Veli Beysülen
[email protected]

SOSYAL DEVLET BILİNÇLİ SEKİLDE TASFİYE EDİLDİ

17 Kasım 2025 22:29

Sosyal Devlet Bilinçli Şekilde Tasfiye Edildi 

Sendikacı Veli Beysülen, kaleme aldığı yazı dizisinin üçüncü bölümünde, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen 2. maddesinde açıkça tanımlanan “sosyal devlet” ilkesinin, 1980’li yıllardan itibaren bilinçli şekilde zayıflatıldığını vurguladı.

Beysülen, sosyal devletin zamanla “bütçeye yük” ve “yatırıma engel” gibi söylemlerle hedef haline getirildiğini, kamuoyunun bu propagandalarla yönlendirildiğini ve sonunda devletin sosyal yükümlülüklerini yerine getiremez hale geldiğini belirtti.

Özellikle sağlık sisteminde yaşanan dönüşüme dikkat çeken Beysülen, vatandaşların kamu hizmetlerinden uzaklaştırılarak özel sağlık sistemine yönlendirildiğini, bir yandan “kaynak yok” denilerek kamu sosyal güvenlik kurumlarına destek verilmezken, diğer yandan ciddi teşviklerin özel sağlık sektörüne aktarıldığını ifade etti.

Beysülen, bu sürecin vatandaşın haklarını zayıflattığını ve Anayasa’daki sosyal devlet ilkesinin fiilen askıya alındığını savundu.

İşte o yazının tamamı… ESKİ TUZAK YENİ İSİM TES! (3)

Bu yazının daha önce yayınlanan iki bölümünde, Türkiye Cumhuriyeti Anayasanın değiştirilemeyen, değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen maddelerinden biri olan devletin temel niteliklerinin hüküm altına alındığı 2. Maddesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin sosyal devlet olduğu açık hükmüne rağmen, 1980’li yıllardan günümüze sosyal devletin, sürekli hedef haline getirildiğini ve zaman içinde adım adım tasfiye edildiğini belirtmiştim. Yine sosyal devletin, bütçe üzerinde yük oluşturduğu, yatırımın önünde engel olduğu yönünde ciddi bir propaganda yürütüldüğünü bunun sonucu, devletin sosyal devlet niteliğinin tahrip edildiğini dolayısıyla, yurttaşlara karşı görevlerini yapamaz duruma getirildiğini belirtmiştim.

Evet Türkiye’de önceki yıllarda sürdürülen bu propaganda, toplumu manipüle etti ve sistem, tam olarak tasfiye edilmediyse de yeterli hizmet veremez duruma getirildi ve yurttaşlar özel sağlık sistemine yönlendirildi. Böylece yurttaş hizmeti parayla satın almak zorunda bırakıldı. Bir yandan bu yapılırken diğer yandan ise yok denerek kamu sosyal güvenlik sistemine aktarılmayan kaynak, teşvik adı altında özel sağlık sistemine aktarıldı.

Öte yandan emekli aylıklarının, bağlaması ve artırılması yöntemlerinde yapılan değişikliklerle aylıklar hızla eridi. Kuşku yok ki, bu erime milyonlarca emekliyi, açlık sınırının altında ki aylıkla, yoksulluğa sürükledi. Emeklileri yoksulluğa sürükleyen politikaların uygulayıcısı iktidar, bu yoksulluğu kullanarak, önce gönüllü katılımı esas alan Bireysel Emeklilik Sistemini (BES) uygulamaya koydu. Ancak sistem toplum tarafından benimsenmedi. Çeşitli zamanlarda yapılan geçici süreli zorunlu katılım düzenlemeleri, Otomatik katılım Sistemi (OKS) çalışanların aylıklarından yapılan kesintiler ile katılımcıların katkılarının %30’u kadar devlet desteğine rağmen sisteme yeterli katılım sağlanamadı. Ancak görülen o ki iktidar, toplumun benimsemediği bu sistemi hayata geçirmekten vazgeçmeyecek. Bu nedenle şimdi, emekliliklerinde ek gelire sahip olacakları vaadi ile çalışanlar, zorunlu olacak Tamamlayıcı Emeklilik Sistemine dahil edilecekler.

Aslında TES yeni bir konu değil. Zira AKP’nin 12 Haziran 2011 seçimlerinin propaganda döneminde vaat olarak açıkladığı “Hedef 2023” başlıklı seçim beyannamesinde birçok vaadin yanı sıra tamamlayıcı emeklilik sisteminin hayata geçirileceğine de yer verilmişti. Daha önce de yazılarımda yazdığım gibi, AKP, birçok sefer topluma yaldızlı hedefler açıklamış ve bu hedefleri tutmamış bir iktidardır. Elbette “Hedef 2023” programında açıkladığı hiçbir hedefi de tutmadı. Örneğin; seçim beyannamesine göre, 2023 yılında Enflasyon tek haneli sayılara inecek, kişi başına milli gelir 25 bin dolar olacak, ihracat 500 milyar doları aşacak ve işsizlik yüzde 5’e düşecekti! Ancak bunların hiçbirisi gerçekleşmedi.

2023 yılı Eylül ayında yayınlanan “AKP’NİN TUTMAYAN HEDEFLERİ” başlıklı yazımda 12 Haziran 2011 seçimleri sürecinde açıklanan, “Hedef 2023” programının tutmayan hedeflerini detaylı bir şekil de kaleme almıştım. O yazımda da belirttiğim gibi, 2011 yılı seçim beyannamesinin günlük hayatımızı ilgilendiren hedeflerinin hiçbiri tutmadı. Örneğin; 2023 yılı için, kişi başı milli gelir 25 bin dolara yükselecekti ancak milli gelir, 2023 yılında 13 bin dolar seviyesinde kaldı. 2011 yılında %10,43 olan tek haneli rakamlara ineceği vaat edilen enflasyon 2023 yılında %64 oldu! 2011 yılında %9,8 olan ve 2023 yılında yüzde beşin altına çekilmesi hedeflenen işsizlik ise %9,4 oldu!  500 milyar dolar olacağı vaat edile ihracat ise 255 milyar dolar oldu! Kısacası AKP’nin 12 Haziran 2011 seçimlerinin “Hedef 2023” başlıklı seçim beyannamesinde ki hedeflerinin hiçbiri tutmadı. Doğal olarak TES hedefi de tutmadı!

Sonra ki yıllarda 2014-2018 yıllarını kapsayan 10, kalkınma planı ile 2019-2023 yıllarını kapsayan 11. Kalkınma planlarında TES için gerekli kurumsal yapının oluşturulacağına yer verildi. Daha önce yayınlanan “KIDEM TAZMİNATI HEDEFTE” başlıklı yazımda da belirttiğim gibi, kıdem tazminatı ile Bireysel Emeklilik Sisteminin (BES) entegre edilmesi hedef olarak belirlenmişti. 2024-2028 yıllarını kapsayan 12. Kalkınma Planında ise çalışan ile işveren katkısına dayanan TES’in kurulacağı hedefi yer aldı.

Evet önceki iki bölümde belirttiğim gibi kısa süreli de olsa zorunlu katılım getirilmiş olan BES’te çalışanlar sistemden çıkabiliyorken, TES’e katılım zorunlu olacak ve TES uygulandığı zaman, sistemden erken çıkış mümkün olmayacak. Sözde bu emeklilik sistemi, belirlenen yaş ve süre koşulları dolduğunda ikinci bir emeklilik geliri elde edilmesini sağlayacak. Ancak bu bir savsata. Zira bugün kamu emeklilik sisteminde yaşlılık (emeklilik) sigortası için, işçi ile işverenin ödedikleri toplam prim, brüt maaşın %20’si seviyesinde iken ve sistem ayrıca devlet tarafından bütçeden transferle desteklenirken, emekliler açlık sınırının altında aylık alıyor. O zaman %3 çalışan %1 işveren ve devletin vereceği katkı ile yeterli düzeyde olacak şeklide ikinci emekli aylığı ödenmesi nasıl mümkün olacak?  Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda, ikinci emekli aylığı verileceği vaadi hayal satmaktan başka bir şey değildir. Kaldı ki işverenler kendilerine ek yük getirecek, TES’e katkı vermeyi düşünmediklerini açıkça belirtirken, işçi sendikalarının da rıza göstermeyecekleri bilinen bir gerçektir.

TES’i savunanlara göre, sistem tasarruf etmeyi otomatik hale getirerek uzun vadede ciddi bir birikim sağlayacak. Aslında her şey bu cümle de saklı. Sistemin amacı, birikim sağlamak ve birikimi kaynak olarak kullanmaktır. Zira geçmişte sosyal güvenlik kurumlarının kaynakları ile değişik adlar altında oluşturulan fonların kaynaklarının kamuyu finanse ettiğini bu ülke insanı yaşadı ve biliyor. Yine işsiz kalan işçilere destek versin diye kurulmuş olan İşsizlik Sigorta Fonu birikimlerinin, işverenlere ucuz kredi olarak aktarıldığını bilmeyen yok bu ülke de. Tüm bunlara rağmen sistemi savunanlara göre; sistem, hem bireylere emekliliklerinde ek gelir imkânı sunacak hem de ülke ekonomisi için uzun vadeli kaynak yaratacaktır. Aslında son cümle her şeyi anlatıyor. Kuşku yok ki, sistem kamu için değil, emeklilik fonu işleten sermaye grupları için ciddi bir kaynak oluşturacak.

Tüm bunlar esas itibariyle, TES’in emeklilere ek gelir sağlayacağının ve onları emekliliklerinde rahat ettireceğinin sadece bir safsatadan ibaret olduğunu gösteriyor. Zira yukarıda belirttiğim gibi, çalışan ile işverenin çalışanın brüt maaşının %20’ini prim olarak aktardıkları ve devletin bütçeden transferlerle desteklediği, mevcut emeklilik sisteminden, emeklilerin açlık sınırının altında aylık aldığı düşünüldüğünde ek gelir dedikleri aylığın çok büyük bir rakam olması mümkün değildir. Zira sistem, her bireyin verdiği katkı oranında aylık alacağı kişiye özel bir sistemdir.

Görüldüğü gibi sistemin amacı, sermayeye kaynak aktarmak. Zira kamu emeklilik sistemine kaynak aktarmak yerine, çalışanları özel emeklilik sistemlerine mecbur etmenin başka türlü açıklaması olamaz.

Halbuki bir sosyal devletin görevi emeklilerin, özel emeklilik sistemlerinden ek aylık alması için düzenlemeler yapmak değil, ülke koşullarında insanca yaşayabilecekleri aylık almalarını sağlamak üzere kamu emeklilik sistemini güçlendirmektir. Buda güçlü bir sosyal güvenlik sistemine sahip olmakla mümkündür. O zaman, ülkeyi yönetenlere, aşağıda ki soruları sormakta yarar var!

·  Kaynak yok diye milyonlarca emekliyi sefalete sürüklediğiniz halde, uygulamaya koyduğunuz BES ile uygulama hazırlıkları yaptığınız TES’e kaynağı nereden buluyorsunuz?

·  Halkın vergilerinden, özel sigorta şirketlerinin kasasına aktaracağınız kaynağı neden kamu emeklilik sistemine aktarmıyorsunuz?

·  Bir devletin sosyal devlet olmasının kıstası nedir? Bir sosyal devlet toplam gelirinin ne kadarını sosyal güvenlik sistemine aktarır?

· TES’e aktaracağınız kaynağı neden kamu emeklilik sistemine aktarmıyorsunuz?

·  Amacınız ekonomiye kaynak yaratmaksa, kamu tarafından yönetilmeyecek bu kaynak, hangi sermaye grupları tarafından kullanılacak?

· Asıl amacınız, bireyler arası ve kuşaklar arası dayanışmaya dayanan, kamu sosyal güvenlik sistemini yok etmek mi?

Aslında tüm bu soruların cevapları çok net! İktidar olduğu ilk günden bugüne Sermayeye değişik adlarla kaynak aktaran İktidarın, şimdi ki hedefi açlık sınırının altındaki emeklileri çalışanlara göstererek, onları yıllarca prim ödeyecekleri özel emeklilik fonlarına para aktarma aracı olmaya razı etmektir. Öyle olmasa; milyonlarca çalışandan kesilecek olan devasa kaynak, kamu sosyal güvenlik sistemine aktarılır ve emeklilerin ülke koşullarında insanca yaşayacakları aylık almaları sağlanırdı!

Bu yazıyla Eski Tuzak yeni İsim TES başlıklı yazı serimiz sona erdi. Bir başka yazı da buluşuncaya kadar sağlıkla kalın.

Veli Beysülen

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!

Yazarın Diğer Yazıları

" DEVLETİN KATKISIDA YETMEDİ , ŞIRKETLER HEDEFLENEN KARI ELDE EDEMEDİLER "
10 Kasım 2025 22:29

"TES" SOSYAL DEVLTIN TASFİYESİDİR "
04 Kasım 2025 22:29

GELIR ADALETSİZLİĞİ VE BOLGESEL GERİLİMLER TÜRKİYE’Yİ BIÇAK SIRTINDA TUTUYOR!
13 Ekim 2025 22:29

TÜRK-İŞ MASAYA RESTI, EMEKÇİNİN YUKSELEN İSYANIDIR.
07 Ekim 2025 22:29

HALK BORÇ BATAĞINDA, GERÇEK GÜNDEMDEN KAÇIŞ VAR
22 Eylul 2025 22:29

" 12 EYLÜL FAŞİZMİ SADECE TANKLARLA GELMEDİ EMEĞİ VE GELECEĞİ TESLİM ALDI"
16 Eylul 2025 22:29

ADINI DOĞRU KOYMAK LAZIM
11 Eylul 2025 22:29

VELI BEYSÜLEN " EGITIMDE BILIM VE LAİKLİK ŞART ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ TEHLİKE ALTINDA
08 Eylul 2025 22:29

ENFLASYON GERÇEKLERİ VE SENDİKALARIN SORUMLULUGU
01 Eylul 2025 22:29

" İŞÇİNİN 1 TRİLYON LİRALIK KAYBI MASADAKİ SESSİZLİĞİN BEDELİ "
25 Ağustos 2025 22:29

GREV HAKKI FIILEN YOK SAYILIYOR TOPLU SÖZLEŞME TİYATROSU OYNANIYOR
21 Ağustos 2025 22:29

GREV HAKKI FİİLEN YOK SAYILIYOR. TOPLU SÖZLEŞMESI MASASI TİYATROSU OYNANIYOR "
18 Ağustos 2025 22:29

źEMEK MÜCADELESİNDE YENİ BİR KIRILMA İŞÇİNİN SABRI SINIRDA
10 Ağustos 2025 22:29

EMEKÇİNİN SESİ KISILIYORSENDIKAL HAKLARGASP EDILIYOR
20 Temmuz 2025 22:29

100 YILLIK KRONİK TABU YIKILABİLECEKMİ ?
17 Temmuz 2025 22:29

GEÇMİS MÜCADELE YOL ĞOSTERİCİDİR
10 Temmuz 2025 22:29

YAGINLARIN NEDENİ ÖZELLESTİRME POLİTIKALARİ
07 Temmuz 2025 22:29

EMEKLİYE YOK NATO YA VAR!!
03 Temmuz 2025 22:29

YOKSULUN YOKSULU EMEKLİLER!
29 Haziran 2025 22:29

DUYGUSALLIK İNSANA YANLIŞLIK YAPTIRIR
26 Haziran 2025 22:29

EMEK MÜCADELESİNDE YENİ BİR KIRILMA MI YAŞANIYOR?
22 Haziran 2025 22:29

ÇAĞIN TEHLIKELİ SİLAHI DİJİTAL TEKNOLOJİ
19 Haziran 2025 22:29

15 - 16 HAZİRAN DİRENİSİNDE DERS ALMAK
15 Haziran 2025 22:29

12 EYLÜL RUHU ÜLKEYİ SARINCA
12 Haziran 2025 22:29

ÜLKENİN ACİL İHTIYACI HANGİSİDİR
05 Haziran 2025 22:29

BARIS ILE DEMOKRASİ İKİZ KARDESTİR
22 Mayıs 2025 22:29

ORTASI OLMAYAN İNSANLAR ÜLKESİ TÜRKİYE
15 Mayıs 2025 22:29

ÜLKEYİ YÖNETENLERİN HIRSI YOKSULLUĞUN NEDENİ...
08 Mayıs 2025 22:29

UMUT GENÇLİKTE
04 Mayıs 2025 22:29

1 MAYIS BASİT BİR ANMA GÜNÜ DEĞILDİR
30 Nisan 2025 22:29

TÜRKİYE’DE EGEMENLİK MİLLETİN OLMALIDIR
24 Nisan 2025 22:29

ŞİMDİ NE OLACAK ?
20 Nisan 2025 22:29

BU KAVGA KAYIKÇI KAVGASI
17 Nisan 2025 22:29

VEYSELDEN AL DERSİ
06 Nisan 2025 22:29

PROTESTO HAKKI ANAYASAL HAKTIR
03 Nisan 2025 22:29

ÜLKEDE SANDIK DEMOKRASİSİ BİLE YOK
23 Mart 2025 22:29

EMEKLİ BAYRAM İKRAMİYESİ NASIL KAZANDI?
16 Mart 2025 22:29

BARIŞA ULAŞMAKTA AZAMİ DİKKATİN ÖNEMİ
09 Mart 2025 22:29

KİM KİME EKMEK VERİYOR?
02 Mart 2025 22:29

KADINLAR HAYATI DURDURACAK
22 Şubat 2025 22:29

DİSK 58 YAŞINDA
16 Şubat 2025 22:29

Denetimsizlik facialarla can alıyor
02 Şubat 2025 22:29

FACİALARIN NEDENİ SORUMLULARIN SORUMSUZLUĞUDUR
26 Ocak 2025 22:29

ASGARİ ÜCRET NASIL ORTALAMA ÜCRET OLDU
19 Ocak 2025 22:29

BU SEFALETIN NNEDENİ ÖRGÜTSÜZLUK
12 Ocak 2025 22:29

2025 yili emekciler icin zor bir yil olacak
31 Aralık 2024 22:29

MUNZUR ÇEM ( HUSEYIN BEYSULEN )
11 Aralık 2024 22:29

Asgari ucretin ulusal ve uluslar arasi dayanaklari (2)
18 Kasım 2024 22:29

SOSYAL DEVLETİ YOK EDEN İKTİDARIN SEÇİM “MÜJDE”LERİ!
24 Ocak 2023 22:29

KIRMIZI ÇİZGİLER DEĞİL İLKELER BELİRLEYİCİ OLMALI!
17 Ocak 2023 22:29

2023, BARIŞ MÜCADELESİNİN YÜKSELDİĞİ YIL OLSUN!
03 Ocak 2023 22:29

Tek çözüm ‘âmâ’sız, ‘fakat’sız karşı çıkmak!
28 Aralık 2022 22:29

BU ÜLKEDE SIRTINDA KÜFE OLAN SİZ DEĞİLSİNİZ! 
26 Aralık 2022 22:29

74. YILINDA İNSAN HAKLARI VE TÜRKİYE!
20 Aralık 2022 22:29

ASGARİ ÜCRET VE EMEKLİ MAAŞLARI
05 Aralık 2022 22:29

Görüntüyle yok edilen gerçekler
30 Kasım 2022 22:29

PARA TUZAĞININ ADI SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM!
24 Kasım 2022 22:29

ASGARİ ÜCRET, SEFALET ÜCRETİ OLMAMALI!
21 Kasım 2022 22:29

SİYASİ ÖNGÖRÜNÜZ YOKSA TÖKEZLERSİNİZ!
15 Kasım 2022 22:29

BÜTÇE İKTİDARIN SINIFSAL TERCİHİNİN BELGESİDİR!
14 Kasım 2022 22:29

ANAYASAYA UYMAYAN İKTİDARLA ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ OLUR MU?
09 Kasım 2022 22:29

SİZCE DEZENFORMASYONU KİM YAPIYOR?
01 Kasım 2022 22:29

CUMHURİYETİ CUMHURİYET YAPAN, ONUN DEMOKRATİK OLMASIDIR!
30 Ekim 2022 22:29

KRİZ Mİ, KAYNAK TRANSFERİ Mİ?
27 Ekim 2022 22:29

BU KADERİ KİM YAZIYOR?
24 Ekim 2022 22:29

İŞ CİNAYETLERİNİN NEDENİ AZGIN SÖMÜRÜ POLİTİKALARINIZDIR!
18 Ekim 2022 22:29

DOĞRU HAMLEYİ, DOĞRU ZAMANDA YAPMAK!
11 Ekim 2022 22:29

İNSANLAR ÜLKEYİ “SÜFLİ” YAŞAM İÇİN Mİ TERK EDİYOR? 
05 Ekim 2022 22:29

İNSAN HAKLARINI SAVUNMAKTA SAMİMİYETSİZLİK DEVAM EDİYOR!
27 Eylul 2022 22:29

6-7 Eylül olaylarından ders çıkarmak!
06 Eylul 2022 22:29

Bireyler değil, siyasi anlayışlar belirleyici olmalıdır
12 Ağustos 2022 22:29

ITUC: TÜRİYE İŞÇİLER İÇİN EN KÖTÜ 10 ÜLKEDEN BİRİ!
22 Temmuz 2022 22:29

DİSK/EMEKLİ-SEN MÜCADELESİNDEN KESİTLER! (10)
18 Temmuz 2022 22:29

SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (14)
01 Temmuz 2022 22:29

Sendikaların ortaya çıkışı ve toplumsal rolü (129)
15 Haziran 2022 22:29

DİSK/EMEKLİ-SEN MÜCADELESİNDE KESİTLER (5)
05 Haziran 2022 22:29

DİSK/EMEKLİ-SEN MÜCADELESİNDEN KESİTLER! (4)
30 Mayıs 2022 22:29

KİMİN HASSASİYETİ?
25 Mayıs 2022 22:29

SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (10)
17 Mayıs 2022 22:29

SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (9)
11 Mayıs 2022 22:29

DENİZ, YUSUF, HÜSEYİN VE YÜZLERCE DEVRİMCİ, MÜCADELEDE YAŞIYOR!
08 Mayıs 2022 22:29

SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (8)
28 Nisan 2022 22:29

EMEK MÜCADELESİNDE GEÇMİŞ, EN ÖNEMLİ YOL GÖSTERİCİDİR!
24 Nisan 2022 22:29

GERÇEK BARIŞ, SAVAŞIN NEDENLERİNİ DOĞRU TESPİTLE MÜMKÜNDÜR!
23 Nisan 2022 22:29

ÖLÜMÜ GÖSTERİP SITMAYA RAZI ETMEK!
19 Nisan 2022 22:29

ENFLASYON, ÜCRETLERİ YUTTU!
11 Nisan 2022 22:29

SOMUT ÜZERİNDEN DURUMU GEÇİŞTİRMEK, GERÇEKLİKTEN KOPMAKTIR!
06 Nisan 2022 22:29

TÜRKİYE BÜTÇESİNİN KARA DELİKLERİ!
04 Nisan 2022 22:29

YAP-İŞLET-DEVRET YÖNTEMİYLE YAPILAN TESİSLERİ KİM YAPIYOR?
28 Mart 2022 22:29

DERDİ GEÇİM OLANLAR VE DERDİ SEÇİM OLANLAR!
20 Mart 2022 22:29

DOKTORLAR NEDEN HEDEF!?
14 Mart 2022 22:29

TÜRKİYE TARİHİNİN UNUTULMAYACAK İKİ ÖNEMLİ OLAYI İLE 12 MART!
13 Mart 2022 22:29

Kimin savaşı?
09 Mart 2022 22:29

ANAYASAL HAKLARI KULLANDIRMAYANLAR VE ONLARI KORUYANLAR!
01 Mart 2022 22:29

HEDEFİNİZ DÖNÜŞTÜRMEK DEĞİLSE, MEVCUDA MAHKÛM OLURSUNUZ!
23 Şubat 2022 22:29

İNSANCA YAŞAMA KAVGASI VE DEVLETİN TARAFI!
21 Şubat 2022 22:29

ELEKTRİKTE ADIM ADIM GELEN SOYGUN!
16 Şubat 2022 22:29

İKTİDARDA OLMANIN DAYANILMAZ CAZİBESİ
08 Şubat 2022 22:29

HİÇBİR SORUNU, O SORUNA YOL AÇAN ÇÖZEMEZ!
17 Ocak 2022 22:29

Diliniz, demokrasiye bakışınızı ele veriyor!
11 Ocak 2022 22:29

SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ (1)
08 Ocak 2022 22:29

Söz konusu seçim kazanmaksa gerisi teferruattır!
28 Aralık 2021 22:29

TÜRK LİRASININ DURDURALAMAYAN ÇÖKÜŞÜ VE ASGARİ ÜCRET GERÇEĞİ!
20 Aralık 2021 22:29

YOKSULLAŞMANIN; KÖPRÜ, OTOYOL, HAVA ALANI VE TELEFON İLE İMTİHANI!
14 Aralık 2021 22:29

ARTIK ASGARİ DEĞİL, ASIL ÜCRET!
09 Aralık 2021 22:29

SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ, DÜNÜ VE BUGÜNÜ (9)
07 Aralık 2021 22:29

KİME KARŞI NEYİN SAVAŞI?
29 Kasım 2021 22:29

KADINA YÖNELİK ŞİDDET ERKEK SORUNUDUR!
26 Kasım 2021 22:29

SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ, DÜNÜ VE BUGÜNÜ (6)
17 Kasım 2021 22:29

KAVRAM KARGAŞASI İLE GERÇEKLERİ GİZLEYEMEZSİNİZ!
14 Kasım 2021 22:29

SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ, DÜNÜ VE BUGÜNÜ (5)
11 Kasım 2021 22:29

KUTSAL DEVLET, ÜLKEYİ İYİ YÖNETEMEYENLERİN SIĞINDIĞI LİMANDIR!
07 Kasım 2021 22:29

KORKU TÜNELİNDEN YÜKSELEN KORKUTMA SESLERİ!
02 Kasım 2021 22:29

Dünya gençliği gelecekten endişeli!
25 Ekim 2021 22:29

ÜLKEYİ İYİ YÖNETEMEYEN İKTİDARIN BAŞVURACAĞI YÖNTEM BASKIDIR!
18 Ekim 2021 22:29

Tüm Yazılar