Veli Beysülen
[email protected]

GEÇMİS MÜCADELE YOL ĞOSTERİCİDİR

10 Temmuz 2025 22:36

 

GECMİŞ MUCADELE YOL GÖSTERİCİDI

Her işçinin bir tüketici olduğunu ve ilerde emekliye ayrılacağına,
Sivil örgütlenmelerin demokrasinin güvencesi olduğuna,
İşçi sınıfının bu örgütlenmelerde öncülük yapması gerektiğine,
İşaret eden DİSK 9. Genel Kurulu;
Emekli ve tüketicilerin örgütlenmelerinin güçlendirilmesi,
Ulusal ve uluslararası düzeyde dayanışmaların sağlanması,
Hakları konusunda bilinçlendirme çalışmaları yapılması, gibi etkinliklerin zorunlu olduğuna,
Bu amaçla DİSK’in Emekli Sorunları Dairesi’nin etkin hale getirilmesine,
Tüketici sorunlarıyla ilgili olarak özel birim kurulmasına,
Tüm üye sendikaların bu faaliyetlerde aktif olarak yer almalarına

KARAR ALTINA ALIR.

Yukarıda ki karar, 4-7 Ağustos 1994 tarihlerinde toplanan, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonun (DİSK), 9. Genel Merkez Olağan Genel Kurulunda emeklilerin örgütlenmesi yönünde aldığı karar. Bu kararın alındığı, genel kurulda seçilen DİSK Merkez Yürütme Kurulu, genel kurulun hemen ardından çalışmalara başladı. Başta Genel Başkan Rıdvan Budak ile Örgütlenme Daire Başkanı Çetin Uygur, DİSK Yürütme Kurulunun çalışmaları, emeklileri sendikal örgütlenmeyi gerçekleştirmek üzere hareketlendirdi.

Zamanın DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak kuruluşun amacını şu şeklide açıklıyor: “Bizim düşüncemizin temelinde, emeklileri işe yaramaz gören ve 'ölseler de kurtulsak' diyen bu düzene karşı bir toplumsal oluşumu gerçekleştirmekti. Bugün bunu hep beraber başardığımızı görmek beni mutlu ediyor. Bugüne kadar Emekli-Sen’de emek veren arkadaşlara teşekkür ediyorum. Emekli-Sen kadrolarının azim ve kararlılıkları, olmaz denen bir örgütlenmeyi Türkiye emek hareketine kazandırmış oldu.”

Tarih, 11 Temmuz 1995 Ankara Ulus'ta 100. Yıl Kültür Merkezinde, emekliler uzun süredir devam eden sendika kurma hazırlıklarını tamamlamak ve kuruluş dilekçesini Ankara Valiliğine vermek üzere bir aradalar. Yazın ortası, hava oldukça sıcak ancak emekliler ilerlemiş yaşlarına rağmen hararetli konuşmalarla, "İş hayatından emekli olmak hayattan emekli olmak değildir. Çalışma hayatında verdiğimiz mücadelelerde edindiğimiz birikim ve deneyimlerimizi emekliliğimize taşıyacak ve mücadeleden asla emekli olmayacağız" diye haykırıyorlardı.
 
Tüm tartışma ve değerlendirmelerden sonra, TÜRKİYE DEVRİMCİ İŞÇİ SENDİKALARI KONFEDERASYONU (DİSK) öncülüğünde süren çalışmalarla hazırlanmış olan sendikanın ilkeleri, programı ve tüzüğü kabul edildi. Hazırlıkların ardından 12 Temmuz 1995 tarihinde, “Özgürlük ve demokrasi mücadelesinden emekli olunmaz!” diyen 149 emeklinin imzasını taşıyan kuruluş dilekçesi, Ankara valiliğine verildi ve Türkiye’nin ilk emekli sendikası TÜM EMEKLİLER SENDİKASI (EMEKLİ-SEN) resmen kurulmuş oldu.
Yani Türkiye’de emeklilerin sendikal örgütlenme mücadelesi tam 30 yaşında. Kuşku yok ki 30’un rakam olarak okunması oldukça kolay. Ancak Türkiye gibi örgütlenmenin bedel ödemeyi gerektirdiği bir ülke için, 30 yıllık mücadele azımsanmayacak değerdedir. Nitekim emeklilerin sendikal mücadelesi, tam 30 yıldır, önüne çıkarılan engelleri aşmanın kavgasını veriyor. Ülkeyi yönetenler, emeklilerin sendika mücadelesini, idari kararlarla engellemeye çalıştılar. Yetmediğini görünce yargı yoluna başvurmaktan ve yargı eliyle, birçok gayri hukuki engel icat ederek, bugüne kadar yapmaları gereken yasal düzenlemeleri yapmadılar. Bu nedenle, 30 yıldır, kurulan birçok emekli sendikası yargı kararıyla kapatıldı. Ancak emekliler yılmadılar ve her seferinde sendikalarını yeniden kurarak, yola çıkarken rehber edindikleri, “Özgürlük ve Demokrasi Mücadelesinden Emekli Olunmaz” şiarı ile yollarına devam ettiler.    
 
Belki hatırlayacaksınız, 19.04.2025 ve 25.04.2025 tarihlerinde başka mecra da yayınlanan “ŞİMDİ NE OLACAK!” başlıklı iki bölümlük yazımda, Anayasa Mahkemesi (AYM) İkici kısmının 04.02.2025 tarihinde, emeklilerin sendika hakkıyla ilgili verdiği çelişkili kararını değerlendirmiştim.
 
İlginçtir AYM İkinci Kısmı, kararında geniş anlamda uluslararası sözleşmeler ve bu sözleşmeleri kanunların üstünde kabul eden Anayasanın 90. maddesi yönünden hakkın varlığını kabul ederken, 12 Eylül mantığını yansıtan, Anayasanın 51. maddesi ile onun ruhuna uygun yapılan sendikal kanunlara göre, "Yoktur" şeklinde yoruma açık çelişkili bir karara imza atmıştı. Maalesef önce anayasanın 90. Maddesi yönünden hakkın varlığını kabul eden AYM İkinci Kısmı, sonra dönüyor ve merkezi yönetimin gönlünü yapmak için, Anayasanın 51. Maddesine sığınarak, hakkın olmadığına karar veriyor.
 
Öncelikle şunu belirtmeliyim, 12 Temmuz 1995 tarihinde kurulan Türkiye’nin ilk emekli sendikası DİSK’e bağlı TÜM EMEKLİLER SENDİKASI Anayasanın 51. maddesi ile ona uygun yapılmış sendika kanunlarını temel alarak kurulmuş bir sendika değildir. Zira DİSK/EMEKLİ-SEN, gerek kuruluş başvurusunda gerekse sonraki süreçte, hakkında açılan kapatma davalarına karşı yaptığı savunmalarda sendikanın temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmelerin “Herkes”e tanıdığı sendika kurma ve üye olma hakkını kullandığını, bunun anayasal teminatının ise bu sözleşmeleri iç kanunların üstünde kabul eden, Anayasanın 90. maddesi olduğunu çok açık şekilde dile getirmiştir. Nitekim, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının sendika tüzel kişiliğini muhatap kabul etmeyerek, sendika Merkez Yürütme Kurulu üyelerine karşı kanunda olmayan sendika yöneticiliği yapmak suretiyle kanuna karşı suç işledikleri iddiası ile açtığı dava, 2003 yılında Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından reddedilmişti. Mahkeme kararını uluslararası sözleşmelerin sendika kurma hakkını “herkes”e tanımış olmasına dayandırmıştı. Hâl böyle iken sendikanın anayasal dayanağı olan 90. maddeyi yok sayan ve sendika kurma hakkını “Çalışanlar ve Çalıştıranlar” şeklinde daraltan Anayasanın 51. maddesine tabi tutulması evrensel hukuku yok saymaktır. Ne yazık ki, AYM’nin bu kararı, Türkiye’de yüksek yargının bile, evrensel hukuk normlarını ülkeyi yöneten siyasi iradenin beklentileri doğrultusunda esnettiğini gösteriyor.
 
Kuşkusuz AYM İkinci Kısmının kararının uzun gerekçesi madde madde değerlendirilmelidir. Zira gerekçe uluslararası sözleşmeler, ILO sözleşmeleri, Avrupa Sosyal Şartı, AİHM kararları, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, sendika kanunları, Yargıtay ve AYM kararları gibi birçok gerekçeye dayandırılırken, bazı hususların atlandığı çok açık. Tüm bunlara yukarıda belirttiğim iki bölümlük yazımda değinmiştim.
 
Öte yandan kabul etmek gerekir ki, emekli sendikalarının engellenmesinde tek çelişki AYM kararındaki çelişkiler değil. Özellikle 12 Eylül zihniyetinin sendikal hakları daraltma mantığının sonucu olarak yazılmış olan Anayasanın 51. maddesi ile onun ruhuna uygun çıkarılan sendika kanunlarının esas alınması ve 6356 sayılı kanunun 6. maddesinde bulunan "Fiilen çalışıyor olması" düzenlenmesinden hareketle, emekli olan emekli sendikası kurucularından işkolu çalışır belgesi istenmesi, hak ihlalinden başka bir şey değildir. Kuşkusuz, kapatma davalarının çalışanların sendikal haklarının düzenlendiği kanunda bulunan  çalışanlara özgü bir madde gerekçe gösterilerek İş Mahkemelerinde açılması, Anayasanın 90. Maddesi yok sayılması suretiyle, kapatmaya gerekçe oluşturma çabasıdır.
 
AYM’nin ilgili kısmı, Anayasa’nın 90. maddesi ile iç kanunlarla farklı esaslar içermeleri durumunda, esas alınacakları açık şekilde hüküm altına alınmış, temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmelerle “Herkes”e tanınmış sendika hakkını daraltan 51. maddenin değiştirilmesi ve Anayasa maddeleri arasındaki uyumsuzluğun giderilmesi yönünde karar kurması gerekirken, sorumluluktan kaçarcasına iki farklı hükümle karar vermesi çok vahim bir durumdur. AYM’nin kararı, yürütmenin milyonlarca emekliyi sefalete sürükleyen uygulamalarına karşı itiraz sesini yükseltecek örgütlenmenin engellenmesidir. Hiç kuşku yok ki, bu kararı hükümet oturup yazsa, bu kadar çelişkiyi görmezden gelemezdi.
 
Daha önce kararı değerlendirdiğim, iki bölümlük yazıda üstüne basa basa belirttim. Yapılacak şey bu karara teslim olmadan, sendikaların tüzel kişiliklerini korumak ve mücadeleyi yükselterek, AYM İkinci Kısmının kararının “A” bendinin iç mevzuata uyarlanması için, TBMM’de temsil edilen partilerin harekete geçmelerini sağlamaktır.  2007 yılında hakkında kapatma kararı verilen ve dosyayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) taşıyarak, hukuk mücadelesine uluslararası boyut kazandıran, DİSK/Emekli-Sen’in, AİHM’de kararın çıktığı 2019 yılına kadar, 12 yıl kesintisiz verdiği mücadele bunun için yol göstericidir. Zira AYM’nin kararının emekli sendikalarının dağılmalarını sağlayarak zaman kazanmak üzere verilmiş bir karar olduğu gayet açıktır.  Emekli sendikaları bu kararın Anayasa maddeleri arasındaki çelişkiyi ortaya çıkaran yönüyle hukukçular tarafından tartışılmasını sağlamalı ve Anayasanın 90. maddesinin tanıdığı sendika hakkının kullanılması için mücadele yükseltilmelidir.
 
Unutulmamalıdır ki; bu yapılmadığı takdirde, 30 yıldır süren emekli sendika mücadelesi akamete uğrayacak ve milyonlarca emeklinin sefaleti artarak devam edecektir. Şimdi başka yollar aramanın değil, yıllarımızı verdiğimiz ülkemizi yönetenlerin yüzüne karşı, “Biz mücadele gücümüzü emeğimizden, direnme gücümüzü torunlarımızdan alıyoruz” diye haykırmanın zamanıdır! 

           

 

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!

Yazarın Diğer Yazıları

YAGINLARIN NEDENİ ÖZELLESTİRME POLİTIKALARİ
07 Temmuz 2025 22:36

EMEKLİYE YOK NATO YA VAR!!
03 Temmuz 2025 22:36

YOKSULUN YOKSULU EMEKLİLER!
29 Haziran 2025 22:36

DUYGUSALLIK İNSANA YANLIŞLIK YAPTIRIR
26 Haziran 2025 22:36

EMEK MÜCADELESİNDE YENİ BİR KIRILMA MI YAŞANIYOR?
22 Haziran 2025 22:36

ÇAĞIN TEHLIKELİ SİLAHI DİJİTAL TEKNOLOJİ
19 Haziran 2025 22:36

15 - 16 HAZİRAN DİRENİSİNDE DERS ALMAK
15 Haziran 2025 22:36

12 EYLÜL RUHU ÜLKEYİ SARINCA
12 Haziran 2025 22:36

ÜLKENİN ACİL İHTIYACI HANGİSİDİR
05 Haziran 2025 22:36

BARIS ILE DEMOKRASİ İKİZ KARDESTİR
22 Mayıs 2025 22:36

ORTASI OLMAYAN İNSANLAR ÜLKESİ TÜRKİYE
15 Mayıs 2025 22:36

ÜLKEYİ YÖNETENLERİN HIRSI YOKSULLUĞUN NEDENİ...
08 Mayıs 2025 22:36

UMUT GENÇLİKTE
04 Mayıs 2025 22:36

1 MAYIS BASİT BİR ANMA GÜNÜ DEĞILDİR
30 Nisan 2025 22:36

TÜRKİYE’DE EGEMENLİK MİLLETİN OLMALIDIR
24 Nisan 2025 22:36

ŞİMDİ NE OLACAK ?
20 Nisan 2025 22:36

BU KAVGA KAYIKÇI KAVGASI
17 Nisan 2025 22:36

VEYSELDEN AL DERSİ
06 Nisan 2025 22:36

PROTESTO HAKKI ANAYASAL HAKTIR
03 Nisan 2025 22:36

ÜLKEDE SANDIK DEMOKRASİSİ BİLE YOK
23 Mart 2025 22:36

EMEKLİ BAYRAM İKRAMİYESİ NASIL KAZANDI?
16 Mart 2025 22:36

BARIŞA ULAŞMAKTA AZAMİ DİKKATİN ÖNEMİ
09 Mart 2025 22:36

KİM KİME EKMEK VERİYOR?
02 Mart 2025 22:36

KADINLAR HAYATI DURDURACAK
22 Şubat 2025 22:36

DİSK 58 YAŞINDA
16 Şubat 2025 22:36

Denetimsizlik facialarla can alıyor
02 Şubat 2025 22:36

FACİALARIN NEDENİ SORUMLULARIN SORUMSUZLUĞUDUR
26 Ocak 2025 22:36

ASGARİ ÜCRET NASIL ORTALAMA ÜCRET OLDU
19 Ocak 2025 22:36

BU SEFALETIN NNEDENİ ÖRGÜTSÜZLUK
12 Ocak 2025 22:36

2025 yili emekciler icin zor bir yil olacak
31 Aralık 2024 22:36

MUNZUR ÇEM ( HUSEYIN BEYSULEN )
11 Aralık 2024 22:36

Asgari ucretin ulusal ve uluslar arasi dayanaklari (2)
18 Kasım 2024 22:36

SOSYAL DEVLETİ YOK EDEN İKTİDARIN SEÇİM “MÜJDE”LERİ!
24 Ocak 2023 22:36

KIRMIZI ÇİZGİLER DEĞİL İLKELER BELİRLEYİCİ OLMALI!
17 Ocak 2023 22:36

2023, BARIŞ MÜCADELESİNİN YÜKSELDİĞİ YIL OLSUN!
03 Ocak 2023 22:36

Tek çözüm ‘âmâ’sız, ‘fakat’sız karşı çıkmak!
28 Aralık 2022 22:36

BU ÜLKEDE SIRTINDA KÜFE OLAN SİZ DEĞİLSİNİZ! 
26 Aralık 2022 22:36

74. YILINDA İNSAN HAKLARI VE TÜRKİYE!
20 Aralık 2022 22:36

ASGARİ ÜCRET VE EMEKLİ MAAŞLARI
05 Aralık 2022 22:36

Görüntüyle yok edilen gerçekler
30 Kasım 2022 22:36

PARA TUZAĞININ ADI SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM!
24 Kasım 2022 22:36

ASGARİ ÜCRET, SEFALET ÜCRETİ OLMAMALI!
21 Kasım 2022 22:36

SİYASİ ÖNGÖRÜNÜZ YOKSA TÖKEZLERSİNİZ!
15 Kasım 2022 22:36

BÜTÇE İKTİDARIN SINIFSAL TERCİHİNİN BELGESİDİR!
14 Kasım 2022 22:36

ANAYASAYA UYMAYAN İKTİDARLA ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ OLUR MU?
09 Kasım 2022 22:36

SİZCE DEZENFORMASYONU KİM YAPIYOR?
01 Kasım 2022 22:36

CUMHURİYETİ CUMHURİYET YAPAN, ONUN DEMOKRATİK OLMASIDIR!
30 Ekim 2022 22:36

KRİZ Mİ, KAYNAK TRANSFERİ Mİ?
27 Ekim 2022 22:36

BU KADERİ KİM YAZIYOR?
24 Ekim 2022 22:36

İŞ CİNAYETLERİNİN NEDENİ AZGIN SÖMÜRÜ POLİTİKALARINIZDIR!
18 Ekim 2022 22:36

DOĞRU HAMLEYİ, DOĞRU ZAMANDA YAPMAK!
11 Ekim 2022 22:36

İNSANLAR ÜLKEYİ “SÜFLİ” YAŞAM İÇİN Mİ TERK EDİYOR? 
05 Ekim 2022 22:36

İNSAN HAKLARINI SAVUNMAKTA SAMİMİYETSİZLİK DEVAM EDİYOR!
27 Eylul 2022 22:36

6-7 Eylül olaylarından ders çıkarmak!
06 Eylul 2022 22:36

Bireyler değil, siyasi anlayışlar belirleyici olmalıdır
12 Ağustos 2022 22:36

ITUC: TÜRİYE İŞÇİLER İÇİN EN KÖTÜ 10 ÜLKEDEN BİRİ!
22 Temmuz 2022 22:36

DİSK/EMEKLİ-SEN MÜCADELESİNDEN KESİTLER! (10)
18 Temmuz 2022 22:36

SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (14)
01 Temmuz 2022 22:36

Sendikaların ortaya çıkışı ve toplumsal rolü (129)
15 Haziran 2022 22:36

DİSK/EMEKLİ-SEN MÜCADELESİNDE KESİTLER (5)
05 Haziran 2022 22:36

DİSK/EMEKLİ-SEN MÜCADELESİNDEN KESİTLER! (4)
30 Mayıs 2022 22:36

KİMİN HASSASİYETİ?
25 Mayıs 2022 22:36

SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (10)
17 Mayıs 2022 22:36

SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (9)
11 Mayıs 2022 22:36

DENİZ, YUSUF, HÜSEYİN VE YÜZLERCE DEVRİMCİ, MÜCADELEDE YAŞIYOR!
08 Mayıs 2022 22:36

SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (8)
28 Nisan 2022 22:36

EMEK MÜCADELESİNDE GEÇMİŞ, EN ÖNEMLİ YOL GÖSTERİCİDİR!
24 Nisan 2022 22:36

GERÇEK BARIŞ, SAVAŞIN NEDENLERİNİ DOĞRU TESPİTLE MÜMKÜNDÜR!
23 Nisan 2022 22:36

ÖLÜMÜ GÖSTERİP SITMAYA RAZI ETMEK!
19 Nisan 2022 22:36

ENFLASYON, ÜCRETLERİ YUTTU!
11 Nisan 2022 22:36

SOMUT ÜZERİNDEN DURUMU GEÇİŞTİRMEK, GERÇEKLİKTEN KOPMAKTIR!
06 Nisan 2022 22:36

TÜRKİYE BÜTÇESİNİN KARA DELİKLERİ!
04 Nisan 2022 22:36

YAP-İŞLET-DEVRET YÖNTEMİYLE YAPILAN TESİSLERİ KİM YAPIYOR?
28 Mart 2022 22:36

DERDİ GEÇİM OLANLAR VE DERDİ SEÇİM OLANLAR!
20 Mart 2022 22:36

DOKTORLAR NEDEN HEDEF!?
14 Mart 2022 22:36

TÜRKİYE TARİHİNİN UNUTULMAYACAK İKİ ÖNEMLİ OLAYI İLE 12 MART!
13 Mart 2022 22:36

Kimin savaşı?
09 Mart 2022 22:36

ANAYASAL HAKLARI KULLANDIRMAYANLAR VE ONLARI KORUYANLAR!
01 Mart 2022 22:36

HEDEFİNİZ DÖNÜŞTÜRMEK DEĞİLSE, MEVCUDA MAHKÛM OLURSUNUZ!
23 Şubat 2022 22:36

İNSANCA YAŞAMA KAVGASI VE DEVLETİN TARAFI!
21 Şubat 2022 22:36

ELEKTRİKTE ADIM ADIM GELEN SOYGUN!
16 Şubat 2022 22:36

İKTİDARDA OLMANIN DAYANILMAZ CAZİBESİ
08 Şubat 2022 22:36

HİÇBİR SORUNU, O SORUNA YOL AÇAN ÇÖZEMEZ!
17 Ocak 2022 22:36

Diliniz, demokrasiye bakışınızı ele veriyor!
11 Ocak 2022 22:36

SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ (1)
08 Ocak 2022 22:36

Söz konusu seçim kazanmaksa gerisi teferruattır!
28 Aralık 2021 22:36

TÜRK LİRASININ DURDURALAMAYAN ÇÖKÜŞÜ VE ASGARİ ÜCRET GERÇEĞİ!
20 Aralık 2021 22:36

YOKSULLAŞMANIN; KÖPRÜ, OTOYOL, HAVA ALANI VE TELEFON İLE İMTİHANI!
14 Aralık 2021 22:36

ARTIK ASGARİ DEĞİL, ASIL ÜCRET!
09 Aralık 2021 22:36

SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ, DÜNÜ VE BUGÜNÜ (9)
07 Aralık 2021 22:36

KİME KARŞI NEYİN SAVAŞI?
29 Kasım 2021 22:36

KADINA YÖNELİK ŞİDDET ERKEK SORUNUDUR!
26 Kasım 2021 22:36

SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ, DÜNÜ VE BUGÜNÜ (6)
17 Kasım 2021 22:36

KAVRAM KARGAŞASI İLE GERÇEKLERİ GİZLEYEMEZSİNİZ!
14 Kasım 2021 22:36

SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ, DÜNÜ VE BUGÜNÜ (5)
11 Kasım 2021 22:36

KUTSAL DEVLET, ÜLKEYİ İYİ YÖNETEMEYENLERİN SIĞINDIĞI LİMANDIR!
07 Kasım 2021 22:36

KORKU TÜNELİNDEN YÜKSELEN KORKUTMA SESLERİ!
02 Kasım 2021 22:36

Dünya gençliği gelecekten endişeli!
25 Ekim 2021 22:36

ÜLKEYİ İYİ YÖNETEMEYEN İKTİDARIN BAŞVURACAĞI YÖNTEM BASKIDIR!
18 Ekim 2021 22:36

Tüm Yazılar