelinde yapıldığını göstermektedir.

Amasya genelgesindeki madde hayata geçirilmiştir.

Örgütlü Halk, Hukuk ve Cumhuriyet…

Bu üçleme Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş ve Kuruluşumuz sürecindeki ilkeleri ve hedefidir,

Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığının da temelleridir.

*

Bugün var olan koşullar ve sorunlar karşısında,

Çaresiz, sessiz ve umutsuz olanlar için,

Oturduğu yerden şikâyet eden, eleştiren ve başkalarını suçlayanlar için,

Mustafa Kemal Atatürk’ü yok saymaya, ilkelerini ve eserlerini yok etmeye kalkanlar için,

106 yıl öncesinin koşullarını, sorunlarını ve nasıl aşıldığını görmeleri ve bilmeleri,

Bugün için tarihten alacakları önemli bir derstir.

*

Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı,

Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucu Önderi Mustafa Kemal Atatürk,

Bu tarih dersinin Başöğretmenidir.

Kazanılan zaferler “Benim” demeden Meclisi, Orduyu ve Halkı kutlayan,

“Ben” kurdum demeden, “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye Halkına Türk Milleti denir” sözüyle,

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kuruluşunu Milletine teslim eden,

Halkçı ve Devrimci bir önder ve örnek bir insandır.

Kısa ömrü içinde kendisini adadığı,

“Tam Bağımsız, Demokratik Çağdaş Yeni Bir Devlet” kurmak yolunda,

Mücadelesi, nitelikleri ve mütevazı kişiliği ile…

İlkeleri, Düşünceleri ve Eserleriyle sonsuza dek yaşayacaktır.

Saygıyla…

Tarafsız değiliz "Atatürk ve Cumhuriyetten Yana Tarafız"