Veli Beysülen
[email protected]

YAGINLARIN NEDENİ ÖZELLESTİRME POLİTIKALARİ
07 Temmuz 2025 06:17YANGINLARIN NEDENİ ÖZELLEŞTİRME POLİTİKALARI!
Sendikacı Ankara DİSK Başkanı Veli Baysülen makalesinde;
Öncelikle şunu belirtmeliyim, bu yaz, ana hatlarıyla, “ELEKTRİKTE ADIM ADIM GELEN SOYGUN” başlığıyla, 22 Ocak 2022 tarihinde www.bursadahaber16.com.da yayınlanmış bir yazıdır. Zira 22 Ocak 2022 tarihinde elektriğe yapılan fahiş zam nedeniyle, yayınlanan bu yazı, bugünlerde meydana gelen orman yangınlarının, elektrik iletim hatlarının bakımsızlığından kaynaklandığı yönündeki tespit ve açıklamalar nedeniyle, özelleştirme politikalarını bir kez daha gündeme taşıdı.
Kuşku yok ki, 1980’lerden günümüze uygulanan yeni liberal ekonomik program gereği, Türkiye’de birçok kamu kurumu, hızlı bir şeklide özelleştirildi. Maalesef özellikle AKP’nin iktidar olduğu 2002 yılından bu yana, birçok kamu kurumu hazır altyapısıyla birlikte altın tepsi içinde özel sektöre ikram edildi. Kuşkusuz bu ikramların en önemlilerinden biri, elektrik üretim, iletim ve dağıtım hizmetlerinin özelleştirilmesiydi. Bugün orman yangınlarına teslim olan Türkiye’de yangınların elektrik iletim hatlarının bakımsızlığından kaynaklandığı, bilim ve meslek insanları, mülki amirler ile yerel yöneticiler tarafından açıklanmaktadır.
Evet elektrik, çağımızda artık onsuz hiçbir şey yapılamayacak kadar önemli. Kısacası elektrik, günümüzde bireysel ve toplumsal hayatın önemli bir parçasıdır.
22 yıllık AKP iktidarı, 1980’lerden itibaren ülkeyi yönetmiş olan kendisinden önceki iktidarların özelleştirme politikasını büyük bir istekle uyguladı ve elektrik piyasasını özel sektöre devretmek üzere düzenlenmeler yaptı. Maalesef bu düzenlemelerin tamamı, yüksek kar elde etmek amacıyla, elektrik piyasasına giren sermayenin isteğine uygundu. Zira bu şirketlerin, büyük çoğunluğu iktidara yakın sermaye sahiplerinin şirketleridir. Bu nedenle, üretim, iletim ve dağıtım gibi üç önemli ayağı ile kamusal hizmet olarak, devlet tarafından merkezi planlama ile tüm yurttaşlara verilmesi gereken elektrik hizmetini piyasaya açtı. Maalesef bu alana yatırım yapan şirketlerin maliyetten kaçınmak için, elektrik dağıtım ve iletim hatlarını yenilememeleri, periyodik bakımlarını yapmamalarından dolayı deforme olan iletim kablolarının saçtığı kıvılcımlar yangınlara yol açmaktadır. Nitekim son günlerde orman yangınları ile boğuşan İzmir Valisi, il genelinde meydana gelen yangınların tamamının elektrik arızalarından kaynaklandığını açıkladı.
Valinin bu açıklaması üzerine, 22 Ocak 2022 tarihinde, elektrikte adım adım gelen soygunu anlatmak üzere, kaleme aldığım bu yazıyı günümüze uyarlayarak yeniden yayınlamayı uygun buldum. Zira bu yazıyı yazmadan kısa bir süre önce, Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim Kurulu Üyesi Elektrik Mühendisi Olgun Sakarya ile Cosmodia Youtube kanalında yaptığım bir söyleşi de sayın Sakarya’nın aktardıklarına dayandırmıştım.
1970’li yılları bilenler hatırlarlar, o yıllarda elektrik üretimi için, Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından, başta Fırat nehri, Türkiye’nin önemli akarsuları üzerinde barajlar yapılırdı. Bu barajlar genelde, üzerinde elektrik üretecek Hidroelektrik Santrali kurmak üzere yapılırdı. Örneğin Keban Barajı bu alanda sembol bir barajdır. Yine aynı yıllarda yurdun değişik bölgelerinde kömürle çalışan Termik Santraller yapılıyordu. O yıllarda Hidroelektrik santraller ile Termik santrallerde üretilen elektrik, 1970 yılında kurulan Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) tarafından ulusal şebekeye aktarılıyor ve oradan kullanıma sunuluyordu. Yani elektriğin üretim, iletim ve dağıtım işi tek elde toplanmıştı. Bu durum, yeni liberal ekonomik program gereği, 1984 yılında 3096 sayılı yasanın çıkarılmasına kadar devam etti. Zira 3096 sayılı yasa ile özel sektöre elektrik üretim ve dağıtım yetkisi verildi. Bu tarihten itibaren devlet yeni elektrik üretim tesisi kurmadığı gibi, o zamana kadar mülkiyetinde bulunan üretim tesislerini gerek satış yöntemiyle gerekse işletme hakkı devri yöntemiyle özel sektöre devrederek elektrik üretim alanından tamamen çekildi.
1993 yılında yasal olarak TEK, Elektrik Üretim Anonim Şirketi (TEAŞ) ile Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (TEDAŞ) adlarıyla ikiye bölündü. 2001 yılında Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun oluşturulmasını da içeren 4628 sayılı yasayla TEAŞ, Elektrik Üretim Anonim Şirketi, Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi ve Elektrik Taahhüt Ticaret Anonim Şirketi adlarıyla üçe bölündü. Böylece 1980’li yıllara girerken, elektrik alanında tek yetkili olan TEK 4’e bölünmüş oldu.
2004 yılında özelleştirme kapsamına alınan elektrik dağıtım işi için Türkiye 21 ayrı bölgeye ayrıldı. Böylece özelleştirme kapsamında 21 dağıtım bölgesi, işletme hakkı devri şeklinde özel sektöre devredildi. Bu devirle birlikte, daha önce tamamen özel sektöre devredilen üretimin ardından dağıtım da özel sektöre bırakılmış oldu.
Kamunun üretimden tamamen çekilmesinin ardından, çok kârlı bir sektör olan elektrik üretimi için lisans alan şirketler, en ucuz üretim yöntemlerine yöneldiler. Bu nedenle, ilk yıllarda dolar lira paritesinin düşüklüğünün cazibesine kapılan şirketler, ucuz maliyetli olsun diye en ucuz, en kolay ve en hızlı şekilde üretime alınabilecek santral tipi olan doğalgaz santrallerine yöneldiler. Dolayısıyla Türkiye’de elektrik üretiminde doğalgaza bağımlılık oldukça yüksek. Bugün üretim alanında lisansı bulunan yaklaşık 1900 üretim şirketi var, elektrik piyasası, değişik kaynaklarla üretim yapılan büyük bir pazar. Üretim ve dağıtım şirketleri var, toptan tedarik şirketleri olarak taahhüt şirketleri var, irili ufaklı 2500 şirketin faaliyet gösterdiği, her şirketin kendi kuralları ile piyasada kalmaya çalıştığı, merkezi planlamadan ve denetimden yoksun büyük bir Pazar.
Önceki yıllarda devletin göz yumduğu, özel sektörün santral tipi tercihinden dolayı, 2020 yılı sonu itibariyle ithal kaynak olan doğalgaz ve ithal kömürle yapılan elektrik üretimi, toplam üretimin %45’i düzeyindedir. Tüm bu plansızlığın faturasını şimdi bu ülkenin yoksul insanları ödüyorlar. Zira uygulanan ekonomik politikalarla parası değersizleşen Türkiye’de, dolar karşılığı ithal edilen doğalgaz ile ithal kömüre bağımlılık nedeniyle elektrik üretim maliyeti katlandı. Elbette bu maliyet katlanmasını, para kazanmak için, bu piyasaya girmiş olan hiçbir şirket cebinden karşılamayacaktır. Kaldı ki, bu ülke yurttaşı tüketiciler, sadece elektrik üretim maliyetini ödemekle kalmıyorlar. Üretim, iletim, dağıtım, işletme bakım faaliyetleri için şirketlerin yaptıkları yatırımlar ile kayıp kaçak maliyetlerinin tamamını karşılamaktadırlar.
Enerji sektöründe faaliyet yürüten şirketlerin, bankalara ciddi bir kredi borcu bulunmaktadır. Bankaları tehdit edecek seviyelerde olan bu kredilerin ne kadarının amacına uygun kullanıldığı ise bilinmemektedir. Bir başka deyişle, bankadan elektrik alanına yatırım yapmak amacıyla kredi alan ve bu krediyi ödememiş olan herhangi bir şirketin, aldığı parayı elektrik, üretim dağıtım işletim faaliyetlerinde kullanıp kullanmadığı bilinmemektedir. Bu belirsizliğe rağmen, sektörde faaliyet yürüten şirketlerin bu borcunun tamamı faturalara yansıtılmakta ve tüketici olarak bizden alınmaktadır.
Tüm bunları içeren şekilde fiyat belirlenmesi, hükûmetin atadığı 7 üyeden oluşan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından yapılmaktadır. Elbette kurul, fiyat belirlemede şirketlerden talepler almakta ve onların kendisine ilettiği talepleri göz önüne almak suretiyle fiyat belirlemektedir.
Tüm bu gerçeklere rağmen, son zamanlarda tüm dünyada fiyatların yükseldiğine dair haberlere yandaş medya da çokça yer veriliyor. Bu da yetmiyor gelişmiş ülkelerdeki fiyatlar, bu ülkelerdeki ücretler göz önünde bulundurulmadan, dolar euro değerleri ile örnek gösterilmektedir. Bunun böyle olmadığının örnekleri oldukça çok.
Son aylarda abonelere gönderilen faturalarda, sayın abonemiz, aylık tüketim bedeliniz şu kadar, bunun şu kadar devlet tarafından karşılandıktan sonra, ödeyeceğiniz tutar şu kadardır diye yazması, yakın zamanda yapılacak fahiş artışa hazırlık olduğu çok açık.
Şimdi hükümete şu soruları sormanın zamanı; yapılan açıklamalar doğru mu? Yangınların nedeni şirketlerin, maliyetleri düşürmek için, elektrik hatlarına bakım yapmamaları mı? Öyle ise tedbiriniz nedir?
Görüldüğü gibi, elektrikte özelleştirme sadece yurttaşların yüksek bedelle elektrik tüketmelerinin nedeni değil, aynı zamanda elektrik iletim ve dağıtım hatlarının bakımlarının düzenli yapılmamasından dolayı, meydana gelen yangınlarla binlerce hektar orman ile içinde yaşayan canlıların yok olmasının nedenidir.
Maalesef her şey çok açık, kontrolsüzlük ve denetimsizlik elektrikte soyguna neden oluyor. Üretimden iletime, iletimden dağıtıma kadar bütüncül bir faaliyet olması ve devlet tarafından verilmesi gereken elektrik hizmetinin, kamusal bir hizmet olmaktan çıkarılarak parçalar halinde özel sektöre devredilmesi, vatandaşı soymakla kalmıyor, ülkeyi yangın yerine çeviriyor ve doğal hayatın akciğeri, on binlerce hektar orman biranda küle dönüyor. Ve ne yazık ki, soygun sadece elektrikle de sınırlı değil!.
Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
EMEKLİYE YOK NATO YA VAR!!
03 Temmuz 2025 06:17
YOKSULUN YOKSULU EMEKLİLER!
29 Haziran 2025 06:17
DUYGUSALLIK İNSANA YANLIŞLIK YAPTIRIR
26 Haziran 2025 06:17
EMEK MÜCADELESİNDE YENİ BİR KIRILMA MI YAŞANIYOR?
22 Haziran 2025 06:17
ÇAĞIN TEHLIKELİ SİLAHI DİJİTAL TEKNOLOJİ
19 Haziran 2025 06:17
15 - 16 HAZİRAN DİRENİSİNDE DERS ALMAK
15 Haziran 2025 06:17
12 EYLÜL RUHU ÜLKEYİ SARINCA
12 Haziran 2025 06:17
ÜLKENİN ACİL İHTIYACI HANGİSİDİR
05 Haziran 2025 06:17
BARIS ILE DEMOKRASİ İKİZ KARDESTİR
22 Mayıs 2025 06:17
ORTASI OLMAYAN İNSANLAR ÜLKESİ TÜRKİYE
15 Mayıs 2025 06:17
ÜLKEYİ YÖNETENLERİN HIRSI YOKSULLUĞUN NEDENİ...
08 Mayıs 2025 06:17
UMUT GENÇLİKTE
04 Mayıs 2025 06:17
1 MAYIS BASİT BİR ANMA GÜNÜ DEĞILDİR
30 Nisan 2025 06:17
TÜRKİYE’DE EGEMENLİK MİLLETİN OLMALIDIR
24 Nisan 2025 06:17
ŞİMDİ NE OLACAK ?
20 Nisan 2025 06:17
BU KAVGA KAYIKÇI KAVGASI
17 Nisan 2025 06:17
VEYSELDEN AL DERSİ
06 Nisan 2025 06:17
PROTESTO HAKKI ANAYASAL HAKTIR
03 Nisan 2025 06:17
ÜLKEDE SANDIK DEMOKRASİSİ BİLE YOK
23 Mart 2025 06:17
EMEKLİ BAYRAM İKRAMİYESİ NASIL KAZANDI?
16 Mart 2025 06:17
BARIŞA ULAŞMAKTA AZAMİ DİKKATİN ÖNEMİ
09 Mart 2025 06:17
KİM KİME EKMEK VERİYOR?
02 Mart 2025 06:17
KADINLAR HAYATI DURDURACAK
22 Şubat 2025 06:17
DİSK 58 YAŞINDA
16 Şubat 2025 06:17
Denetimsizlik facialarla can alıyor
02 Şubat 2025 06:17
FACİALARIN NEDENİ SORUMLULARIN SORUMSUZLUĞUDUR
26 Ocak 2025 06:17
ASGARİ ÜCRET NASIL ORTALAMA ÜCRET OLDU
19 Ocak 2025 06:17
BU SEFALETIN NNEDENİ ÖRGÜTSÜZLUK
12 Ocak 2025 06:17
2025 yili emekciler icin zor bir yil olacak
31 Aralık 2024 06:17
MUNZUR ÇEM ( HUSEYIN BEYSULEN )
11 Aralık 2024 06:17
Asgari ucretin ulusal ve uluslar arasi dayanaklari (2)
18 Kasım 2024 06:17
SOSYAL DEVLETİ YOK EDEN İKTİDARIN SEÇİM “MÜJDE”LERİ!
24 Ocak 2023 06:17
KIRMIZI ÇİZGİLER DEĞİL İLKELER BELİRLEYİCİ OLMALI!
17 Ocak 2023 06:17
2023, BARIŞ MÜCADELESİNİN YÜKSELDİĞİ YIL OLSUN!
03 Ocak 2023 06:17
Tek çözüm ‘âmâ’sız, ‘fakat’sız karşı çıkmak!
28 Aralık 2022 06:17
BU ÜLKEDE SIRTINDA KÜFE OLAN SİZ DEĞİLSİNİZ!
26 Aralık 2022 06:17
74. YILINDA İNSAN HAKLARI VE TÜRKİYE!
20 Aralık 2022 06:17
ASGARİ ÜCRET VE EMEKLİ MAAŞLARI
05 Aralık 2022 06:17
Görüntüyle yok edilen gerçekler
30 Kasım 2022 06:17
PARA TUZAĞININ ADI SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM!
24 Kasım 2022 06:17
ASGARİ ÜCRET, SEFALET ÜCRETİ OLMAMALI!
21 Kasım 2022 06:17
SİYASİ ÖNGÖRÜNÜZ YOKSA TÖKEZLERSİNİZ!
15 Kasım 2022 06:17
BÜTÇE İKTİDARIN SINIFSAL TERCİHİNİN BELGESİDİR!
14 Kasım 2022 06:17
ANAYASAYA UYMAYAN İKTİDARLA ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ OLUR MU?
09 Kasım 2022 06:17
SİZCE DEZENFORMASYONU KİM YAPIYOR?
01 Kasım 2022 06:17
CUMHURİYETİ CUMHURİYET YAPAN, ONUN DEMOKRATİK OLMASIDIR!
30 Ekim 2022 06:17
KRİZ Mİ, KAYNAK TRANSFERİ Mİ?
27 Ekim 2022 06:17
BU KADERİ KİM YAZIYOR?
24 Ekim 2022 06:17
İŞ CİNAYETLERİNİN NEDENİ AZGIN SÖMÜRÜ POLİTİKALARINIZDIR!
18 Ekim 2022 06:17
DOĞRU HAMLEYİ, DOĞRU ZAMANDA YAPMAK!
11 Ekim 2022 06:17
İNSANLAR ÜLKEYİ “SÜFLİ” YAŞAM İÇİN Mİ TERK EDİYOR?
05 Ekim 2022 06:17
İNSAN HAKLARINI SAVUNMAKTA SAMİMİYETSİZLİK DEVAM EDİYOR!
27 Eylul 2022 06:17
6-7 Eylül olaylarından ders çıkarmak!
06 Eylul 2022 06:17
Bireyler değil, siyasi anlayışlar belirleyici olmalıdır
12 Ağustos 2022 06:17
ITUC: TÜRİYE İŞÇİLER İÇİN EN KÖTÜ 10 ÜLKEDEN BİRİ!
22 Temmuz 2022 06:17
DİSK/EMEKLİ-SEN MÜCADELESİNDEN KESİTLER! (10)
18 Temmuz 2022 06:17
SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (14)
01 Temmuz 2022 06:17
Sendikaların ortaya çıkışı ve toplumsal rolü (129)
15 Haziran 2022 06:17
DİSK/EMEKLİ-SEN MÜCADELESİNDE KESİTLER (5)
05 Haziran 2022 06:17
DİSK/EMEKLİ-SEN MÜCADELESİNDEN KESİTLER! (4)
30 Mayıs 2022 06:17
KİMİN HASSASİYETİ?
25 Mayıs 2022 06:17
SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (10)
17 Mayıs 2022 06:17
SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (9)
11 Mayıs 2022 06:17
DENİZ, YUSUF, HÜSEYİN VE YÜZLERCE DEVRİMCİ, MÜCADELEDE YAŞIYOR!
08 Mayıs 2022 06:17
SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (8)
28 Nisan 2022 06:17
EMEK MÜCADELESİNDE GEÇMİŞ, EN ÖNEMLİ YOL GÖSTERİCİDİR!
24 Nisan 2022 06:17
GERÇEK BARIŞ, SAVAŞIN NEDENLERİNİ DOĞRU TESPİTLE MÜMKÜNDÜR!
23 Nisan 2022 06:17
ÖLÜMÜ GÖSTERİP SITMAYA RAZI ETMEK!
19 Nisan 2022 06:17
ENFLASYON, ÜCRETLERİ YUTTU!
11 Nisan 2022 06:17
SOMUT ÜZERİNDEN DURUMU GEÇİŞTİRMEK, GERÇEKLİKTEN KOPMAKTIR!
06 Nisan 2022 06:17
TÜRKİYE BÜTÇESİNİN KARA DELİKLERİ!
04 Nisan 2022 06:17
YAP-İŞLET-DEVRET YÖNTEMİYLE YAPILAN TESİSLERİ KİM YAPIYOR?
28 Mart 2022 06:17
DERDİ GEÇİM OLANLAR VE DERDİ SEÇİM OLANLAR!
20 Mart 2022 06:17
DOKTORLAR NEDEN HEDEF!?
14 Mart 2022 06:17
TÜRKİYE TARİHİNİN UNUTULMAYACAK İKİ ÖNEMLİ OLAYI İLE 12 MART!
13 Mart 2022 06:17
Kimin savaşı?
09 Mart 2022 06:17
ANAYASAL HAKLARI KULLANDIRMAYANLAR VE ONLARI KORUYANLAR!
01 Mart 2022 06:17
HEDEFİNİZ DÖNÜŞTÜRMEK DEĞİLSE, MEVCUDA MAHKÛM OLURSUNUZ!
23 Şubat 2022 06:17
İNSANCA YAŞAMA KAVGASI VE DEVLETİN TARAFI!
21 Şubat 2022 06:17
ELEKTRİKTE ADIM ADIM GELEN SOYGUN!
16 Şubat 2022 06:17
İKTİDARDA OLMANIN DAYANILMAZ CAZİBESİ
08 Şubat 2022 06:17
HİÇBİR SORUNU, O SORUNA YOL AÇAN ÇÖZEMEZ!
17 Ocak 2022 06:17
Diliniz, demokrasiye bakışınızı ele veriyor!
11 Ocak 2022 06:17
SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ (1)
08 Ocak 2022 06:17
Söz konusu seçim kazanmaksa gerisi teferruattır!
28 Aralık 2021 06:17
TÜRK LİRASININ DURDURALAMAYAN ÇÖKÜŞÜ VE ASGARİ ÜCRET GERÇEĞİ!
20 Aralık 2021 06:17
YOKSULLAŞMANIN; KÖPRÜ, OTOYOL, HAVA ALANI VE TELEFON İLE İMTİHANI!
14 Aralık 2021 06:17
ARTIK ASGARİ DEĞİL, ASIL ÜCRET!
09 Aralık 2021 06:17
SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ, DÜNÜ VE BUGÜNÜ (9)
07 Aralık 2021 06:17
KİME KARŞI NEYİN SAVAŞI?
29 Kasım 2021 06:17
KADINA YÖNELİK ŞİDDET ERKEK SORUNUDUR!
26 Kasım 2021 06:17
SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ, DÜNÜ VE BUGÜNÜ (6)
17 Kasım 2021 06:17
KAVRAM KARGAŞASI İLE GERÇEKLERİ GİZLEYEMEZSİNİZ!
14 Kasım 2021 06:17
SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ, DÜNÜ VE BUGÜNÜ (5)
11 Kasım 2021 06:17
KUTSAL DEVLET, ÜLKEYİ İYİ YÖNETEMEYENLERİN SIĞINDIĞI LİMANDIR!
07 Kasım 2021 06:17
KORKU TÜNELİNDEN YÜKSELEN KORKUTMA SESLERİ!
02 Kasım 2021 06:17
Dünya gençliği gelecekten endişeli!
25 Ekim 2021 06:17
ÜLKEYİ İYİ YÖNETEMEYEN İKTİDARIN BAŞVURACAĞI YÖNTEM BASKIDIR!
18 Ekim 2021 06:17