M.Tevfik KIZGINKAYA                    
                    [email protected]                                                                            
        Vatan Millet mi Dediniz?
24 Mayıs 2021 17:36
RTE-AKP, kurulduğu günden bu yana geçmişi ve muhalefeti karalama, itibarsızlaştırma ve yok etme politikasını yürütmüştür.
Karşıt yaratma ve karşısındakini düşmanlaştırma…
Bu demokrasi oyununda,
Oyundaki rolü ise sürekli mağduru ve mağruru oynamak.
Haksızlığa uğrayan ama yıkılmadan ayakta kalan güçlü bir kimlik…
*****
Bu politika ile;
Duygusal yapısıyla mağdura sahip çıkan, koruyup kollayan,
Yaşadığı sorunları kaderci anlayışla kader kabul eden,
Yokluğa ve yoksulluğa bile şükreden, sormayan, sorgulamayan,
Hep bir kurtarıcı bekleyen ve güçlüden yana olan
Halkımızın,
İnancını sömürerek güvenini kazanmak,
Vatan Millet hamaseti ile de coşturmak,
Gözlerini kapatmak,
Kulaklarını tıkamak,
Yoksulluğunu unutturmak,
Oylarını kapmak,
İktidar olmak…
*****
Aslında bu oyun 1950’den bu yana sağ siyasetin her dönem sahneye koyduğu demokrasi oyununun senaryosudur.
Perde arkasında oynanan oyun ise bambaşka.
Her dönemde iktidara eklemlenen ya da iktidarla kurulan ilişkilerle
Gözlerden uzakta, karanlıklarda sessizce oynanan bir paylaşım oyunu.
Devletin gücünü kullananlar,
Halkın vergileri ile oluşan devletin bütçesini ve ülkenin kaynaklarını paylaşanların oyunu.
Perdeyi kaldıran, karanlıkları aydınlatanları,
Bu paylaşım oyununu ve aktörlerini gözler önüne serenleri öldürenlerin, yok edenlerin oynadığı karanlık bir oyun.
Vatan Millet mi?
Bu karanlık oyunun üstünü örten bir perde.
*****
Bu dönem sahnelenen demokrasi oyununun perde arkası ise üç haftadır vizyonda…
Söylendiğine göre, tekmili birden 12 bölüm.
Bilinen, bilinmeyen olaylarla dolu konusu,
Bilinen, bilinmeyen aktörleri ile ülkemizde izlenme rekorları kıran bir film.
Hayretler içinde izleniyor,
Olaylar ve aktörler tartışılıyor,
Hatta gelecek bölümleri büyük bir merak ve heyecanla bekleniyor.
Dünyada yer yerinden oynarken,
Ağzını açanı susturan, elini kaldıranı toplatan RTE-AKP,
Sinemada film seyredenler gibi sessiz…
Sessizlik savcılara da yansımış,
Yargı da suskun seyirci konumunda.
Du bakali nolcek, der gibiler.
Bugüne sessiz kalan RTE-AKP,
2053 Türkiye’sinin müjdesini vererek,
Halkın 30 yıl sonraya bakmasını istiyor,
Bugünün üstünü örtercesine…
*****
Bir söylenenlere bakıyorum, Türkiye uçuyor…
Bir de polisiye film gibi anlatılanlara bakıyorum, ülke karanlıkta.
Bir söyleyenlere bakıyorum devleti yönetiyorlar,
Bir de bakıyorum anlatana…
*****
Muhalefetin bu süreci iyi okuması gerekiyor.
Bugünün koşullarında iktidar değişikliği kaçınılmaz olacaktır.
Ancak önemli olan hükümet olmak değildir.
İktidar olabilmek ve iktidarda kalabilmektir.
20 yıl öncesini anımsayalım.
Krizler ortamında iktidara gelen DSP, MHP, ANAP koalisyonu,
Ekonomik krizi doğuran politikaları uyguladılar ve baraj altında kaldılar ve iktidarı liberalizmin yeni yüzü RTE-AKP’ye teslim ettiler.
Aynı politikalar uygulandıkça böylesi karanlık ilişkilerin süreceği ve aynı sürecin yaşanacağı kaçınılmaz olacaktır.
******
Hayri Kozanoğlu (18.05.21, Birgün) bu kısır döngünün dünyadaki yansımalarını örnekleriyle kaleme almış.
“1997’de AB’nin 15 üyesinin 11’inde sosyal demokrat partiler iktidardaydı. Bugün ise sadece birkaç ülkede geniş koalisyonların bir parçası olarak hükümetteler.
Üstelik kamuculuğun itibar kazandığı, dayanışmanın öneminin anlaşıldığı, gelir ve servet dağılımı adaletsizliklerine tepkilerin yükseldiği Covid-19 salgını döneminde bile kan kaybetmeye devam ediyorlar.
…İşin ilginç yanı, sosyal demokrasinin makus talihinden kaygılananlar arasında küresel sermayenin yayın organlarından Financial Times (FT) da bulunuyor. Gazetenin Editörler Kurulu yorumunda şu değerlendirmeyi yapıyor:
Bu son dönemde Avrupalı sosyal demokratların ikinci paradoksal başarısızlığıdır. Küresel finansal krizi piyasanın aşırılıklarını dizginleme geleneğine dayanan bu partiler için altın fırsattı, ancak çoğu bu süreçte öne çıkmayı başaramadı.
Pandemi daha fazla dayanışma arzusunu tetiklerken, seçmenlerin daha müdahaleci devlete hoşgörüsünü artırdı. Fakat sosyal demokratlar yine anı yakalamayı başaramadılar.” (14 Mayıs 2021)
FT’ye göre, sosyal demokrat partiler geleneksel tabanları, imalat sanayi işçilerini sağ popülistlere; şehirli orta sınıfları ise yeşil-sol liberal partilere kaptırma tehlikesiyle karşı karşıyalar.
Finansal kriz sonrasında kamu hizmetlerinin içini boşaltan kemer sıkma politikalarını zımni olarak onaylamaları da güven zedeleyici oldu.”
*****
Korona virüsü ile herkesin söylemeye başladığı “hiç bir şey eskisi gibi olmayacak” sözü, bugün için geçerli olmak zorundadır.
Eskiyen ve değişmesi gereken, 80 sonrası uygulanan neo-liberal politikalardır.
Türkiye Cumhuriyeti’ni;
Kuruluş ilkelerinden ve politikalarından kopartan,
Liberalizmin bataklığına sürükleyen,
Sanayisini ve tarımını bitiren,
Halkımızı yokluk ve yoksulluk içinde bırakan,
Hukuku ve adaleti yok eden,
Bu sömürü düzeninin yıkılması,
Türkiye’nin bir an önce bu bataklıktan çıkartılması,
Devletin yeniden inşası gerekmektedir.
Görev muhalefetindir, özellikle de CHP’nindir.
Yineleyelim,
AB ülkelerinde olduğu gibi,
Neo liberal politikalar içinde kendine yer arayan sol siyaset çökmüştür.
Küresel sermaye popülizmle halkı uyutarak düzenini yürütmektedir.
Ülkemizde ise, popülist politikalara din istismarı da eklenmektedir.
Bu koşullarda hükümet olunabilir ancak aynı siyasi tavırla iktidar olunamaz, iktidarda kalınamaz.
CHP, gerçek Halkçı-Devrimci kimliği ile bu sömürü düzenine karşı çıkmak zorundadır.
Son dönemde Kemal Kılıçdaroğlu’nun dile getirdiği;
Satılan fabrikaların, üretim tesislerinin geri alınacağı,
Köprü, yol, tünel, hastane gibi garantili projelerin kamulaştırılacağı,
Tarımda üretimin, çiftçinin destekleneceği,
İşsizliğin yok edileceği,
Halktan alınanların Halka geri verileceği… sözleri umut vericidir.
Halkın geleceğinden umut duyabilmesi, iktidar demektir.
Umut, geleceği aydınlık kılar.
Umudun kaynağı Demokratik Laik Cumhuriyet’tir.
Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
OTOKRASİ Mİ DEMOKRASÖMİ ? 
 03 Kasım 2025 17:36
ÇİVİSİ ÇIKMIS DÜNYA 
 19 Ekim 2025 17:36
10 EKIM   103 CANIN HESABI NEREDE ? 
 12 Ekim 2025 17:36
BARIŞ VE.MESRUTIYET 
 05 Ekim 2025 17:36
ÇİRKİN  SİYASET 
 14 Eylul 2025 17:36
" İLERİ " DEMOKRASİDE YENİ PROJE 
 07 Eylul 2025 17:36
MEMLEKETİN SAHİBİ KİM ? 
 27 Temmuz 2025 17:36
MILLET Mİ ÜMMET Mİ ? 
 20 Temmuz 2025 17:36
TERÖRSÜZ TÜRKİYE KİMİN İÇİN ? 
 13 Temmuz 2025 17:36
İKTİDARIN HAL VE GİDİŞİ 
 06 Temmuz 2025 17:36
TURKİYE  CUMHURİYETİ YOL AYIRIMINDADIR 
 15 Haziran 2025 17:36
SUÇLU BULUNDU 
 18 Mayıs 2025 17:36
BİR SİYASET DERSİ 
 11 Mayıs 2025 17:36
TELEF OLAN CHP.LİLER DEĞIL, DEMOKRASİ 
 03 Mayıs 2025 17:36
TURPUNAN ŞALGAMINAN DEVLET İDARE EDİLMEZ 
 20 Nisan 2025 17:36
HALKIN GÜCÜ 
 06 Nisan 2025 17:36
Adalet ve Demokrasi 
 30 Ocak 2023 17:36
Seçim Oyununda İkinci Perde 
 23 Ocak 2023 17:36
Millet Can Derdinde, Muhalefet Neyin Peşinde? 
 16 Ocak 2023 17:36
Seçim Oyunları 
 09 Ocak 2023 17:36
Seçim Tuzağı 
 26 Aralık 2022 17:36
Saraçhane Diyor ki... 
 19 Aralık 2022 17:36
Susmak Suça Ortak Olmaktır 
 14 Aralık 2022 17:36
Umudu Yaşamak 
 04 Aralık 2022 17:36
Kadına Şiddete HAYIR 
 29 Kasım 2022 17:36
Büyük Cumhuriyet Buluşması 
 21 Kasım 2022 17:36
O, Bir İnsandı… 
 13 Kasım 2022 17:36
2023’te Seçimimiz Ne Olacak? 
 06 Kasım 2022 17:36
AHMET TANER KIŞLALI’ ya 
 25 Ekim 2022 17:36
Her Yıl Seçim Olsa... 
 08 Ekim 2022 17:36
Siyasetin Gerçeği ve Çelişkisi 
 20 Eylul 2022 17:36
9 Eylüller Kutlu Olsun... 
 10 Eylul 2022 17:36
Gaflet, Dalalet, İhanet… 
 05 Eylul 2022 17:36
Zafer’in Bayramı 
 29 Ağustos 2022 17:36
Kanunlarla mı, Fetvalarla mı? 
 28 Ağustos 2022 17:36
20 Yıllık Birikim! 
 09 Ağustos 2022 17:36
Lozan Ne Demek? 
 27 Temmuz 2022 17:36
Sorunlar Sıradanlaşırsa 
 18 Temmuz 2022 17:36
Bahçelerde Maydanoz Gel Bize Bazı Bazı… 
 12 Haziran 2022 17:36
Hakaret ve Siyaset 
 05 Haziran 2022 17:36
Dost Doğruyu Söyler 
 29 Mayıs 2022 17:36
2 İleri 1 Geri 
 23 Mayıs 2022 17:36
Delikanlım 
 08 Mayıs 2022 17:36
Kapitalizmin Başarısı 
 03 Mayıs 2022 17:36
Zor Bir Yazı
 
 27 Nisan 2022 17:36
Hayalin Kilosu Kaça
 
 17 Nisan 2022 17:36
Türkiye'nin Gerçeği Laiklik 
 11 Nisan 2022 17:36
MANDA YUVA YAPMIŞ
 
 03 Nisan 2022 17:36
RTE-AKPnin Üç Kozu 
 20 Mart 2022 17:36
Üretmek Pahalı İthalata Bakmalı 
 13 Mart 2022 17:36
Muhalefetin Adayı Kim? 
 16 Şubat 2022 17:36
Velet Değil İNSAN 
 17 Ocak 2022 17:36
2500 TL! 
 09 Ocak 2022 17:36
Merhaba 2022 
 31 Aralık 2021 17:36
Şahsım Ekonomisi ile Devlet Yönetmek 
 07 Aralık 2021 17:36
Emekliler Hak Etmedikleri Koşullarda Yaşıyorlar 
 14 Kasım 2021 17:36
Mutlu Olmak İnsanın Doğal Hakkıdır 
 07 Kasım 2021 17:36
Halkın Yanında Olmak 
 25 Ekim 2021 17:36
Bütün Suç Halkın Mı? 
 18 Ekim 2021 17:36
Sayıştay Raporu ve Pandora Belgeleri 
 10 Ekim 2021 17:36
Demokrasinin Fıtratında Kaybetmek de vardır 
 05 Ekim 2021 17:36
RTEnin Yurt Sevgisi Tartışılmaz. 
 29 Eylul 2021 17:36
Türkiye Neden Yangın Yerine Döndü? 
 05 Ağustos 2021 17:36
Emperyalizmin İnsanlığa İhaneti 
 18 Temmuz 2021 17:36
Amaç, Muhalefetsiz Demokrasi mi? 
 12 Temmuz 2021 17:36
Çocuklarına Sahip Çıkamayan Ülke
 
 06 Temmuz 2021 17:36
Bu Kirli Oyunu Bozmak Bizim Elimizde
 
 21 Haziran 2021 17:36
Bir Çocuğun Hayali...! 
 14 Haziran 2021 17:36
Devlet Yaptı, Susun! 
 29 Mayıs 2021 17:36
19 Mayıs Neden Bayram Olarak Kutlanmaz? 
 19 Mayıs 2021 17:36
Sevrden Montröye
 Şimdi Nereye? 
 29 Nisan 2021 17:36
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 
 19 Nisan 2021 17:36
Millet mi, Ümmet mi? 
 01 Nisan 2021 17:36
Kadın ve Genç 
 27 Mart 2021 17:36
ÇELİŞKİLER ÜLKESİ 
 22 Mart 2021 17:36
CUMHURİYETİN KADINLARI 
 09 Mart 2021 17:36
İnadına İktidar 
 01 Mart 2021 17:36
Kurucu Anayasa Yapmak! 
 25 Şubat 2021 17:36
DEĞİŞİMİN DEĞİŞİMİYLE TÜRKİYE NEREYE? 
 08 Şubat 2021 17:36
24 OCAK KARANLIĞIN AYDINLIĞA SALDIRISIDIR 
 01 Şubat 2021 17:36
SİYASETİN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ 
 28 Aralık 2020 17:36
ÇIKIŞIN YOLU HALKÇI DEVLET 
 21 Aralık 2020 17:36
BU BİR SAVAŞTIR.. 
 07 Aralık 2020 17:36
SİYASETEN SAVRULMAK 
 02 Aralık 2020 17:36
CUMHURİYETİN KIRILIŞI (3) YA BİTİŞ, YA ÇIKIŞ. 
 23 Kasım 2020 17:36
BU NE HİDDET! 
 18 Kasım 2020 17:36
