Veli Beysülen
[email protected]

EMEK MÜCADELESİNDE YENİ BİR KIRILMA MI YAŞANIYOR?
22 Haziran 2025 02:12
Emek mücadelesinde yeni bir kırılma mı yaşanıyor?
Türkiye işçi sınıfı uzun süredir insanca yaşam mücadelesi veriyor. Ancak, son gelişmeler gösteriyor ki bu mücadele artık sadece ekonomik değil; siyasal ve ideolojik sınavların da ortasında şekilleniyor. DİSK/Genel-İş Sendikası tarafından 29 Mayıs 2025’te İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketlerinde çalışan 23 bin işçi adına yürütülen toplu sözleşme görüşmelerinin sonuçsuz kalması, sendikayı grev yoluna itti. Ancak bu yasal ve anayasal hak, beklenmedik bir direnişle karşılaştı.
GREV, BELEDİYEDEN VE CHP TABANINDAN TEPKİ GÖRDÜ
CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın grev sürecinde sendikaya karşı sergilediği tavır, parti içinde ve emek çevrelerinde ciddi tartışmalar başlattı. CHP’nin yıllardır savunduğu “Grev anayasal haktır” söylemi, sahada yerini sessizliğe ve hatta açık karşı duruşa bıraktı. Tugay’ın tutumu ve bazı parti mensuplarının açıklamaları, işçilere ve sendikaya yönelik adeta bir karalama kampanyasını tetikledi.
DİSK’E YÖNELİK SUÇLAMALAR “AKIL TUTULMASI” OLARAK TANIMLANDI
DİSK ve Genel-İş’e yönelik “AKP ile iş birliği” suçlamaları, sendikanın yıllardır sürdürdüğü demokrasi mücadelesiyle çelişiyor. Bu söylemleri dillendirenlerin geçmişte DİSK yöneticileriyle aynı platformda mücadele vermiş olmaları, sendika çevrelerinde şok ve hayal kırıklığı yaratmış durumda.
GREVE KARŞI GREV KIRICILIĞI VE İŞÇİ KIYIMI İDDİALARI
İddialara göre bazı şirket yöneticileri ve belediye temsilcileri, işçilere grev kırıcı uygulamalarda bulunmakla kalmadı, işten çıkarma tehdidiyle süreci baskı altına almaya çalıştı. Bu tavırlar, sadece DİSK tabanında değil, sendikal hareket genelinde de infial yarattı.
SİYASAL BEDELİ OLUR MU?
Ana muhalefet partisi CHP’nin, işçilerin yanında durmak yerine işvereni temsil eden bir tavır alması, yalnızca İzmir’de değil, Türkiye genelinde de emek çevrelerinin CHP’ye olan bakışını sarsabilir. Özellikle yerel seçimlerde belediye işçisinin omuzunda yükselen CHP’nin, aynı işçileri grev nedeniyle karşısına alması, parti içinde de ciddi iç muhasebeye neden oluyor.
SONUÇ OLARAK:
Bu yaz, sadece hava değil; emek mücadelesiyle sokaklar da ısınabilir. Gözler hem DİSK’in grev sürecinde atacağı adımlarda hem de CHP’nin işçi sınıfına yönelik politikasında göstereceği tavırda olacak. Bu süreç, Türkiye’de emek siyasetinin yönünü belirleyecek önemli bir eşik olabilir.
Veli Beysülen’in kaleme aldığı yazıda; Türkiye’de çalışanların insanca yaşama mücadelesinde sıkıntılar hep olageldi. Ancak son zamanlarda yaşananlar bundan sonraki sürecin daha da sıkıntılı olacağını gösteriyor. Zira DİSK/Genel-İş sendikasının, 29 Mayıs 2025 tarihinde İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketlerinde çalışan 23 bin üyesi adına sürdürdüğü toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine yasal prosedür çerçevesinde başlattığı grev, CHP tabanından Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın yönlendirmesiyle beklenmedik bir tepkiyle karşılaştı. Daha açık bir ifade ile iktidara karşı olunca, “Grev anayasal haktır.” diyen ve sahip çıktığını söyleyen partisi CHP’nin bu söylemini, belediye başkanı ile onun manipüle ettiği parti tabanı tereddütsüz boşa düşürdüler. Ne yazık ki, DİSK’e, Genel-İş’e ve anayasal haklarını kullanan işçilere yönelik tam bir karalama kampanyası başladı. İlginç ama karalama kampanyası yürütenlerin önemli bir kısmı, yıllardır İzmir’de DİSK Bölge Temsilcisi ve Genel-İş şube başkanlarıyla omuz omuza demokrasi mücadelesi veren insanlardı. Hele hele yıllardır emek ve demokrasi mücadelesi veren ve AKP’ye karşı en çok alanlarda olan DİSK’i AKP ile iş birliği yaparak CHP’ye komplo kurmakla suçlamaları tam akıl tutulmasıydı. Öyle görünüyor ki, grev kırıcılığa, işçileri işsizlikle tehdit etmeye ve işten çıkarmaya varan bu emek düşmanlığı ana muhalefet partisinin başını ağrıtmaya devam edecek.
Öte yandan, yaklaşık 600 bin işçiyi kapsayan kamu işçileri toplu iş sözleşmesi görüşmeleri sessiz sedasız devam ediyor. Halbuki sözleşme bekleyen işçilerin kimisi Temmuz 2024’ten kimisi ise Eylül 2024’ten bu yana herhangi bir maaş artışı almış değil. Zira 600 bin işçinin 350 bini 1 Ocak’ta 250 bini ise 1 Mart’ta zamlı maaş almaları gerekiyordu. Ancak toplu sözleşme imzalanmadığı için işçiler yaklaşık bir yıldır zam almadan çalışıyorlar. Halbuki TÜİK Mayıs Ayı sonu itibariyle son bir yıllık enflasyon oranını %35,41 olarak açıkladı. Yani Temmuz ayından bu yana zam almadan çalışan işçilerin Temmuz 2024 ayı maaşı, TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranına göre %35 eridi. Üstelik TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranları piyasadaki gerçek enflasyonu yansıtmıyor. Nitekim Bağımsız Enflasyon Hesaplama Grubu’nun (ENAG), açıklamasına göre yıllık enflasyon %71,23.
İşçi tarafını Türk-İş’le Hak-İş’in temsil ettiği görüşmelerde, hükumeti kamu işveren sendikası TÜHİS temsil ediyor. 1 Ocak’ta yürürlüğe girmesi gereken sözleşmede oyalama taktiği güden hükümet adına kamu işveren sendikası (TÜHİS) birkaç gün önce nihayet işçi tarafına teklif sunma lütfunda bulundu. TÜHİS, işçilerin ücretlerinin 2025 yılı birinci 6 ay için %16, ikinci 6 ay için %8, 2026 yılı birinci 6 ay için %7, ikinci 6 ay için %5 artış teklif etti. Bunun adına işçilerle dalga geçmek denir. Zira bir yıldır artış almayan ve TÜİK’in açıkladığı düşük oranlara göre bile %35 kayıpta olan işçiye %16 gibi komik bir oran teklif etmenin başka türlü açıklaması olamaz.
Halbuki işçiler adına görüşmenin tarafı olan Türk-İş ile Hak-İş, verdikleri ortak teklifte enflasyon ve vergilerin erittiği işçi ücretlerinin erimesini telafi edecek teklif hazırlamışlardı. Türk-İş ve Hak-İş tarafından hükümete sunulan ortak TİS teklifinde günlük brüt çıplak ücretlerin 1800 TL’ye çekilmesi ve ardından Ocak 2025 itibariyle bu ücretlere %50, Temmuz 2025’te ise %25 zam yapılmasını talep etmişlerdi. Buna göre sendikaların, şu anda 1400-1500 lira seviyesinde olan çıplak taban ücretin 1800 liraya çıkarılması ve %50 artış yapılması talebi ilk 6 ay için %80, ikinci 6 ay için talep edilen %25’le birlikte yıllık %125 artış demektir. Maalesef buna karşılık hükümet, birinci 6 ay için %16, yıllık ise %25 teklif etti. .
Aslında teklifte şaşıracak bir durum yok. Zira hükümet bu teklifle Mehmet Şimşek ile ekibinin IMF ve DB gözetiminde uyguladığı kemer sıkma politikasına bağlı kaldığını açıka ortaya koymuş bulunuyor. Sorun hükümetin tavrında değil, sorun yaklaşık 5 aydır süren görüşmelerde iktidarın oyalamasına karşı sessiz kalan işçi konfederasyonlarında. Zira Türk-İş ile Hak-İş, 27 Şubat 2025’te sundukları ortak TİS teklifini uzun süre dikkate almayan ve karşı teklif vermeyen hükümetin umursamaz tavrına sessiz kalmak suretiyle onay vermişlerdir.
Evet, konfederasyonların bu sessizliğinden cesaret alan hükümet, yaklaşık 4 ay sonra sözde ilk teklifini verdi. Ancak hükümet tarafından verilen teklif ile Türk-İş ve Hak-İş’in talepleri arasında uçurum var. Kuşku yok ki burada asıl muhatap TÜHİS değil. Zira TÜHİS kendisine verilen siyasi emre uygun bir teklif veriyor. Yani asıl muhatabı şaşırmamak önemli. Oysa hükümet, “TÜHİS’i muhatap göstererek hedef şaşırtıyor.
18 Haziran Çarşamba günü DİSK’e bağlı Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası, (DEV.SAĞLIK-İŞ) Çalışma ve Sosyal Güvenlik (ÇSGB) Bakanlığı önünde yaptığı basın açıklamasıyla hükümetin teklifini protesto etti. Basın açıklamasını aynı zamanda DİSK Genel Başkanı olan sendika Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu yaptı.
Yurdun birçok yerinden sendika işyeri temsilcilerinin katıldığı basın açıklamasına, sendikalarının geçen yıl Temmuz ayında, ÇSGB tarafından yayınlanan işkolu istatistiklerin de bilinçli bir şekilde %0,99 üye oranıyla %1 olan işkolu barajının altında bırakıldığını belirterek başlayan Çerkezoğlu, sendika genel başkanı olarak kendi üyeliğinin bile sistemden silindiğini, kendisiyle birlikte sendikanın birçok üyesinin sistemde silindiğini ve bunun bilinçli yapıldığını söyledi. Daha sonra hükümetin, sendikaları aylarca oyaladıktan sonra birkaç gün önce 600 bin kamu işçisi için sendikalara hakaret niteliğinde teklif sunduğunu belirtti.
Çerkezoğlu, “Sendikamız Devrimci Sağlık İş’in işkolu yetkisi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hukuksuz biçimde engellendiği için kamu çerçeve protokolü masasına konfederasyon olarak oturamasak da yüzbinlerce işçinin hak mücadelesinde tarafız. Kamu işçilerinin haklı mücadelesinin bir parçasıyız ve onlarla omuz omuza hak mücadelesi içindeyiz.” Çerkezoğlu’nun bu açıklaması şunu gösteriyor; hükümet ekonomi programını tavizsiz uygulamak istiyor. Bu nedenle teklif vermeyerek sendikaları aylardır oyalıyor. Sendikalar da bu durumu kabullendikleri için olayı sessizce geçiştiriyorlar. O zaman Çerkezoğlu’nun da belirttiği gibi, Dev.Sağlık-İş sendikasının baraj altında bırakılması boşuna değil. Zira sendika yetkili olsa DİSK çerçeve sözleşmesi için masada olur ve mücadeleyi yükseltirdi.
Bu yazının yazıldığı saatlerde Türk-İş’in bir eylem planı hazırladığına dair haberler medyaya düştü. Buna göre; Türk-İş 24 Haziran 17 Temmuz arası üç hafta sürecek bir eylem takvimi hazırladı. Yürüyüşler iş yavaşlatma. 81 ilde AKP il başkanlıkları önünde protesto eylemi yapılması, işyerlerinin terk edilmemesi ve nihayet 17 Temmuz’da 1 gün iş bırakma şeklinde bir eylem planlaması yapan Türk-İş’in bu eylemleri ne kadar etkili olur bakıp göreceğiz. Bence bu eylemlerde Türk-İş yalnız bırakılmamalı kamuda örgütlü olmasa da DİSK ve masada olan diğer konfederasyon Hak-İş’te aktif destek vermeliler. Ayrıca eylemlerin talepleri arasında Asgari ücrete ara zam yapılması ve en düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesine çıkarılması talepleri de yer almalı.
Tüm bunlar bir sonuç verir mi zaman gösterecek. Ancak hükümetin kemer sıkma denen sıkı para politikasını deldireceğini pek sanmıyorum. Bu nedenle taş çatlasa 5 puanlık bir artışla teklifini %21e çıkarabilir ve yıllık toplamda %30 önerebilir. Zira hükümet, sendikaların teklifi kabul etmemeleri halinde sözleşmeyi istediği gibi sonuçlandıracağından emin. Anlaşma sağlanamazsa işkolu sendikaları mecburen grev kararı alacaklar. Ancak bazı işkollarında grev yasağı var. Grev yasağı olan işkolları sendikaları sözleşmeyi zorunlu olarak Yüksek Hakem Kurulu’na (YHK) götürecekler. Yasa gereği grev yasağı olmayan işkollarında başlayacak olan grevler ise milli güvenlik gerekçesiyle Cumhurbaşkanı kararıyla ertelenecektir. Adı erteleme olsa da bu uygulama fiiliyatta grevin yasaklanmasıdır. Zira ertelenen grev hiçbir zaman yeniden başlamaz ve sözleşme YHK’ya taşınarak orada bağıtlanır.
Yukarıda belirttiğim gibi bu yıl ağustos ayında, kamu öalışanları sendikaları ile hükümet arasında, 2026-2027 yıllarını kapsayan toplu sözleşme görüşmeleri yapılacak. Tüm bunlara bakıldığında bu yaz sıcak geçmeye aday. Ancak gerek kamuda çalışan işçiler adına masada oturan iki konfederasyonun iktidara yakınlıkları gerekse kamu çalışanları adına sözleşmeyi yürütecek olan Memur-Sen’in iktidar yandaşlığından dolayı, çalışanların bu yaz meydan ve
Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
EMEKÇİNİN SESİ KISILIYORSENDIKAL HAKLARGASP EDILIYOR
20 Temmuz 2025 02:12
100 YILLIK KRONİK TABU YIKILABİLECEKMİ ?
17 Temmuz 2025 02:12
GEÇMİS MÜCADELE YOL ĞOSTERİCİDİR
10 Temmuz 2025 02:12
YAGINLARIN NEDENİ ÖZELLESTİRME POLİTIKALARİ
07 Temmuz 2025 02:12
EMEKLİYE YOK NATO YA VAR!!
03 Temmuz 2025 02:12
YOKSULUN YOKSULU EMEKLİLER!
29 Haziran 2025 02:12
DUYGUSALLIK İNSANA YANLIŞLIK YAPTIRIR
26 Haziran 2025 02:12
ÇAĞIN TEHLIKELİ SİLAHI DİJİTAL TEKNOLOJİ
19 Haziran 2025 02:12
15 - 16 HAZİRAN DİRENİSİNDE DERS ALMAK
15 Haziran 2025 02:12
12 EYLÜL RUHU ÜLKEYİ SARINCA
12 Haziran 2025 02:12
ÜLKENİN ACİL İHTIYACI HANGİSİDİR
05 Haziran 2025 02:12
BARIS ILE DEMOKRASİ İKİZ KARDESTİR
22 Mayıs 2025 02:12
ORTASI OLMAYAN İNSANLAR ÜLKESİ TÜRKİYE
15 Mayıs 2025 02:12
ÜLKEYİ YÖNETENLERİN HIRSI YOKSULLUĞUN NEDENİ...
08 Mayıs 2025 02:12
UMUT GENÇLİKTE
04 Mayıs 2025 02:12
1 MAYIS BASİT BİR ANMA GÜNÜ DEĞILDİR
30 Nisan 2025 02:12
TÜRKİYE’DE EGEMENLİK MİLLETİN OLMALIDIR
24 Nisan 2025 02:12
ŞİMDİ NE OLACAK ?
20 Nisan 2025 02:12
BU KAVGA KAYIKÇI KAVGASI
17 Nisan 2025 02:12
VEYSELDEN AL DERSİ
06 Nisan 2025 02:12
PROTESTO HAKKI ANAYASAL HAKTIR
03 Nisan 2025 02:12
ÜLKEDE SANDIK DEMOKRASİSİ BİLE YOK
23 Mart 2025 02:12
EMEKLİ BAYRAM İKRAMİYESİ NASIL KAZANDI?
16 Mart 2025 02:12
BARIŞA ULAŞMAKTA AZAMİ DİKKATİN ÖNEMİ
09 Mart 2025 02:12
KİM KİME EKMEK VERİYOR?
02 Mart 2025 02:12
KADINLAR HAYATI DURDURACAK
22 Şubat 2025 02:12
DİSK 58 YAŞINDA
16 Şubat 2025 02:12
Denetimsizlik facialarla can alıyor
02 Şubat 2025 02:12
FACİALARIN NEDENİ SORUMLULARIN SORUMSUZLUĞUDUR
26 Ocak 2025 02:12
ASGARİ ÜCRET NASIL ORTALAMA ÜCRET OLDU
19 Ocak 2025 02:12
BU SEFALETIN NNEDENİ ÖRGÜTSÜZLUK
12 Ocak 2025 02:12
2025 yili emekciler icin zor bir yil olacak
31 Aralık 2024 02:12
MUNZUR ÇEM ( HUSEYIN BEYSULEN )
11 Aralık 2024 02:12
Asgari ucretin ulusal ve uluslar arasi dayanaklari (2)
18 Kasım 2024 02:12
SOSYAL DEVLETİ YOK EDEN İKTİDARIN SEÇİM “MÜJDE”LERİ!
24 Ocak 2023 02:12
KIRMIZI ÇİZGİLER DEĞİL İLKELER BELİRLEYİCİ OLMALI!
17 Ocak 2023 02:12
2023, BARIŞ MÜCADELESİNİN YÜKSELDİĞİ YIL OLSUN!
03 Ocak 2023 02:12
Tek çözüm ‘âmâ’sız, ‘fakat’sız karşı çıkmak!
28 Aralık 2022 02:12
BU ÜLKEDE SIRTINDA KÜFE OLAN SİZ DEĞİLSİNİZ!
26 Aralık 2022 02:12
74. YILINDA İNSAN HAKLARI VE TÜRKİYE!
20 Aralık 2022 02:12
ASGARİ ÜCRET VE EMEKLİ MAAŞLARI
05 Aralık 2022 02:12
Görüntüyle yok edilen gerçekler
30 Kasım 2022 02:12
PARA TUZAĞININ ADI SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM!
24 Kasım 2022 02:12
ASGARİ ÜCRET, SEFALET ÜCRETİ OLMAMALI!
21 Kasım 2022 02:12
SİYASİ ÖNGÖRÜNÜZ YOKSA TÖKEZLERSİNİZ!
15 Kasım 2022 02:12
BÜTÇE İKTİDARIN SINIFSAL TERCİHİNİN BELGESİDİR!
14 Kasım 2022 02:12
ANAYASAYA UYMAYAN İKTİDARLA ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ OLUR MU?
09 Kasım 2022 02:12
SİZCE DEZENFORMASYONU KİM YAPIYOR?
01 Kasım 2022 02:12
CUMHURİYETİ CUMHURİYET YAPAN, ONUN DEMOKRATİK OLMASIDIR!
30 Ekim 2022 02:12
KRİZ Mİ, KAYNAK TRANSFERİ Mİ?
27 Ekim 2022 02:12
BU KADERİ KİM YAZIYOR?
24 Ekim 2022 02:12
İŞ CİNAYETLERİNİN NEDENİ AZGIN SÖMÜRÜ POLİTİKALARINIZDIR!
18 Ekim 2022 02:12
DOĞRU HAMLEYİ, DOĞRU ZAMANDA YAPMAK!
11 Ekim 2022 02:12
İNSANLAR ÜLKEYİ “SÜFLİ” YAŞAM İÇİN Mİ TERK EDİYOR?
05 Ekim 2022 02:12
İNSAN HAKLARINI SAVUNMAKTA SAMİMİYETSİZLİK DEVAM EDİYOR!
27 Eylul 2022 02:12
6-7 Eylül olaylarından ders çıkarmak!
06 Eylul 2022 02:12
Bireyler değil, siyasi anlayışlar belirleyici olmalıdır
12 Ağustos 2022 02:12
ITUC: TÜRİYE İŞÇİLER İÇİN EN KÖTÜ 10 ÜLKEDEN BİRİ!
22 Temmuz 2022 02:12
DİSK/EMEKLİ-SEN MÜCADELESİNDEN KESİTLER! (10)
18 Temmuz 2022 02:12
SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (14)
01 Temmuz 2022 02:12
Sendikaların ortaya çıkışı ve toplumsal rolü (129)
15 Haziran 2022 02:12
DİSK/EMEKLİ-SEN MÜCADELESİNDE KESİTLER (5)
05 Haziran 2022 02:12
DİSK/EMEKLİ-SEN MÜCADELESİNDEN KESİTLER! (4)
30 Mayıs 2022 02:12
KİMİN HASSASİYETİ?
25 Mayıs 2022 02:12
SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (10)
17 Mayıs 2022 02:12
SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (9)
11 Mayıs 2022 02:12
DENİZ, YUSUF, HÜSEYİN VE YÜZLERCE DEVRİMCİ, MÜCADELEDE YAŞIYOR!
08 Mayıs 2022 02:12
SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (8)
28 Nisan 2022 02:12
EMEK MÜCADELESİNDE GEÇMİŞ, EN ÖNEMLİ YOL GÖSTERİCİDİR!
24 Nisan 2022 02:12
GERÇEK BARIŞ, SAVAŞIN NEDENLERİNİ DOĞRU TESPİTLE MÜMKÜNDÜR!
23 Nisan 2022 02:12
ÖLÜMÜ GÖSTERİP SITMAYA RAZI ETMEK!
19 Nisan 2022 02:12
ENFLASYON, ÜCRETLERİ YUTTU!
11 Nisan 2022 02:12
SOMUT ÜZERİNDEN DURUMU GEÇİŞTİRMEK, GERÇEKLİKTEN KOPMAKTIR!
06 Nisan 2022 02:12
TÜRKİYE BÜTÇESİNİN KARA DELİKLERİ!
04 Nisan 2022 02:12
YAP-İŞLET-DEVRET YÖNTEMİYLE YAPILAN TESİSLERİ KİM YAPIYOR?
28 Mart 2022 02:12
DERDİ GEÇİM OLANLAR VE DERDİ SEÇİM OLANLAR!
20 Mart 2022 02:12
DOKTORLAR NEDEN HEDEF!?
14 Mart 2022 02:12
TÜRKİYE TARİHİNİN UNUTULMAYACAK İKİ ÖNEMLİ OLAYI İLE 12 MART!
13 Mart 2022 02:12
Kimin savaşı?
09 Mart 2022 02:12
ANAYASAL HAKLARI KULLANDIRMAYANLAR VE ONLARI KORUYANLAR!
01 Mart 2022 02:12
HEDEFİNİZ DÖNÜŞTÜRMEK DEĞİLSE, MEVCUDA MAHKÛM OLURSUNUZ!
23 Şubat 2022 02:12
İNSANCA YAŞAMA KAVGASI VE DEVLETİN TARAFI!
21 Şubat 2022 02:12
ELEKTRİKTE ADIM ADIM GELEN SOYGUN!
16 Şubat 2022 02:12
İKTİDARDA OLMANIN DAYANILMAZ CAZİBESİ
08 Şubat 2022 02:12
HİÇBİR SORUNU, O SORUNA YOL AÇAN ÇÖZEMEZ!
17 Ocak 2022 02:12
Diliniz, demokrasiye bakışınızı ele veriyor!
11 Ocak 2022 02:12
SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ (1)
08 Ocak 2022 02:12
Söz konusu seçim kazanmaksa gerisi teferruattır!
28 Aralık 2021 02:12
TÜRK LİRASININ DURDURALAMAYAN ÇÖKÜŞÜ VE ASGARİ ÜCRET GERÇEĞİ!
20 Aralık 2021 02:12
YOKSULLAŞMANIN; KÖPRÜ, OTOYOL, HAVA ALANI VE TELEFON İLE İMTİHANI!
14 Aralık 2021 02:12
ARTIK ASGARİ DEĞİL, ASIL ÜCRET!
09 Aralık 2021 02:12
SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ, DÜNÜ VE BUGÜNÜ (9)
07 Aralık 2021 02:12
KİME KARŞI NEYİN SAVAŞI?
29 Kasım 2021 02:12
KADINA YÖNELİK ŞİDDET ERKEK SORUNUDUR!
26 Kasım 2021 02:12
SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ, DÜNÜ VE BUGÜNÜ (6)
17 Kasım 2021 02:12
KAVRAM KARGAŞASI İLE GERÇEKLERİ GİZLEYEMEZSİNİZ!
14 Kasım 2021 02:12
SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ, DÜNÜ VE BUGÜNÜ (5)
11 Kasım 2021 02:12
KUTSAL DEVLET, ÜLKEYİ İYİ YÖNETEMEYENLERİN SIĞINDIĞI LİMANDIR!
07 Kasım 2021 02:12
KORKU TÜNELİNDEN YÜKSELEN KORKUTMA SESLERİ!
02 Kasım 2021 02:12
Dünya gençliği gelecekten endişeli!
25 Ekim 2021 02:12
ÜLKEYİ İYİ YÖNETEMEYEN İKTİDARIN BAŞVURACAĞI YÖNTEM BASKIDIR!
18 Ekim 2021 02:12