Veli Beysülen
[email protected]

" DEVLETİN KATKISIDA YETMEDİ , ŞIRKETLER HEDEFLENEN KARI ELDE EDEMEDİLER "

10 Kasım 2025 03:04

Sendikacı Veli Beysülen'den BES Eleştirisi:

"Devletin Katkısı da Yetmedi, Şirketler Hedeflenen Kârı Elde Edemedi" |

 

Sendikacı Veli Beysülen, bireysel emeklilik sistemine (BES) ilişkin değerlendirmelerine devam ediyor. Geçtiğimiz hafta yayımlanan yazısının birinci bölümünde sistemin 2001 yılında hayata geçirildiğini hatırlatan Beysülen, vatandaşların fonlara güven duymaması nedeniyle BES’in ilk yıllarda beklenen ilgiyi görmediğini vurgulamıştı.

Bu haftaki yazısında ise, katılımın düşük kalmasının ardından hükümetin attığı adımlara rağmen sistemin halen istenen seviyeye ulaşamadığını belirtti. Özellikle 1 Ocak 2013’te devreye alınan yüzde 25 oranındaki devlet katkısı uygulamasına rağmen BES’in halk nezdinde yeterince cazip hale gelemediğini ifade eden Beysülen, şu önemli tespitte bulundu:

“Devlet, halkın vergilerinden sisteme doğrudan katkı yaparak fonları destekledi. Ancak bu teşviğe rağmen BES’e katılım arzu edilen düzeye ulaşamadı.”

Fon sahiplerinin kâr beklentisinin karşılanmadığına dikkat çeken Beysülen, sistemin sadece sermaye çevrelerini korumaya dönük işlediğini savundu. Yatırılan devlet katkısının da, kamu kaynaklarının belirli şirketlerin kârı için kullanıldığı bir modele dönüştüğünü öne sürdü.

“BES’in geldiği noktada, sistemin yükü halkın sırtına bindirilmiş ama getirisi sermaye gruplarına yönelmiştir” diyen Beysülen, yazısının devamında emeklilik sisteminin kamu güvencesi ve sosyal devlet ilkesi doğrultusunda yeniden yapılandırılması gerektiğini savunuyor.

Yazı, emeklilik politikalarının yeniden gözden geçirilmesi çağrısıyla son buluyor.

İşte o yazının tamamı… ESKİ TUZAK YENİ İSİM TES! (2)

Bu yazının geçen hafta yayınlanan birinci bölümünde, Bireysel Emeklilik sisteminin (BES) 2001 yılında uygulamaya konduğunu ancak fonlara güveni olamayan yurttaşların, ilk yıllarda gönüllü katılıma dayanan BES’e ilgisiz kaldıklarının belirtmiştim. Yeterli katılım olmamasından dolayı, katılım sınırlı kaldı ve AKP iktidarı, 1 Ocak 2013 tarihinde itibaren, katılımcılara yüzde 25 oranında devlet katkısı vermeye ilişkin düzenleme yaptı. Böylece devlet halkı vergilerinden sisteme katkıda bulunmaya başladı. Ancak bu katkıya rağmen, BES’e katılım istenen düzeye ulaşmadı. Bu nedenle BES ulaştığı katılımcı sayısı ile katkı düzeyi sisteme yatırım yapan fon sahibi şirketlere yeterli kar getirmekten uzak kaldı.

Tüm bu nedenlerle, BES’e katılımı kısmen zorunlu hale getiren 6740 sayılı kanun 10.08.2016 tarihinde TBMM’de kabul edildi. 26.08.2016 tarih ve 29812 sayı ile Resmi Gazete yayınlanan 6740 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna göre, 1 Ocak 2017’den itibaren çalışanlar işverenleri aracılığıyla Bireysel Emeklilik sistemine kademeli olarak geçiş yaptılar. Kanuna göre; Otomatik Katılımın Sistemi (OKS) ile sisteme geçişi yapılan çalışan, sisteme dahil edildiğinin kendisine bildirildiği tarihten itibaren iki ay içinde sözleşmeden cayabilecek ve ödediği katkı payı on iş günü içinde kendisine iade edilecekti. Böylece Türkiye’de Zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren uygulamaya kondu. Uygulama işyerindeki işçi sayılarına göre kademeli olarak gerçekleştirildi.

27 Aralık 2018 tarihinde çıkarılan yönetmeliğe göre Zorunlu BES’ten cayan çalışanlar isterlerse 3 yıl içinde bir kez daha sisteme dahil edilebileceklerdi. Sisteme dahil edilen çalışanlar, sisteme dahil edilmelerinden itibaren iki ay içinde sistemden yeniden çıkabileceklerdi. Tüm bu esnek düzenlemelere rağmen çalışanların, zorunlu olarak yeniden sisteme dahil edilmeleri çalışanın, kendi özgür iradesiyle sisteme dahi olup olmamaya karar verme hakkının yok sayılmasıydı.

Emekliliği kamusal güvenceden uzaklaştıran bir sistem olan bireysel emeklilik sistemi çalışanlar tarafından kabul görmemiş ve yasa zoruyla sisteme katılan her 10 kişiden 6’sı daha sonra sistemden çıkmıştı. Kısacası zorunlu bireysel emeklilik sistemi çalışanlar tarafından kabul görmemiş ve devamlılığını sağlayamamış bir sistemdir. Çünkü kamusal sosyal güvenlik gerek uluslararası normlarda gerekse Türkiye Cumhuriyeti anayasasında güvence altına alınmış temel bir insan hakkıdır. Kuşkusuz, kamusal emeklilik hakkı da sosyal güvenlik hakkının sağlayacağı en temel haklardan biridir. Zira çalışanlar, çalışma hayatları boyunca sosyal güvenlik sistemine prim ödeyerek emeklilik haklarını güvence altına alırlar. Bu güvenceye ek olarak getirilen zorunlu bireysel emeklilik sistemi de sosyal güvenlik sistemi içinde yer alan kamusal emeklilik hakkının kamusallıktan uzaklaştırılarak piyasaya açılmasını, hatta tasfiyesini kolaylaştırmaktadır.

Yukarıda belirttiğim gibi BES çalışanlarca benimsenmedi ve katılım istenen düzeye ulaşamadı. Zira sisteme girişin düşük kalması BES fonu satan, sigorta şirketlerine bekledikleri miktarda kaynak akışını sağlamadı. Dolayısıyla iktidar bu alanda düzenlemeler ile teşviklere devam etti. Nitekim 25 Mayıs 2021 tarihinde yürürlüğe giren düzenleme ile birlikte artık fiil ehliyeti bulunmayan (çocuklar) kişiler de yasal temsilcileri aracılığıyla, bireysel emeklilik sistemine dahil olabileceklerdi. Bununla da yetinilmedi, 20 Ocak 2022 tarihli Resmî Gazetede yayınlanan değişiklikle 4632 sayılı Kanun’un Ek 2. maddesine ekleme yapılarak, talep etmeleri durumunda 45 yaş üstü çalışanlarda sisteme dahil olabileceklerdi. Görüldüğü gibi hükümet, sisteme kaynak aktarmak için, deneyebileceği her yolu denemekten ve yurttaşların emekliliğinden kaynak sağlayacak sermayeye kıyaklar geçmekten asla geri kalmadı ve girişi zorunlu hale getirmenin yanı sıra teşviklere devam etti.

Öte yandan kısa adı OKS olan Otomatik Katılım Sisteminde çalışanların prime esas kazançlarının ya da emeklilik keseneğine esas aylığın %3’ü kadarı, bireysel emeklilik hesabına aktarılıyor. Bunun yanı sıra sisteme ilk yıllarda, kişinin prim miktarının %25’i kadar devlet katkısı aktarılırken, 22 Ocak 2022 tarih ve 31727 sayılı resmî Gazete ’de yayınlanan 7351 sayılı kanunla bu oran %30’a çıkarıldı. Buna göre kişinin 1.000 lirası 1.300 liraya çıkmaktadır. Elbette bu ülke yurttaşlarının vergilerinden aktarılan bu katkı, kanun zoruyla dahil edilen veya emekliliğinde yaşayacağı gelir kaybı
Endişesinden dolayı kendisini dahil olmak zorunda hisseden çalışanın cebine giren bir katkı değil. Zira katkı bireye BES fonu satan şirketin kasasına aktarılmaktadır.

Tüm bunları yeterli görmeyen ve sermayeye kaynak aktarmak için yeni araçları devreye sokmaktan vazgeçmeyen, Türkiye tarihinin en has sermaye iktidarı, şimdi kaynak aktarmanın yeni aracı olarak, Tamamlayıcı Emeklilik Sistemini (TES) devreye sokacağını ilan etti.

Evet, 31 Ekim 2025 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 2026 Yılı Cumhurbaşkanı Yıllık Programı’nda bütçe yönetimine ilişkin planlara yer verilirken, kamuoyunda tartışmalara neden olan ‘Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’ (TES) için de 2026 yılında uygulamaya başlanacağı açıklandı.

Yukarıda belirttiğim gibi, TES her ne kadar çalışanlara emekliliklerinde ek gelir sağlama aracı olarak, açıklansa da esas itibariyle sermayeye kaynak yaratma aracıdır. Nitekim 31 Ekim tarihli Resmî Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanı kararında TES sosyal güvenlik kapsamında değil, “Tasarrufların artırılması” başlığıyla yer almaktadır. Aslında başlı başına bu kapsam, TES’in asıl amacının sermayeye kaynak aktarmak olduğunu açıklamaya yeterde artar.

Söz konusu düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle birlikte, yıllardır uygulanan Bireysel Emeklilik Sistemi’nden (BES) farklı olarak, milyonlarca çalışan sisteme zorunlu olarak katılacaktır. Düzenlemeye göre çalışanın net maaşından her ay %3 oranında kesinti yapılacak. Çalışanın net maaşından yapılacak olan bu kesintinin yanı sıra işveren de %1 oranında ilave katkıda bulunacaktır. Neresinden bakarsanız bakın, toplam %4 olan bu kesinti çalışandan çıkacak. Zira işveren %1 katkı payını mutlak suretle maliyet olarak gösterecek ve ödeyeceği vergiden düştüğü gibi, ücretlerin belirlenmesinde de maliyeti arttırıcı gider kalemi olarak kullanacaktır. Ayrıca Toplanan prime devlet tarafından yüzde 30 destek verilecek ve söz konusu tutar ilerleyen yıllarda kullanılmak üzere vatandaşların emeklilik havuzunda işletilecek. Peki kim işletecek? Elbette çalışanın dahil edildiği sisteme yatırım yapan sigorta şirketleri.

Evet, sistem tamamen Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) bağımsız şekilde yürürlükte olacak. Çalışanların TES kapsamında biriken primlerini kullanabilmeleri için en az 10 yıl boyunca sistemde olmaları şartı koşulacak. TES aracılığıyla emekli olmak içinse kadınlarda 58 erkeklerde 60 yaş şartı aranacak. TES uygulamasından emekli olan vatandaşlar, söz konusu tarihe kadar ödedikleri TES primi dikkate alınarak aylığa bağlanacak. Söz konusu gelir, SGK’dan alınacak temel emekli maaşından daha düşük ve ‘destekleyici’ nitelikte olacaktır.

Sosyal Güvenlik alanında ki çalışmaları ile bilinen Prof. Dr. Aziz Çelik, 3 Ekim 2025 tarihinde Birgün Gazetesin de yayınlanan “Tamamlayıcı değil tasfiye edici emeklilik sistemi” başlıklı yazısının girişinde şu değerlendirmeyi yapıyor: “TES, emeklilikte “ikinci aylık” vaadiyle sunulsa da gerçekte bu bir hayal. TES, çalışanlar için yeni kesintiler ve hak kayıpları demek. Emeklilikte adaletin ve emekli aylıklarını artırmanın yolu TES’ten değil, kamu emeklilik sistemini güçlendirmekten geçiyor.” Sayın Çelik ayrıca BES’e katılım, verilen devlet desteği ve toplam birikim hususunda şu tespitlerde buluyor: “2017’de başlayan OKS’nin “istenen” sonucu verdiğini söylemek mümkün değil. Güncel Emeklilik Gözetim Merkezi (EGM) verilerine göre OKS’ye toplam 21,7 milyon katılımcı giriş yapmasına rağmen bunların çok büyük bölümü sistemde kalmadı. Hâlen sistemde 7,7 milyon katılımcı var. Toplam fon büyüklüğü ise 116,4 milyar TL civarında. Kişi başına ortalama fon büyüklüğü 15 bin lira civarında. OKS çalışanlar tarafından benimsenmedi. Benimsenmeyen OKS yerine şimdi zorunlu bir model olarak TES’i getirmeye çalışıyorlar.” Evet Sayın Çelik’in de vurguladığı gibi, adaletin sağlanması ve emeklilerin insanca yaşayacakları ücret almalarının yolu TES’ten değil, kamu emeklilik sistemini güçlendirmekten geçiyor.

Tüm bunlar TES’in emeklilere ek gelir sağlayacağının safsatadan ibaret olduğunu gösteriyor. Zira aktarılan kaynak sosyal güvenlik sistemine aktarılsa, emekliye insanca yaşayacağı aylık bağlanacaktır. Kaldı ki sosyal devlet yurttaşının insanca yaşayacağı gelire sahip olması ile sağlıklı bireyler olarak yaşamalarına kaynak aktaran devlettir. Konuyu bir sonra ki yazıda işlemeye devam edeceğim.
Veli Beysülen

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!

Yazarın Diğer Yazıları

"TES" SOSYAL DEVLTIN TASFİYESİDİR "
04 Kasım 2025 03:04

GELIR ADALETSİZLİĞİ VE BOLGESEL GERİLİMLER TÜRKİYE’Yİ BIÇAK SIRTINDA TUTUYOR!
13 Ekim 2025 03:04

TÜRK-İŞ MASAYA RESTI, EMEKÇİNİN YUKSELEN İSYANIDIR.
07 Ekim 2025 03:04

HALK BORÇ BATAĞINDA, GERÇEK GÜNDEMDEN KAÇIŞ VAR
22 Eylul 2025 03:04

" 12 EYLÜL FAŞİZMİ SADECE TANKLARLA GELMEDİ EMEĞİ VE GELECEĞİ TESLİM ALDI"
16 Eylul 2025 03:04

ADINI DOĞRU KOYMAK LAZIM
11 Eylul 2025 03:04

VELI BEYSÜLEN " EGITIMDE BILIM VE LAİKLİK ŞART ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ TEHLİKE ALTINDA
08 Eylul 2025 03:04

ENFLASYON GERÇEKLERİ VE SENDİKALARIN SORUMLULUGU
01 Eylul 2025 03:04

" İŞÇİNİN 1 TRİLYON LİRALIK KAYBI MASADAKİ SESSİZLİĞİN BEDELİ "
25 Ağustos 2025 03:04

GREV HAKKI FIILEN YOK SAYILIYOR TOPLU SÖZLEŞME TİYATROSU OYNANIYOR
21 Ağustos 2025 03:04

GREV HAKKI FİİLEN YOK SAYILIYOR. TOPLU SÖZLEŞMESI MASASI TİYATROSU OYNANIYOR "
18 Ağustos 2025 03:04

źEMEK MÜCADELESİNDE YENİ BİR KIRILMA İŞÇİNİN SABRI SINIRDA
10 Ağustos 2025 03:04

EMEKÇİNİN SESİ KISILIYORSENDIKAL HAKLARGASP EDILIYOR
20 Temmuz 2025 03:04

100 YILLIK KRONİK TABU YIKILABİLECEKMİ ?
17 Temmuz 2025 03:04

GEÇMİS MÜCADELE YOL ĞOSTERİCİDİR
10 Temmuz 2025 03:04

YAGINLARIN NEDENİ ÖZELLESTİRME POLİTIKALARİ
07 Temmuz 2025 03:04

EMEKLİYE YOK NATO YA VAR!!
03 Temmuz 2025 03:04

YOKSULUN YOKSULU EMEKLİLER!
29 Haziran 2025 03:04

DUYGUSALLIK İNSANA YANLIŞLIK YAPTIRIR
26 Haziran 2025 03:04

EMEK MÜCADELESİNDE YENİ BİR KIRILMA MI YAŞANIYOR?
22 Haziran 2025 03:04

ÇAĞIN TEHLIKELİ SİLAHI DİJİTAL TEKNOLOJİ
19 Haziran 2025 03:04

15 - 16 HAZİRAN DİRENİSİNDE DERS ALMAK
15 Haziran 2025 03:04

12 EYLÜL RUHU ÜLKEYİ SARINCA
12 Haziran 2025 03:04

ÜLKENİN ACİL İHTIYACI HANGİSİDİR
05 Haziran 2025 03:04

BARIS ILE DEMOKRASİ İKİZ KARDESTİR
22 Mayıs 2025 03:04

ORTASI OLMAYAN İNSANLAR ÜLKESİ TÜRKİYE
15 Mayıs 2025 03:04

ÜLKEYİ YÖNETENLERİN HIRSI YOKSULLUĞUN NEDENİ...
08 Mayıs 2025 03:04

UMUT GENÇLİKTE
04 Mayıs 2025 03:04

1 MAYIS BASİT BİR ANMA GÜNÜ DEĞILDİR
30 Nisan 2025 03:04

TÜRKİYE’DE EGEMENLİK MİLLETİN OLMALIDIR
24 Nisan 2025 03:04

ŞİMDİ NE OLACAK ?
20 Nisan 2025 03:04

BU KAVGA KAYIKÇI KAVGASI
17 Nisan 2025 03:04

VEYSELDEN AL DERSİ
06 Nisan 2025 03:04

PROTESTO HAKKI ANAYASAL HAKTIR
03 Nisan 2025 03:04

ÜLKEDE SANDIK DEMOKRASİSİ BİLE YOK
23 Mart 2025 03:04

EMEKLİ BAYRAM İKRAMİYESİ NASIL KAZANDI?
16 Mart 2025 03:04

BARIŞA ULAŞMAKTA AZAMİ DİKKATİN ÖNEMİ
09 Mart 2025 03:04

KİM KİME EKMEK VERİYOR?
02 Mart 2025 03:04

KADINLAR HAYATI DURDURACAK
22 Şubat 2025 03:04

DİSK 58 YAŞINDA
16 Şubat 2025 03:04

Denetimsizlik facialarla can alıyor
02 Şubat 2025 03:04

FACİALARIN NEDENİ SORUMLULARIN SORUMSUZLUĞUDUR
26 Ocak 2025 03:04

ASGARİ ÜCRET NASIL ORTALAMA ÜCRET OLDU
19 Ocak 2025 03:04

BU SEFALETIN NNEDENİ ÖRGÜTSÜZLUK
12 Ocak 2025 03:04

2025 yili emekciler icin zor bir yil olacak
31 Aralık 2024 03:04

MUNZUR ÇEM ( HUSEYIN BEYSULEN )
11 Aralık 2024 03:04

Asgari ucretin ulusal ve uluslar arasi dayanaklari (2)
18 Kasım 2024 03:04

SOSYAL DEVLETİ YOK EDEN İKTİDARIN SEÇİM “MÜJDE”LERİ!
24 Ocak 2023 03:04

KIRMIZI ÇİZGİLER DEĞİL İLKELER BELİRLEYİCİ OLMALI!
17 Ocak 2023 03:04

2023, BARIŞ MÜCADELESİNİN YÜKSELDİĞİ YIL OLSUN!
03 Ocak 2023 03:04

Tek çözüm ‘âmâ’sız, ‘fakat’sız karşı çıkmak!
28 Aralık 2022 03:04

BU ÜLKEDE SIRTINDA KÜFE OLAN SİZ DEĞİLSİNİZ! 
26 Aralık 2022 03:04

74. YILINDA İNSAN HAKLARI VE TÜRKİYE!
20 Aralık 2022 03:04

ASGARİ ÜCRET VE EMEKLİ MAAŞLARI
05 Aralık 2022 03:04

Görüntüyle yok edilen gerçekler
30 Kasım 2022 03:04

PARA TUZAĞININ ADI SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM!
24 Kasım 2022 03:04

ASGARİ ÜCRET, SEFALET ÜCRETİ OLMAMALI!
21 Kasım 2022 03:04

SİYASİ ÖNGÖRÜNÜZ YOKSA TÖKEZLERSİNİZ!
15 Kasım 2022 03:04

BÜTÇE İKTİDARIN SINIFSAL TERCİHİNİN BELGESİDİR!
14 Kasım 2022 03:04

ANAYASAYA UYMAYAN İKTİDARLA ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ OLUR MU?
09 Kasım 2022 03:04

SİZCE DEZENFORMASYONU KİM YAPIYOR?
01 Kasım 2022 03:04

CUMHURİYETİ CUMHURİYET YAPAN, ONUN DEMOKRATİK OLMASIDIR!
30 Ekim 2022 03:04

KRİZ Mİ, KAYNAK TRANSFERİ Mİ?
27 Ekim 2022 03:04

BU KADERİ KİM YAZIYOR?
24 Ekim 2022 03:04

İŞ CİNAYETLERİNİN NEDENİ AZGIN SÖMÜRÜ POLİTİKALARINIZDIR!
18 Ekim 2022 03:04

DOĞRU HAMLEYİ, DOĞRU ZAMANDA YAPMAK!
11 Ekim 2022 03:04

İNSANLAR ÜLKEYİ “SÜFLİ” YAŞAM İÇİN Mİ TERK EDİYOR? 
05 Ekim 2022 03:04

İNSAN HAKLARINI SAVUNMAKTA SAMİMİYETSİZLİK DEVAM EDİYOR!
27 Eylul 2022 03:04

6-7 Eylül olaylarından ders çıkarmak!
06 Eylul 2022 03:04

Bireyler değil, siyasi anlayışlar belirleyici olmalıdır
12 Ağustos 2022 03:04

ITUC: TÜRİYE İŞÇİLER İÇİN EN KÖTÜ 10 ÜLKEDEN BİRİ!
22 Temmuz 2022 03:04

DİSK/EMEKLİ-SEN MÜCADELESİNDEN KESİTLER! (10)
18 Temmuz 2022 03:04

SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (14)
01 Temmuz 2022 03:04

Sendikaların ortaya çıkışı ve toplumsal rolü (129)
15 Haziran 2022 03:04

DİSK/EMEKLİ-SEN MÜCADELESİNDE KESİTLER (5)
05 Haziran 2022 03:04

DİSK/EMEKLİ-SEN MÜCADELESİNDEN KESİTLER! (4)
30 Mayıs 2022 03:04

KİMİN HASSASİYETİ?
25 Mayıs 2022 03:04

SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (10)
17 Mayıs 2022 03:04

SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (9)
11 Mayıs 2022 03:04

DENİZ, YUSUF, HÜSEYİN VE YÜZLERCE DEVRİMCİ, MÜCADELEDE YAŞIYOR!
08 Mayıs 2022 03:04

SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (8)
28 Nisan 2022 03:04

EMEK MÜCADELESİNDE GEÇMİŞ, EN ÖNEMLİ YOL GÖSTERİCİDİR!
24 Nisan 2022 03:04

GERÇEK BARIŞ, SAVAŞIN NEDENLERİNİ DOĞRU TESPİTLE MÜMKÜNDÜR!
23 Nisan 2022 03:04

ÖLÜMÜ GÖSTERİP SITMAYA RAZI ETMEK!
19 Nisan 2022 03:04

ENFLASYON, ÜCRETLERİ YUTTU!
11 Nisan 2022 03:04

SOMUT ÜZERİNDEN DURUMU GEÇİŞTİRMEK, GERÇEKLİKTEN KOPMAKTIR!
06 Nisan 2022 03:04

TÜRKİYE BÜTÇESİNİN KARA DELİKLERİ!
04 Nisan 2022 03:04

YAP-İŞLET-DEVRET YÖNTEMİYLE YAPILAN TESİSLERİ KİM YAPIYOR?
28 Mart 2022 03:04

DERDİ GEÇİM OLANLAR VE DERDİ SEÇİM OLANLAR!
20 Mart 2022 03:04

DOKTORLAR NEDEN HEDEF!?
14 Mart 2022 03:04

TÜRKİYE TARİHİNİN UNUTULMAYACAK İKİ ÖNEMLİ OLAYI İLE 12 MART!
13 Mart 2022 03:04

Kimin savaşı?
09 Mart 2022 03:04

ANAYASAL HAKLARI KULLANDIRMAYANLAR VE ONLARI KORUYANLAR!
01 Mart 2022 03:04

HEDEFİNİZ DÖNÜŞTÜRMEK DEĞİLSE, MEVCUDA MAHKÛM OLURSUNUZ!
23 Şubat 2022 03:04

İNSANCA YAŞAMA KAVGASI VE DEVLETİN TARAFI!
21 Şubat 2022 03:04

ELEKTRİKTE ADIM ADIM GELEN SOYGUN!
16 Şubat 2022 03:04

İKTİDARDA OLMANIN DAYANILMAZ CAZİBESİ
08 Şubat 2022 03:04

HİÇBİR SORUNU, O SORUNA YOL AÇAN ÇÖZEMEZ!
17 Ocak 2022 03:04

Diliniz, demokrasiye bakışınızı ele veriyor!
11 Ocak 2022 03:04

SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ (1)
08 Ocak 2022 03:04

Söz konusu seçim kazanmaksa gerisi teferruattır!
28 Aralık 2021 03:04

TÜRK LİRASININ DURDURALAMAYAN ÇÖKÜŞÜ VE ASGARİ ÜCRET GERÇEĞİ!
20 Aralık 2021 03:04

YOKSULLAŞMANIN; KÖPRÜ, OTOYOL, HAVA ALANI VE TELEFON İLE İMTİHANI!
14 Aralık 2021 03:04

ARTIK ASGARİ DEĞİL, ASIL ÜCRET!
09 Aralık 2021 03:04

SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ, DÜNÜ VE BUGÜNÜ (9)
07 Aralık 2021 03:04

KİME KARŞI NEYİN SAVAŞI?
29 Kasım 2021 03:04

KADINA YÖNELİK ŞİDDET ERKEK SORUNUDUR!
26 Kasım 2021 03:04

SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ, DÜNÜ VE BUGÜNÜ (6)
17 Kasım 2021 03:04

KAVRAM KARGAŞASI İLE GERÇEKLERİ GİZLEYEMEZSİNİZ!
14 Kasım 2021 03:04

SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ, DÜNÜ VE BUGÜNÜ (5)
11 Kasım 2021 03:04

KUTSAL DEVLET, ÜLKEYİ İYİ YÖNETEMEYENLERİN SIĞINDIĞI LİMANDIR!
07 Kasım 2021 03:04

KORKU TÜNELİNDEN YÜKSELEN KORKUTMA SESLERİ!
02 Kasım 2021 03:04

Dünya gençliği gelecekten endişeli!
25 Ekim 2021 03:04

ÜLKEYİ İYİ YÖNETEMEYEN İKTİDARIN BAŞVURACAĞI YÖNTEM BASKIDIR!
18 Ekim 2021 03:04

Tüm Yazılar