CUMHURİYET YURTLARI…
(ÜNİVERSİTELER AÇILIYOR BARINMA SORUNLARIYLA)
“Eğitimdir ki, bir milleti ya hür, müstakil, şanlı yüksek bir cemiyet halinde yaşatır,
ya da bir milleti esaret ve sefalete terk eder”
(MUSTAFA KEMAL ATATÜRK)
Bir balonu şişirdiğiniz zaman en zayıf yerinden patlar; zorlanan zincirin en güçsüz yerinden kırılması gibi…
İnsanlar, doğal afet, hastalık karşısında çaresiz, çocuklarının eğitimi konusunda da güçsüzdürler.
Bu en güçsüz ve zayıf yanları, ayrıca onların en çok suiistimal edildiği alanlardır.
Kişilerin bu zaaflarının devlet tarafından karşılanması, “İnsanca yaşam hakkı, sağlık ve eğitim”devletin gücüdür.
Sosyal devleti kutsal yapan, halkın zayıf olduğu konularda onun, kötü niyetlilerce kullanılmasını önlemektir…
TARİKAT YURTLARI…
Son günlerde haberlerde izlediniz. Baba, üniversiteyi kazanan çocuğu için yurt arayışında… Bütün olanaklarını seferber ediyor, bulduğu yurt yetkilisi ile konuşmasının bir bölümü:
“Yurdunuz bir tarikata bağlı mı?”
“Evet, tabi, bize Süleymancılar diyorlar.”
“Şartlarınız var mı?”
“İşte arada bazı dersler var. Tabi namaz saatlerine de dikkat ediyoruz…”
Demokratik ve laik bir ülkede sadece bu konuşma bile, bütün yurtlara devlet tarafından el konulması için yeterli bir nedendir. Ancak, kutsal dediğimiz devlet bu tarikatlar tarafından ele geçirilmiştir.
Milli karakteri kalmamış eğitim bakanı, tarikat ve cemaatleri sivil toplum örgütü olarak değerlendirmektedir.
Çocuk ve gençlerimiz, ebeveynlerin en güçsüz tarafından yakalanmış, kötü niyetli tarikat ve cemaatlerce ‘Atatürk Cumhuriyet Düşmanı’ olarak eğitilmektedir.
Bunun önüne geçmek için CHP’nin iktidara gelmesini mi bekleyeceğiz?
Elbette CHP’nin iktidarı tarihi değere sahiptir. Ama kendiliğinden iktidara gelinmediği açıktır.
SEÇENEKSİZ GENÇLİK…
Öncelikle halkımızı cemaat ve tarikatların baskısından kurtarmak bugün için en can alıcı konulardan biri haline gelmiştir.
Cumhuriyet’in ilk işi aydınlık ve çağdaş nesil yetiştirmek olmuştur.
Mustafa Kemal Atatürk eğitim alanına özel ilgi duymuştur. Bunun iki nedeni vardır.
Birincisi; Eğitimin kalkınma içindeki önemini görmüştür.
Daha kurtuluş Savaşı’nın geride bıraktığı yangının dumanlarının tüttüğü Eylül / 1924 yılında:
“… En mühim en esaslı nokta eğitim meselesidir. Eğitimdir ki, bir milleti ya hür, müstakil, şanlı yüksek bir cemiyet halinde yaşatır, ya da bir milleti esaret ve sefalete terk eder” demiştir.
İkincisi de; “Cumhuriyeti koruyacak yeni nesillerin yetiştirilmesinin zorunluluğudur.
Ağustos /1924 Muallimler Birliği Kongresinde:
“Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli muhafızlar ister” diyerek bu zorunluluğun önemini belirtmiştir.
VASİYETE SAYGI…
Mustafa Kemal Atatürk kişisel vasiyetinde Türkiye İş Bankası’ndaki hisselerini TDK ve TTK’nun geliştirilmesini harcanmak üzere CHP’ye bırakmıştır.
CHP’de bu vasiyetin gereği olarak T. İş Bankası’nın yönetimde görev yapmaktadır.
CHP’nin bu hakkı iki kez engellenmek istenmiş (Adnan Menderes ve 12 Eylül dönemlerinde) iki kez de Anayasa Mahkemesi CHP’ye hakkını iade etmiştir.
CHP, Atatürk’ün hisseleri konusunda bu güne kadar hassas davranmıştır. Bunu alkışlarım. Ancak, Atatürk’ün “Milleti hür yapacak eğitim…” ve “Cumhuriyete sahip çıkacak gençler yetiştirilmesi” konusunda da vasiyeti vardır…
Hisselere ne kadar sahip çıkılıyorsa; bu Cumhuriyete ve Cumhuriyet’in değerlerine, aynı hassasiyetle sahip çıkmamız gerekmektedir.
Çocuklarımızın barınma konusunda cemaat ve tarikatlara mecbur bırakılması karşısında kendimizi sorgulamamız gerekir. Bu alandaki ihmalin bir an önce giderilmesi zorunludur.
İş Bankasının her yıl kârlarından bir bölümü, en hızlı şekilde öğrenci yurtları inşa edilmesine ayrılmasını öneriyorum.
Gençlerimizi bu mecburiyetten kurtarmak dolaylı yoldan Mustafa Kemal Atatürk’ün de vasiyetine sahip çıkmak demektir…
VASİYET VE YURTLAR…
Bu önerimi 1999 yılı seçimlerinde defalarca dile getirdim, daha sonra Genel Başkanımız merhum Deniz Baykal’a anlattım ve büyük bir coşkuyla karşıladı. Ve çok iyi öneri olduğunu söyledi…
Ve öylece kaldı…
Yine önce ki ; Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu’na bu istediğimi bir mektupla ilettim.
Ne yazık ki; sadece bir teşekkür mektubu aldım…
E.Genel Başkanımız Murat Karayalçın İş Bankası Yönetim Kurulu üyeliği görevine getirildiğinde,aynı düşüncelerimi anlattım…
Sonuç alamadım…
Şimdi aynı düşüncelerimi ve önerilerimi Genel başkanımız Sayın Özgür Özel’e de duyurmak ve önerime sahip çıkmasını istiyorum…
Bu yurtlar İş Bankasına ait olacak. Elbette azda olsa,bir barınma ücretide olacak…
Sn.Baykal’a anlattığım günden,bugüne 26 yıl geçti…
Beni kutladı ve heyecan verici bir öneri olduğunu belirtti.
(1999 genel seçimlerinde Adana CHP milletvekili adayı olarak,önerilerimden biriydi.)
Bu önerim yaşama geçirilseydi; şu an 50’nin üzerinde,mülkiyeti İş Bankasının CUMHURİYET YURTLARI olurdu…
Şu an gençlerimizin başka seçeneği yok. Onlara seçenek sunmak CHP olarak görevimizdir.
Bize sadece T. İş Bankası’nın hisseleri değil, CHP, TDK, TTK ve Cumhuriyet’in temel ilkeleri de vasiyet edilmiştir.
Eğer, gençlerimize sahip çıkamazsak, ne CHP kalır, ne TDK, TTK ve ne de Cumhuriyet’in Temel İlkeleri…
BEKİR SITKI ÖZER
26.8.2025/ ADANA
