Veli Beysülen
[email protected]

Dünya gençliği gelecekten endişeli!
25 Ekim 2021 09:17
Dünya, iklim değişikliğinin yol açtığı olağan dışı doğa olaylarının ve yarattığı felaketlerin tehdidi altında olduğu bir süreci yaşıyor.
Kuşkusuz, küresel sermayenin daha çok kar elde etmek için insanları aşırı tüketime teşvik etmesi ve bu tüketimi karşılamak üzere aşırı üretim yapması, kontrolsüz sanayileşme, fosil yakıtların ve kimyasalların aşırı kullanılması, doğanın tahrip edilmesi ve ekosistemin bozulmasına yol açan üretim biçimlerine başvurulması bunun başlıca nedenleri olarak öne çıkıyor.
Bu sebeple, son yıllarda özellikle yaz aylarında dünyanın birçok bölgesinde aşırı yağışların yol açtığı sel felaketleri ile orman yangınları can ve mal kayıplarına yol açıyor.
Görünen o ki, örneklerini 2021 yılının yaz aylarında Türkiye’nin de yaşadığı bu kriz önümüzdeki yıllarda da sürecek ve tedbir alınmaz ise, insanlar bu felaketleri yaşamaya ve verdiği hasarları seyretmeye devam edecek.
Bunun önüne geçmek için Birleşmiş Milletler öncülüğünde tedbirler alınmaya çalışılıyor. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) üyesi ülkelerin 191’i, 2015 yılında Paris’te kabul edilen ve 2016 yılında yürürlüğe giren Paris İklim Antlaşmasını imzalamış ve taraf olmuş bulunuyor.
Türkiye 2015 yılında imzaladığı sözleşmeden 2016 yılında çekildiği için sözleşmeyi imzalamayan BMİDÇS üyesi altı ülkeden biriyken, birkaç gün önce TBMM’de kabul edilen kanunla sözleşmeyi tekrar imzaladı. Elbette, sözleşmeye sadece taraf olmak yetmiyor sözleşmenin gereğini yapmak da gerekiyor. Kuşku yok ki bu sadece Türkiye için değil, dünyanın diğer tüm ülkeleri için geçerlidir.
Şimdi bütün dünya, 1-12 Kasım tarihleri arasında İskoçya’nın Glaskow kentinde düzenlenecek 26. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’na (COP26) hazırlanıyor.
Her yıl düzenlenen zirve, 197 ülkeyi bir araya getiriyor ve iklim değişikliğine yol açan nedenler ile bunlarla mücadele yöntemlerinin tartışıldığı bir platform yaratıyor. COP zirveleri, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi bünyesinde düzenleniyor.
Dünyanın bir iklim değişikliği zirvesine hazırlandığı bu günlerde, hemen her ülkede üyesi bulunan 65 milyon üyeli “avaaz” sosyal ağı tarafından birkaç gün önce, iklim değişikliğinin ve devletlerin bu değişikliğe bakışlarının çocuk ve gençler üzerindeki etkilerinin ölçülmeye çalışıldığı bir anketin sonuçları paylaşıldı.
10 ülkede 10.000 genç katılımcı ile yapılan ve “Eko Anksiyete” denen anketin amacı, iklim değişikliği ile devletlerin iklim değişikliği konusunda yapamadıklarının gelecek kuşaklarda yol açtığı endişe ve kaygıyı ölçmektir.
“EKO ANKSİYETE” kısaca; “Çevreye insan faaliyeti ve iklim krizi tarafından verilen ve verilecek olan zarar konusunda duyulan aşırı endişedir.”
İklim anksiyetesine ilişkin bugüne dek yapılmış en kapsamlı araştırma olan anket, yapıldığı ülkelerde ekolojik krizle ilgili özellikle çocuk ve gençlerin yaşadıkları tedirginliğin çok yüksek olduğunu göstermiştir. Araştırmanın ortaya çıkardığı asıl çarpıcı sonuç ise; yalnızca yıkıcı iklim felaketlerinin değil, hükümetlerin krizi durdurmak için etkin ve anlamlı adımlar atmamalarının da bu anksiyeteye yol açmasıdır.
İngiltere’nin en iyi üniversiteleri arasında ilk sıralarda yer alan Bath Üniversitesi tarafından beş üniversite ile iş birliği içinde yapılan anket, İngiltere, Finlandiya, Fransa, ABD, Avustralya, Portekiz, Brezilya, Hindistan, Filipinler ve Nijerya’da veri analizi firması Kantar tarafından gerçekleştirildi.
Belirtilen 10 ülkede 16 ile 25 yaşları arasındaki 10.000 kişi ile yapılan anket, gençlerin gelecekle ilgili oldukça kaygılı olduklarını gösteriyor.
Nitekim ankete katılan gençlerin, %83’ü küresel ölçekte insanlar gezegeni önemsemedi diyor. %65’i iklim değişikliği konusunda tedbir almayan hükümetlerin gençleri başarısızlığa uğrattığını belirtiyor.
İklim değişikliğine karşı mücadelede hükümetleri güvenilir bulan gençlerin oranı %31. Gençlerin %45’i yani yarısına yakını, iklim kaygısının günlük hayatlarını, yemek yemelerini, oyun oynamalarını, eğitimleri ile uykularını olumsuz etkilediğini, %75’i geleceğin korkutucu olduğunu, bu oran Portekiz’de %81, Filipinlerde %92’ye yükseliyor, %58’i hükümetlerin geleceğe ihanet ettiğini, %64’ü hükümetlerin iklim değişikliği konusunda yeterli çaba harcamadığını, %39’u çocuk sahibi olmayı düşünmediğini, yarısından fazlası ise insanlığın “mahkûm” olduğuna inandığını söylüyor.
Araştırmacılar, gençlerin öfke, korku ve güçsüzlük duygularının çevresel hasardan ziyade yetişkinlerin bunu durdurmaktaki isteksizliğinden kaynaklandığını tespit ediyorlar.
Araştırmayı yapanlar, gençlerin yaşadıkları sıkıntılardan kendilerinin de etkilendiklerini belirtiyorlar. Gençler sadece kendileri için değil, diğer çocuklar ile hayvanlar için de endişeleniyorlar.
Görüldüğü gibi özellikle çocuklar ile gençler, her gün biraz daha görünür olan ve dünyayı olumsuz etkileyen iklim krizi gerçeği ve hükümetlerin bu duruma karşı almaları gereken tedbirleri acil olarak almaktan imtina etmeleri yüzünden kaygı, üzüntü ve hatta öfke duymaktırlar. Bu kaygı onların hayatlarını huzurlu insanlar olarak idame ettirmelerini engelliyor.
Ankete katılan çocuk ve gençlerin yukarıda kısmen belirttiğim genel kaygı ve endişelerinin yanı sıra, bazılarının dile getirdikleri özel kaygılar da var.
Örneğin; Filipinler’de bir genç kızın, “Büyürken en büyük korkum kendi yatak odamda boğulmaktı.” demesi, bir başka gencin, “Ölmek istemiyorum ama çocukları ve hayvanları umursamayan bir dünyada yaşamak da istemiyorum” demesi gençlerdeki endişenin büyük boyutta olduğunu ortaya koyan bireysel örneklerdir.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi uygulanması çerçevesinde, ülkelerin sözleşme gereği emisyonları azaltma taahhütlerini yerine getirmelerini sağlamak üzere birtakım kararlar alsa da bu çaba iklim değişikliğini durdurmak için çok yetersiz kalıyor.
Yine küresel ölçekte liderler daha acil eylem sözü verseler de taahhütlerinin söylemden öteye geçmemesi ve gerekli adımların atılmamasından dolayı dünya için tehlike geçmiş değil.
Küresel sermayenin siyasette belirleyici olduğu ve dünyanın etkin ülkelerinde, kendisine biat eden vesayetçi siyasi anlayışları iktidara taşıdığı günümüzde bunun bugünden yarına olması pek olanaklı da görünmüyor.
Bu nedenle, başta gençler, insanların geneli kendilerini liderlerin ihanetine uğramış hissediyor ve gelecekten korkuyor.
Tüm bu gerçeklerden hareketle, dünya genelinde duyarlı tüm insanların insanlık için bilimin yol göstericiliğinde harekete geçmekten ve ülke yönetimleri üzerinde basınç oluşturacak eylem ve etkinliklerle onları gerekli adımları atmaya zorlamaktan başka yol yoktur.
Bunun için öncelikle üniversitelerin, bağımsız bilim insanlarının ve iklim aktivistlerinin yer aldıkları hükümetler dışı, bağımsız çalışma grupları oluşturulmalı ve bilimsel çalışmaların tüm detayları insanların bilgisine açılarak küresel farkındalık sağlanmalıdır.
Genç insanların doğaya ve gezegene duyulan derin ve hakiki sevgiden kaynaklanan bu kaygı ve korkulara teslim olup suskunluğa gömülmemeleri için onlara umut veren bir hareketlilikle, yönetenleri gerekli tedbirleri almaya zorlamaktan başka yol yoktur.
Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
GREV HAKKI FIILEN YOK SAYILIYOR TOPLU SÖZLEŞME TİYATROSU OYNANIYOR
21 Ağustos 2025 09:17
GREV HAKKI FİİLEN YOK SAYILIYOR. TOPLU SÖZLEŞMESI MASASI TİYATROSU OYNANIYOR "
18 Ağustos 2025 09:17
źEMEK MÜCADELESİNDE YENİ BİR KIRILMA İŞÇİNİN SABRI SINIRDA
10 Ağustos 2025 09:17
EMEKÇİNİN SESİ KISILIYORSENDIKAL HAKLARGASP EDILIYOR
20 Temmuz 2025 09:17
100 YILLIK KRONİK TABU YIKILABİLECEKMİ ?
17 Temmuz 2025 09:17
GEÇMİS MÜCADELE YOL ĞOSTERİCİDİR
10 Temmuz 2025 09:17
YAGINLARIN NEDENİ ÖZELLESTİRME POLİTIKALARİ
07 Temmuz 2025 09:17
EMEKLİYE YOK NATO YA VAR!!
03 Temmuz 2025 09:17
YOKSULUN YOKSULU EMEKLİLER!
29 Haziran 2025 09:17
DUYGUSALLIK İNSANA YANLIŞLIK YAPTIRIR
26 Haziran 2025 09:17
EMEK MÜCADELESİNDE YENİ BİR KIRILMA MI YAŞANIYOR?
22 Haziran 2025 09:17
ÇAĞIN TEHLIKELİ SİLAHI DİJİTAL TEKNOLOJİ
19 Haziran 2025 09:17
15 - 16 HAZİRAN DİRENİSİNDE DERS ALMAK
15 Haziran 2025 09:17
12 EYLÜL RUHU ÜLKEYİ SARINCA
12 Haziran 2025 09:17
ÜLKENİN ACİL İHTIYACI HANGİSİDİR
05 Haziran 2025 09:17
BARIS ILE DEMOKRASİ İKİZ KARDESTİR
22 Mayıs 2025 09:17
ORTASI OLMAYAN İNSANLAR ÜLKESİ TÜRKİYE
15 Mayıs 2025 09:17
ÜLKEYİ YÖNETENLERİN HIRSI YOKSULLUĞUN NEDENİ...
08 Mayıs 2025 09:17
UMUT GENÇLİKTE
04 Mayıs 2025 09:17
1 MAYIS BASİT BİR ANMA GÜNÜ DEĞILDİR
30 Nisan 2025 09:17
TÜRKİYE’DE EGEMENLİK MİLLETİN OLMALIDIR
24 Nisan 2025 09:17
ŞİMDİ NE OLACAK ?
20 Nisan 2025 09:17
BU KAVGA KAYIKÇI KAVGASI
17 Nisan 2025 09:17
VEYSELDEN AL DERSİ
06 Nisan 2025 09:17
PROTESTO HAKKI ANAYASAL HAKTIR
03 Nisan 2025 09:17
ÜLKEDE SANDIK DEMOKRASİSİ BİLE YOK
23 Mart 2025 09:17
EMEKLİ BAYRAM İKRAMİYESİ NASIL KAZANDI?
16 Mart 2025 09:17
BARIŞA ULAŞMAKTA AZAMİ DİKKATİN ÖNEMİ
09 Mart 2025 09:17
KİM KİME EKMEK VERİYOR?
02 Mart 2025 09:17
KADINLAR HAYATI DURDURACAK
22 Şubat 2025 09:17
DİSK 58 YAŞINDA
16 Şubat 2025 09:17
Denetimsizlik facialarla can alıyor
02 Şubat 2025 09:17
FACİALARIN NEDENİ SORUMLULARIN SORUMSUZLUĞUDUR
26 Ocak 2025 09:17
ASGARİ ÜCRET NASIL ORTALAMA ÜCRET OLDU
19 Ocak 2025 09:17
BU SEFALETIN NNEDENİ ÖRGÜTSÜZLUK
12 Ocak 2025 09:17
2025 yili emekciler icin zor bir yil olacak
31 Aralık 2024 09:17
MUNZUR ÇEM ( HUSEYIN BEYSULEN )
11 Aralık 2024 09:17
Asgari ucretin ulusal ve uluslar arasi dayanaklari (2)
18 Kasım 2024 09:17
SOSYAL DEVLETİ YOK EDEN İKTİDARIN SEÇİM “MÜJDE”LERİ!
24 Ocak 2023 09:17
KIRMIZI ÇİZGİLER DEĞİL İLKELER BELİRLEYİCİ OLMALI!
17 Ocak 2023 09:17
2023, BARIŞ MÜCADELESİNİN YÜKSELDİĞİ YIL OLSUN!
03 Ocak 2023 09:17
Tek çözüm ‘âmâ’sız, ‘fakat’sız karşı çıkmak!
28 Aralık 2022 09:17
BU ÜLKEDE SIRTINDA KÜFE OLAN SİZ DEĞİLSİNİZ!
26 Aralık 2022 09:17
74. YILINDA İNSAN HAKLARI VE TÜRKİYE!
20 Aralık 2022 09:17
ASGARİ ÜCRET VE EMEKLİ MAAŞLARI
05 Aralık 2022 09:17
Görüntüyle yok edilen gerçekler
30 Kasım 2022 09:17
PARA TUZAĞININ ADI SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM!
24 Kasım 2022 09:17
ASGARİ ÜCRET, SEFALET ÜCRETİ OLMAMALI!
21 Kasım 2022 09:17
SİYASİ ÖNGÖRÜNÜZ YOKSA TÖKEZLERSİNİZ!
15 Kasım 2022 09:17
BÜTÇE İKTİDARIN SINIFSAL TERCİHİNİN BELGESİDİR!
14 Kasım 2022 09:17
ANAYASAYA UYMAYAN İKTİDARLA ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ OLUR MU?
09 Kasım 2022 09:17
SİZCE DEZENFORMASYONU KİM YAPIYOR?
01 Kasım 2022 09:17
CUMHURİYETİ CUMHURİYET YAPAN, ONUN DEMOKRATİK OLMASIDIR!
30 Ekim 2022 09:17
KRİZ Mİ, KAYNAK TRANSFERİ Mİ?
27 Ekim 2022 09:17
BU KADERİ KİM YAZIYOR?
24 Ekim 2022 09:17
İŞ CİNAYETLERİNİN NEDENİ AZGIN SÖMÜRÜ POLİTİKALARINIZDIR!
18 Ekim 2022 09:17
DOĞRU HAMLEYİ, DOĞRU ZAMANDA YAPMAK!
11 Ekim 2022 09:17
İNSANLAR ÜLKEYİ “SÜFLİ” YAŞAM İÇİN Mİ TERK EDİYOR?
05 Ekim 2022 09:17
İNSAN HAKLARINI SAVUNMAKTA SAMİMİYETSİZLİK DEVAM EDİYOR!
27 Eylul 2022 09:17
6-7 Eylül olaylarından ders çıkarmak!
06 Eylul 2022 09:17
Bireyler değil, siyasi anlayışlar belirleyici olmalıdır
12 Ağustos 2022 09:17
ITUC: TÜRİYE İŞÇİLER İÇİN EN KÖTÜ 10 ÜLKEDEN BİRİ!
22 Temmuz 2022 09:17
DİSK/EMEKLİ-SEN MÜCADELESİNDEN KESİTLER! (10)
18 Temmuz 2022 09:17
SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (14)
01 Temmuz 2022 09:17
Sendikaların ortaya çıkışı ve toplumsal rolü (129)
15 Haziran 2022 09:17
DİSK/EMEKLİ-SEN MÜCADELESİNDE KESİTLER (5)
05 Haziran 2022 09:17
DİSK/EMEKLİ-SEN MÜCADELESİNDEN KESİTLER! (4)
30 Mayıs 2022 09:17
KİMİN HASSASİYETİ?
25 Mayıs 2022 09:17
SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (10)
17 Mayıs 2022 09:17
SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (9)
11 Mayıs 2022 09:17
DENİZ, YUSUF, HÜSEYİN VE YÜZLERCE DEVRİMCİ, MÜCADELEDE YAŞIYOR!
08 Mayıs 2022 09:17
SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (8)
28 Nisan 2022 09:17
EMEK MÜCADELESİNDE GEÇMİŞ, EN ÖNEMLİ YOL GÖSTERİCİDİR!
24 Nisan 2022 09:17
GERÇEK BARIŞ, SAVAŞIN NEDENLERİNİ DOĞRU TESPİTLE MÜMKÜNDÜR!
23 Nisan 2022 09:17
ÖLÜMÜ GÖSTERİP SITMAYA RAZI ETMEK!
19 Nisan 2022 09:17
ENFLASYON, ÜCRETLERİ YUTTU!
11 Nisan 2022 09:17
SOMUT ÜZERİNDEN DURUMU GEÇİŞTİRMEK, GERÇEKLİKTEN KOPMAKTIR!
06 Nisan 2022 09:17
TÜRKİYE BÜTÇESİNİN KARA DELİKLERİ!
04 Nisan 2022 09:17
YAP-İŞLET-DEVRET YÖNTEMİYLE YAPILAN TESİSLERİ KİM YAPIYOR?
28 Mart 2022 09:17
DERDİ GEÇİM OLANLAR VE DERDİ SEÇİM OLANLAR!
20 Mart 2022 09:17
DOKTORLAR NEDEN HEDEF!?
14 Mart 2022 09:17
TÜRKİYE TARİHİNİN UNUTULMAYACAK İKİ ÖNEMLİ OLAYI İLE 12 MART!
13 Mart 2022 09:17
Kimin savaşı?
09 Mart 2022 09:17
ANAYASAL HAKLARI KULLANDIRMAYANLAR VE ONLARI KORUYANLAR!
01 Mart 2022 09:17
HEDEFİNİZ DÖNÜŞTÜRMEK DEĞİLSE, MEVCUDA MAHKÛM OLURSUNUZ!
23 Şubat 2022 09:17
İNSANCA YAŞAMA KAVGASI VE DEVLETİN TARAFI!
21 Şubat 2022 09:17
ELEKTRİKTE ADIM ADIM GELEN SOYGUN!
16 Şubat 2022 09:17
İKTİDARDA OLMANIN DAYANILMAZ CAZİBESİ
08 Şubat 2022 09:17
HİÇBİR SORUNU, O SORUNA YOL AÇAN ÇÖZEMEZ!
17 Ocak 2022 09:17
Diliniz, demokrasiye bakışınızı ele veriyor!
11 Ocak 2022 09:17
SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ (1)
08 Ocak 2022 09:17
Söz konusu seçim kazanmaksa gerisi teferruattır!
28 Aralık 2021 09:17
TÜRK LİRASININ DURDURALAMAYAN ÇÖKÜŞÜ VE ASGARİ ÜCRET GERÇEĞİ!
20 Aralık 2021 09:17
YOKSULLAŞMANIN; KÖPRÜ, OTOYOL, HAVA ALANI VE TELEFON İLE İMTİHANI!
14 Aralık 2021 09:17
ARTIK ASGARİ DEĞİL, ASIL ÜCRET!
09 Aralık 2021 09:17
SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ, DÜNÜ VE BUGÜNÜ (9)
07 Aralık 2021 09:17
KİME KARŞI NEYİN SAVAŞI?
29 Kasım 2021 09:17
KADINA YÖNELİK ŞİDDET ERKEK SORUNUDUR!
26 Kasım 2021 09:17
SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ, DÜNÜ VE BUGÜNÜ (6)
17 Kasım 2021 09:17
KAVRAM KARGAŞASI İLE GERÇEKLERİ GİZLEYEMEZSİNİZ!
14 Kasım 2021 09:17
SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ, DÜNÜ VE BUGÜNÜ (5)
11 Kasım 2021 09:17
KUTSAL DEVLET, ÜLKEYİ İYİ YÖNETEMEYENLERİN SIĞINDIĞI LİMANDIR!
07 Kasım 2021 09:17
KORKU TÜNELİNDEN YÜKSELEN KORKUTMA SESLERİ!
02 Kasım 2021 09:17
ÜLKEYİ İYİ YÖNETEMEYEN İKTİDARIN BAŞVURACAĞI YÖNTEM BASKIDIR!
18 Ekim 2021 09:17