M.Tevfik KIZGINKAYA
[email protected]

Millet mi, Ümmet mi?

01 Nisan 2021 03:22

 

 

 

Öylesine hızlanan bir sürecin içine girdik ki Cumartesiyi bekleyemedim.

Lafı dolandırmaya gerek yok.

Demokrasi diye sahnelenen sahte bir oyunu yaşıyoruz ancak farkında değiliz.

RTE-AKP açıkça söylüyor ama anlamıyoruz ya da anlamak istemiyoruz.

2018 Haziran seçimlerinde 16 yıllık iktidar dönemi için “Onlar benim çıraklık dönemimin eserleriydi. Sonra kalfalık ve ardından ustalık.

Şimdi büyük ustalık dönemine hazırlanalım diyorum” diyenlerin…

Şimdi de“19 yılda yaptıklarımız bir hazırlıktı ve biz yeni başlıyoruz” diyenlerin…

 

Daha ne söylemeleri gerekiyor?

 

Kamu kurumlarından TC’nin kaldırılması,

Ulusal Andın yasaklanması,

Araplar rahatsız oluyor diye şeref madalyasından Atatürk’ün çıkartılması,

Atatürk’ün heykeline put yazılmasına sessiz kalınması,

Müzik korosu topluluklarından “Türk” isminin kaldırılması,

           “Yeryüzünde halife olmanın sorumluluğunu taşımaktan mesulüz” diyerek halifeliğin ilan edilmesi,

Millete ümmet, RTE’ye peygamber denilmesi,

Kararname ile Montrö’nün bile yok sayılabileceğinin söylenebilmesi,

Sivil Anayasa diye laikliği kaldırılmanın tartıştırılması,

Bir Amiral’in kafasında sarık üstünde üniforma ile tarikata gidebilmesi,

               Harp Okuluna girişten “irtica ve bölücü görüşleri benimsememiş veya bu faaliyetlere karışmamış olmak” hükmünün kaldırılması,

              Askeri kurslar yönergesinde “Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda çağdaş ve bilimsel yaklaşımla kavrama ve yerine getirme yeteneği kazandırılması” ifadesinin çıkartılması…

                 Bu yapılanları görmeyen, söylenenleri duymayan, oturduğu yerden sadece şikayet eden sonra da “ne olacak bu memleketin hali” diye soranlara,

 

Yaşanılan bu gerçekleri hala demokrasiyle yorumlamaya kalkanlara, sormak gerekiyor;

               Demokrasi treninden inmeye hazırlananların “ileri demokrasiden” “çok daha ileri demokrasiye” geçiyoruz demelerini mi bekliyorsunuz?

Bütün bunlar, Türkiye’nin nereye doğru savrulduğunu görmek için yeterli değil mi?

 “Laiklik sorunu yoktur” diyen ana muhalefet bu söylemde ısrar etmeyi sürdürecek mi?

 

*****

İktidarda olanlar,

Devleti yönetmeyi üstlenenler,

Devletin kurumsal kimliğine ve yapısına,

Ve kendilerini bu göreve seçen Millete karşı sorumludurlar.

Olması gereken budur ancak gerçek farklı.

 

RTE-AKP iktidarı,

 

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kimliğini ve yapısını değiştirmekle,

Milletin yaşamını iyileştirmek yerine kendi iktidarını pekiştirmekle,

Devlete ve Millete karşı büyük bir sorumsuzluk içinde.

 

                Tek derdi iktidarı bırakmamak ve siyasi hedeflerine bir an önce ulaşabilmek olan RTE-AKP,

Siyasi ve ekonomik gelir elde etmek için İstanbul’a kanal yapmaya,

Yabancı sermayenin gelmesi için sözde “reformlar” açıklamaya,

Ekonomide, yapılması gerekenle “dediğim dedik” politikası arasında bocalamaya,

Çarkları duran ekonomiye acil para bulmak için yeni vergiler koymaya, zamlar yapmaya,

Destek vermediği vatandaşın “yastık altında” kalmayan parasını almaya,

128 milyar dolar nerede sorusunu savuşturmaya,

               MB başkanını görevden aldıkları gecede 450 milyon doları alanların üstünü örtmeye çabalamakta…

Bu anlayışta;

 

Devlet yönetiminde kurum ve kurallar artık yoktur, tek kişi her şeydir,

Demokrasinin kurum ve kuralları da demokrasi de artık yoktur, tek kişi belirleyicidir,

               Türkiye’nin Demokratik Laik Sosyal bir Hukuk Devleti olan yönetim şekli artık yoktur, tek kişi karar vericidir,

Atılan her adımla planlı bir şekilde Cumhuriyet yok edilmektedir, tek kişi yol göstericidir.

Bu koşullarda “Cumhuriyetle mi teokrasiyle mi yaşayacağız” sorusunu düşünürken,

 

Yanıt Diyanet işleri başkanı Ali Erbaş’tan geldi.

“Çocuklarımızı İslam’ın dışındaki ideolojilere kaptırmayalım…”

Dini, İslam’ı bir ideoloji olarak kabul eden anlayışın adı, teokrasidir.

Teokraside halk, Millet değil ümmettir.

İnsan, vatandaş-yurttaş değil kuldur.

Yapılmak istenen de budur.

Kul ve ümmet olacaksınız, biat edeceksiniz.

Türkiye Cumhuriyeti yol ayrımına doğru hızla götürülmektedir.

Bitiş ya da Çıkış?

 

*****

RTE-AKP’nin gittiği yolun sonunda Cumhuriyet’in Bitiş’i vardır.

Çıkışın yolu ise, Demokratik Laik Cumhuriyettir.

Demokratik Laik Cumhuriyette halkın tanımı Millet’tir, Ulus’tur.

İnsanın kimliği ise vatandaş’tır, Yurttaş’tır.

Vatandaş-Yurttaş, yaşamı ile ilgili karar verme hakkına sahip olan insandır.

Vatandaş ve Millet-Ulus kimliğiyle yaşamak istiyorsak,

Demokratik Laik Cumhuriyet’e ve Sosyal Hukuk Devletine sahip çıkmak gerekmektedir.

 

Nasıl mı?

Ataol Behramoğlu, Düello şirinin son dörtlüğünde nasıl sorusuna yanıt veriyor.

“Öyleyse bir tek şey var yapılacak,

Bu, iyilerin birlikteliğidir.

Amansız kötülüğü ancak

Örgütlü iyilik alt edebilir.”

                    Tıpkı, “Milletin bağımsızlığını ve geleceğini yine Milletin azim ve kararı kurtaracaktır” kararıyla özgürlük ve bağımsızlığına sahip çıkarak emperyalist işgali bu topraklardan kovanlar gibi…

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!

Yazarın Diğer Yazıları

TURPUNAN ŞALGAMINAN DEVLET İDARE EDİLMEZ
20 Nisan 2025 03:22

HALKIN GÜCÜ
06 Nisan 2025 03:22

Adalet ve Demokrasi
30 Ocak 2023 03:22

Seçim Oyununda İkinci Perde
23 Ocak 2023 03:22

Millet Can Derdinde, Muhalefet Neyin Peşinde?
16 Ocak 2023 03:22

Seçim Oyunları
09 Ocak 2023 03:22

Seçim Tuzağı
26 Aralık 2022 03:22

Saraçhane Diyor ki...
19 Aralık 2022 03:22

Susmak Suça Ortak Olmaktır
14 Aralık 2022 03:22

Umudu Yaşamak
04 Aralık 2022 03:22

Kadına Şiddete HAYIR
29 Kasım 2022 03:22

Büyük Cumhuriyet Buluşması
21 Kasım 2022 03:22

O, Bir İnsandı…
13 Kasım 2022 03:22

2023’te Seçimimiz Ne Olacak?
06 Kasım 2022 03:22

AHMET TANER KIŞLALI’ ya
25 Ekim 2022 03:22

Her Yıl Seçim Olsa...
08 Ekim 2022 03:22

Siyasetin Gerçeği ve Çelişkisi
20 Eylul 2022 03:22

9 Eylüller Kutlu Olsun...
10 Eylul 2022 03:22

Gaflet, Dalalet, İhanet…
05 Eylul 2022 03:22

Zafer’in Bayramı
29 Ağustos 2022 03:22

Kanunlarla mı, Fetvalarla mı?
28 Ağustos 2022 03:22

20 Yıllık Birikim!
09 Ağustos 2022 03:22

Lozan Ne Demek?
27 Temmuz 2022 03:22

Sorunlar Sıradanlaşırsa
18 Temmuz 2022 03:22

Bahçelerde Maydanoz Gel Bize Bazı Bazı…
12 Haziran 2022 03:22

Hakaret ve Siyaset
05 Haziran 2022 03:22

Dost Doğruyu Söyler
29 Mayıs 2022 03:22

2 İleri 1 Geri
23 Mayıs 2022 03:22

Delikanlım
08 Mayıs 2022 03:22

Kapitalizmin Başarısı
03 Mayıs 2022 03:22

Zor Bir Yazı…
27 Nisan 2022 03:22

Hayalin Kilosu Kaça…
17 Nisan 2022 03:22

Türkiye'nin Gerçeği Laiklik
11 Nisan 2022 03:22

MANDA YUVA YAPMIŞ…
03 Nisan 2022 03:22

RTE-AKP’nin Üç Kozu
20 Mart 2022 03:22

Üretmek Pahalı İthalata Bakmalı
13 Mart 2022 03:22

Muhalefetin Adayı Kim?
16 Şubat 2022 03:22

Velet Değil İNSAN
17 Ocak 2022 03:22

2500 TL!
09 Ocak 2022 03:22

Merhaba 2022
31 Aralık 2021 03:22

Şahsım Ekonomisi ile Devlet Yönetmek
07 Aralık 2021 03:22

Emekliler Hak Etmedikleri Koşullarda Yaşıyorlar
14 Kasım 2021 03:22

Mutlu Olmak İnsanın Doğal Hakkıdır
07 Kasım 2021 03:22

Halkın Yanında Olmak
25 Ekim 2021 03:22

Bütün Suç Halkın Mı?
18 Ekim 2021 03:22

Sayıştay Raporu ve Pandora Belgeleri
10 Ekim 2021 03:22

Demokrasinin Fıtratında Kaybetmek de vardır
05 Ekim 2021 03:22

RTE’nin Yurt Sevgisi Tartışılmaz.
29 Eylul 2021 03:22

Türkiye Neden Yangın Yerine Döndü?
05 Ağustos 2021 03:22

Emperyalizmin İnsanlığa İhaneti
18 Temmuz 2021 03:22

Amaç, Muhalefetsiz Demokrasi mi?
12 Temmuz 2021 03:22

Çocuklarına Sahip Çıkamayan Ülke…
06 Temmuz 2021 03:22

Bu Kirli Oyunu Bozmak Bizim Elimizde…
21 Haziran 2021 03:22

Bir Çocuğun Hayali...!
14 Haziran 2021 03:22

Devlet Yaptı, Susun!
29 Mayıs 2021 03:22

Vatan Millet mi Dediniz?
24 Mayıs 2021 03:22

19 Mayıs Neden Bayram Olarak Kutlanmaz?
19 Mayıs 2021 03:22

Sevr’den Montrö’ye… Şimdi Nereye?
29 Nisan 2021 03:22

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
19 Nisan 2021 03:22

Kadın ve Genç
27 Mart 2021 03:22

ÇELİŞKİLER ÜLKESİ
22 Mart 2021 03:22

CUMHURİYETİN KADINLARI
09 Mart 2021 03:22

İnadına İktidar
01 Mart 2021 03:22

Kurucu Anayasa Yapmak!
25 Şubat 2021 03:22

DEĞİŞİMİN DEĞİŞİMİYLE TÜRKİYE NEREYE?
08 Şubat 2021 03:22

24 OCAK KARANLIĞIN AYDINLIĞA SALDIRISIDIR
01 Şubat 2021 03:22

SİYASETİN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ
28 Aralık 2020 03:22

ÇIKIŞIN YOLU HALKÇI DEVLET
21 Aralık 2020 03:22

BU BİR SAVAŞTIR..
07 Aralık 2020 03:22

SİYASETEN SAVRULMAK
02 Aralık 2020 03:22

CUMHURİYET’İN KIRILIŞI (3) YA BİTİŞ, YA ÇIKIŞ.
23 Kasım 2020 03:22

BU NE HİDDET!
18 Kasım 2020 03:22

Tüm Yazılar