Veli Beysülen
[email protected]

ÇAĞIN TEHLIKELİ SİLAHI DİJİTAL TEKNOLOJİ
19 Haziran 2025 23:30Çağın Tehlikeli Silahı Dijital Teknoloji
Dünyamız tam anlamıyla dijital çağı yaşıyor. Dijital teknoloji geliştikçe haber almak hızlanıp kolaylaşıyor. Elbette bu durum insanlık için önemli bir kazanımdır. Zira artık insanlık dünyanın herhangi bir köşesinde yaşanan olumlu veya olumsuz olaylardan anında haberdar olma şansına sahip. Bu yönüyle bakıldığında dijital gelişmeyi olumlamamak mümkün değil.
Kuşkusuz bu dijital gelişme, haberleşme araçlarını çeşitlendirip geliştiriyor. Bu araçların kimisi kamu hizmeti yapıyor ve haber derleyip topluma aktarıyor. İşi profesyonel yapan yazılı ve görsel medya önemli bir görev üstlenmektedir. Öte yandan “Sosyal Medya” denen ve bireysel kullanıma dayanan platformlar, bir yandan bireysel haberleşmeyi sağlarken, diğer yandan insanların düşünce açıklama yorum ve değerlendirmeler yapmalarına aracılık yapmaktadır. Bu faaliyetler, daraltılmış şekilde bireyden bireye olduğu gibi, arkadaş grupları arası toplu bilgilendirme işlevi de görmektedir.
Tüm bu dijital mecraların, kullananların kullanım niyet ve amaçlarına paralel olarak yararlı ve zararlı sonuçlara yol açabileceği bilinen bir gerçektir. Kuşku yok ki gerek dünya da gerekse ülkemiz de yazılı ve görsel medyaya hakim olan sermaye, medyayı toplumları olaylardan haberdar etmek ve bilgilendirme görevinin dışına çıkarmakta ve istediği gibi yönlendirmektedir. Elbette medyaya bunu yaptıran, medya tekelini elinde tutan küresel sermayedir.
Birinci Körfez Savaşı'ndan bu yana, küresel sermaye medya aracılığıyla toplumları savaşları kanıksamaya ve silahlanmanın gerekliliğine, hatta zorunluluğuna ikna etmeye çalışıyor. Bu amaçla Birinci Körfez Savaşı'ndan başlayan süreçte, ülkelerin birbirlerine yönelik hava saldırıları canlı olarak yayınlanmaktadır. Nitekim uluslararası koalisyonun Irak’a yönelik hava saldırısı dünyaya seyrettirildi. Yine bu günlerde, İsrail ile İran arasında devam eden hava savaşı tüm ayrıntılarıyla evlere servis ediliyor. Elbette bu yayın politikası bir amaca hizmet içindir. Zira bu yayın politikası, ulusal devletleri yönetenlerin silahlanmaya daha çok kaynak aktarmaları için toplumu hazırlıyor. Kuşku yok ki, bu savaşları izleyen ve dehşete düşen ulusal devlet yurttaşları bir yandan savaşların kaçınılmazlığına inandırılıyor, diğer yandan yurttaşı olduğu devletin savaşlarda kullanılacak modern silahlara sahip olması gerektiğine ikna oluyor. Burada yapılan şey bir bilinç altı çalışmasıdır. Daha çok görsel medya kullanılarak yapılan bu çalışmayla insanlar, bilinç altında savaşa ve savaşta kullanılacak silaha sahip olmak gerektiğine ikna olur ve savaşlara karşı çıkmadığı gibi, yurttaşı olduğu devletin silahlanmaya daha fazla kaynak ayırmasına rıza gösterir. Elbette bu durum, devletlerin silah üretimi yapan uluslararası tekellerin müşterisi olmalarını kolaylaştırıyor. Bu nedenle dünyada silahlanmaya devasa kaynak yatırılıyor.
Kuşkusuz burada asıl üzerinde durulması ve tartışılması gereken husus, dijitalleşmenin bireylere kullanım kolaylığı sağladığı ve kontrolsüz bir güç olma yolunda ilerleyen sosyal medyanın yaratacağı etkidir. Evet, görünen o ki yeni çağın baş ağrıtacak en önemli silahı sosyal medyadır. Özellikle yaşadığımız ülke Türkiye’de bu medyayı kullananların önemli bir kısmı kolaylıkla manipüle edilebilmektedir. Tabii ki bunun çeşitli nedenleri var. Bence en önemli nedeni Türkiye toplumunun okuma ve araştırma alışkanlığı eksikliğidir. Daha açık bir ifade ile okumayan ve araştırmayan Türkiye toplumu, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan bir toplumdur.
Zaman zaman yazılarımda Türkiye'de gerginliğin hiç düşmediğini, karşıtlıkların hep sürdüğünü belirtirim. Bunu belirtmemin nedeni, ülke de yaşanan tüm olayların karşıtlık üzerinden değerlendirilmesi ve bir tarafın ak dediğine karşı tarafta yer alanın kendisini kara demek zorunda hissetmesidir. Kuşkusuz bu durum sistem içi siyaset açısından önemli bir fırsattır. Son yıllarda iktidarın bu alanda çalışmalar yaptığı ve sahte isimle birçok hesap açtırdığı tartışılmaktadır. Elbette insanları bu düşünceye sevk eden birçok emare var. Örneğin; birçok hesabın aynı anda, tek merkezden çıkmış paylaşımlar yapması başka türlü açıklanamaz. İktidar yandaşı yazılı ve görsel medya ile sosyal medya hesaplarının genel taktiği, asparagas haber yayınlanır sonradan gerçek olmadığı ortaya çıksa da düzeltilmez. Bu yayınları takip eden kitle muhalif yayınları izlemedikleri için yayınlanın doğruluğuna inanır. Bunun en bariz örneği; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile yakın çalışma arkadaşlarının 5 yılda 560 milyar lira götürdükleri yönünde yandaşlarca kullanılan gerçek dışı haberdir. Halbuki götürüldüğü söylenen rakam, belediyenin 6 yıllık bütçesinin toplamından fazla. Kısacası 6 yıllık belediye yönetimi, belediyenin olmayan parasını götürmüş. Yandaş basını izleyen ve okuyanlar, bunu sosyal medya hesaplarından sürekli paylaşıyorlar. Troll denen bu hesaplar, olmayan bir şeyi varmış gibi paylaşarak, iktidar lehine kamuoyu oluşturarak, hukuksuz yargılamaya zemin hazırlıyorlar.
2023 seçimleri öncesi, Altılı Masa'nın aday belirleme çalışmaları sürecinde benzer bir çalışma Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı yapılmış ve Kılıçdaroğlu’nun etnik kimliği ile mezhebi, seçilemeyeceğinin gerekçesi yapılmaya çalışılmıştı. Sonra masadan sonra kalkacak ve tekrar oturacak olan, dönemin İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in seçilecek aday söylemiyle paralelliği düşünüldüğünde, bu tür paylaşımların Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını önlemeye yönelik paylaşımlar olduğu açıkça görülecektir. Ne var ki bunu yapanların hesaplamadığı şey, Kılıçdaroğlu’nun mezhebinin kullanılmasının toplumsal dokuya vereceği zarardı. Kuşku yok ki, Kılıçdaroğlu’nun eleştirilecek birçok eksiği ve siyasi öngörü eksikliği vardı. Doğru olan bu hata ve eksiklikleri üzerinden eleştirilmesiydi. Örneğin; Anayasaya aykırı ama destekleriz diyerek HDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına destek vermesi büyük bir hataydı. Dolayısıyla ilkesel olarak, bu ve benzeri hataları üzerinden eleştirmek yerine etnik kimliği ve mezhebi üzerinden itibarsızlaştırmanın birlikte yaşama zarar vereceği hesaplanmadı. Parti kurultayı süreci ile şimdi kurultayla ilgili süren soruşturmada da aynı yöntem izleniyor. Kuşku yok ki Kılıçdaroğlu'nun Aleviliğinin kullanılması CHP açısından önemli bir handikaptır.
Son günlerde yaşananlar, CHP açısından tek handikabın bu olmadığını gösteriyor. Nitekim İzmir Büyükşehir Belediyesi ile DİSK/ Genel-İş Sendikası arasında yaklaşık 5,5 ay süren toplu sözleşme görüşmelerinde Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın, belediyenin daha önce başka sendikayla imzaladığı toplu sözleşmede bulunan ücretleri Genel-İş üyesi işçilere vermeyi kabul etmemesi üzerine, sendika 29 Mayıs’ta yasal olarak grev başlatmak zorunda kaldı. Sendikanın grev başlatmasıyla birlikte, hem yerel ve genel basının ulusalcı kalemleri hem de sosyal medya da bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanların katıldıkları yoğun bir karalama kampanyası başlatıldı. Kampanyanın grevin başlamasıyla birlikte başlaması belediye yönetiminin bir hazırlık yaptığını gösteriyor. Zira kampanya ikili ayak üzerinde yürüyordu. Paylaşımlar bir yanda greve çıkan 23 bin işçiyi, Genel-İş’i ve DİSK’i hedef alırken diğer yandan önceki Belediye Başkanı Tunç Soyer ile ekibini ve hatta onu aday yaparak seçilmesini sağlayan Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef alıyor ve Tunç Soyer ile Kemal Kılıçdaroğlu, Kürt ve Alevileri belediyeye doldurmakla suçlanıyorlardı.
Kampanyayı yürütenler, iktidarın CHP’li belediyelere yönelik yürüttüğü yargı operasyonlarını öne sürerek, DİSK’i ve Genel-İş’i AKP ile iş birliği yapmakla suçluyorlardı. Yetmedi DİSK, hükümete karşı sesini çıkamamakla, Genel-İş'in örgütlü olmadığı AKP’li ve MHP’li belediyelerde grev yapmamakla, sıfır zamlı sözleşmeler imzalamakla suçlandı. DİSK en çok mücadele ettiği asgari ücret ve emekli maaşı konularında iktidara karşı sessiz kalmakla suçlandı. Sarı sendika, Soros’çu, BOP’çu olarak yaftalandı. Halbuki DİSK 58 yıldır bu ülkede emek ve demokrasi mücadelesi veren ve her gün alanlarda olan bir örgüttür.
Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı yürütülen itibarsızlaştırma kampanyası ile 7 gün süren İzmir Büyükşehir Belediyesi işçilerinin, grevi sürecinde DİSK ve Genel-İş sendikasına yönelik sürdürülen karalama kampanyası, yazılı ve görsel medya ile sosyal medyanın amaca hizmet edecek şekilde kötü niyetli kullanılması Türkiye’de muhalefetin iktidarın yöntemlerine başvurduğunu gösterdi. Özellikle işçilerin “Eşit işe eşit ücret” talebinin karartılması, Cemil Tugay’ın rakam oyunları ile söylediği brüt rakamların işçilerin eline geçecek rakamlar gibi aktarılması, "Asgari ücret 22 bin emekli aylığı 14,500 lira işçiler 80 bin 100 bin lira istiyorlar, bunları işten çıkarın, asgari ücretle çalışacak on binlerce insan var" gibi klişelerle örgütlülüğe saldırılması, yoksulluğun kabullendiğini gösteren tehlikeli bir yaklaşımdır.
Tüm bunlar, medyanın özellikle sosyal medyanın genelde dünyada, özelde ise Türkiye’de tehlikeli bir şeklide belirleyici olmaya başladığını ve onu kötü niyetli kullanmak isteyenlere hizmet ettiğini gösteriyor. Kısacası, dijital teknoloji kötü niyetlilerin ellerinde tuttukları tehlikeli bir silahtır artık!
Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
15 - 16 HAZİRAN DİRENİSİNDE DERS ALMAK
15 Haziran 2025 23:30
12 EYLÜL RUHU ÜLKEYİ SARINCA
12 Haziran 2025 23:30
ÜLKENİN ACİL İHTIYACI HANGİSİDİR
05 Haziran 2025 23:30
BARIS ILE DEMOKRASİ İKİZ KARDESTİR
22 Mayıs 2025 23:30
ORTASI OLMAYAN İNSANLAR ÜLKESİ TÜRKİYE
15 Mayıs 2025 23:30
ÜLKEYİ YÖNETENLERİN HIRSI YOKSULLUĞUN NEDENİ...
08 Mayıs 2025 23:30
UMUT GENÇLİKTE
04 Mayıs 2025 23:30
1 MAYIS BASİT BİR ANMA GÜNÜ DEĞILDİR
30 Nisan 2025 23:30
TÜRKİYE’DE EGEMENLİK MİLLETİN OLMALIDIR
24 Nisan 2025 23:30
ŞİMDİ NE OLACAK ?
20 Nisan 2025 23:30
BU KAVGA KAYIKÇI KAVGASI
17 Nisan 2025 23:30
VEYSELDEN AL DERSİ
06 Nisan 2025 23:30
PROTESTO HAKKI ANAYASAL HAKTIR
03 Nisan 2025 23:30
ÜLKEDE SANDIK DEMOKRASİSİ BİLE YOK
23 Mart 2025 23:30
EMEKLİ BAYRAM İKRAMİYESİ NASIL KAZANDI?
16 Mart 2025 23:30
BARIŞA ULAŞMAKTA AZAMİ DİKKATİN ÖNEMİ
09 Mart 2025 23:30
KİM KİME EKMEK VERİYOR?
02 Mart 2025 23:30
KADINLAR HAYATI DURDURACAK
22 Şubat 2025 23:30
DİSK 58 YAŞINDA
16 Şubat 2025 23:30
Denetimsizlik facialarla can alıyor
02 Şubat 2025 23:30
FACİALARIN NEDENİ SORUMLULARIN SORUMSUZLUĞUDUR
26 Ocak 2025 23:30
ASGARİ ÜCRET NASIL ORTALAMA ÜCRET OLDU
19 Ocak 2025 23:30
BU SEFALETIN NNEDENİ ÖRGÜTSÜZLUK
12 Ocak 2025 23:30
2025 yili emekciler icin zor bir yil olacak
31 Aralık 2024 23:30
MUNZUR ÇEM ( HUSEYIN BEYSULEN )
11 Aralık 2024 23:30
Asgari ucretin ulusal ve uluslar arasi dayanaklari (2)
18 Kasım 2024 23:30
SOSYAL DEVLETİ YOK EDEN İKTİDARIN SEÇİM “MÜJDE”LERİ!
24 Ocak 2023 23:30
KIRMIZI ÇİZGİLER DEĞİL İLKELER BELİRLEYİCİ OLMALI!
17 Ocak 2023 23:30
2023, BARIŞ MÜCADELESİNİN YÜKSELDİĞİ YIL OLSUN!
03 Ocak 2023 23:30
Tek çözüm ‘âmâ’sız, ‘fakat’sız karşı çıkmak!
28 Aralık 2022 23:30
BU ÜLKEDE SIRTINDA KÜFE OLAN SİZ DEĞİLSİNİZ!
26 Aralık 2022 23:30
74. YILINDA İNSAN HAKLARI VE TÜRKİYE!
20 Aralık 2022 23:30
ASGARİ ÜCRET VE EMEKLİ MAAŞLARI
05 Aralık 2022 23:30
Görüntüyle yok edilen gerçekler
30 Kasım 2022 23:30
PARA TUZAĞININ ADI SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM!
24 Kasım 2022 23:30
ASGARİ ÜCRET, SEFALET ÜCRETİ OLMAMALI!
21 Kasım 2022 23:30
SİYASİ ÖNGÖRÜNÜZ YOKSA TÖKEZLERSİNİZ!
15 Kasım 2022 23:30
BÜTÇE İKTİDARIN SINIFSAL TERCİHİNİN BELGESİDİR!
14 Kasım 2022 23:30
ANAYASAYA UYMAYAN İKTİDARLA ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ OLUR MU?
09 Kasım 2022 23:30
SİZCE DEZENFORMASYONU KİM YAPIYOR?
01 Kasım 2022 23:30
CUMHURİYETİ CUMHURİYET YAPAN, ONUN DEMOKRATİK OLMASIDIR!
30 Ekim 2022 23:30
KRİZ Mİ, KAYNAK TRANSFERİ Mİ?
27 Ekim 2022 23:30
BU KADERİ KİM YAZIYOR?
24 Ekim 2022 23:30
İŞ CİNAYETLERİNİN NEDENİ AZGIN SÖMÜRÜ POLİTİKALARINIZDIR!
18 Ekim 2022 23:30
DOĞRU HAMLEYİ, DOĞRU ZAMANDA YAPMAK!
11 Ekim 2022 23:30
İNSANLAR ÜLKEYİ “SÜFLİ” YAŞAM İÇİN Mİ TERK EDİYOR?
05 Ekim 2022 23:30
İNSAN HAKLARINI SAVUNMAKTA SAMİMİYETSİZLİK DEVAM EDİYOR!
27 Eylul 2022 23:30
6-7 Eylül olaylarından ders çıkarmak!
06 Eylul 2022 23:30
Bireyler değil, siyasi anlayışlar belirleyici olmalıdır
12 Ağustos 2022 23:30
ITUC: TÜRİYE İŞÇİLER İÇİN EN KÖTÜ 10 ÜLKEDEN BİRİ!
22 Temmuz 2022 23:30
DİSK/EMEKLİ-SEN MÜCADELESİNDEN KESİTLER! (10)
18 Temmuz 2022 23:30
SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (14)
01 Temmuz 2022 23:30
Sendikaların ortaya çıkışı ve toplumsal rolü (129)
15 Haziran 2022 23:30
DİSK/EMEKLİ-SEN MÜCADELESİNDE KESİTLER (5)
05 Haziran 2022 23:30
DİSK/EMEKLİ-SEN MÜCADELESİNDEN KESİTLER! (4)
30 Mayıs 2022 23:30
KİMİN HASSASİYETİ?
25 Mayıs 2022 23:30
SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (10)
17 Mayıs 2022 23:30
SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (9)
11 Mayıs 2022 23:30
DENİZ, YUSUF, HÜSEYİN VE YÜZLERCE DEVRİMCİ, MÜCADELEDE YAŞIYOR!
08 Mayıs 2022 23:30
SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (8)
28 Nisan 2022 23:30
EMEK MÜCADELESİNDE GEÇMİŞ, EN ÖNEMLİ YOL GÖSTERİCİDİR!
24 Nisan 2022 23:30
GERÇEK BARIŞ, SAVAŞIN NEDENLERİNİ DOĞRU TESPİTLE MÜMKÜNDÜR!
23 Nisan 2022 23:30
ÖLÜMÜ GÖSTERİP SITMAYA RAZI ETMEK!
19 Nisan 2022 23:30
ENFLASYON, ÜCRETLERİ YUTTU!
11 Nisan 2022 23:30
SOMUT ÜZERİNDEN DURUMU GEÇİŞTİRMEK, GERÇEKLİKTEN KOPMAKTIR!
06 Nisan 2022 23:30
TÜRKİYE BÜTÇESİNİN KARA DELİKLERİ!
04 Nisan 2022 23:30
YAP-İŞLET-DEVRET YÖNTEMİYLE YAPILAN TESİSLERİ KİM YAPIYOR?
28 Mart 2022 23:30
DERDİ GEÇİM OLANLAR VE DERDİ SEÇİM OLANLAR!
20 Mart 2022 23:30
DOKTORLAR NEDEN HEDEF!?
14 Mart 2022 23:30
TÜRKİYE TARİHİNİN UNUTULMAYACAK İKİ ÖNEMLİ OLAYI İLE 12 MART!
13 Mart 2022 23:30
Kimin savaşı?
09 Mart 2022 23:30
ANAYASAL HAKLARI KULLANDIRMAYANLAR VE ONLARI KORUYANLAR!
01 Mart 2022 23:30
HEDEFİNİZ DÖNÜŞTÜRMEK DEĞİLSE, MEVCUDA MAHKÛM OLURSUNUZ!
23 Şubat 2022 23:30
İNSANCA YAŞAMA KAVGASI VE DEVLETİN TARAFI!
21 Şubat 2022 23:30
ELEKTRİKTE ADIM ADIM GELEN SOYGUN!
16 Şubat 2022 23:30
İKTİDARDA OLMANIN DAYANILMAZ CAZİBESİ
08 Şubat 2022 23:30
HİÇBİR SORUNU, O SORUNA YOL AÇAN ÇÖZEMEZ!
17 Ocak 2022 23:30
Diliniz, demokrasiye bakışınızı ele veriyor!
11 Ocak 2022 23:30
SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ (1)
08 Ocak 2022 23:30
Söz konusu seçim kazanmaksa gerisi teferruattır!
28 Aralık 2021 23:30
TÜRK LİRASININ DURDURALAMAYAN ÇÖKÜŞÜ VE ASGARİ ÜCRET GERÇEĞİ!
20 Aralık 2021 23:30
YOKSULLAŞMANIN; KÖPRÜ, OTOYOL, HAVA ALANI VE TELEFON İLE İMTİHANI!
14 Aralık 2021 23:30
ARTIK ASGARİ DEĞİL, ASIL ÜCRET!
09 Aralık 2021 23:30
SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ, DÜNÜ VE BUGÜNÜ (9)
07 Aralık 2021 23:30
KİME KARŞI NEYİN SAVAŞI?
29 Kasım 2021 23:30
KADINA YÖNELİK ŞİDDET ERKEK SORUNUDUR!
26 Kasım 2021 23:30
SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ, DÜNÜ VE BUGÜNÜ (6)
17 Kasım 2021 23:30
KAVRAM KARGAŞASI İLE GERÇEKLERİ GİZLEYEMEZSİNİZ!
14 Kasım 2021 23:30
SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ, DÜNÜ VE BUGÜNÜ (5)
11 Kasım 2021 23:30
KUTSAL DEVLET, ÜLKEYİ İYİ YÖNETEMEYENLERİN SIĞINDIĞI LİMANDIR!
07 Kasım 2021 23:30
KORKU TÜNELİNDEN YÜKSELEN KORKUTMA SESLERİ!
02 Kasım 2021 23:30
Dünya gençliği gelecekten endişeli!
25 Ekim 2021 23:30
ÜLKEYİ İYİ YÖNETEMEYEN İKTİDARIN BAŞVURACAĞI YÖNTEM BASKIDIR!
18 Ekim 2021 23:30