M.Tevfik KIZGINKAYA
[email protected]
Demokrasinin Fıtratında Kaybetmek de vardır
05 Ekim 2021 21:14
Siyasi tarihimizde liderlerin düşüncelerini ve amaçlarını yansıtan ve akıllarda kalan sözleri vardır.
“Ya İstiklal Ya Ölüm”, “Yurtta Barış Dünyada Barış” Mustafa Kemal Atatürk
“Namusluların da en az namussuzlar kadar cesur olması lazım.” İsmet İnönü,
“Siz isterseniz hilafeti bile getirirsiniz” Adnan Menderes,
“Türkiye 30 yıl içinde küçük bir Amerika olacak” Celal Bayar,
“Dün dündür bugün bugündür” Süleyman Demirel,
“Ne ezen ne ezilen, insanca hakça bir düzen” Bülent Ecevit,
“Benim memurum işini bilir” Turgut Özal,
“Onlar benim çıraklık dönemimin eserleriydi. Sonra kalfalık ve ardından ustalık. Şimdi büyük ustalık dönemine hazırlanalım diyorum.” RTE.
Sözler bile, Türkiye Cumhuriyeti’nin hangi anlayışlarla yönetildiğini görmek için yeterlidir.
*
RTE’ nin ilk olarak 10 yıl önce (03.04.2011) dile getirdiği ve iktidar sürecini ve geleceğini tanımlayan bu sözleri,
2002’den 2007’ye kadar olan dönemi “çıraklık”,
2007’den sonrasını “kalfalık” dönemi,
12 Haziran’dan (2011 seçimleri) sonraki dönemin de AK Parti’nin “ustalık” dönemi olacağını söyledi.
29.05.2018’de dile getirdiği “büyük ustalık” dönemi ise bugünleri ve yarınlarımızı kapsıyor.
*
RTE’nin tanımladığı dönemlerin Anayasa değişiklikleri ile örtüşmesi ilginçtir ve asıl amacını ve yol haritasını göstermektedir.
Çıraklık dönemi, devletin kurum ve kurallarının işlediği, devlet bürokrasisinde deneyimli ve bilgili olanların var olduğu dönemdir. Devlet yönetimindeki bilmezlikleri ve bürokraside yetişen kadrolarının olmayışı Devletin kendi kuralları ve kadroları ile işlemesini sağladı.
Çıraklık döneminin bittiği Anayasa değişikliği referandumu (21.10.2007) ile
Cumhurbaşkanının Halk tarafından seçilmesi,
Cumhurbaşkanı seçiminin 5 yılda bir yapılması,
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) 13 üyesinden 7’sinin, Anayasa Mahkemesi’nin de 15 üyesinden 12’sinin Cumhurbaşkanı tarafından seçilmesi sağlandı.
Böylece, “tek adam” yönetimi ve yargıda kadrolaşma yolunda ilk adım atıldı.
*
Kalfalık döneminde, ikinci Anayasa Değişikliği Referandumu (12 Eylül 2010) ile yüksek yargının ve yargı kadrolarının Cumhurbaşkanı tarafından belirlenmesi ve yargıya egemen olmanın yolu açıldı.
AYM’nin üye sayısı 17’ye, Cumhurbaşkanının seçeceği üye sayısı da 15’e çıkarıldı ve üyelerin görev süresi 12 yıl oldu,HSYK’nın asıl üye sayısı 22’ye, yedek üye sayısı ise 12’ye çıkarıldı. Cumhurbaşkanın 4 asıl üye seçeceği kurulda Adalet Bakanı Başkan, Müsteşarı da üye olarak kaldı…
*
Ustalık dönemi, başlangıç olarak tanımladığı 12 Haziran 2011 seçimlerini kazanan RTE’ nin “tek adam” hedefine doğru yürüdüğü dönemdir ve 10 Ağustos 2014 seçimleri ile de Cumhurbaşkanı seçilerek hedefine ulaşmıştır.
Bu dönemde devlet içinde yapılanan FETÖ unsurları özellikle yargıda kadro olarak kullanılmıştır.
Devlet içinde egemen olma ve kaynakların paylaşımı temelinde çıkan ayrılığın sonucunda ortaya çıkan “darbe” girişiminin bastırılmasını kendisine ait bir “zafer” olarak gören RTE, bu dönemde ustalaştığını kabul etmektedir.
Ustalık döneminde üçüncü Anayasa Değişikliği Referandumuyla (16.04.2017) Türkiye Cumhuriyeti’nin yönetim şeklinin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve “tek adam” yönetimi şeklini aldığı dönemidir.
Artık,
Cumhurbaşkanı partili kimliğini taşıyacaktır.
Cumhurbaşkanı hem devletin hem de hükümetin başıdır.
Cumhurbaşkanı yürütme yetkisine tek başına sahiptir ve Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ile bu yetkiyi kullanacaktır.
Devletin bütçesini yapma yetkisi Cumhurbaşkanına aittir.
Sonuçta;
Gerekçeleri aynı ama yapılanları farklı olan üç Anayasa değişikliği ile:
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurumsal yönetim yapısı ve kimliği değiştirilmiştir,
Parlamenter demokrasiden “Başkanlık” yönetimine geçilmiştir,
Yasama, yürütme ve yargı Cumhurbaşkanına bağlanmıştır,
Devlet, kanunlarla değil Cumhurbaşkanı Kararnameleri ile yönetilecektir,
Yönetimde devlet geleneği anlayışı yıkılmış, kuralların yerini bir kişinin kararları almıştır,
Devletin kurumları ve birikimleri yok edilmiştir,
Ekonomide ve devletin yapısında gerçekleştirilen değişimle neo-liberalizme uyum tam olarak sağlanmıştır.
Ve “tek adam” yönetimi kurulmuştur.
*
Şimdi sırada Büyük ustalık dönemine hazırlanalım söylemi (29.05.2018) ile işaret ettiği 2023 seçimlerini kazanarak Türkiye Cumhuriyeti’nin “kalıcı başkanı” olmak vardır.
Ve yine bir Anayasa değişikliği yapmak için yol aranmaktadır.
Dikkat edilirse, bütün bu süreçlerde atılan adımlara ve yapılanlara referandumlarla demokratik ve Anayasal meşruluk kazandırılmıştır.
Yaşanan her doğal felaketin doğal olmayan sonuçlarını fıtratına (yaradılışına) bağlayan RTE-AKP için demokrasinin tek fıtratı vardır, kazanmak.
Düşünmek bile istemedikleri ise demokrasin fıtratında seçim kazanmanın dışında kaybetmenin de var olduğudur.
*
Çıraklık ve kalfalık dönemlerinde hem sermayeye hem de Halka şirin görünen RTE-AKP gerçek yüzünü ustalık döneminde göstermiştir.
Ülke kaynaklarını “har vurup harman savururcasına” kendisi ve yarattığı sermaye gurubu için kullanıp varsıllaşan RTE-AKP,
Yarattığı baskı ve korku ortamı ile toplumsal muhalefeti baskılamanın ve susturmanın,
Halkı da siyaseten ayrıştırarak iktidarını sürdürmenin “ustalığını” yaşamış ve yaşatmıştır.
Ancak unuttukları konu;
İktidarını tanımladığı çıraklık, kalfalık ve ustalığın 13’üncü yüzyıla uzanan Ahilikten geldiği ve en önemli unsurunun "dayanışma ve kardeşlik" olduğudur.
Bilmeleri gereke ise bu topraklarda yüzyıllardır var olan dayanışma ve kardeşliği yok eden iktidarların kalıcı olamadığıdır.
Görünen gerçek, RTE-AKP’nin ustalığıyla yokluğu ve yoksulluğu yaşayan Halkın, büyük ustalık döneminde başına nelerin geleceğini gördüğüdür.
RTE demokrasinin fıtratını yaşayacaktır ve kaybedecektir.
Büyük ustalık dönemi yerine emeklilik dönemini yaşayacaktır.
Yeter ki, siyasi muhalefetin yöneticileri kişisel siyasi geleceklerini Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Halkın geleceğinin önüne koymasınlar.
Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÖRGÜTLÜ HALK, HUKUK, CUMHURİYET
09 Kasım 2025 21:14
OTOKRASİ Mİ DEMOKRASÖMİ ?
03 Kasım 2025 21:14
ÇİVİSİ ÇIKMIS DÜNYA
19 Ekim 2025 21:14
10 EKIM 103 CANIN HESABI NEREDE ?
12 Ekim 2025 21:14
BARIŞ VE.MESRUTIYET
05 Ekim 2025 21:14
ÇİRKİN SİYASET
14 Eylul 2025 21:14
" İLERİ " DEMOKRASİDE YENİ PROJE
07 Eylul 2025 21:14
MEMLEKETİN SAHİBİ KİM ?
27 Temmuz 2025 21:14
MILLET Mİ ÜMMET Mİ ?
20 Temmuz 2025 21:14
TERÖRSÜZ TÜRKİYE KİMİN İÇİN ?
13 Temmuz 2025 21:14
İKTİDARIN HAL VE GİDİŞİ
06 Temmuz 2025 21:14
TURKİYE CUMHURİYETİ YOL AYIRIMINDADIR
15 Haziran 2025 21:14
SUÇLU BULUNDU
18 Mayıs 2025 21:14
BİR SİYASET DERSİ
11 Mayıs 2025 21:14
TELEF OLAN CHP.LİLER DEĞIL, DEMOKRASİ
03 Mayıs 2025 21:14
TURPUNAN ŞALGAMINAN DEVLET İDARE EDİLMEZ
20 Nisan 2025 21:14
HALKIN GÜCÜ
06 Nisan 2025 21:14
Adalet ve Demokrasi
30 Ocak 2023 21:14
Seçim Oyununda İkinci Perde
23 Ocak 2023 21:14
Millet Can Derdinde, Muhalefet Neyin Peşinde?
16 Ocak 2023 21:14
Seçim Oyunları
09 Ocak 2023 21:14
Seçim Tuzağı
26 Aralık 2022 21:14
Saraçhane Diyor ki...
19 Aralık 2022 21:14
Susmak Suça Ortak Olmaktır
14 Aralık 2022 21:14
Umudu Yaşamak
04 Aralık 2022 21:14
Kadına Şiddete HAYIR
29 Kasım 2022 21:14
Büyük Cumhuriyet Buluşması
21 Kasım 2022 21:14
O, Bir İnsandı…
13 Kasım 2022 21:14
2023’te Seçimimiz Ne Olacak?
06 Kasım 2022 21:14
AHMET TANER KIŞLALI’ ya
25 Ekim 2022 21:14
Her Yıl Seçim Olsa...
08 Ekim 2022 21:14
Siyasetin Gerçeği ve Çelişkisi
20 Eylul 2022 21:14
9 Eylüller Kutlu Olsun...
10 Eylul 2022 21:14
Gaflet, Dalalet, İhanet…
05 Eylul 2022 21:14
Zafer’in Bayramı
29 Ağustos 2022 21:14
Kanunlarla mı, Fetvalarla mı?
28 Ağustos 2022 21:14
20 Yıllık Birikim!
09 Ağustos 2022 21:14
Lozan Ne Demek?
27 Temmuz 2022 21:14
Sorunlar Sıradanlaşırsa
18 Temmuz 2022 21:14
Bahçelerde Maydanoz Gel Bize Bazı Bazı…
12 Haziran 2022 21:14
Hakaret ve Siyaset
05 Haziran 2022 21:14
Dost Doğruyu Söyler
29 Mayıs 2022 21:14
2 İleri 1 Geri
23 Mayıs 2022 21:14
Delikanlım
08 Mayıs 2022 21:14
Kapitalizmin Başarısı
03 Mayıs 2022 21:14
Zor Bir Yazı
27 Nisan 2022 21:14
Hayalin Kilosu Kaça
17 Nisan 2022 21:14
Türkiye'nin Gerçeği Laiklik
11 Nisan 2022 21:14
MANDA YUVA YAPMIŞ
03 Nisan 2022 21:14
RTE-AKPnin Üç Kozu
20 Mart 2022 21:14
Üretmek Pahalı İthalata Bakmalı
13 Mart 2022 21:14
Muhalefetin Adayı Kim?
16 Şubat 2022 21:14
Velet Değil İNSAN
17 Ocak 2022 21:14
2500 TL!
09 Ocak 2022 21:14
Merhaba 2022
31 Aralık 2021 21:14
Şahsım Ekonomisi ile Devlet Yönetmek
07 Aralık 2021 21:14
Emekliler Hak Etmedikleri Koşullarda Yaşıyorlar
14 Kasım 2021 21:14
Mutlu Olmak İnsanın Doğal Hakkıdır
07 Kasım 2021 21:14
Halkın Yanında Olmak
25 Ekim 2021 21:14
Bütün Suç Halkın Mı?
18 Ekim 2021 21:14
Sayıştay Raporu ve Pandora Belgeleri
10 Ekim 2021 21:14
RTEnin Yurt Sevgisi Tartışılmaz.
29 Eylul 2021 21:14
Türkiye Neden Yangın Yerine Döndü?
05 Ağustos 2021 21:14
Emperyalizmin İnsanlığa İhaneti
18 Temmuz 2021 21:14
Amaç, Muhalefetsiz Demokrasi mi?
12 Temmuz 2021 21:14
Çocuklarına Sahip Çıkamayan Ülke
06 Temmuz 2021 21:14
Bu Kirli Oyunu Bozmak Bizim Elimizde
21 Haziran 2021 21:14
Bir Çocuğun Hayali...!
14 Haziran 2021 21:14
Devlet Yaptı, Susun!
29 Mayıs 2021 21:14
Vatan Millet mi Dediniz?
24 Mayıs 2021 21:14
19 Mayıs Neden Bayram Olarak Kutlanmaz?
19 Mayıs 2021 21:14
Sevrden Montröye
Şimdi Nereye?
29 Nisan 2021 21:14
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
19 Nisan 2021 21:14
Millet mi, Ümmet mi?
01 Nisan 2021 21:14
Kadın ve Genç
27 Mart 2021 21:14
ÇELİŞKİLER ÜLKESİ
22 Mart 2021 21:14
CUMHURİYETİN KADINLARI
09 Mart 2021 21:14
İnadına İktidar
01 Mart 2021 21:14
Kurucu Anayasa Yapmak!
25 Şubat 2021 21:14
DEĞİŞİMİN DEĞİŞİMİYLE TÜRKİYE NEREYE?
08 Şubat 2021 21:14
24 OCAK KARANLIĞIN AYDINLIĞA SALDIRISIDIR
01 Şubat 2021 21:14
SİYASETİN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ
28 Aralık 2020 21:14
ÇIKIŞIN YOLU HALKÇI DEVLET
21 Aralık 2020 21:14
BU BİR SAVAŞTIR..
07 Aralık 2020 21:14
SİYASETEN SAVRULMAK
02 Aralık 2020 21:14
CUMHURİYETİN KIRILIŞI (3) YA BİTİŞ, YA ÇIKIŞ.
23 Kasım 2020 21:14
BU NE HİDDET!
18 Kasım 2020 21:14
