M.Tevfik KIZGINKAYA
[email protected]

Umudu Yaşamak

04 Aralık 2022 10:12

 

      

Bugün en çok aradığımız duygudur umut.

Kendimizin, evladımızın, ailemizin,

Ülkemizin, Ulusumuzun, Cumhuriyetimizin,

Doğamızın, dünyamızın ve insanlığın geleceği adına…

“Herkes” için geçerli olmasa da,

Yaşamından mutsuz büyük bir çoğunluk,

Umudu arıyor bugünün koşullarında.

 

*

Umutsuzluğu en çok dile getirenler,

Geleceklerini ülkemizde göremeyen,

Umutlarına başka ülkelerde ulaşmak isteyen gençler.

Konunun çelişkili olan yanı ise,

Z kuşağı diye tanımlanan 7 milyon genç,

İş ve gelecek derdiyle umutsuzluk içinde,

Seçim sürecindeki partilerse,

İlk defa oy kullanacak diye,

Gençlerden oy almanın peşinde.

 

*

Yenidünya düzeninde,

Kuşakların tanımı harflerle yapılmaya başlandı.

X, Y, Z.

1965 – 1980 arasında doğanlar X,

1981 – 1995 arasında doğanlar Y,

1995 – 2012 arasında doğanlar da Z kuşağı.

Aileleri ve teknoloji ile ilişkilerine,

Sosyal alışkanlıklarına ve çevreleriyle olan iletişimlerine göre belirlenmiş,

Kuşakların nitelikleri.

X kuşağı bilgisayardan uzak büyümüş,

Bu yüzden yaratıcı, mantıklı ve çözümcülermiş.

Y kuşağı hem tembel hem de teknoloji meraklısı, hırslı ve değişimciymiş.

Z kuşağı ise bir yanda teknolojiye bağımlı, anlayışlı tüketici,

Öte yanda hırslı, kendine güvenen, istediğini elde etmeyi bilenmiş.

Konan kriterler 80 sonrası yenidünya düzeninin istediği insan tipi,

Aranan niteliklerin hepsi kişisel nitelikli.

Her insan kendi yaşamıyla ilgilenmeli,

Toplumun sorunları değil, kişisel çıkarları daha önemli.

*

Ocak 1987'de,

“Bu kadar az maaşla memur nasıl geçinecek?” sorusuna,

“Benim memurum işini bilir” yanıtıyla başladı,

Gemisini kurtaran kaptan olma yarışı.

Yaşama, sınıfsal temelde toplumcu bakana,

Sorunlara ulusal temelde çözüm arayana,

Gerici ve çağ dışı dendi,

Bireyselleştirilen yaşamda.

Arkadaşlıkların, dostlukların yerini aldı,

Telefonlar ve sosyal medya.

İnsanlar baş başa kaldı,

Olanca yalnızlıklarıyla.

 

*

Kendilerini bildiklerinden beri,

Yaşamı böyle bildi X, Y, Z gençliği.

Bu sömürü düzeninin gerçekleri,

İşsizlik, yokluk, yoksulluk olarak çıkınca karşılarına,

Gelecek endişesi ve umutsuzlukla,

Çareyi arıyorlar yurt dışında.

 

*

Dönüp bakınca eski dünyaya,

Tanımlar ve dönemler arasındaki farklar çıkıyor ortaya.

Var olan düzene karşı gençlerin duruşlarıyla tanımlanmıştı kuşaklar.

68 ve 78 kuşağı,

ABD emperyalizmine karşı,

Tam Bağımsız Türkiye’yi savundular.

Özgürlükten, emekten ve barıştan yana oldular,

Yaşama kişisel değil, toplumcu baktılar.

Kendi geleceklerini değil,

Çalışanların, üretenlerin, işçinin, köylünün,

Kısacası düzenin ezdiği Halkın,

İnsanca ve hakça bir düzende,

Mutlu ve geleceğinden umutlu yaşaması için çalıştılar.

Farklı yolları düşünseler de çözüm adına,

Yalnız bırakmadılar birbirlerini,

Kendilerini yok etmek isteyen düzenin karşısında,

Dimdik durdular, yaşamları pahasına...

Mutlu ve onurlu.

******

Öncesi,

Cumhuriyetin ilk kuşakları.

Esaretin, cehaletin ve sefaletin karanlığını yaşadılar,

Savaşarak özgürlüğü ve bağımsızlığı kazandılar.

100 yıl öncesinin yokluk koşullarında,

Cumhuriyet Devrimimizle,

Cehaletin karanlığından,

Sefaletin yokluğundan kurtulmanın,

İnsan ve yurttaş olmanın,

Onuru ve gururuyla,

Çocuklar, gençler, kadınlar, erkekler,

Mutlulukla ve gelecekten umutla,

Yaşama ve geleceğe gülümsediler,

Örnek olmalılar bizlere,

Bugünün koşullarında,

Var olan sorunlar karşısında,

Mutsuz ve umutsuz olan gençlere ve herkese.

Metin Altıok’un

Kanadı Kırık Bir Akşam’dan seslenişiyle,

“Yarın farklıdır bugünden,

Adı değişir hiç olmazsa.

Kara bir suyu

Geçiyoruz şimdilerde

Basarak yosunlu taşlara.

Sen bugünden yarına

Birazcık umut sakla.”

************

Sözün özü,

Türkiye coğrafyasında,

İnsanca, barış içinde, kardeş ce sine,

Yaşamda mutlu ve gelecekten olmanın yolu,

Demokratik Laik Cumhuriyet’tir.

Umudu Yaşamak

      

Bugün en çok aradığımız duygudur umut.

Kendimizin, evladımızın, ailemizin,

Ülkemizin, Ulusumuzun, Cumhuriyetimizin,

Doğamızın, dünyamızın ve insanlığın geleceği adına…

“Herkes” için geçerli olmasa da,

Yaşamından mutsuz büyük bir çoğunluk,

Umudu arıyor bugünün koşullarında.

*

Umutsuzluğu en çok dile getirenler,

Geleceklerini ülkemizde göremeyen,

Umutlarına başka ülkelerde ulaşmak isteyen gençler.

Konunun çelişkili olan yanı ise,

Z kuşağı diye tanımlanan 7 milyon genç,

İş ve gelecek derdiyle umutsuzluk içinde,

Seçim sürecindeki partilerse,

İlk defa oy kullanacak diye,

Gençlerden oy almanın peşinde.

*

Yenidünya düzeninde,

Kuşakların tanımı harflerle yapılmaya başlandı.

X, Y, Z.

1965 – 1980 arasında doğanlar X,

1981 – 1995 arasında doğanlar Y,

1995 – 2012 arasında doğanlar da Z kuşağı.

Aileleri ve teknoloji ile ilişkilerine,

Sosyal alışkanlıklarına ve çevreleriyle olan iletişimlerine göre belirlenmiş,

Kuşakların nitelikleri.

X kuşağı bilgisayardan uzak büyümüş,

Bu yüzden yaratıcı, mantıklı ve çözümcülermiş.

Y kuşağı hem tembel hem de teknoloji meraklısı, hırslı ve değişimciymiş.

Z kuşağı ise bir yanda teknolojiye bağımlı, anlayışlı tüketici,

Öte yanda hırslı, kendine güvenen, istediğini elde etmeyi bilenmiş.

Konan kriterler 80 sonrası yenidünya düzeninin istediği insan tipi,

Aranan niteliklerin hepsi kişisel nitelikli.

Her insan kendi yaşamıyla ilgilenmeli,

Toplumun sorunları değil, kişisel çıkarları daha önemli.

*

Ocak 1987'de,

“Bu kadar az maaşla memur nasıl geçinecek?” sorusuna,

“Benim memurum işini bilir” yanıtıyla başladı,

Gemisini kurtaran kaptan olma yarışı.

Yaşama, sınıfsal temelde toplumcu bakana,

Sorunlara ulusal temelde çözüm arayana,

Gerici ve çağ dışı dendi,

Bireyselleştirilen yaşamda.

Arkadaşlıkların, dostlukların yerini aldı,

Telefonlar ve sosyal medya.

İnsanlar baş başa kaldı,

Olanca yalnızlıklarıyla.

*****

Kendilerini bildiklerinden beri,

Yaşamı böyle bildi X, Y, Z gençliği.

Bu sömürü düzeninin gerçekleri,

İşsizlik, yokluk, yoksulluk olarak çıkınca karşılarına,

Gelecek endişesi ve umutsuzlukla,

Çareyi arıyorlar yurt dışında.

*

Dönüp bakınca eski dünyaya,

Tanımlar ve dönemler arasındaki farklar çıkıyor ortaya.

Var olan düzene karşı gençlerin duruşlarıyla tanımlanmıştı kuşaklar.

68 ve 78 kuşağı,

ABD emperyalizmine karşı,

Tam Bağımsız Türkiye’yi savundular.

Özgürlükten, emekten ve barıştan yana oldular,

Yaşama kişisel değil, toplumcu baktılar.

Kendi geleceklerini değil,

Çalışanların, üretenlerin, işçinin, köylünün,

Kısacası düzenin ezdiği Halkın,

İnsanca ve hakça bir düzende,

Mutlu ve geleceğinden umutlu yaşaması için çalıştılar.

Farklı yolları düşünseler de çözüm adına,

Yalnız bırakmadılar birbirlerini,

Kendilerini yok etmek isteyen düzenin karşısında,

Dimdik durdular, yaşamları pahasına...

Mutlu ve onurlu.

*

Öncesi,

Cumhuriyetin ilk kuşakları.

Esaretin, cehaletin ve sefaletin karanlığını yaşadılar,

Savaşarak özgürlüğü ve bağımsızlığı kazandılar.

100 yıl öncesinin yokluk koşullarında,

Cumhuriyet Devrimimizle,

Cehaletin karanlığından,

Sefaletin yokluğundan kurtulmanın,

İnsan ve yurttaş olmanın,

Onuru ve gururuyla,

Çocuklar, gençler, kadınlar, erkekler,

Mutlulukla ve gelecekten umutla,

Yaşama ve geleceğe gülümsediler,

Örnek olmalılar bizlere,

Bugünün koşullarında,

Var olan sorunlar karşısında,

Mutsuz ve umutsuz olan gençlere ve herkese.

Metin Altıok’un

Kanadı Kırık Bir Akşam’dan seslenişiyle,

“Yarın farklıdır bugünden,

Adı değişir hiç olmazsa.

Kara bir suyu

Geçiyoruz şimdilerde

Basarak yosunlu taşlara.

Sen bugünden yarına

Birazcık umut sakla.”

*

Sözün özü,

Türkiye coğrafyasında,

İnsanca, barış içinde, kardeş ce sine,

Yaşamda mutlu ve gelecekten olmanın yolu,

Demokratik Laik Cumhuriyet’tir.

 

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!

Yazarın Diğer Yazıları

Adalet ve Demokrasi
30 Ocak 2023 10:12

Seçim Oyununda İkinci Perde
23 Ocak 2023 10:12

Millet Can Derdinde, Muhalefet Neyin Peşinde?
16 Ocak 2023 10:12

Seçim Oyunları
09 Ocak 2023 10:12

Seçim Tuzağı
26 Aralık 2022 10:12

Saraçhane Diyor ki...
19 Aralık 2022 10:12

Susmak Suça Ortak Olmaktır
14 Aralık 2022 10:12

Kadına Şiddete HAYIR
29 Kasım 2022 10:12

Büyük Cumhuriyet Buluşması
21 Kasım 2022 10:12

O, Bir İnsandı…
13 Kasım 2022 10:12

2023’te Seçimimiz Ne Olacak?
06 Kasım 2022 10:12

AHMET TANER KIŞLALI’ ya
25 Ekim 2022 10:12

Her Yıl Seçim Olsa...
08 Ekim 2022 10:12

Siyasetin Gerçeği ve Çelişkisi
20 Eylul 2022 10:12

9 Eylüller Kutlu Olsun...
10 Eylul 2022 10:12

Gaflet, Dalalet, İhanet…
05 Eylul 2022 10:12

Zafer’in Bayramı
29 Ağustos 2022 10:12

Kanunlarla mı, Fetvalarla mı?
28 Ağustos 2022 10:12

20 Yıllık Birikim!
09 Ağustos 2022 10:12

Lozan Ne Demek?
27 Temmuz 2022 10:12

Sorunlar Sıradanlaşırsa
18 Temmuz 2022 10:12

Bahçelerde Maydanoz Gel Bize Bazı Bazı…
12 Haziran 2022 10:12

Hakaret ve Siyaset
05 Haziran 2022 10:12

Dost Doğruyu Söyler
29 Mayıs 2022 10:12

2 İleri 1 Geri
23 Mayıs 2022 10:12

Delikanlım
08 Mayıs 2022 10:12

Kapitalizmin Başarısı
03 Mayıs 2022 10:12

Zor Bir Yazı…
27 Nisan 2022 10:12

Hayalin Kilosu Kaça…
17 Nisan 2022 10:12

Türkiye'nin Gerçeği Laiklik
11 Nisan 2022 10:12

MANDA YUVA YAPMIŞ…
03 Nisan 2022 10:12

RTE-AKP’nin Üç Kozu
20 Mart 2022 10:12

Üretmek Pahalı İthalata Bakmalı
13 Mart 2022 10:12

Muhalefetin Adayı Kim?
16 Şubat 2022 10:12

Velet Değil İNSAN
17 Ocak 2022 10:12

2500 TL!
09 Ocak 2022 10:12

Merhaba 2022
31 Aralık 2021 10:12

Şahsım Ekonomisi ile Devlet Yönetmek
07 Aralık 2021 10:12

Emekliler Hak Etmedikleri Koşullarda Yaşıyorlar
14 Kasım 2021 10:12

Mutlu Olmak İnsanın Doğal Hakkıdır
07 Kasım 2021 10:12

Halkın Yanında Olmak
25 Ekim 2021 10:12

Bütün Suç Halkın Mı?
18 Ekim 2021 10:12

Sayıştay Raporu ve Pandora Belgeleri
10 Ekim 2021 10:12

Demokrasinin Fıtratında Kaybetmek de vardır
05 Ekim 2021 10:12

RTE’nin Yurt Sevgisi Tartışılmaz.
29 Eylul 2021 10:12

Türkiye Neden Yangın Yerine Döndü?
05 Ağustos 2021 10:12

Emperyalizmin İnsanlığa İhaneti
18 Temmuz 2021 10:12

Amaç, Muhalefetsiz Demokrasi mi?
12 Temmuz 2021 10:12

Çocuklarına Sahip Çıkamayan Ülke…
06 Temmuz 2021 10:12

Bu Kirli Oyunu Bozmak Bizim Elimizde…
21 Haziran 2021 10:12

Bir Çocuğun Hayali...!
14 Haziran 2021 10:12

Devlet Yaptı, Susun!
29 Mayıs 2021 10:12

Vatan Millet mi Dediniz?
24 Mayıs 2021 10:12

19 Mayıs Neden Bayram Olarak Kutlanmaz?
19 Mayıs 2021 10:12

Sevr’den Montrö’ye… Şimdi Nereye?
29 Nisan 2021 10:12

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
19 Nisan 2021 10:12

Millet mi, Ümmet mi?
01 Nisan 2021 10:12

Kadın ve Genç
27 Mart 2021 10:12

ÇELİŞKİLER ÜLKESİ
22 Mart 2021 10:12

CUMHURİYETİN KADINLARI
09 Mart 2021 10:12

İnadına İktidar
01 Mart 2021 10:12

Kurucu Anayasa Yapmak!
25 Şubat 2021 10:12

DEĞİŞİMİN DEĞİŞİMİYLE TÜRKİYE NEREYE?
08 Şubat 2021 10:12

24 OCAK KARANLIĞIN AYDINLIĞA SALDIRISIDIR
01 Şubat 2021 10:12

SİYASETİN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ
28 Aralık 2020 10:12

ÇIKIŞIN YOLU HALKÇI DEVLET
21 Aralık 2020 10:12

BU BİR SAVAŞTIR..
07 Aralık 2020 10:12

SİYASETEN SAVRULMAK
02 Aralık 2020 10:12

CUMHURİYET’İN KIRILIŞI (3) YA BİTİŞ, YA ÇIKIŞ.
23 Kasım 2020 10:12

BU NE HİDDET!
18 Kasım 2020 10:12

Tüm Yazılar